hesabın var mı? giriş yap

  • maç sonrası spiker sabri sarıoğluna soruyor roma'da çok zor bir 90 dakika bizi bekliyor diyebilir misiniz?

    sabri : roma'da çok zor bir 90 dakika bizi bekliyor.

  • edit: "kirpi" ile ilgili bilgi değiştirildi.
    güncel bilgiler ile ilgili şöyle bir faydam olabileceğini düşündüğüm sınav. tabii tutup da 2006 olayını güncel diye sormazlarsa;

    güncel bilgiler
    a… ilk yerli helikopterimiz
    f… euro 2016 şampiyonası
    a… insansız hava aracımız
    h… milli savaş gemimiz
    a… yerli tankımız
    b… 2014 dünya kupası
    i… 2014 yılında unesco tarafından dünyaya
    tanıtılacak yazarımız
    h… 2014 yılında unesco tarafından dünyaya
    tanıtılacak bayan yazarımız
    m… 2014 yılında unesco tarafından dünyaya
    tanıtılacak minyatürcümüz
    b… ımf borcumuz ne zaman bitti
    e… 2013 dünya başkenti ilimiz
    m… 2015 expo fuarı nerede yapılacak
    i… türkiye’de 2014 yılı ne yılı olarak kutlanacak (ülke)
    a… türkiye’de 2015 yılı ne yılı olarak kutlanacak (ülke)
    f… uzaydan atlayan ilk adam
    k… ilk plastik paraya geçen ülke
    h… ilk eğitim uçağımız
    m… ilk nükleer santralimiz nereye kurulacak (şehir)
    s… ikinci nükleer santralimiz nereye kurulacak (şehir)
    b… petrol ve doğalgaz arama gemimiz
    a… zırhlı ve yüzebilen ilk dozerimiz (dünyada bir ilk)
    k… mayına dayanıklı ve pusuya karşı koruma sağlayan türkiye tarafından üretilen askeri zırhlı araç
    g… en eski mezar olarak kabul edilen urfa’ya bağlı bölge
    i… ordusu olmayan nato üyesi
    c… halkın ilk kez 2014 yılında doğrudan seçeceği kurum
    p… dünyanın ilk demokratik meclis binası – antik kent
    b… kyoto’nun yerine geçen iklim değişikliğiyle mücadele
    protokolü
    i… islam konferansı teşkilatı yeni sekreteri (2014)
    m… ab ismini hangi antlaşma ile almıştır
    b… ab merkezi
    i… dünya ekonomik formu nerede toplanır

    cevaplar: atak – fransa – anka – heybiliada – altay – brezilya – ismail gaspıralı – halide edip adıvar – nasuh matrakçı – 2013 – eskişehir – milano – iran – avusturalya – felix baumgartner – kanada – hürkuş – mersin – sinop – barboros hayrettin paşa – azmim – kirpi – göbeklitepe – izlanda - cumhurbaşkanı – patara – bali – iyad medeni – maastricht – brüksel – isviçre…

    edit: teşekkür eden arkadaşlara teşekkürü borç bilirim, fakat "bilgi paylaşma, rakip onlar" diyen arkadaşlara da bu sadece bir sınav demek isterim. hırsımınızın kurbanı olmayalım derim. hak eden, yeter ki çalmadan çalışıp da kazansın

    edit:

    o… (2014) anayasa mahkemesi kaç üyeden üyeden oluşacak
    n… 2014 yılında mayıs ayında kıbrıs barış gücüne atanan ilk kadın orgeneral kristin lund nerelidir
    c… türkiye’nin üyeliğe kabul edildiği isviçre bilim merkezi
    w… 2014 pulitzer ödülünü alan abd gazetesi
    t… 2014 pulitzer ödülünü alan ingiliz gazetesi
    t… ilk kadın başbakanımız
    u… 14 ocak 1990’da yıkılan berlin duvarı
    ö… basmacılık adı verilen mücadele nerede başlamıştır
    g… gorbaçov’un izlediği açıklık siyaseti (bkz: mihail gorbaçov)
    a… ermeni terör örgütü
    f… türk – yunan meselesi
    a… rum iç işleri bakanı yorgacis’in adayı yunanistan’a bağlama planı ve türkleri imha etme
    e… 2005 - 2014 islam konferansı teşkilatı genel sekreteri
    c… abd'nin başlattığı mekik diplomasisi mısır – israil dostluğu
    d… 2007 – 2013 arası uygulanan kalkınma planı

    17– norveçli – cern – washington post – the guardion – tansu çiller- utanç duvarı – özbekistan – glasnost ve yeniden yapılanma ise perestroyko) - asala (ermenistan’ın kurtuluşu için ermeni gizli ordusu) - fır hattı (ege hava – uçuş bilgi)- akritas planı- kıbrıs barış harekatı bunun üzerine yapıldı - ekmeleddin ihsanoğlu – camp david antlaşması - dokuzuncu kalkınma planı

    sinir içeren edit: hala "aman kpss kaçış ya" diyenler, bunlar çıkma ihtimali olan bir kaç soru. bize kapak hep zaten, amman size kapak olmasın

    avrasya kolluk kuvvetleri: türkiye, azerbaycan, kırgızistan, moğolistan

    a… 1974 kıbrıs barış harekatı üzerine türkiye’ye 90 milyon euro ceza kesen kurum
    e … 2014 mayıs türkiye askeri tatbikatı
    c… klasik batı müziğinin kurucusu, adına bugün kültür merkezi vardır. onuncu yıl marşının bestecisidir
    d… osmanlı’da ilk resmi müzik okulu
    m… müzik öğretmeni yetiştirme okulu
    o… nutuk hangi cümle ile başlar
    i… jön - türklerin siyasi teşekkürü
    ş… bayburt – hart isyanı
    t… mustafa kemal’i sis, ferda ve rücu adlı şiirleri ile etkileyen aydın
    c… halk - millet
    e… gençliğin atatürk'e cevabı hangi başlık ile başlar
    ç… muassırlaşma
    c… ulusal egemenlik – milli irade
    k… atatürk’ün devletçiliği

    avrupa insan hakları mahkemesi – efes - cemal reşit rey – darülelhan - musiki muallim mektebi - 19 mayıs 1919’da samsun’a çıktım - ittihat ve terakki - şeyh eşref – tevfik fikret – cumhur - ey büyük ata – çağdaşlaşma - cumhuriyetçilik - karma ekonomi

    ayrıca: bm genel sekreteri ban ki-mun, 2016 dünya insani yardım zirvesi'nin türkiye'de yapılacağını açıkladı( ilk defa düzenlenecek, istanbul'da o da)

    kpss sonrası edit: 1 tane bile çıkmadı lan

    edit: siz hala yazılı sınava mı çalışıyorsunuz. (soru işareti bile koymadım) öpüyorum cidden. gelen mesaja cevaben; ben teşekkür ederim okuduğumu paylaştığım için. ve size tavsiye; güncel bilgi diye çalıştığınız yerden soru çıkmaz. adamlar güncel kısmında yamulmuyorsam 2015 kpss'de "mesnevi kimin eseri" diye sordular. hea "benim güncelde eksiğim çok" diyen adama sesleniyorum.

  • edirne'de bir ailedir. diktatörler ülkesinde cesaret isteyen, tebrik edilesi bir harekettir yaptıkları. çay olmasa da yaşamlarındaki bir çok eksiğin nedenini bilen ailedir.

    "sağlık bakanı dr. mehmet müezzinoğlu, edirne'de vatandaşların yeni yıllarını kutladı. yol üzerinde bulunan bir binanın 2'nci katındaki balkonda oturanları görerek "çayınız varsa gelelim" diye soran bakan müezzinoğlu, "evde çay yok, istemez" cevabıyla karşılaştı."

    link

  • victoria devrinde sayıları 1,4 milyonu bulan işçi sınıfı. ülke ekonomisinde kilit rol oynayan tarım işçilerinden, kömür madencilerinden ve pamuk işçilerinden bile sayıları daha fazla.
    sanayi devrimi'nden sonra devletin artan iş gücü gereksinimi sebebiyle şehirlere akın eden çalışan kesim, ülkenin yeni "orta sınıf"ını oluşturuyor. bu kesimin ikamet edebilmesi için de şehirlerde inanılmaz bir konut patlaması yaşanıyor ve manchester, liverpool, birmingham gibi şehirlerde terrace house dediğimiz konutlar ortaya çıkıyor. bu evlerdeki çatı ve bodrum katları hizmetçileri konaklatmak için tasarlanıyor.
    sanayi devrimi ve britanya imparatorluğu'nun sömürgelerinin suyunu sıkarak edindiği servet sebebiyle aşırı zenginleşen kesimse feodal dönemlerden kalan muazzam büyüklükteki yapıları "ev" olarak seçiyor; günümüzde estate ya da "english country house" olarak anılan yerler.

    zenginlerin ve soyluların, bu muazzam büyüklükteki evlerinde yer yer 300 kişiye kadar geniş bir hizmetçi takımı bulunurken, orta sınıf için bu pek mümkün olmuyor; ancak, orta sınıf da, toplumsal hiyerarşide yerlerini sağlamlaştırmak için en az bir hizmetçi bulundurmayı bir gösterge haline getiriyor.

    büyük evlerde, her bir işten sorumlu ayrı ayrı bir ya da birkaç kişi olurken -mesela laundry maid(çamaşır hizmetlisi), kitchen maid(mutfak hizmetlisi), aşçı, kahya, uşak, vs- orta sınıfın evlerinde bu işleri tek bir kişi üstleniyor. tek başına tüm bu işleri yapmak zorunda kalan hizmetçiyeyse "maid-of-all-work" deniyor; yani, "bütün işlerin hizmetçisi". maid-of-all-work, adından da anlaşılacağı şekilde, her zaman kadınlardan seçiliyor. (bkz: #81371698)

    evin büyüklüğü fark etmeksizin, karın tokluğuna çalıştıkları bu evlerde (mesela kadınlar için en düşük pozisyon olan çamaşırcılık, yıllık olarak 2 ya da 3 guinea gibi bir miktar getiriyor. günümüzde aşağı yukarı 700 pound ediyor), günde 17-18 saat ayakta kalıyor, dayak yiyor ve vebalı muamelesi görüyorlar. english country house denen bu saray yavruları, victoria devri değerlerine göre ya yeniden inşa ediliyorlar ya da büyük değişiklikler geçiriyorlar. hizmetçilerinin varlığını hissetmek istemeyen zenginler, evlerine, hizmetçilerin kullanması için gizli koridorlar, kapılar, merdivenler yaptırtıyor. böylece, kendi arkalarını toplayan insanları görmek zorunda kalmıyorlar; hizmetçiler de efendilerini gölge gibi takip edebiliyorlar. bu evlerde, tam manasıyla gerçek bir sınıf ve cinsiyet ayrımı yaşanıyor; hatta çocuklar bile ailelerinden ayrılıyor. devrin "ahlaki değerleri" bu sayede korunmuş oluyor.

    tüm bunlar yaşanırken kilise ve zenginlerin kontrolünde bulunan gazeteler ve dergiler, hizmetçileri ahlaki yönden kontrol altında tutmak için çeşitli yazılar, ilanlar ve hatta dualar yayımlıyorlar.
    fakirlerin, öksüzlerin ve düşkünlerin yazarı charles dickens hizmetçi tutmanın toplumdaki önemine all the year round adlı dergisinde yer veriyor. 1859 senesinde, bir cerrahın eşinin mektubu bu dergide yayımlanıyor; eşinin senede 80 pound kazandığını söylerken şunu da ekliyor: "rahip ve eşi, zengin komşumuz ve eşi, birkaç seçkin aile daha sürekli görüştüğümüz kişiler. oldukça kibar bir profil çizmeliyiz. ev işi yapmamalı ya da bebeğimi taşımamalıyım, yoksa toplumdaki yerimi kaybederim. bir hizmetçimiz olmak zorunda."

    orta sınıfın nüfusu arttıkça hizmetçilere olan ihtiyaç da artıyor; ancak, çalışma şartlarının zorluğu, 1902 senesinde geçen eğitim reformu ve devrin bitiminden birkaç sene sonra da birinci dünya savaşının başlaması gibi çeşitli nedenlerle hizmetçi sayısı düşüyor. bunun önüne geçebilmek için öksüz ve yetim çocukları iyi birer hizmetçi olarak yetiştirmek amacıyla workhouse denilen kurumları kullanıyorlar. çocukları sokaktan alıp yetiştirdikleri ve bir zanaat kazandırdıkları için masumane görünseler de, bu çocuklara verdikleri eğitim sadece "hizmetçi" olmaları yönünde olduğu için başka şansları da olmuyor hayatta.

    bu dönemde, hizmetçilerin sesini duyan kimse mi olmuyor? oluyor tabii ki; ancak, fazlasıyla cılız ve yetersiz kalıyorlar; güçleri de ancak daha da zor durumda kalmışlara yetiyor. bir iki tane olan bu kurumlar, ya "zoraki hizmetçilik" yoluna itilmiş çocukları bu hayattan kurtarmak için çalışıyorlar ya da st. faith's house of mercy gibi bazı kurumlar da magdalen evi(magdalen home) olarak kurulup rahibeler tarafından işletiliyor ve suistimale uğramış hizmetçi kadınları bünyesine kabul ediyor. bu evlerin meşruluğu ve insancıllığı da ciddi anlamda tartışılır zaten. (bkz: the magdalene laundries)

  • oğuz adında yeni tanıştığım bir arkadaşımla galatasaray-fenerbahçe derbisini izlemek üzere maçı yayınlayan bir mekana gitmiştik. maç başlamadan bir fotoğraf çekip, derbiyi unutmadığımızı facebook'ta ilan edelim dedik.

    neyse çektim fotoğrafı yükleyeceğim, oğuz "ne yazacaksın?" dedi, ben de şöyle bir etrafa baktım, kimse bağırmıyor etmiyor diye, "bağırmayan taraftar gelsin" yazdım yükledim.

    akabinde maç başladı, 10-15 dakika geçti.

    oğuz; abi bir arkadaşın yorum yaptı galiba.
    ben; yapsın?
    oğuz; pek hoşuma gitmedi ama.
    ben; ne yazmış?
    oğuz; ben söylemeyeyim sen bak. ben pek sevmem bu tarz konuşanları.

    dipnot arası; yorum yapan annem. gurbetteyiz falan diye annemin facebook profil fotoğrafında, benim şimdiki halime hiç benzemeyen eski bir fotoğrafım var. arkadaşımda fotoğrafa bakıp, ismi okumadığı için gördüğü erkeği* benim arkadaşlarımdan biri sanıyor.

    gelelim annemin kısa süreli bir gerilim yaşatan yorumuna;

    "annen de gelsin mi?"

  • ibadethanedir.

    insanlar her donemde taptiklari sey / varlik icin en gorkemli binalari insa etmistir ve edecektir. gunumuzde insanlarin paraya taptiginin bir nevi kanitidir.

  • aslında urfa'nın amsterdam, bern, barselona olduğunu öğrenmemize neden olmuştur.

    hee amk heee çok güzel çok misafirperver çok sıcakkanlı yer.

    ulan siz bu ülke sınırları içinde akp'nin %60 alıp da insanlarının hoşgörülü, misafirperver, açık fikirli, sıcakkanlı olduğu yer mi gördünüz?

    önüne kebap koydu diye neredeyse sevinçten ölecekler amk.

    tüm motivasyonu öteki diye adlandırdıkları milyonlarca insana kan kusturmak, bastırmak hatta şartlar gereği öldürmek olan bir ideolojiye ölümüne bağlı bir il bu sıfatların hiçbirinı taşımaz.

    hani aralarında yaşamasam inanacağım.

    yazdıklarımın konu dışında olduğunu biliyorum lakin olay üzerinden bok çukuru yerleri göklere çıkarmayın amk.

  • bugün habertürk köşe yazarının dinlediğini söylediği kayıtla birlikte kesinleşmiş olay. veyis ateşin de ortadan kaybolmasıyla birlikte bütün taşlar yerine oturmuş durumda.

    süleyman soylu belirli insanlardan yüksek miktarlarda rüşvet almak karşılığında devletin adaletini "satıyor".

    hala görevde olması utançtır. türk devletine yakışmaz. acilen görevden alınıp yargıya teslim edilmesi gerekiyor.

    ses kaynağı: https://www.youtube.com/watch?v=n4x9l1jxzic

    edit: kaynak soran arkadaşlar var. köşe yazısı zaten şuan bütün medyada yayılmış durumda. ses kaydı gelince buraya ekleyeceğim. bir iki gün veriyorum kaydın çıkmasına