hesabın var mı? giriş yap

  • o yazdıklarının yarısını yapsaydı o yazdıklarını yazma ihtiyacı duymazdı. hayat böyle bir şeydir kabul etmek istemeseniz de. iç huzur, tatmin gösterilmek istenen bir şey değildir, tam tersine göstermek zaten bunların eksikliğidir, hepimizde olduğu gibi tıpkı.

  • bir fahrettin koca açıklaması. karakter sınırlaması nedeniyle kısaltılan açıklamanın tam hali; "29 temmuz'dan bu yana ağır hasta sayımız 8 kat arttı, vefat eden sayısı 8 kart arttı; evde semptomu olmayanın sayısı mı sizin için önemli?". hayır dalga geçmeyi artık alenen yapmaya başladılar. en son da damat efendi, ben dolara bakmıyorum diyordu.

    kaynak

    edit: bazı yazarların hassasiyeti üzerine argo kelimeleri kaldırdım.

  • 2019 yazındaki muhteşem free agent market ortamından sonra bu sezon zorlu bir senenin sinyallerini hissedebilecek olan şampiyon.

    a.d. opsiyonunu kullanıp serbest kalacak ve lakers ile imzalayacak. herkes bunu bekliyor. rich p.. , pardon, lebron james'in müşterisi olan davis'in başka yere gitme şansı yok. bu durumda lakers'ın ödeyeceği yıllık maaşın 35 milyon dolar civarında olacağı beklenen durum. ha bu arada lakers, elinde 2 tane s-tier franchise player olmasına rağmen ligde salary ortamlarında en çok para harcayan 16. takım. yani oldukça iyi bir idari yıl geçirdiler.

    ancak onlar için olay davis'in tutulması değil. lakers'ın durumu biraz farklı bir zorluk barındırıyor:

    1 - rondo ve kcp sorunu : rajon rondo ve kcp bu takımda lebron ve davis'den sonra hiyerarşide 3-4 sırasının sahipleri. green eşşeği ve kuzma tembeli sağolsun, son durumları gerçekten "epik". neyse, rondo ve kcp free agent market ortamını test edip başka kontrat bulurlarsa -ki kcp oldukça olası- lakers'ın uzun sezonu topu yere vurabilen ve dış şut da bulabilen bir 3. skorer arayarak sürdürmesi riskli. kcp'nin danny green gibi 15 milyon yıllık bir kontrat zorlaması olası. mevcut kadronun yetenek düzeyini ilerletmeleri gerekirken bu iki isim de elden giderse lakers normal sezon ve playoff'lar için risk barındırmaya başlar.

    2 - takas piyasası : onlar hep (daha doğrusu lebron) 3. all-star'ı istiyor ancak ellerindeki takas malzemeleri de green, kuzma ve caruso. üçünü toplasan demar derozan'ı bile alman zor :) bir şekilde kuzma'nın yanına bir kontrat dengeleyici (bu green olur sanki) ittirip bir isim almak mümkün olabilir ancak hem kuzma hem de green çok değer kaybettiler. ikisini verip 18-20 milyonluk bir kontrat almak ama bu paralara "iş yapan değerli bir parça" almak çok zor. klutch sports'un da huzursuzluk çıkarıp "lakers'a gitmek istiyorum" diyeceği müşterileri de bir yere kadar :p

    burada sıkça çıkan derrick rose haberleri var. derrick rose gelirse rondo'nun gidişini ve bazı anlarda kcp'nin faydalarını kısmen alabilirler ama özellikle kcp ikamesi bekliyorsa rose ile lakers ancak babayı alır!!! rose topu ona verdiğinizde etkili ve lebron'la topu ne kadar paylaşacakları bir muamma. rose lakers'a giderse 32 yaşında bir isim olarak bir sonraki kontratına da undervalued şekilde girmesi çok yüksek ihtimal. rose için kötü lakers için iyi takas olur ama lakers'ın ihtiyacı olan şey tek başına rose değil ve onun sunduklarının bir kısmına lakers'ın ihtiyacı olmayacağı için de rose'un küsüp işi savsaklaması, performansını düşürmesi de bir ihtimal. "20 dk oyna, 8-9 oyun kur ve ayrıca sana top gelirse oynarsın" planı rose için biraz verimsiz.

    3 - pota altı : evet davis bir titan, o efsane bir oyuncu ama 82 maç + playoff'lar için ya dwight howard'ı ya da başka bir oyuncuyu takıma almaları lazım. howard bu defa minimum kontrattan 2.5 milyon'a imza atar mı bu da bir bilinmez. yine de lakers için en az korkutucu olan şey pota altı sorunu. javale mcgee çok fena dağıttı yanlız. onun odaklanması lazım biraz daha...

    peki lakers free agent market ortamından adam alamaz mı ?

    tabii ki de alabilir ve alacak. ancak onların alabileceği potansiyel isimlere ilişkin sanki sorunlar var :

    - fred van vleet : kendisinin 9 haneli bir kontrat imzalamasını bekliyorum. bu da lakers'ı şu an için adaylar dışına çıkarıyor gibi.

    - bogdan bogdanovic : bu herifi alırlarsa ellerindeki takas imkanlarıyla da beraber 1 yüzük daha "sökerler" ama gelmesi çok zor çünkü piyasası cidden şu anda çok yüksek. 17-18 en az alır yıllık....

    - joe harris : bu adamı çok severim ve keşke kyrie leşliğinden kaçıp herhangi bir takıma gitse... o takım lakers olursa lakers green takası dahil pek çok şeyi yapma şansını yakalar. küçük ama etkisi büyük bir iş olurdu bu adamı almak ama nets tutar sanki bunu.

    - wesley matthews : büyük ihtimal minimum kontrat sınırlarındaki dandik kontrattan çıkıp markete girer bu durumda da lakers'ın kendisini 3&d olarak alması olası.

    - austin rivers : eğer o da düşük kontratından çıkarsa lakers kadrosunda rotasyonda iş yapabilir. houston'da harden'dan dolayı eline top gelmesini beklemeye alışık ancak topu yere de vurabilen bir isim.

    - demar derozan: kontratından çıkacak deniyor ancak 29.000.000 $ kontrattan çıkacak adama toplamda 50 milyonluk 3 yıllık kontrat falan veremezsiniz. derozan bana çok zor gözüküyor.

    - tim hardaway jr: kontrattan çıkarsa taliplisi çok olur ancak gelirse çok şık imza olur.

    - goran dragiç : bu adam nereye gitse orası için iyi haber. ancak 34 yaşında olsa da 19 milyonluk kontrattan çıkmış doğu şampiyonunun play-off skor liderini almak biraz zor olabilir. 3 yıl 40 milyon civarı bir kontrat yapıştırırsa dragiç isterse minnesota'ya gitsin -30 derecede oynasın. şöminede nakit yakar...

    - davis bertans : bu adamın lakers oyunu içinde verebilecekleri sınırlı ancak pelinka böyle herifleri sever.

    - danilo gallinari : bu adam da lakers'a ilaç ancak o da 20 milyonluk imzaları unutsun artık :) yine de 3 yıl 50 milyon seviyelerinde bir imza zorlayacağı için lakers'ın kendisini radara alması olası. dragiç'e göre daha garantili bir imza olur.

    - ibaka, hernangomez, bazemore gibi isimler imza atarsa fayda verir net ama bunları da tutacaklar sanki...

    jerami grant'i saymadım çünkü lakers'a gelmesi bence imkansız. bunlar dışında portis (new york kendisini sallarsa) muscala, ennis gibi isimleri 9. 10. 11. oyuncu olarak alabilirler ancak bu isimlerin katkıları minimum olur.

    uzun sözün kısası free agent market lakers için kısıtlı, o kısıtlı markette başka takımlar da belli oyuncuları isteyecekler ve lakers'ın takas imkanları da sınırlı. özellikle kcp giderse onun yerine işe yarar bir isim gerekiyor. kadroyu biraz daha geliştirmezlerse şampiyonluk ihtimalleri bu sene daha az olabilir.

    debe edit : ekşide nba konularında eşşeklik etmeye yemin etmiş tipler dışında burası bence çok kaliteli kimi yazarlar barındırıyor. hatta spor alanında da... ekşiden çıkma nba muhabbetleri dinlemek ya da izlemek isterseniz size buradan bir yol yollamak istedim bu defa : yeraltı her zaman özeldir...

  • “i would have followed you my brother, my captain, my king.”

    boromir’in bunu hangi duygularla söylediğini düşününce çok anlamlı oluyor.

    boromir çocukluğundan beri zor şartlarda, baskın karakterli ve çok kudretli gördüğü bir babayla büyüyor. bir yandan diğer halkların gondorlu insanların canlarıyla korunduğuna inanırken, bir yandan da babasının da söylemiyle elflere hiç güvenmiyor. hele hele elfler tarafından “güven içinde” yetiştirilmiş, kuzeyli ve yabancı bir kolcunun babasının bunca yıl korumuş olduğu ak şehir’de hak iddia edebilecek olması onu iyice rahatsız ediyor. orta dünya’da aragorn’a inanmamak için en çok sebebi olan 2. insan

    bütün yolculuk boyunca kesinlikle güvenmediği bir plana “tahammül edip” göz göre göre aptallık ettiklerine inanıyor. kardeşlikten kendine bir tane bile gondor’a eşlik edebilecek birini bulamaması ve son umudu olan gördüğü rüyanın da bir yere varamaması onu iyice çaresiz bir duruma sokuyor ve en sonunda yüzük onu baştan çıkarıyor.

    işte boromir’in aragorn’a bakış açısını değiştirmesinin sebebi de onun yüzüğün iradesine karşı koyabildiğini öğrenmesi. bunu fark edince karşısında gerçekten kudretli biri olduğunu anlıyor.

    son anda ölürken hiçbir umutsuzluk emaresi göstermemiş boromir asla yüksek sesle söyleyemediği korkularını aragorn gibi bir yabancıya itiraf ediyor. bunları aragorn’a söylemesi bütün o vekilharç gururunu bir kenara bıraktığı anlamına geliyor.

    boromir bu kadar çaresizken aragorn’un tek bir cümlesine bütün kalbiyle inanıyor ve bir zamanlar hiç güvenmediği bu adamın ak şehri kurtaracağını iliklerine kadar hissediyor. babasını bırakıp karşısında kralının olduğunu kabul etmek onun için zor bir şey olacağına onu ilk defa bu kadar umutlu hissettirecek bir şey oluveriyor.

    bunları bir anda fark edince aragorn’un aslında kendine ne kadar inanmadığını, ne kadar haksızlık ettiğini de anlıyor ve kralının desteğine ihtiyacı olduğunu düşünüp yüzünde hafif bir gülümsemeyle aslında onun ne kadar büyük olduğuna inandığını belli eden o cümleyi söylüyor.

    bu sefer de aragorn boromir’e inanıp krallığa bir adım daha yaklaşıyor.

    savaşın en çok vurduğu ırktan olan 2 yabancı, o kadar umutsuzluğun içinde birbirlerine en çok ihtiyaçları olan şeyleri veriyor.

    boromir’in hikayesi orada bitmeseydi gerçekten de kardeşinin, komutanının, kralının peşinden her yere gidecekti. dimholt yolu’na da, mordor’a da.

    debe editi: bu kadar anlaşılmasını beklemiyordum. insan böyle bir şey oluyormuş.

  • sanıldığı gibi insanlara alkolü unutturmayı amaçlayan bir oluşum değildir (zira alkolizm tedavi edilebilen bir hastalık değildir, ömür boyu kontrol altında tutulması gerekir. bir kere alkolik olundu mu bir daha hiçbir zaman kontrollü içmek öğrenilemez. bu yüzden 15-20 sene içki içmese bile hala alkolik diye tanımlanırlar).

    bir alkolik, alkolik olduğunu unuttuğu an diğer insanlar gibi dozunda içebileceğine yani sosyal içici olabileceğine kendini inandırır ve içer. bu yüzden alkol ve alkolizme sürekli vurgu yapılır bu oluşumda. unutmamak ve unutturmamak için. ve şunu da belirtmek gerekir ki bu insanların canları içmek ister sürekli. bazı zamanlar az, bazı zamanlar çok ama hep ister. fakat içmemeyi seçerler. her gün, her dakika sınavdadırlar bu anlamda ve başarıyla geçerler bu sınavı. "canım da istemiyor zaten abi" gibi bir yalan söylemezler. çok isterler fakat içmezler. kuşkusuz bu "canım da istemiyor zaten abi" yalanını söylemekten daha takdire şayan bir davranış biçimidir.

  • türkiye'de türk kahvesini 5 liradan aşağı içebilen var mı, halbuki marketteki paketi 5 lira bile değilken...