hesabın var mı? giriş yap

  • neden beton diye sorguladığım fikir. bence mısırla doldurabiliriz böylece yanardağ patladığında tüm dünyaya patlamış mısır yağar eğlenceli günler geçirebiliriz.

  • özellikle avrupada ve yine özellikle proje bazlı olarak orta vadeli yerleşim planlayan kişilerin tercih ettiği "common habitus" alanları. mantık şu tek başına yaşadığınızda elde edemeyeceğiniz konforu ev arkadaşlığına benzer şekilde ortak kullanım alanları ile getiren ancak kişisel alanları da ev arkadaşlığında olmayan öncelik/sonralık mantığına göre değil eşit şekilde oluşturan yaşama şekli. bazı colivin evlerde spor salonundan bisiklet imkanına kadar çok fazla şans var. bazıları ise merkezi bir alanda düzenli bakım ile daha minimal bir yaşama alanı sunuyor.

  • tüm yiyecekler organik bileşiktir *... ve tüm organik bileşikler temel olarak karbon, hidrojen ve oksijen içerir. bir * mikrodalga fırında ısıtmak ya da pişirmek için kullanılan tek element hidrojendir. burada şu yazıyı okumakta fayda var:http://www.eksisozluk.com/…laşma enerjisi/#28035924

    yiyeceklerde bulunan temel haldeki hidrojen atomu fırın iç sisteminde üretilen uyarıcı elekto-magnetik dalga ( emd )'yı soğurarak uyarılır. üst enerji seviyesine "sıçrayan" elektron "temel hale" geri dönerken aldığı fazladan enerjiyi "emd" olarak dışarı salar. işte salınan bu mikro-dalga enerjisi ısı taşır ve hidrojen atomunu içinde bulunduran nesneyi ( yiyeceği- suyu vs... ) ısıtır.

    bu fırınlar genel olaral kapak açıkken çalışmayacak şekilde tasarlanır... ancak olası bir "kaçak" durumunda en yakından başlayarak su taşıyan ( hidrojen taşıyan ) hemen her nesneyi / yiyeceği ısıtmaya- pişirmeye başlar... en çok risk altında olan organlar da böbreklerdir... çok çabuk "pişerler" çünkü... hamile kadınların da malum nedenle uzak durmalarında fayda var.

    bir kaçak var ise çok basit bir deneyle bulunabilir... öncelikle şu yazıyı okuyun lütfen:(bkz: #26525745)

    olay tamamen bu deneyle ilgilidir... cep telefonunu çalışmayan fırının içine koyun; fırın kapağını kapatın ve telefonu arayın. eğer faraday kafesi fonksiyonu gören fırın kaçak yapmıyorsa telefona ulaşamayacaksınız. ulaşıyorsanız fırınınız sizi de dışarda iken pişirecek demektir. zira bedenimizin %65'i su ve bu su miktarındaki hidrojen atomu sayısı bizi pişirmeye yeter!!!*

  • çok daha iyisinden kasıt maddiyat veya fiziki güzellik ise bunun sonu yok , böyle düşünen insan bir ömür boyu hem yalnız kalır , hem de mutsuz olur.

    eğer evlendiğin insan ile çok iyi anlaşıyorsan , mutluysan ve birbirinizi seviyorsanız samanlık seyran olmuş demektir ; gerisini çok da karıştırmayın.

  • bir kitap okurken * karşıma çıktı. lapis taşını biliyordum da hikayesini bilmiyordum. şimdilerde elmas, yakut, zümrüt, safir dışındaki taşlar yarı değerli taş olarak geçiyor ama bu taşa yarı değerli demeye insanın dili varmıyor. bir zamanlar altından daha kıymetliymiş. herkes için bu taşın anlamı farklı. kral mezarlarını süslüyor, geceyi, gerçeği, gökyüzünü sembolize ediyor, tedavi amacıyla kullanılıyor, bu günlerde yüzükleri kolyeleri renklendiriyor ama bence en önemlisi denizin, gökyüzünün rengini yakalayabilmek için zamanında ultramarine mavisine hammadde oluyor.
    ondokuzuncu yüzyılın ortalarında, sanayi devriminin sonunda ilk boya fabrikaları ortaya çıkana kadar ressamlar boyalarını ya kendi teknikleriyle üretiyorlarmış veya "boya satıcısı" denen adamlardan satın alıyorlarmış. ultramarine denen maviyi üretmekse biraz maliyetliymiş çünkü denizaşırı ticaret ile afganistan'dan gelen bu taşın ezilmesiyle elde ediliyormuş. bakır yataklarında bolca bulunan azuritten de mavi renk elde ediliyormuş. azurit yaygın bulunan bir mineral. bu yüzden lapis lazui'den elde edilen renge ultramarine (denizin öbür tarafından) denirken, azurit'ten elde edilene citromarino (denizin bu tarafından) dendiği oluyormuş. fakat rengi yeşile kayıyor ve boya yapımında azurit kullanılmışsa renk bir süre sonra yeşeriyormuş, lapis taşından elde edilen mavi gibi rengini muhafaza etmeyi beceremiyormuş. lapis lazuli ile yapılan boya avrupada ilk kez on ikinci yüzyılda kullanılmış. o döneme kadar ne sanatta ne kumaşta gerçek mavi renk var, sadece siyah, beyaz ve kırmızı.
    bu taşla elde edilen mavi kutsal mavi. bu ismi alma nedeni de o dönem ressamlarının kilisenin isteği doğrultusunda meryem ana'nın pelerinini sadece bu renkle renklendirebilmesiymiş. kilise ilk ortaya çıktığında rengi lanetlemiş, sonraları yas rengi ilan etmiş maviyi. `meryem ana'da oğlunun yasını tuttuğuna göre tabii ki pelerini mavi olacak.
    taşın özellikleri neler? bu taş saydam değil, opak. saydam olan azurit. bu ikisi birbiriyle karıştırılıyor. lazulit lapis lazuli'nin diğer adı, azurit başka bir taş. lazulit, kirecin mermere dönüşümü esnasında oluşuyor, kükürt içerikli sodyum alüminyum silikat. ayrıca bileşiminde diopsit, kalsit, pirit gibi başka mineraller de var. sertlik derecesi 5-6. azurit ise yüzde 5 su içeriği olan bakır karbonat, sertliği ise 4-5. birbirlerinden ayırmak oldukça zor.

    azurit

    lapis lazuli

  • sedat peker’in iddialarıyla çalkalanması gereken bir içişleri bakanlığı varken gülşen’i hukuksuzca tutuklayan yargıya rağmen “yok kılıçdar aday olursa oy vermem, yok imamoğlu oyumu alamaz” gibi şımarıklıklarıyla artık yoran muhalif güruhtur.

    siyasal islamdan kurtulmak için, şeriat düzeninden önce son çıkışta bu şımarıklığı artık saçma bulmamız lazım.

    her gün yeni bir rezalet, her gün yeni zamlar, her gün yeni hukuksuzluklar gırla önümüze düşerken şuna oy vermem, o çıkarsa oyum reise demek; bu zehir altında eriyip gitmenin size müstehak olmasıdır.

  • "jack, 4 tonluk blokları 32. kata ulaştırmak zorunda.
    ani bir bir rüzgar, felakete sebep olabilir..."
    zaten mühendis falan çalışmıyor, jack harlem'den arkadaşlarını toplayıp gökdelen yapıyor.

  • değiliz ulan değiliz. bize ne amk. israil, filistin bunların hepsi sami ırk. birbirinin akrabası. birisi selamunaleyküm der, diğer şalamonallekû der. islam tarihinde olan bütün peygamberler bunların zamanındaki lideri. biz neden ortadoğu çomarlarının yanında oluyoruz. beyinsiz arap sevici soysuzlar, allaha inanıyorsunuz da onun verdiği beyni neden reddediyorsunuz. kullansanız bunlar olmayacak zaten.