ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
indirilen altyazı, filme uyuyor mu diye bakarken, sürekli diyalog olmayan sahnelere denk gelmek.
ezel
-
--- spoiler ---
havaalanındaki anonsta "istanbul'dan ispanya'ya gidecek uçak" deniliyordu. hangi şehri lan ispanya'nın? ada vapuru mu bu be, şehir şehir dolanacak mı uçak ispanya'yı??
--- spoiler ---
hastası olunan sözler
-
"hiçbir şey, korkuya dayanan saygı kadar iğrenç değildir."
albert camus
alev makinesi
-
alev makinesi, günümüzde düzenli, düzensiz herhangi bir ordu envanterinde bulunmayan, geçtiğimiz yüzyıldan bolca kullanılmış, ana bileşen olarak genellikle propan kullanan bir silah.
bu silahla bir yanılgı vardır. filmlerde alev makinesiyle yakılan kişiler(genelde askerler) çığlık atar ve debelenerek ölür. ama gerçekte, askeri bir alev makinesin, alev radius'u üzerinize püskürtüldüğünde, saniyeler içinde kömürleşerek ölürsünüz.
örneğin bu japon askeri debeleyenmeyi bırakın, mevziden doğrulamadan ölmüş.
birinci dünya savaşında ilk olarak almanlar tarafından üretilmiş ve savaş genelinde en fazla alman ordusunda bulunmuştur. ingiliz ve fransızların korktuğu bir silah olmuştur.
livens large gallery flame projector isimli alev makinesi ise birinci dünya savaşında ingiliz askerleri tarafından kullanıldı. ikinci dünya savaşında, amerikan ordusunda başta, m1 ve m1a1 alev makineleri daha sonra ise, 60'ların sonlarına kadar kullanılacak olan m2 alev makinesi kullanıldı. alev makineleri pasifikte japonları psikolojik olarak da harap eden bir silah oldu.
almanların en yaygın kullandığı alev makinesi ise, flammenwerfer 41 idi. bu amerikalılarınkine göre daha kontrolsüz bir silahtı, ve kullanan asker genelde şöyle ekipmanlar girmek zorunda kalıyordu.
flammpanzerwagen ise almanların half truck'larında kullandığı alev makinesiydi.
almanların tüpe benzeyen sığnak savunmalarında kullandığı abwehrflammenwerfer 42 isimli garip bir alev makineleri de vardı.
1
2
ruslar ise geniş çaplı olarak üretilmiş, roks-2 ve roks-3 alev makinelerine sahiptirler. alev makinesi kullanan tank formatındaki sovyet tankları genelde t-34 şasesi üzerine yapılıyordu.
ingilizler ise, churchill crocodile isimli alev tankın sahipti.
amerikalılar bu bağlamda en fazla kullandığı ww2 tankı m4a3r3 isimli şerman varyasyonudur. reich ise stug 3 flamm ile alev makinesi kullanan tanklara envanterinde yer vermiştir.
japon ve italyanlarda çok az miktarda sahaya sürülebilmiş alev tankları üretmiştirdir.
post ww2 flame tanklarından en çok üretileni t-55'e alev makinesinin optimize edildiği bir türevi ve m67 zippo tankıdır.
vietnam'da m67
kore'de m67
vietnam savaşında amerikan piyadelerinin en fazla alev makinesi kullandığı süreç 873. tepe muharebesidir.
irish republican army 1989 yılında, roks-3'ün yerini alan post-ww2 lpo-50 isimli alev makinesiyle kuzey irlanda'daki ingiliz ordusu karakoluna saldırmıştır. 2 asker ölürken, ikisinin yada ikisinden birinin alev makinesiyle öldürüp öldürülmediğiyle ilgili açıklama yapılmamaştır.
günümüzde, omuzdan atılan, termobarik başlık kullanan güdümsüz roketler alev makinelerinin yerini almıştır.
hakemlerin duş aldıklarını herkese bildirme merakı
-
- arkadaşlar duşumuzu aldık gidiyoruz. lütfen.
- hocam duşu birlikte mi aldınız peki?
- evet. sonradan gözlemci arkadaş da katıldı hatta bize.
- vay ibneler!
satrançta piyonu piyon olarak terfi ettirmek
-
arkadaş neden spoiler veriyorsunuz ya.
piyonun sonunu bilmeyenler var. adam gitmiş vezir oluyor, kale oluyor demiş. tüm heyecanı gitti amk oynamıyorum.
0.
language acquisition device
-
noam chomsky'nin evrensel dilbilgisi teoremiyle açıkladığı, beyine ait bir alan.
chomksy, evrensel dil bilgisi teoreminde çocukların nasıl olup da iki yıl gibi bir zaman içinde dili öğrenebildiklerine değinmiştir. dünyada yüzlerce dil vardır; fakat bunların her birinin ortak noktası vardır.ona göre insan dili öğrenmeye zaten doğuştan meyillidir. işte language acquisition device dediğimiz alan dili öğrenmeden sorumlu, ve tüm insanlarda biyolojik olarak kodlanmış bir birimdir. 'bu alan olmasa dil denen oldukça sofistike ve özünde diğer dillerle ortaklığı olan bir dil nasıl kazanılabilir?' der chomsky.
makam tuvaletini altınla kaplatan vali
-
ömrünün geri kalanında da altına sıçmaya devam eder inşallah.
15 temmuz 2016 kılıçdaroğlu'nun kaçış anı
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
umulmadik surprizler dogurabilen diyaloglardir. gavurellerinden birinde, oglen saatinde, hincahinc musteri dolu, bir doner dukkaninda;
servis yapan adam - abi bu doner hangi musterinin????
usta - aha shooo kel gafalinin!
servis yapan adam - abii elin adamina niye ole diyosun yaa, ya adam turkse?
usta - ne turku lan baksana surata kesis gibi.
musteri - kesis sensin lan durzu !!!!!!!
belediyeyi alınca iktidara geldiklerini sanan tip
-
dur bakalım çomarlarin belediyelerden, belediyelerden beslenen vakıflardan derneklerden gelen mamaları kesilince görücem ben sizi
edit: 23 haziran seçimi de kaybedilince mamalar gerçekten kesilmiş sanırım :) başlığı açan yazar kaçmış
ekşi itiraf
-
akşam yemeği için marketten 250 gram kıyma almıştım. eve gelirken kapının önünde duran sevimli yavru kediye birazını vereyim dedim, baktım annesi de geldi ve her ikisi de verdiğim kıymayı iştahla yediler, kedileri o halde görünce dayanamadım ve kıymanın hepsini onlara yedirdim. çok sevindiler, benim de içimi huzur kapladı. akşam da makarna yedim.
vatandaşlarımız endişe etmesin
-
endişe edecek kadar vatandaşı yaşamayan bir yönetemeyici beyanı.