ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ısparta'da parmak izinden yere çöp atanlara ceza
-
başlık karakter sınırından dolayı başlığı böyle açtım.
haberi okuyunca kendimi geleceği anlatan bir romanı okuyor gibi hissettim.
"ısparta emniyet müdürlüğü, umuma açık alanları kirleten kişileri atıklardaki parmak izlerinden tespit ederek haklarında adli işlem başlatma kararı aldı."
https://mobile.twitter.com/…tus/1591701612904566784
https://mobile.twitter.com/…tus/1591710108538511360
edit: türk halkı her girişim ile dalga geçerek insanların azmini yok ediyor, her güzel uygulama hep başka ülkelerden mi bize gelecek? işe yarar ya da yaramaz, çevre için böyle bir şey denemeleri çok güzel. şu uygulama japonya'da olsa " vay, adamlardaki vizyona bak." dersiniz.
bir gece ansızın 81 düzce 82 musul 83 kerkük
-
+ doğuz yüz doğsan bir melbourne, doğuz yüz doğsan iki tokyo, doğuz yüz doğsan üç buenos...
- immeet abeey, burada uluslararası hukuk diye bir şey var.
+ la kafamı karıştırdın. 1 adana, 2 adıyam..
1 ocak 2023 konut kredisi faiz indirimi
-
insanları daha çok sıfırlı borcun içine sokacaklar.
3.000.000 tl kredinin 0.79 ile 120 aylık taksit tutarı ayda 38.786 tl
ayda 40-50 bin t l taksit ödeyen insanın kazancı zaten 80-100 bin tl civarında olur.
haber doğruysa 10 milyon tl kredileri bile ucuzlatmışlar, hem de kamu bankalarından, kamu kaynaklarıyla.
yani bu kredi bir avuç zengini kamu kaynakları ile daha çok zengin yapar
yine üretim yok, üretici yok, halkın ezici çoğunluğu yok, artık olmayan orta kesim bile yok.
para yine betona ve zengine.
taksim karakolunda polisin tecavüz ettiği kadın
-
devletin başbakanı*, "kürtaj cinayettir" der.
devletin polisi*, gözaltına aldığı kadına tecavüz eder.
belki kadın gebe kalır ve kürtaj yaptırmak zorunda olur.
devlete göre bu kadın, artık cinayet işlemiştir, dolayısıyla katildir.
nereden bakarsan bak, işin içinden çıkamazsın.
böyle bir paradoksun yaşandığı ülke, 2012 yılının türkiye'sidir.
kebapçıda görülen hürmet
-
starbucks'a gidip kasadaki çocuğa;
- çayın taze mi?
diye sorabilecek bir vizyona sahip olduğum için bana hitap eden harekettir.
vali kebabı yerken kendimi viyana valisi gibi hissediyorum. aynı hürmeti hayatta bir fast food zincirinde göremezsiniz. mesela fast food zinciri bir dükkana giriyorum;
- selamın aleyküm.
dememle birlikte adam;
- 1 tl farkla es selamın aleyküm almak ister misiniz?
diyor resmen.
mesela kebapçıda;
az çorba, yarım şiş, 1,5 pide gibi farklı porsiyonlar sunulması bile müşteriye saygıdır.
fast food zincirine girip;
- bana az cheeseburger!
veya
- yarım donut alabilir miyim?
diyebilir misiniz?
ha derseniz kasadaki adam güntekin onay'ın suratındaki kakam var ifadesi ile mal mal yüzünüze bakar.
ilber ortaylı'nın nevşin mengü'yü fırçalaması
-
fırçalama değil, düzeltmedir. nevşin'i de dezenformasyon konusunda kibarca uyarmıştır. programı baştan sona izledim.
öncelikle "almanya tarihinden ders almış bir ülkedir" diyenler 90'larda yakılan türk evlerini hatırlasın.
gelelim konuya.
türkiye'deki çerkeslerin dilinin yaşaması devletten önce, çerkeslerin sorumluluğunda diyor adam ki haklı. söylediği şey mantıklı, daha çocukluktan ana dilini öğretemezsen yeni jenerasyona, dilin tabii ki kaybolur.
nevşin'in iddia ettiği gibi asimilasyon ciddi bir konudur. sistemli bir çabadır. türkiye'nin ise çerkes kültürünü asimile etmek gibi bir davranışı yok. korumak için de yok. nötr.
bugünden bakarak geçmişi değerlendiremezsin. mesela bak bugün nasıl ki almanya'daki türkler kendi dillerini koruyor, türkiye'deki ermeniler ermeni okullarında çocuklarına dillerini öğretiyor. tamam maarif kanunu var. tamam ermeniler lozan'daki azınlık maddelerinden faydalanıyor.
ama türkiye cumhuriyeti vatandaşı çerkes kökenli birinin vakıf kurma ve meb'e bağlı bir okul açmasına engel var mı? yok.
bu okulda seçmeli ders olarak çerkesçe okutulabilir mi?
https://www.cerkes.org.tr/…i-ders-olarak-okutulacak
okutulabilir.
yine meb'e bağlı okul bünyesinde bir dil kursu (ingilizce kursu gibi) açılabilir mi?
kanunen bunda da bir sıkıntı yok.
mevzu tamamen bütçe ve birilerinin elini taşın altına koymasıyla ilgili.
ilber'in söylediği çok basit, sen önce kendi kültürüne değer vereceksin. sen yaşatmak için çabalayacasın. bu senin sorumluluğun.
nevşin'e almanya örneğini vermesinin sebebi de siz kendi suçunuzu hafifletmek için "ama türkler de asimilasyoncu, ama fransızlar da şöyle, ama bulgarlar da böyle" diye dezenformasyon yapıyorsunuz, buna dikkat edin diye uyarıyor.
not: nevşin daha ilk dakikada "yörükler de asimile oldu mesela" diyerek kullandığı kavramlardan ne kadar bihaber olduğunu gösteriyor.
üst soy bilgisinde rastlanan tuhaf isimler
-
1871’de doğan nenemin ismi (bkz: ece). ece nenemin anne babasındaki vizyona hayran kaldım.
ingilizceyle ilgili hatırlanan ilk şey
-
-good morning class!
+gooooood mooooorning teacheeeerrr!
-how are you?
+thaaaank youuuu!
-thank you, sit down please.
debe edit: ya arkadaşlar biz "fine thanks and you" demeyen öküz bi nesilmişiz demek ki gelmeyin üstüme :/
debe edit 2: destek olalım lütfen ---> (bkz: #47426313)
rize'de atatürk heykelinin sökülmesi
-
rizelilerin bu duruma fazla ses cikaracagini sanmiyorum. put falan diyorlar hatta heykele. erzurum'dan daha koyu bir muhafazakarlik ve milliyetcilik ariyorsaniz, rize'ye bakin direk.
isterseniz eksileyin su entryi de.. ama gercekler ortada.
rize denilen yer, kücük, dünya gerceklerinden bihaber, ice kapali, reise hayran, kafatasci ve islamci bir sehirdir. adamlarin, atatürk ilkelerini ve ülkeye sundugu yenilikleri, modern gelismeleri filan takdir ettigini mi saniyorsunuz? onlar dikilen betona bakar, duble yola bakar..
debe editi: (bkz: arda için yardım topluyoruz)
ve sehitlerimize rahmet..allah yakinlarina sabir versin. cok üzgünüm.korkunc bir olay yasanmis. ne oldugunu biliyorsunuz..
fince
-
bugun fince bir kitap okurken bu dilde de ayni bizde oldugu gibi pekistirme oldugunu fark ettim. mesela, "yksin" yalniz demek; "ypöyksin" ise yapayalniz... "ypö" tek basina anlamsiz bir kelime.
örnekleri cogaltmak gerekirse:
typötyhjä: bombos, "thyjä" bos demek.
upouusi: yepyeni. "uusi" yeni demek.
täpötäysi: dopdolu "täysi" dolu
kadınların sütyen giymelerinin nedeni
-
cevap için isaac newton telefon hattımızda.
debe editi: kadınlık üzerinden aşağılamalarınız ve esprileriniz bir bitmedi
8 milyon üyesi olan partiye gidici demek
-
kızılayda sıra beklerken iki türbanlı çalışan birbirine girmişti. "ben akp üyesiyim seni attıracağım." diye tehdit ediyordu biri diğerini.
iş adamları ihalelerde öne geçmek için, çalışanlar yükselmek için üye oldu partiye.
aynı zamanda akademik hospital'da da çalışan tanınmış bir doktor, bir yakınımızı pendik devlet hastanesine yatırmak istediğimizde "akp üyesi misiniz?" diye sormuştu. değilsek olmazmış.
yani hastanız varsa iyi bir hastaneye yatırmak için de gerekiyor akp üyeliği. böyle olunca desteklemediği partiye zoraki üye olan bir sürü insan oluyor.
sürü karpuzu sıyırınca kabuğun üstünde bir tane karınca kalmıyor. doğada akp'lilerin durumuna daha çok benzeyen örnekler de var tabi. yemek vakti midemi bulandırmak istemiyorum.
ironi
-
"benim naçiz bedenim elbet bir gün toprak olacaktır" diyen birini mumyalamak,
"beni görmek demek yüzümü görmek demek değildir" diyen birinin resimlerini her yere asmaktır.