hesabın var mı? giriş yap

  • kimine göre saygısızlık kimine göre ise değildir. onu tartışmayacağım. sadece ufak bir tüyo vereceğim sizlere. çoğu banka, kartı yanında olmayanlar için t.c. no veya vergi no'yu girerek de sıra numarası verdiriyor.

    hani alışveriş yaptığınız firmalar size fatura kesiyor ya, işte herhangi bir firmanın vergi numarasını oradan bakarak not alın. sıra alırken de o numarayı girip sıra alın. eğer o firma o bankayla çalışıyorsa, sıranız 5 dakikaya gelecektir.

    bizi tercih ettiğiniz için teşekkür eder; yine bekleriz.

    zorunlu edit: bazı bankalarda, bazı görevliler, bazı sorunlu günlerine denk gelindiğinde, bazı uyuzluklar yapabiliyormuş. o yüzden numara alırken bir de normal bir sıra numarası alın da benim kulaklarımı çok çınlatmayın. kahrolsun bağzı şeyler.

  • bak ben ona 3 tane soru soruyorum. cevap versin, bu 20 soru cok kolay.

    1 mustafa kemal icin "iki ayyas" imasi hakkinda ne dusunuyor.
    2 abdullah ocalan ile acilim pazarligi yapilmis olmasi hakkinda ne dusunuyor.
    3 kendisi hapis yatarken "ben o davalarin savcisiyim" diyen basbakan icin ne dusunuyor.

    celebi celebi, bi uyanik sen misin alt alta soru yazmak kolay, cevap ver once.

  • donanimhaber'de hakkinda yapilan yorumla gozumden yas getirtmis bilgisayar:

    --- spoiler ---

    "beyler ciddi anlamda bu durumdan haz alıyorum sipariş iptal olcakmı diye siteye girdiğim an kalp atış hızım artıyor damarlarımdaki kan akışını hissedebiliyorum yoğun bir adrenalin salgılıyorum beni zevke getiyor. bilgisayar umurumda değil siz mezarcı arkadaşlarımla bu anı yaşamak önemli :d"
    --- spoiler ---

  • rasyonel dünyanın içerisinde geçen fantezi filmlere verilen isim. bir nevi gerçekçi fantastik filmler.

    tabii olaylar şu anda içinde bulunduğumuz dünyaya ister istemez bağlı olduğu için, low fantasy filmlerin içerisinde, irrasyonalite çoğu zaman anormallik olarak algılanır. fakat bu demek değildir ki bu filmler mantık çerçevesine girmez. aksine fantezi filmlerde irrasyonel ögeler öyle ya da böyle yer alacaktır.

    ama kimse çıkıp da the lord of the rings izlerken, ayağı kıllı hobbit'i o dünyanın içinde anormal bir varlık olarak görmez. low fantasy filmlerde ise, gerçek dünyada bir hayalet ortaya çıktığında hissedeceğimiz şeylerin benzerini sinemada karşımızda görürüz. şu anda rasyonel dünyanın içinde fantastik bir isteğiniz kabul görse, bu olay low fantasy sayılabilir. gerçek dünyada vampir görsek "noluyor lan" deyip kaçacağımız tür işte budur.

    bu türe, star wars gibi gerçek dünyaya ve rasyonaliteye minimum ihtiyacı olan high fantasy filmlerinin bir alt türevi olduğu için sanırım low fantasy demekle yetinilmiş. ben olsam "realist fantasy" demeyi tercih ederdim. bu noktada büyülü gerçekçiliğin benim demek istediğime yakın olduğunu görüyorum.

    (bkz: magical realism)

    son 10 yıllık dönemden bazı low fantasy filmlerini sayarsak demek istediklerimizi daha iyi anlatabiliriz:

    >> lat den ratte komma in (2008): aslında low fantasy deyince benim aklıma gelen ilk film bu. genelde bir vampir filmi olarak kabul görür. fakat vampir filmlerinin çoğu da aslında birer low fantasy filmi sayılabileceği için en geniş anlamıyla evet bu filmi bu türün içine sokabiliriz. filmdeki duygu yoğunluğu ve atmosferden olsa gerek benim için tür, bu filmle özdeşleşti.

    >> thelma (2017): low fantasy türüne çok güzel uyan bir film, ilk örneğime de benziyor, bir joachim trier filmi.

    >> the shape of water (2017): gerçek dünyada yakalanan bir yaratık, ona uygulanan testler, işkenceler. çok muhtemeldir ki şu anda ortaya çıksa böyle bir yaratık, başına geleceklerin çoğu filmde gösterilmiş.

    >> ted (2012): kimsede çıkıp demiyor ki peluş ayı konuşuyor, mümkün değil. işte low fantasy dinamikleri, gerçek dünyadaki akıl dışılığın kabullenilişi.

    >> testrol és lélekrol (2017): bu macar filmi de masalsı ögeleri iş yerlerine taşımış. türe nefis bir örnek.

    >> ruby sparks (2012): yazdığım gerçek olsun, böyle bir sevgilim olsun.

    >> the curious case of benjamin button (2008): bu tersine yaşlanma da son örneğimiz olsun. zaten çoğu kişi izlemiştir, daha fazla anlatmaya gerek yok diye düşünüyorum.

    başka film türleri için:
    iran yeni dalgası
    commedia all'italiana

  • eskiden çalıştığım şirkette power point sunularını bana hazırlatan pazarlama direktörüm bilgisayardan pek anlamazdı. bir gün yine rica etmedi! şunu hazırla 3 gün sonra sunum yapacağım dedi, bende yeni yetme pazarlama asistanı olarak her şeye tavuk gibi koştururken canıma tak etti bu başarıyı etik dışı sahiplenme olayı.

    sunumu hazırladım, görevimi ifa ettim, benimdir diye söylemiyorum yine konuşturdum power point'i ama bir süprizim vardı bizim müdüre. windows 98 tabanlı bir bilgisayardı sunum yapılan. masa üstününün, dosyalar varken ekran kopyasını aldım ve masa üstü arka planı olarak ayarladım. masa üstündeki bütün öğeleri gizledim. yani ekran görüntüsünde olan dosyalar benim masa üstü arka planı olarak kaydettiğim resimden ibaretti. üzerine tıklayınca resim olduğu için hiç bir reaksiyon alınmadığından sayın müdürüm 10 dakika bu dosyalar neden çalışmıyoru çözmeye çalıştı. bilgisayarı defalarca açtı kapattı sonunda pes etti, beni yanına çağırdı ve beni lanse etmek zorunda kaldı. sunumu hazırlayanın ben olduğumu ama bilgisayarın azizliğine uğradığını anlatmaya çalıştı. olayı bilen ben, hemen ms command'dan dosyayı çağırıp sunumu başlatarak, yaptığı ibneliğe, yaptığım ibnelik ile son verdim.

    tabi o şirkette ömrüm fazla olmadı, herkes benim bir sivri olduğumu anladı. aslında kariyer taşlarım bundan sonra yerine oturmaya başlamıştır. başarısızlığı kimse sahiplenmek istemez ama başarıyı herkes sahiplenmek ister. başarıda ki emeği gözden kaçırırsan, astlarının emeğini hiçe sayarsan, bir gün takke düşer aga.

  • twitter’da doğrulandıysa kesin doğrudur… ülkeye bak, haberler twitter duyumcularından (etkileşim sapıklarından) doğrulanıyor… lan twitter’da [genel olarak sosyal medyada (ekşi dahil)]okuduğunuz şeylerin %99’u yalan…

  • saçma olmayan evlerdir. ankara kışın çok soğuk ve eskiden herkes sobayla ısındığı için o şekilde dizayn edilmiştir o evler.