hesabın var mı? giriş yap

  • afganistan'da bir adam rüyasında hz. hüseyin’in "kendine 3 el ateş et, sana bir şey olmayacak" dediğini söyleyerek tüfekle kendini vurup ölmeyeceğini kalabalığa ispatlamaya çalışıyor.

    ama nedense ölüyor. çok ilginç

    kaynak

  • sürekli jeneriklerde gösterilen ama aslında ait olduğu maçın gidişatını pek temsil etmeyen efsane sayı. ilgili maçın tamamı, hatta son 2 3 dakikası izlendiğinde clevelandın aslında maçta daha ağır bastığı ve chicagoda jordan dışında direnen pek kimsenin olmadığı görülüyor. pippen grant gibi oyuncular maç boyu ortada yok, jordan takımı resmen tek başına ayakta tutuyor, bir ara takımının son 24 sayısının 18ini attığını ekranın altında yazıyla söylüyorlar. hele son 6 saniyede craig ehlo bir turnikeyle takımını son 3 saniyeye 1 sayı önde sokuyor ve jordan mola aldığında bütün salon neredeyse turu geçtiklerine,işin bittiğine emin gibi. ve moladan sonra jordana top aldırma gibi bir hata yapıyorlar, mj de salonu susturan sayıyı yapıyor. maçı izleyince garip olan bir şey de cleveland maçı kaybedince salondaki homurtu ve sevinçten çıldırmış chicagolular arasındaki tezat; jeneriklerde spikerler o kadar yaygara yapmış ki insan şut girince büyük bir coşku bekliyor salonda, ama çıt çıkmıyor, ıslık filan da yok, sadece sessizlik. bu arada nba tv 15 senelik maçın arasına öyle bir reklam koydu ki insan çıldırabilir; hele son 3 dakikada saniye başı çıkan aptal nba reklamları nba tvnin show tv kanal d den farkının olmadığını gösterdi.

  • geldiğinden beri yıldırım demirören'in pisliğini temizliyor.
    borçlarla başladı, statla devam ediyor, en son dün de liverpool meselesini halletti.

    yıllar sonra editi: ellerim kırılaydı da şunu yazmayaydım. efsane başladı, kestane bitirdi. beşiktaş tarihinde süleyman seba gibi yâd edilme şansını kendi elleri ile itti.

  • uğur mumcu'nun gazetesine yakışan duruşta bir açıklama.

    "önce yayın yasağı geldi.

    adliye baskınını, dünya televizyonları gösterdi, bizim televizyonlar veremedi, gazetelerin çoğu da vermeye çekindi. yetmedi.

    başbakan’ın talimatıyla, savcı’nın rehin fotoğrafını kullanan gazeteler cenaze törenine alınmadı.

    yetmedi: fotoğrafı kullanan gazetelere soruşturma açıldı.

    yetmedi; başbakan o fotoğrafı kullanan gazetelere “ahlaksız” dedi. “bundan sonra herkes dikkat edecek” diyerek de yeni baskı yasalarının sinyalini verdi.

    hemen söyleyelim: o da yetmez.

    çağımızda hiçbir haber, başbakan talimatıyla gizlenemez.

    bir gazeteye hangi fotoğrafın basılacağına başbakan karar veremez.

    o karar, gazetecilere aittir. ve demokrasilerde en iyisi, herkesin kendi işini yapmasıdır; kimsenin tehditle, hakaretle medyayı korkutmaya, hedef göstermeye kalkışmamasıdır.

    kendi güvenlik zafiyetini perdelemek için basına yayın yasağı koymak, aynayı taşlamaktır; hiç işe yaramamış bir faşizan tavırdır.

    başbakan basını ahlaksızlıkla suçlamadan önce, adalet sarayı’ndaki adaletsizliğin, korunaksızlığın, fiyasko operasyonun hesabını vermelidir.

    “patronlarına da söylüyorum” demişler.

    cumhuriyet’in patronu yok.

    bunu patronlarına söylesinler."

    edit: link eklendi.
    http://www.cumhuriyet.com.tr/…uriyet_e_islemez.html

  • oradaki olaylar galaya ait değil döneme aittir. film galası falan deyip durumu açıklayamazsınız. bulunulan yerden bağımsız tipik dönemin özellikleri... şu andaki bütün dizileri toplasanız yapılamayan hükümet zam ekonomi eleştirileri sadece bizimkiler dizisinde yapılabilirdi mesela... olacak o kadar'dan bahsetmiyorum bile... daha mutlu muyduk o zamanlar bilemiyorum ama dışsal değil içsel baskımız vardı. bir şeyi yapacaksak biri bir şey diye değil ayıp diye yapmazdık...

    (bkz: 90'lı yıllar)

  • - kütüphaneci kız!
    - la olum niye yere atıyon kitapları?
    - oh evet kütüphaneci kız!kız bana! daha fazla kız bana!
    - olum bak hepsini toplatırım allahıma
    - ooovhh oovh! söv bana!evet!evet!
    - mna koyim zaten alıyon alıyon getirmiyon kitapları
    - aaah geliyoooruuum geliyooruuum!
    - kitapları da getir

  • lan arkadaş millet iş görüşmesi için geldiği şehirde direkt sanat camiyasıyla temasa geçiyor, kavga ediyor, saman ye doymazsan beni ye tarzı tartışmalara giriyor. bize de düşe düşe saat satan zenciler düşüyor. oğlum bu hayata bir sıfır yenik başlamışız ötesi yok.