hesabın var mı? giriş yap

  • kıyafetlerimizin üzerinde marka logosu taşımayı sevmemiz ve ınstagram'da her seyimizi paylasmamizla paralel durum. barbie ulkemizde marka değeri düşük bir guilty pleasure olarak görüldüğü için entelektüel
    sinefil insanlarımız oppie'yi seçmişler. yine aynı ülkede gişe rekoru kıran film recep ivedik'tir. greta gerwig ve noah baumbach sohbeti terk etti.

  • reddit'teki /r/turkeyjerky subreddit'inde paylaşılan bir yazısıyla ortaya dökülen bilgi.

    31 ağustos 2012 tarihli hilal kaplan yazısı burada.

    kendisi şöyle demiş: "edindiği üstün askeri başarılara rağmen tarihimizde bir kazım karabekir muharebesi yoktur ama biraz önce bahsettiğim başkomutanlık meydan muharebesi ile birinci ve ikinci inönü savaşları vardır."

    yani hilal hanım inönü'nün bir kasaba ismi olduğundan bihaber, ismet paşa muharebeyi kazandığı için savaşların adına inönü savaşları dendiğini sanıyor. sanırım o yıllarda soyadı kanunu olmadığını da bilmiyor ki muharebe esnasında ismet paşanın soyadının inönü olduğunu ve muharebe bitince kendisinin soyadının savaşlara verildiğini düşünmüş.

    biraz daha yukarıda başka bir durum daha var.

    "örneğin amerikalılar için bir george washington savaşı yoktur ama iç savaş vardır" demiş.

    kendisi george washington'u amerikan iç savaşı esnasında yaşamış ve savaşmış biri sanıyor. oysaki washington koloniler adına ingilizlere karşı savaşmış ve zaferden sonra ilk abd başkanı olmuş kişi. washington'ın ölümü 1799. amerikan iç savaşı ise washington'ın ölümünden çok sonra, 1861'de başlıyor. o esnada abd başkanı abraham lincoln.

    pes doğrusu peli.. pardon, hilal hanım.

  • hamburger ekmeğinin 'gerçek' olduğunun vurgusunun neden yapıldığını anlayamadığımız sandviç.

    ayrıca sandviçin güzelliğinden ziyade adam normalde nasıl muamele görüyorsa, 2 dilim salam 2 dilim peynir görünce havalara uçuyor ya la. afiyet olsun.

  • gariban vatandaşın karşısında kovboy gibi davranan polisler arkası sağlam birini görünce kuzu gibi oluyor
    ayrıca gördüğüm polislerin çoğu reisci. bu düzenin oluşmasında payları var. yarattıkları canavardan şikayet etmesinler

  • daha da kötüsü, dersi alıp geçtikten sonra dur ben bunu bi kez daha alıp yükseltirim aga, kredisi yüksek ortalamaya faydası olsun zihin açıklığı ile dersi alıp kaldıktan sonra 4 kere daha almak.

  • konum:ankara
    yıl:2016

    2000 parçalık puzzle'ımı "içki fotoğrafı" olduğu için, günah diyerek çerçevelemeyen; tamam sen çerçeveleme bana ver çerçeveyi ben yapayım dediğimde, sana ona uygun çerçeve satmam diyerek çıtayı çok yükseklere koyan ankaralı esnaf dayı.

    puzzle da şuydu.

    edit: link düzeltme

  • bu gece evden alkol almak için dışarı çıkar çıkmaz polis çevirmesinde geçen diyolog:

    polis: ehliyet ruhsat.
    cmbkts: tabi buyurun.
    polis: alkol aldık mı?
    cmbkts: yok daha almadım. almak için çıktım.
    polis: (elinde alet olmasına rağmen üfletmeden) al, iç bir tur at gel bekliyorum burada.
    cmbkts: evde içecem ben ya.
    polis: canın sıkılır çıkarsın filan 3' e kadar buradayız biz.
    cmbkts: eyvallah.

  • sene başında yeni tanıştığım öğrencilere flüt tutmayı gösterirken en öndeki öğrencimin sol elinin küçük parmağını da kullandığını gördüm, uyardım. çocuk geveledi. neden geveliyor diye dikkatlice bakınca anladım ki sağ elinin bir parmağı eksik ve bunu gizlemeye çalışırken ben de onu uyarmışım, bir şey diyemiyor, bir yandan da eziliyor yanlış tuttuğu için. o an dedim allah'ım ne olur bir dakika öncesine dönelim ve ben bu çocuğu uyarmadan önce bu ince ayrıntıyı görmüş olayım. ama olmadı tabii. gözler doldu, boğaz düğümlendi, diğerlerine çaktırmamaya çalışılarak göz kırpıp "süpersin böyle devam et" denildi ama ne fayda. her şeyi geçtim, o çocuk eksik parmağıyla bütün bir dönem en zor parçaları bile flütle çalmaya uğraştı, oysa kıytırık(!) müzik dersi işte.
    demem o ki hatırlandığında bile göz dolduran, iç cızlatan detaylardır.

  • başıma bir iş gelmeyecekse akıllı telefonlardan çıktığından beri yapılmış en iyi uygulama derdim.

    uygulamaya sözlük sayesinde tanıştım. ingilizceden ürken beni bile üç haftada ingilizce müptelası haline getirdi.

    sanırım en başta belirtmem gerekiyordu. uygulama ücretsiz. sadece ilerleyen safhalarda dil sertifikası bastırmak isterseniz sizi ücretli bir uygulamayı indirmeye yönlendiriyorlar.

    uygulamamızı ios'dan da android'den de indirebiliyorsunuz. klasik yükleme aşamasından sonra kullanıcı adı oluşturma ve seviye belirlemeden sonra günlük hedef seçiyorsunuz. şahsen ben günlük hedef olarak 30 puan seçtim. günde en fazla yarım saatinizi ayırarak bu hedefe ulaşabilirsiniz.

    şimdi bir eğitimci olarak uygulamayı dilim döndüğünce eğitim terminolojisi bilgilerimle anlatmak istiyorum.

    uygulamamız 21. yy'ın öğrenme metodu olan yapılandırmacı eğitim anlayışı ile kullanıcılarına dil öğretmeye çalışıyor. yapılandırmacı eğitim anlayışında bilgi, alıcıya doğrudan sunulmaz. sizin hazırbulunuşluk düzeyiniz, ipuçları ve yönlendirme gibi metotlarla öğretmeye çalışır. bu yaklaşımda öğreten aktif değildir; öğrenen aktiftir.

    ilk ünitelerde kullanılan kelimeler, fiiller sonraki ünitelerde de karşınıza çıkarak öğrenmenin kalıcı olması sağlanır. uygulamamızda ingilizce nesne isimleri görsellerle ilişkilendirilerek öğrenciyi öğrenme aşamasında aktif kılar.

    uygulamayı sadece çoktan seçmeli testler gibi düşünenler olacaktır; ama duolingo sadece test tekniğini kullanmamaktadır. sizin dinleme becerilerinizi de ölçmeye çalışır. mesela ingilizce bir cümlenin okunuşunu size dinleterek yazmanızı ister. hatta dinlediğiniz ve okuduğunuz bir cümleyi sizin de söylemenizi ister. böylelikle ingilizceyi anlıyorum; ama konuşamıyorum mazeretini ortadan kaldırmaya çalışır.

    uygulamayı tasarlayanlar geri bildirimler sayesinde çevirideki olağan farklılıklara da hakim olmuşlar ki yaptığınız farklı çevirileri kabul eden bir uygulama geliştirmişler. küçük yazım yanlışları dahi yapsanız uygulama bunları kabul etmektedir. çevirisini yazmak istediğiniz bir cümlenin içinde anlamını bilmediğiniz kelime olursa, kelimenin üstüne dokunarak size türkçesini belirterek yapılandırmacı eğitim anlayışının en iyi örneğini bize göstermektedir.

    şu an ben 23 günlük gibi bir serideyim ve dil seviyem 10 ve puanım da 2555.

    duolingo'da üniteleri bitirdikçe diğer üniteler de aktif hale gelmektedir. uygulamayı ilk kullandığım günlerde önceki üniteleri unutmaktan korkmuştum; ama dulolingo burada da yardımınıza koşarak tekrar yapmadığınız üniteleri farklı renkte göstererek kısa bir testle üniteyi tekrarlamanızı sağlıyor.

    dün hiç üşenmedim ve alt yazılı bir dizi açtım. özellikle alt yazıları okumadan diyalogları anlamaya çalıştım. kısa bir süre duolingo ile çalışmama rağmen değişikliği hissettim.

    teşekkürler sözlük! umarım bu entry'i ingilizce olarak editlemek nasip olur.

    (bkz: bir sonraki editte görüşmek üzere)

  • ben 38 yasinda, kimya ögretmeni bir genç bayanim. üç ay kadar önce
    kismetim açildi ve iyi niyetli bir gençle tanistim. geçen hafta da nisanlandik. mutluluktan uçuyordum ki dün laboratuarda korkunç
    bir sey kesfettim.nisanlimin bana aldigi yüzügü denemek için civaya attim ve maalesef yüzdü. halbuki saf altinin özgül agirligi civaninkinden fazla, yüzügün batmasi gerekirdi. demek bana aldigi yüzük saf altin
    degil, öyleyse sevgisi de saf olamaz. simdi ben bu civayi nisanlimin yemegine koyup bu isi bitirmeyi düsünüyorum,
    ne dersiniz?

    güzin abla' nin cevabi :

    arsimet'in hayatiniza her yönüyle vakif oldugu anlasiliyor. yalniz
    yüzey gerilimini hesaba katmamissiniz, civanin yüzey gerilimi
    suyunkinden çokdaha fazladir, böylece kendinden agir cisimleri de, kaldirabilir, çünkü o cisim batarken ortaya çikartacagi yüzey için
    harcamasi gereken enerji, kendi potansiyel enerjisinden fazla olabilir. ayrica civanin saf olmama ihtimali de var, o yüzden ani kararlar vermeyin derim.

    *