ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
14 ekim 2021 kuzey marmara otoyolundaki feci kaza
-
avrupada şu kamyon asla yola çıkamaz. ama kodugumun ülkesinde insan hayatının değeri mi var sanki.
talihsiz kaza.
vize istemeyen gidilesi ülkeler
-
kıyısından köşesinden bu ülkeleri deneyimlemiş ya da planlamasını yaparak eşimi, dostumu göndermiş biri olarak tavsiyelerimi sıralamak isterim.
bir plân yaparken öncelikle şu kıstasları göz önünde bulundurmak gerek: bütçe - zaman - mevsim.
hem bütçeden hem de zamandan yana bir sıkıntınız yoksa rotanızı asya ülkelerine çevirebilirsiniz. ilk durağınız tayland'a bir aktarma ile çok da pahalı olmayan bir şekilde gidip oradan japonya ya da hong kong'a; oradan da güney kore'ye geçerek mini bir asya turunu tamamlayabilirsiniz.
bütçeniz var ancak zamanınız çok yoksa bu kez yukarıdaki ülkelerden en çok merak ettiğinize gidebilirsiniz.
mevsimsel şartları göz önünde bulundurduğumuzda ise yine bütçe kısıtınız yoksa ve maceraperest bir tavırla çok farklı bir ülke deneyimlemek istiyorsanız güney afrika'nın cape town ve johannesburg şehirleri sizi bekliyor olacak. türkiye'de soğuk kış aylarından kurtulup afrika'da yaz mevsimini yaşayabilirsiniz.
''sıcak memleketlere gidelim ama afrika'da ne işimiz var bizim'' derseniz şayet buyurun size latin amerika. brezilya'nın sao paulo, arjantin'in buenos aires ya da küba'nın havana şehirleri bambaşka bir deneyim yaşatacaktır.
''hocam bunlar hep zengin işi yerler. yok mu şöyle az bütçeyle, cebimizi yormayacak bir yurt dışı deneyimi yaşatacak ülkeler'' diye soracak olursanız hemen hemen herkesin dediği gibi balkanlar ve bonus olarak gürcistan + azerbaycan'ı öneririm.
burada da zaman kısıtınız yoksa şayet tüm vizesiz balkan ülkelerini 15-20 günde gezebilirsiniz. bir ülkeden başlayıp otobüsle bir diğerine geçe geçe balkan turu tamamlanmış olacaktır. (bkz: balkan turu/@milazi) ben yaptım misal.
ya da gürcistan - azerbaycan ikilisini bir çırpıda bitirebilirsiniz.
mevsimsel koşullar devreye girdiğinde ise kış sezonunda balkanların başkentlerini; yaz sezonunda ise budva, kotor, durres, işkodra, ksamil şehirlerinde adriyatik denizi'nin keyfini sürersiniz.
diyorsanız ki ''balkanları gezdim. gürcistan'ı da gördüm. uzak diyarlara gidecek bütçem de yok.'' o halde oryantalist bir tur olarak iran, lübnan ya da fas düşünülebilir. iran'a trenle dahi gidilebiliyordu bir zamanlar. hâlâ var mıdır emin değilim. fas'a da uygun bilet bulabilirseniz şayet kazablanka - marakeş şehirleri ilgi çekici olabilir. her ne kadar patlama ile büyük bir ekonomik darbe alan lübnan'ın başkenti beyrut ise doğunun paris'i unvanını hak edip hak etmediğine yerinden görerek karar verebilirsiniz.
edit: zaman, bütçe ve mevsimden bağımsız olarak dil sorunu olanlara ya da ilk kez yurt dışına çıkacaklara ilk olarak balkanları öneriyorum. burada ilk tecrübenizi yaşayıp en azından yurt dışını gezmenin stajını yapabilirsiniz. çünkü türkçe ile de az çok anlaşabilir, en kötü başınıza bir şey gelse sorunların üstesinden bir şekilde gelebilirsiniz. ayrıca balkan turunu yapacakken gidiş-dönüş biletinizi aynı ülkeden almayın. bir rota oluşturun kendinize ve rotanın sonundaki ülkeden de dönüş biletinizi alın.
örnek: sırbistan'a gidip sırasıyla bosna, karadağ, kosova, makedonya yaptıktan sonra son durak olarak arnavutluk'a geçip oradan geri türkiye'ye dönebilirsiniz. ya da bunun tam tersi. aynı konsept asya turu için de düşünülebilir.
ayrıca türki cumhuriyetler'i merak edenler için de özbekistan, tacikistan, kırgızistan, kazakistan ve moğolistan yapılabilir.
survivor all-star
-
"doktorların doktoru metin abimiz" dedi acun.
adam 120 gün kırık çıkık yanık yırtık bulantı grip herşeye su ve buzla müdahale etti.
gururlu edit :
bu sene doktor sprey kullanıyor.
ekşinin gücü :)
kadınları çekici yapan detaylar
-
çok genel olarak,
harmoni
ayakkabılarından - ses tonuna.
ellerinden - gözlerine.
espri anlayışından - saç rengine.
kadını çekici yapan bütün bunların estetik olup olmaması değil, harmonisidir.
leonardo dicaprio'nun oscar ödülünü unutması
-
o karambolde biri hacılamayıp tekrar kendisine geri geldiğine göre helal oscar'mış.
düğünde damadı çileden çıkaran gelin
-
aferin aferin, yine her halta yapıştırın kezbanlık yaftasını. sonra düğün gününde böyle tepki veren adamlar üç ay sonra kahvaltıya gelen çay yeterince demli değil diye eşlerinin başından aşağı kaynar çaydanlık devirince de "kezbandı ama yaa" dersiniz.
verilen tepkiyi normal karşılayan kişilerin acilen bir "öfke kontrolü" sebepli uzmana görünmeleri tüm milletin hayrına olacaktır.
(verilen demli çay örneği ve daha nicesi bu topraklarda gerçekten yaşanmıştır.)
http://kadininstatusu.aile.gov.tr/…apor_mizan_1.pdf
az biraz vakit ayırıp şu raporu okuyun, kadınlar ne boş bahanelerle ve bazen sırf adamın canı öyle istiyor diye şiddet görüyor, gerçeklerle yüzleşin. ondan sonra yine özelden "kezban" diye taciz edersiniz.
28 mayıs 2019 ekrem imamoğlu'nun esnafla diyaloğu
-
imamoğlu'nun öyle bir şey demediğini adı gibi biliyor. sadece seçilmiş cahilliğe ve biata devam etmek istiyor. bilinçli cahilliktir bu. sonumuz hayrolsun.
shaquille o'neal'ın sevgilisi
-
shaq kendisi için açıklama yapmıştır;
- sikim kadar boyu var türlü türlü huyu var.
(bkz: ironi değil gerçek)
remastered olarak çıksa delirtecek oyunlar
-
(bkz: the elder scrolls iii morrowind)
(bkz: the elder scrolls iv oblivion)
özellikle skyrim gönüllerde taht kurdu. seriye skyrim ile başlayanlar özellikle bu iki oyunu da oynama hevesine girdiler lakin çok eski kalmış bu iki oyun bende bir remaster isteği uyandırdı. oblivion bir nebze yeni teknolojiye yakın lakin morrowind epey bir geride kaldı. skyblivion ve skywind adı altında serinin tutkunu bir kaç eleman bu işe giriştiler lakin oyunlar devasa geniş olduklarından çok yavaş ilerliyor. bethesda 'ya buradan sesleniyorum yapın ülen artık şunları.
29 kasım 2016 teoman'ın dayak yemesi
-
çok enteresan aslında ünlü birisini dövmek falan. hani bizim buralarda pek yok, ünlü birisini konser vs. olmadan çok göremezsin. demek ki bolluk olunca istanbul gibi büyük şehirlerde ünlü de dövebiliyosun. mesela konya'da pavyonda, az sayıdaki barda olay çıkarsa yine ünlü birisi diye dövmez kimse. ne güzel bişey adamlarda ünlü dövme rahatlığı var, biz en fazla imza ister, selfi yaparız. sövse mesela abi ünlü bulaşmayın deriz, ünlü adamdır yapar deriz geçiştiririz meseleyi. vay amk ünlü dövüyo adamlar.
mezun olur olmaz 3500 tl maaş isteyen mühendis
-
zamanın ötesine gidecek biliyorum lakin, hayatı boyunca 3500 lira maaş göremeyecekler tarafından kıskanılmış mühendistir. vizyonsuz adamlar gelmiş burda başkasının alacağı maaşı konuşuyorlar. bir de 10 senedir piyasadayım öyle maaş yok diyen var. kusura bakma da piyasanın dibindesin arkadaşım sen.
2008 senesinde mezun oldum; çevremde en 20 az kişinin işe giriş maaşlarını biliyorum 2500-3000 net aralığında hepimizinki. 5 sene öncenin maaşları bunlar. enflasyon oranında zam yap buna sonra kendin hesapla yeni mezun 3500 alır mı almaz mı. evet her mühendis almaz bu parayı ama, ütopya bir rakam da değil kesinlikle
thy hostesleri 4000 haketmiyor 1500 liralık iş yapıyor diyen vizyonsuzla aynı vizyonsuzluktasın kardeşim. nasıl bir psikolojiyle yazıyorsunuz bunları anlamıyorum ki. şurda yazdıklarınızla tek yaptığınız patronların ekmeğine yağ sürmek.
ayrıca sözlük kızlarına falan da selam etmiyorum dağılın ve seri eksileyin