hesabın var mı? giriş yap

  • bazı aşağılık şahsiyetler doğal seleksiyon yazıyor hala. umarım sizin çocuklarınız ileride "doğal seleksiyona" uğramazlar. keza onlar çocuk. adı üstünde.

  • popüler müziği sevmiyormuş rock ve alternatif müzik daha iyi diyor popçular iki cıstak açıyor meşhur oluyor cidden yetenekli müzisyenler hakettiğini alamıyor diyen kişi.. tamam iyi demişsin güzel de kızım bunlar alişanın programında mı denir lan.

  • maalesef akp iktidarı zamanında gerçekleşmiştir.

    kozmik odamıza girilip dünya genelinde çalışan tüm gizli personelimizin isimlerinin açık edilip katledilmelerine müsaade edilen,

    brunson denilen ajanın yakalanıp seve seve amerika'ya iade edilen,

    kendi sınırlarımız içinde gazetecinin araplarca paramparça edilip, görüntülerin kayıt altına alınıp sonra bu kayıtları parçalayanlara verip, siz araştırın olayı diye olayı kapatan iktidar zamanında.

    mersin'de isterse yerin altında 2 tane misket çıksın atalarımızın çanakkale'de kanıyla aldığı bu topraklarda çıktığı için tüm türk halkının bunu bilmesi hakkıdır. akp bu hakkı türk halkından zorla almıştır. bu kararda yer alan emniyet, istihbarat vb. tümüyle zamanı gelince hesaplaşmak elzemdir.

  • kızlarımızın nedense '' para ve karizma'' öğesini zikretmedikleri özellikler. bir erkek sabaha kadar ince ince öpsün, güzel gülümsesin, odun olmasın, yakışıklı değilse sallanmaz arkadaş. adam genel kültüre tecavüz eder derecede hakimi olsun, ince birisi olsun falan, fakir veya tipsizse geçmiş olsun.

    biraz dürüstlüğe davet ediyorum lan hepinizi.

  • gitar çalan çocukların olduğu video da türkiye gençliğini özetidir. huzur, mutluluk gibi anları yaşamanın haram olduğu her an bir patlama ve ölüm haberleri ile darmadağın olan gençliği. diğer ülkelerdeki yaşıtlarının aksine birçok sorunla baş etmek zorunda bırakılan gençliği. bizler sevgi, mutluluk, özgürlük gibi kavramların varlığını çoktan unuttuk.

  • asgari geçim indirimi müessesesine kurban gitmiş uygulama. zarfın doldurulması vakti yaklaştığında herkes, özellikle memurlar önüne gelen herkese "fazla fişin var mı" ya da muhasebecilerin kapıları aşındırılırdı, market ya da giyim tarzı işletmelerin stok fazlalıklarının eritilmesi amaçlı fatura kestirilmesi amaçlı olarak. bir de bunların zarfları satılırdı aynı milli piyango bayileri gibi ama bakkal, kırtasiyelerde rahatlıkla bulunurdu. ip yumağına dönmüş fişler önce güzelce tasnif edilirdi ve daha sonra hesap makinesi ile en az 3 kez sağlama yapma yoluyla sütunlar toplanır,zarf yetmez ise nakli yekünler itinayla diğer zarflara aktarılırdı. finalde ise ön yüzüne toplam yazılır ve oranların hazır olduğu sütunlardan, işverenin stopaj mükellefiyete göre ya ay ay ya da üç ayda bir bu para kişinin bordrosundaki gelir vergisinden mahsup edilirdi.

  • yakın zamanda bir yerli akıllı telefon şiarıyla tanıtımlara başlayan ve hükümet tarafından da göklere çıkarılan vestel'in durumudur.

    yazılımı, merkezi işlem parçası vs. amerikan yapımı bir telefon olan venus, raks'ın dışarıdan getirip üzerine kendi etiketini yapıştırdığı cep telefonu ne kadar yerliyse, o kadar yerlidir.

    yıllarca batının eski teknoloji ürünlerini amerikalı iş ortaklarıyla yaptığı anlaşmalarla ülkemizde üretip "yerli üretim" diye halkımıza kakalayanların geleneği aynen devam etmektedir.

    nasıl ki koç, vakti zamanında anadol'un motorunu ingiltere'den kent motor'dan alıp, getirtip, türkiye'de ürettiği saca takıp, yerli otomobil diye reklam yapmışsa, vestel de aynını kendi ürünlerinde yapmaktadır.

    vestel'in değil cep telefonu, ürettiği televizyonun içerisinde bile yurt dışı üretimi pek çok parça vardır. vestel'in ürettiği buzdolabının motoru bile italya'dan gelmektedir.

    koç, sabancı, zorlu vs. bunlardan yüzde yüz yerli nitelikte herhangi bir kalkınma hamlesi beklenemez. çünkü bunlar bütün yatırım ve üretim kararlarını uluslararası iş ortaklarından icazet alarak yapıyorlar ve asıl düşündükleri şey de bu ülkenin kalkınmasından önce kendi lüks yaşantılarının devamıdır.

    bu kadar basit

    emperyalizme bağımlı kapitalist türkiye'de daha fazlasını beklemek sistem değişikliği gerektirir.

  • değildir. 30 yaşımda her şeyimi kaybettim. psikolojim bozuldu. barınacak bir evim de yoktu, geçim kaynağım da. kariyerimi hiçe saydım ve sorumluluk almamak için garsonluk yaptım 1 yıldan fazla süre. sonrasında yavaş yavaş toparlandım. olumsuz şeyler herkesin başına gelebilir. 30 dan sonra yeniden doğdum. değiştim, geliştim. meğer 30 yaşıma kadar boş yaşamışım. kendimi yeniden buldum. şuan özel bir şirkette birim müdürü olarak görev yapıyorum ve o buhranlı günleri geride bıraktım. yani güzel arkadaşım 30 yaş hiçbir şey için geç değildir.
    edit: birim müdürü olarak 5 yıldır çalışıyorum ve şuan 37 yaşımdayım. 34 de evlendim ve 6 aylık da kızım var.

  • facebooktaki ergen sayfalarinda olan durumun aynisinin sozlukte de olmasidir. bir cumle yaziya bir bakiyorsun 200 fav gelmis, ucuncu sayfada yazsa tek oy alamayacak entryler bastaci oluyor, biz de girip eli yuzu duzgun entry okuyacagimiza debe listesinde recep ivedik ayarinda entryler okuyoruz.