hesabın var mı? giriş yap

  • başlıkta yazılanlara ilaveten;

    çok ilginç bir şekilde amerikan iç savaşı'nda etkin olan başka askeri unsurların da adıdır.

    bu birlikler, amerikan iç savaşında, birleşik devletler subayı albay elmer ephraim ellsworth tarafından meşhur edilmiştir.

    kendilerine has fesli ve şalvarlı kıyafetleri olan askerlerden oluşan bu birlikler, gönüllülük esasına dayalıydı.

    birlik ( bildiğimiz abd, kuzey ) ordusunda 70'ten fazla, konfederasyon ( güney ) ordusunda yaklaşık 25 'zuhaf alayı' savaşta yer almıştır.

    en ünlüleri:

    5. new york piyade alayı, "duryée's zouaves", ikinci manassas muharebesinde, konfederasyona bağlı teksas tugayı tarafından tamamına yakını katledilmiştir.

    11. new york piyade alayı, "fire zouaves", 1861'deki ölümüne kadar ellsworth tarafından yönetilen ilk alaydır, birinci manassas muharebesinde birliğin geri çekilen 'potomac ordusu'nun artçısı oldukları için güneyliler tarafından aynı savaşta feci bir şekilde hırpalanmıştır.

    155. pennsylvania piyade alayı, hikayeleri 1910 tarihli " under the maltese cross "adlı alay tarihinden öğrenilebilir, elemanlar anadolu'nun bağrından çıkmış gibi...

    ve

    146. new york piyade alayı, "garrard's tigers" bu alaydaki askerler diğerlerinin aksine fes yerine sarık takıyorlardı.

    146. new york, savaşın sonuna doğru ağır kayıplar verdi. alay, saunders field, meşhur ' wilderness ' muharebesinde neredeyse yok edildi.

    birliğin aksine konfedere ordusundaki zuhaf'ların çoğu alaydan ziyade bölük şeklinde oluşturulmuşlardı.

    en bilineni "louisiana kaplanları" olarak da adlandırılan binbaşı chatham roberdeau wheat'in white's company b (the "tiger rifles") idi.

    bu ırkçı salakların 'birçoğu, özellikle almanlar ve irlanda asıllı amerikalılar olmak üzere yabancı uyrukluydu ve neredeyse tamamı new orleans'ın kaba işçi sınıflarından geliyordu. bunlar özellikle 19. yüzyılın en düşük sosyal sınıflarından birini oluşturan ve mevcut en tehlikeli, kirli ve istenmeyen işleri yapan rıhtım çalışanlarından ve rıhtım kesiminde yaşayanlardan oluşuyordu.'

    konfederasyon tarafındaki bir diğer önemli zouave birimi, 1861'de georges augustus gaston de coppens tarafından kurulan coppens'in birinci louisiana zuhaf taburuydu. hemen hemen kıtada ki tüm muharebelerde yer alan tabur 1865'te lağvedildi.

    bu zuhaf'ların en ilginç özelliği, irlandalıların yanı sıra orta ve doğu avrupadan gelen göçmenlerden oluşmalarıydı.

    esasen çok büyük bir özenti sonucu oluşturulan bu birliklerde, sanırım osmanlı'ya yakın topraklardan geldikleri için fes, sarık, şalvar giymek askerlere pek de garip gelmedi.

    edit: metin düzenlendi, teksas tugayı ve under the maltese cross linkleri eklendi.

  • lagerfeld sirlari filminde -lagerfeld confidentiel- kendine hayran birakan, ancak antisosyal siyasi durusuyla sinirleri kaldiran moda yaratigi, mr. chanel.

    esitlige inanmadigini, kimsenin esit olmadigini ve esitligin olmamasi gerektigini soyler. "alim gucu" vurgusu vardir karl lagerfeld'in konusma uslubunda ve insanlara bakisinda. biraz fazla kapitalisttir, hayvan dusmanidir, hatta insanlarla da pek dost oldugu soylenemez. ancak tasarim acisindan da rakipsizdir.

  • süleyman demirel anlatıyor;

    "39 yaşında başbakan oldum. ana muhalefet lideri ismet inönü idi. yeminle söylüyorum, onunla görüşmeye giderken dizlerim titrerdi. ben alt tarafı çoban sülü, o ise garp cephesi kumandanı, cumhuriyet’in ikinci adamı idi..."

    seçimlerden %50 oy alarak başbakan olan demirel, meclisin ilk günü meclis binasında ismet inönü ile karşılaşır. inönü sorar;

    "meclisin kaç merdiveni var, süleyman biliyor musun?"

    "bilmiyorum!" diye cevap verir, demirel.

    beklemediği bir soruyu yanıtsız bırakan demirel içten içe bozulmuştur. birkaç gün sonra yine mecliste inönü'nün yanına giden demirel kulağına eğilerek;

    "efendim, meclisin 220 merdiveni var!" der.

    "kime saydırdın?" diye sorar inönü.

    "bizzat ben saydım efendim!" der, demirel.

    ve bunun üzerine inönü'den tarihi bir söz duyar;

    "bak süleyman, lider odur ki zor işlerle uğraşsın. lider basit işleri kendi yapmaz. bak mesela ben meclisin kaç merdiveni olduğunu bilmiyordum. sana saydırdım..."

  • yurtdışında pasaportumuzu kaybedersek o ülkede yaşama hakkı elde edeceğimizi iddia eden bir sırma saçlı beyanı.

    (bkz: geçici seyahat belgesi)
    (bkz: geçici pasaport)

    herkesi kendi seçmeni gibi cahil ve bilgisiz sanıyor.

    edit:

    'türkiye'de suriye konsolosluğu olmadığı için bu belgeler alınamaz' içerikli mesajlar aldım.arkadaşlar ben tc pasaportumla kıbrıs rum kesimine girdim,eğer orada pasaportumu yırtsam kalabilecek miydim? bırakın tc konsolosluğunu,birbirimizin varlığını bile tanımıyoruz.

    edit 2: sayısız mesaj aldım pasaportunu yırtıp başka ülkeden deport edilemeyen örneklerle ilgili.tek tek cevap verdim ama buraya da yazayıp..münferit olaylar başka bu derece büyük akında durum başka..evet dayınız,arkadaşınız ingiltere'de fransa'da pasaportunu yırtıp kalmış olabilir lakin -olmaz da- 3 milyon paki,suriyeli ingiltere'ye girip pasaport yırtsın bakalım ne oluyor.

  • ortam ve şartların negatif yönde olması bile kendisinde şirin olma merakını gidermemiştir. azimli kız. aferin ona. beş, pekiyi.

  • hiç biriniz bayram sabahı 6:38 de bir şeyler çıkar umuduyla çöp karıştıran insandan yalnız değilsiniz, sabah gördüm namaza giderken içim parçalandı mk.

    tanım: sorgulatır.

  • üç gün önce sabah saatinde motora yetişmeye çalışıyorum. geç kaldığım için büyük panik içerisindeyim. motor kalkmak üzere. koşuyorum. yetiştim yetişicem. görevli acele etmemizi söylüyor. "evet! yetiştim! başardım! yetiştim!" derken... dodidotdodidot!!! akbilim boş... içimden burada yazamayacağım cümlecikler geçiyor. henüz turnikeden geri adım atmamışken biri akbilini basıyor. "geç abla." diyor arkamdan. arkamı dönüp bakıyorum. omzuma bile gelmeyen küçük bir çocuk. o an durumu algılayamıyorum. "geç abla!" diyor tekrar. geçiyorum. çocuğun içine miroğlu kaçmış. yağız bir delikanlı edasıyla cool cool akbilini basıp motora ilerliyor. elimi çantama atıyorum "dur bekle, sana parasını veriyim.". elini talk to the hand edasıyla kaldırıyor ve "gerek yokk." diyor. "teşekkür ederim canım." diyip açık alana geçiyorum.
    aklıma geldikçe hala gülüyorum. centilmenliğiyle saniye bile düşünmeden bana yardım edip, gururundan ağzıma sçarak benden para almayan çocuk... utançla sevinci bana bir arada yaşatan çocuk... yolun açık olsun! üsküdar-beşiktaş hattı seninle gurur duyuyor!

  • netflix'in abone sayısının azalması çok da anormal olmayan bir durum aslında.

    şirket, rusya - ukrayna savaşı'nın ardından, rusya'dan çekilmesiyle 700 bin abone kaybetti kafadan. ayrıca, son dönemde fiyat artışı sadece türkiye'de olmadı. amerika birleşik devletleri ve kanada'daki fiyat artışlarından sonra yaklaşık 600 bin kişi netflix aboneliği iptal etti.

    özellikle covid-19 pandemisiyle beraber herkes evlere kapanınca -azalan içerik sayısına rağmen- netflix'in abone sayısında anormal bir artış olmuş, şirketin hisseleri yükselişe geçmişti hatırlarsınız. tüm dünyanın yavaş yavaş pandemi koşullarından eski normale dönmeye başladığı şu günlerde, insanların evlerinden daha fazla çıktığını düşünürsek de bir önceki anormal artıştan sonraki azalma da pek tuhaf sayılmaz.

    ayrıca son dönemde amazon, apple, disney gibi devlerin bu alana yatırımlarını artırmasıyla birlikte netflix artık pek de rakipsiz sayılmaz. amazon prime video, apple tv+ ve disney+'ın çok sağlam işlerle ve yatırımlarla netflix'ten abone çaldığını düşünmek de yanlış olmaz.

    netflix, önümüzdeki üç aylık dönemle ilgili de karamsar. şirket, hissedarlarını temmuz ayına kadar yaklaşık 2 milyon kişinin daha aboneliğini iptal edeceği konusunda uyardı. tüm bu gelişmelerle birlikte netflix'in hisseleri %25 değer kaybetti.

    ancak yine de netflix hala tek başına, 220 milyondan fazla abonesiyle streaming alanında lider durumda. şirketin 2022'nin ilk üç ayındaki geliri, geçen yılın aynı dönemine göre %9,8 artarak 7,8 milyar dolar oldu. netflix'in karı ise %6'dan fazla düşerek 1,6 milyar dolara geriledi.

    kaynak: bbc