hesabın var mı? giriş yap

  • esad'ın muhteşem başarısını göz önüne seren haber. adam güney'de rahat rahat halkıyla yaşarken ne kadar işe yaramaz adam varsa türkiye'ye kitledi.

  • anne: sadece aptallar kedilerden korkar.
    ada (4,5): emin misin?
    anne: tabii ki eminim.
    ada: sadece aptallar emin olur.

  • kizlar: elbisem nasıl olmuş?
    -yakışmamış.
    -ay hemen değiştiriyorum.

    erkekler: nasıl oldu lan?
    -yok olmamış.
    -sen ne anlarsın mall:)))

    not: evet bu kadar uzun.

  • "...her maça ülkenin milli takımını kaos içnde hazırlamayı vazife edinmiş, kendisi ile çekişen, hatta söylediklerinin anlamını çözemez hale gelen bir ombudsman izlenimi veren, ülke içinde tartışılır hale gelen, saygıyı, sevgiyle değil de korku ve tehditle almaya çalışan sayın fatih terim, son 3 yıldır hiçbir şey vermediğin türk futboluna belki de en iyi katkıyı emekli olarak verebilirsiniz..."

    http://sosyal.hurriyet.com.tr/…inanmiyoruz_40244230

  • başlangıç için 3 boyutlu bir nesneye bakarak değil de bir fotoğrafa bakarak çizmek kolaylık sağlayacaktırr. bunun ne kadar doğru bir tavsiye olacağı hakkında gerçekten bir fikrim yok ama böyle başlamak beni resme daha çok yakınlaştırmıştı.
    dokulu kağıt kullanırsanız daha hoş bir sonuç elde edersiniz, kağıt kalitesi çok göz ardı edilen bir şey olsa da oldukça önemli.
    çizdiğiniz çizgileri dağıtmak, tonlama yapmak vs için kesinlikle parmağınızı kullanmayın.
    farkettmeden terleyen elleriniz resminize mal olabilir.
    sıkıştırılmış kağıt kalemi -isminin böyle geçtiğinden emin değilim şu an ama özünde bu sonuçta- ihtiyacınız olan şey tam olarak. satın almak istemiyorsanız internette sizin nasıl yapabileceğinize dair birçok video var ve aynı zamanda kulak temizleme çubuğu da buna muadil olabilir.

  • an itibarıyla habertürk'te canlı yayın konuğudur.

    "cami, zalimlerin de mağdurların da sığınabileceği yerdir. çünkü orası hakk'ın evidir... gezi olayları'nda içki içilmiş/içilmemiş tartışmaları yapılıyor. ben olsam, velev ki içildi, caminin mahremiyetini öne çıkarıp bunu faş etmezdim... tarih boyunca kutsal mabedlere kaçan, sığınanlara hiç bir şekilde müdahale edilmemiştir, edilemez de.. bizzat allah'a sığınmış bir insan, suçlu olsa bile kimsenin taarruzuna hedef olamaz... her ne kadar hukuk pratiği bunu imkansız kılsa da bu böyledir.." sözleri kayda geçilmeli....

  • yükseklik olarak dünyanın 2nci, ölüm oranı olarak dünyanın 1inci (tırmanın her 3 kişiden 1i can verir) dağıdır. ana kampı bile 5534 metrededir. türkiyenin en yüksek doruğunun 5137 metre olduğunu düşünürsek zorluk derecesi hakkında fikir sahibi olabiliriz. adını, bulunduğu karakurum silsilesinin en yüksek 2 doruğundan biri olması dolayısı ile rastgele k2 olarak almıştır.

  • tarihin en uzun muharebesi olma özelliğini taşıyan çarpışmadır.

    günümüzde yıpratma savaşı*'nın en önemli örneği olarak gösterilmektedir.

    birinci dünya savaşının açılış safhasında alman orduları belçika üzerinden fransa'nın kuzeyine taarruz ederek önemli başarılar elde etmeyi başarsalar da birinci marne savaşında alman ordularının ilerleyişinin durdurulması ve manş denizine kadar cephenin uzamasıyla* her iki tarafın orduları insan kaynağı konusunda oldukça maliyetli siper savaşına girişmiştir.

    birinci marne savaşında ilerleyişlerinin durdurulması ve cephenin manş denizinden isviçre'ye kadar uzamasının ardından alman kurmayları savaşı hızlı şekilde kazanma umutlarının kalmadığını daha 1914 yılının sonunda yüksek sesle dile getirmiş olsa da askeri açından fransa karşısında üstün olduklarının bilincindeydiler.

    1915 ve 1916 yıllarında her iki taraf çok sayıda kayıp vermesine rağmen elle tutulur büyük bir başarı elde etmeyi başaramamıştı. yapılan saldırılarda ele geçirilen bir kaç kilometrekarelik toprak diğer tarafın yaptığı bir karşı saldırı sonucunda tekrar el değiştiriyor, amaçsız saldırlar için yüzlerce ya da binlerce asker kaybediliyordu.

    alman kurmayları, eğer fransa'ya diz çöktürmeyi başaramazlarsa gelecek bir-iki yıl içerisinde almanya'nın pes edeceğinin bilincindeydi. alman imparatorluğu, savaşın her iki cephesinde aktif olarak savaşmaya devam etmekteydi ve ittifak devletleri tarafında savaşın getirdiği külfeti en çok omuzlayan devletti. ancak alman imparatorluğu sanayisine ham madde yetiştirmek konusunda ciddi bir handikapa sahipti. kendisinin avusturya-macaristan imparatorluğu ile olan sınırları haricinde kalan tüm komşulukları düşman sınırı ya da nötr kalan devletlerleydi ve buradan ham madde giriş çıkışı çok zordu. kuzey denizi bunun için tek şanstı ancak ingiliz kraliyet donanmasının ablukası bunu imkansız hale getiriyordu.

    her ne kadar almanlar bunun gibi çok büyük bir sıkıntıya sahip olsa da harbin açılış safhasında kuzey fransa'da elde ettikleri başarılar fransa karşısında onlara önemli bir koz vermişti. almanların kuzey fransa'da ele geçirdiği bölgeler fransa'nın ham demir-çelik madenlerinin önemli bir bölümü ve sanayi yerleşimlerinin bir kısmına ev sahipliği yapmaktaydı. fransızlar bu sahaları kaybetmenin külfetini tüm savaş boyunca ciddi anlamda çekmiştir.

    işte tüm bu olan bitenler içerisinde alman mareşal erich von falkenhayn, fransızlara nihai darbeyi vurmak için bir planla kaiser wilhelm ii ve ordu kurmaylarının karşısına gelir. o da tıpkı diğer kurmaylar gibi cephe hattını yaracak bir belirleyici muharebe ile savaşı kazanma imkanının olmadığına inanmaktadır. falkenhayn'a göre fransızlar sadece ve sadece kaynaklarının tükenme noktasına gelerek teslim bayrağını çekmelerine neden olacak bir çarpışma sonucunda mağlup edilebilirlerdi. bu çarpışma için seçilecek hedef öyle bir hedef olmalıdır ki bu hedef fransızlar için ulus meselesi haline gelmeli ve bu hedefi kaybetmemek için ellerinde ne kadar imkan varsa bu noktaya sevk etmelilerdir.

    falkenhayn bu hedefi verdun bölgesi ve etrafındaki tahkimatlar olarak belirler. verdun'un ve çevresindeki tüm tahkimatların ele geçirilmesi fransızlar için kabul edilebilir değildir, şayet böyle bir felaket meydana gelirse hem kurmay grubunun hem de ordunun alt kademelerinin morali savaşın başlangıcından beri olabilecek en düşük seviyeye inecek, hem de bu bölgeleri geri alabilmek için on binlerce kayıp verilmesi gerekecektir. bunu ön gören falkenhayn, verdun ve çevresini kaybetmemek için fransızların tüm imkanlarını seferber edeceğini düşünmüştür.

    nitekim düşüncesinde yanılmamıştır.

    verdun muharebesi 21 şubat 1916'da başlar ve 16 aralık 1916'da sona erer. her ne kadar muharebenin açılış safhasında almanlar başarılar elde etse de savaşın açılış safhası geçildikten sonra durum dengelenmiş ve muharebenin sonuna kadar o şekilde devam etmiştir.

    çarpışmanın sonunda her iki tarafın toplam kaybı 750,000-800,000 kadar olmuştur. almanlar, fransız ordusunun insan gücü ve moral kayıpları konusundaki hedeflerine ulaşamadığı gibi, kendileri bu konularda ciddi sıkıntıya girmiştir.

    gelelim işin trajikomik kısmına;

    almanların elde etmeye çalıştığı "fransız ordusunun insan gücü kayıplarının artması ve moralinin çökmesi" hususunu fransızlar bir yıl sonra nivelle's offensive adı verdikleri ve alman hatlarını yararak savaşı 48 saat içerisinde bitirmeyi tasarladıkları bir saldırıdan sonra almanlara verir. nivelle saldırısı fransız tarafı için o kadar büyük bir fiyasko ile sonuçlanır ki fransız ordusu silah bırakma noktasına gelir.

  • --- spoiler ---

    1-fletcher'ın* elamanı rushing or dragging diye diye dövdüğü sahneyi ve elamanın finalde fletcher'ı mat edip, mest ettiği kısmı şu ana değin 14 kez izledim.

    2-filmden aldığım ilhamla, oğlanın ağzına helvacıoğlu blok flütü dayayıp, süt içtim dilim yandı adlı eseri kusursuz biçimde çalması istedim. bu amaçla çocuğu tokat manyağı yaptım ama nafile bizim oğlanı benzin döküp yaksan çalamaz amk. anca flütün deliklerinden tükrük sıçratmayı biliyor.

    3-fletcher'in orkestrayı yönetirkenki el hareketlerine de hasta oldum. hele o ortamdaki müziği bir an havadan avucuyla toplar gibi yapıp, enstrümanları susturduğu hareket yok mu, işte onu da hanımın çok sesli çenesi üzerinde deniyorum. bir an susup, öyle baka kalıyor yüzüme.

    --- spoiler ---

  • benim. sanırım 7-8 yıldır aktif olarak kredi kartı kullanıyorum, borcumun tamamını ödemediğim bir ay bile olmadı. umarım böyle de devam eder. sloganımız şu, olmayan paranı harcama. bu kadar basit.