ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yulaf ezmesi
-
1.5 ay içerisinde yaklaşık 5 kilo vermemi sağlamış yiyecek.
nasıl kullandığımı da anlatayım; bir avuç yulaf ezmesi, bir orta boy muz, bir küçük kutu yağsız sütü karıştırarak öğle yemeği yerine yedim. baştan söyleyeyim, ilk bir hafta boyunca fena halde gaz yapıyor bünyede. daha sonraları alışıyorsunuz.
türkiye'nin aslında %90'ının deist olması
-
yanlış önerme. türkiye'nin %90'ı deist de değildir, müslüman da değildir, pokemon da değildir. türkiye'nin %90'ı cahildir. üzülerek söylüyorum ki biricik hayatlarını başkalarının yönlendirmesine, yönetmesine alışmış tembel insan topluluğundan başka hiçbir şey değildir ama olsun türk ulusu çok yüce. en büyük biziz! hadi yatalım...
başkasına aşık oldum diyen sevgili
-
siz hiç kalbinizden taşan sevgilinizin bir başka aşk için ağladığını gördünüz mü?
ben gördüm, bir kere.
çok ağlanırsa kör olunur mu? bilen vara yazsın bana, neyse.
bir aylık bir amerika tatili idi sadece. gözleri parlamıştı böyle bir imkan doğdu gitmeli miyim sence derken. hayatımda hiç kimseyi öyle yüreklendirmemiştim sanırım, kendim de dahil.
her şey bu tatille başladı, hayatımın bu kadar boka saracağı hiç aklıma gelmezdi, felaketlerin bir alıştırma dönemi olmalıydı bana göre, böylesi zalimlikti.
siz hiç alkolle arası iyi olmayan sevgilinizi zil zurna sarhoş bir bar köşesinde ağlarken buldunuz mu?
ben buldum, bir kere.
ıslak suratını omzuma gömüp "çok canım yanıyor" dedi. bende can kalmadı diyemedim.
ellerimi tutup "ben başkasına aşık oldum" dedi. ben bir daha sevemem diyemedim.
tüm renkler soldu, etraftaki tüm ışıklar söndü, ben karanlıktan korkuyordum ve elimi bir başkasına aşık bir adam tutuyordu. dramın dibi.
tekrar omzuma gömülüp hıçkırıklarla ağlarken "sana bunu nasıl yaparım, ama aşık oldum, nasıl yaparım" diye boğuk bir sesle nefesini gömleğimden içerilere kadar üflüyordu hırsla.
fıtı fıtı fıtı, çok duygusallaştım, tamam neyse, git ve mutlu ol dedim, evet ellerimle ittim onu, başta direndi sonra bir kelebek gibi süzüldü canını yediğim.
bazen aşk gider, anılar kalır. bazı sevgililer başkalarına aşık olabilir ve siz bir daha sevemeyebilirsiniz.
elimi tutabilirsiniz.
bir insanın kendisine yapabileceği en büyük iyilik
-
kendini değersiz hissettiren insanları hayatından bit ayıklar gibi ayıklamak..
ypg'yi terörist olarak nitelemek
kıymanın kilosunun 300 tl olması
-
2021 sonunda türkiye'deydim. aklımda kalan fiyatlar:
magnum dondurma 6 tl - 25 olmuş
kıyma 60 tl - 300 olmuş
700 gr içim kaşar 40 tl - 140 olmuş
polonez sucuk kg 110 tl - 600 olmuş
muhitteki kiralar 3500 iken benim çıktığım ev 1600 tl - 15000 olmuş
şu olaya tamam diyebilecek yerküredeki tek ülke kuzey koredir. bunun nedenlerinin başında ise daha önce internete bile girmemiş, başka ülkeleri bile görememiş, dünyadan bağımsız doğan nesillerin olması yer alır. çok afedersiniz, pasaport 1100 liradan 3700'e, yurt dışına çıkış haracı 25 liradan 300 lere, yurtdışından ürün getirme haraçları %300'lere fırladı. hala seçim mi konuşuyorsunuz? kime vermeniz gerektiğini anlamıyorsanız, sandıklara gitmeyin.
19 şubat 2015 liverpool beşiktaş maçı
-
beşiktaş'ın ezel gibi yıllar sonra gelip liverpool'a cengiz, ali, eyşan muamelesi yapacağı maçtır.
çğşöü harflerinin sadece türkçede bulunması
-
(bkz: bize de kala kala ğ kaldı)
pişman olmak istemeyenlere tavsiyeler
-
önce pişmanlık nedir onu iyice bir öğrenmek. yoo dostum, her hayıflanmanız pişmanlık değildir. günün birinde içine sine sine yapmış olduğun şey başka bir gün başına kabaklar patlattığında yaşadığın üzüntü de değildir pişmanlık.
pişmanlık en başta kendinden ve yaptığın şeyden tiksinmeyi, alternatifleri reddedip kendini o hale bile isteye sokmuş olmanın getirdiği yabancılaşmayı içerir. hayatta üzülecek, baya bi kırılıp dökülecek, zaman zaman sürüneceksiniz, bunların kaçarı yok, ama pişmanlığın kaçarı var: içinize sinmeyen hiçbir şeyi çok büyük bir mecburiyetiniz, hayat memat meseleniz yoksa yapmayın.
kişiyi en acıtan yabancılaşma kendine olandır, kendinizi yine ta kendinizden yıpranmış, ter kokmuş, yakası paçası kaymış bir tişört gibi çıkarıp atmak istemiyorsanız -işte pişmanlık tam olarak budur- yaptığınız her şey önce sizin içinize sinecek. ananızın, babanızın, kuzeninizin, komşuların, whatsapp kanka grubunuzun, iş yerindeki fatma'nın değil.
her eyleminizde bir crush on durumu yaşayın, bu sadece aşk değil, iş, arkadaşlık, yeni bir kıyafet, gezilecek görülecek bir yer, eve alınacak bir koltuk da olabilir, ama ona tutulun.
herkes akın akın evleniyor diye "benim bundan çocuğum olsa nasıl güzel olur" hissi yaratmayan biriyle evlenmeyin, herkes oraya gidiyor diye size çivili koltukta oturuyor hissi yaratacak yere gitmeyin, herkes alıyor diye "eve gitsem de şunu üzerimden fırlatıp atsam" diyeceğiniz o rahatsız bluzu almayın. herkes size "aaa biraz manyak galiba" diyor diye onların diliyle konuşmaya başlamayın. düşecek ama kalkacaksınız da, kimsenin yara izi bir başkasında sızlamaz, kaşınmaz, sadece uzaktan bakıp "acıyor olmalı" dersiniz, (burada yara ve iz kelimelerini yeni nesil ağlak edebiyatçılar gibi sadece aşk meşkle iniltili kullanmıyorum) sizin kendi yara izleriniz olsun yoksa öğrenemezsiniz, hem "yara izi yarayı açan kılıçtan daha etkilidir"* tecrübeyi gösterir. kendiniz olun ve sonunda batsanız da çıksanız da vurulmadığınız hiçbir şeyin peşinden gitmeyin, tercihlerinize laf söyleyen insanlara karşı mottonuz da şu olsun: "sa-na-ne a......."
en önemli 100 çeviri
-
listenin tamamı şöyledir:
1. kayıp zamanın izinde marcel proust, roza hakmen
2. don quijote cervantes, roza hakmen
3. ilyada homeros, azra erhat - a. kadir
4. ulysses james joyce, nevzat erkmen
5. odysseia homeros, azra erhat - a. kadir
6. yüzyıllık yalnızlık gabriel garcía márquez, seçkin selvi
7. ilahi komedya dante alighieri, rekin teksoy
8. niteliksiz adam robert musil, ahmet cemal
9. cyrano de bergerac edmond de rostand, sabri esat siyavuşgil
10. malte laurids brigge’nin notları rainer maria rilke, behçet necatigil – andreas tietze
11. mrs. dalloway virginia woolf, tomris uyar
12. körleşme elias canetti, ahmet cemal
13. gecenin sonuna yolculuk louis-ferdinand céline, yiğit bener
14. lolita vladimir nabokov, fatih özgüven
15. moby dick herman melville, mîna urgan - sabahattin eyüboğlu
16. kör baykuş sâdık hidâyet, behçet necatigil
17. gülün adı umberto eco, şadan karadeniz
18. küçük prens antoine de saint-exupéry, tomris uyar - cemal süreya
19. soneler shakespeare, talat sait halman
20. döşeğimde ölürken william faulkner, murat belge
21. vergilius’un ölümü hermann broch, ahmet cemal
22. ses ve öfke william faulkner, rasih güran
23. iskenderiye dörtlüsü lawrence durrell, ülker ince
24. kayboluş george perec, cemal yardımcı
25. kapital kark marx, mehmet selik-nail satlıgan-erkin özalp
26. dava franz kafka, kâmuran şipal
27. decameron giovanni boccaccio, rekin teksoy
28. suç ve ceza fyodor dostoyevski, hasan âli ediz
29. şato franz kafka, kâmuran şipal
30. binbir gece masalları, âlim şerif onaran
31. kavafis’ten yüz şiir, cevat çapan
32. minima moralia theodor adorno, orhan koçak-ahmet doğukan
33. devlet platon, m. ali cimcoz
34. hamlet william shakespeare, can yücel
35. kızıl ile kara stendhal, nurullah ataç
36. venedik’te ölüm thomas mann, behçet necatigil – andreas tietze
37. denemeler michel de montaigne, sabahattin eyüboğlu
38. sanatçının bir genç adam olarak portresi james joyce, murat belge
39. mesnevi mevlana, abdülbaki gölpınarlı
40. öyküler anton çehov, mehmet özgül
41. ulysses james joyce, armağan ekici
42. dublinliler james joyce, murat belge
43. robinson crusoe daniel defoe, akşit göktürk
44. çürümenin kitabı e. m. cioran, haldun bayrı
45. can andrey platonov, çetao kızılırmak
46. yüzüklerin efendisi j. r. r. tolkien, çiğdem erkal ipek-bülent somay
47. gargantua françois rabelais, sabahattin eyüboğlu- azra erhat- vedat günyol
48. mırıldandığım öyküler julio cortazar, tomris uyar
49. suç ve ceza fyodor dostoyevski, ergin altay
50. bahar noktası william shakespeare, can yücel
51. 1984 george orwell, celâl üster
52. foucault sarkacı umberto eco, şadan karadeniz
53. işte böyle dedi zerdüşt friedrich nietzsche, ahmet cemal
54. varolmanın dayanılmaz hafifliği milan kundera, fatih özgüven
55. öyküler edgar allan poe, hasan fehmi nemli
56. madam bovary gustave flaubert, tahsin yücel
57. karamazov kardeşler fyodor dostoyevski, nihal yalaza taluy
58. anna karenina lev tolstoy, ergin altay
59. çavdar tarlasında çocuklar j. d. salinger, coşkun yerli
60. harry potter j. k. rowling, sevin okyay- kutlukhan kutlu
61. sanatın öyküsü e. h. gombrich, bedrettin cömert
62. her boydan (derleme), can yücel
63. manila ıngeborg bachmann, ahmet cemal
64. sineklerin tanrısı william golding, mîna urgan
65. tristram shandy laurence sterne, nuran yavuz
66. ölen adam d. h. lawrence, bilge karasu
67. açlık knut hamsun, behçet necatigil
68. finnegan uyanması james joyce, fuat sevimay
69. dönüşüm franz kafka, ahmet cemal
70. evrenin yapısı lucretius, turgut uyar- tomris uyar
71. görünmez kentler ıtalo calvino, ışıl saatçioğlu
72. bir mayıs günü bırakıp gittin yannis ritsos, cevat çapan
73. ekmek arası charles bukowski, avi pardo
74. geceyarısı çocukları salman rushdie, aslı biçen
75. bir kış gecesi eğer bir yolcu ıtalo calvino, eren yücesan cendey
76. muhteşem gatsby f. scott fitzgerald, can yücel
77. ben bir başkasıdır arthur rimbaud, özdemir ince
78. pasajlar walter benjamin, ahmet cemal
79. yabancı albert camus, vedat günyol
80. yaşama uğraşı cesare pavese, cevat çapan
81. dörtlükler ömer hayyam, sabahattin eyüboğlu
82. bülbülü öldürmek harper lee, ülker ince
83. tractatus logico-philosophicus ludwig wittgenstein, oruç aruoba
84. görme biçimleri john berger, yurdanur salman
85. umut ilkesi ernst bloch, tanıl bora
86. kötülük çiçekleri charles baudelaire, sait maden
87. duygusal eğitim gustave flaubert, cemal süreya
88. masallar la fontaine, orhan veli kanık
89. oblomov ivan gonçarov, sabahattin eyüboğlu- erol güney
90. huzursuzluğun kitabı fernando pessoa, saadet özen
91. varlık ve zaman martin heidegger, kaan ökten
92. otobiyografi (neden, kiler, nefes, soğuk, çocuk) thomas bernhard, sezer duru
93. bulantı j. p. sartre, selahattin hilav
94. uyuyan adam george perec, sosi dolanoğlu
95. maldoror’un şarkıları comte de lautreamont, özdemir ince
96. oyunlar anton çehov, ataol behramoğlu
97. tanrıyı gören köpek dino buzzati, rekin teksoy
98. fransız teğmeninin kadını john fowles, aslı biçen
99. hernani victor hugo, cemil meriç
100. ethica baruch spinoza, çiğdem dürüşken
merve nin doğum günü parti si klibi
18 eylül 1932 ilk türkçe ezanın okunması
-
tanrı uludur = allahü ekber.
hah arapça öğren illa anlamlı ibadet etmek istiyorsan diyebilirsin ama olmuyor öyle işte.
mesela god is great derken de anlamını biliyorum ama “tanrı uludur” derken ki gibi olmuyor. çok basit bi sebebi var aq çünkü türk'üm ben, anadilim türkçe. ha “allahü ekber” demişim ha “god is great” demişim ikisi de uzak ve duygusuz gelir bana.
maliki yevmid din ne mesela. insan ibadet ederken anlamlı ibadet etmek istemez mi, robot musun sen ezbere iş yapacaksın.
bi gün yine bu topraklarda türkçe ezanlar okunması dileğiyle.
edit: ayet düzeltildi.