hesabın var mı? giriş yap

  • kapıyı kırmadan önce zile basmayı denemiştir, bunun üzerinden ego kasmak anca burnu büyük bi elfe yakışırdı. amk orta dünyanın başına ne geldiyse elfler yüzünden geldi hala sağa sola akıl veriyolar. ya işe yarasaydı?

    bunlara kalsa yüzük napılır diye senelerce tartışırlar, sonunda da sauron kapıya dayandığında erdemli şekilde geberirlerdi.

    eylem adamı gimli boş muhabbet yapmamış, emaneti çıkardığı gibi harekete geçmiştir. bana bunlarla gelin amk.

    elflere kalsa tbmm tutanakları gibi kitap olurdu yüzüklerin efendisi.

  • öncelikle cumartesi sabahınızdan yaklaşık 26 dakika çalacağım için özür dilerim, eğer bu zamanı kaybetmek istemiyorsanız aşağıda vereceğim linki tıklamayın. zira ben, video başlayınca sonuna kadar izlemekten alamadım kendimi.

    inşaat mühendisiyim, haliyle sektörü ve bu sektörde çalışanları iyi bilirim. hani, kırk yıllık fayansçıyım böyle usta görmedim desem yeridir. adamın disiplinine hayran kaldım ve bir kez daha almanlara olan hayranlığım arttı.

    yani adamlarla aramızdaki farkı görmek için bence bu video tek başına bile yeter.

    edit: eski link silinmiş, yeni link eklendi.

    26 dakikanız yoksa tıklamayın!

  • stada gelen katar'lı için bölgede yatırım yapacak, helikopterle gezdik demişti zat-ı muhterem!
    umarım çamburnu üstünde değildir.

    dünyada sarıçam ormanının denizle buluştuğu iki noktadan biriymiş çamburnu. son zamanlarda birilerinin yaptığı gibi basit bir yaftalama olarak değil, gerçek anlamıyla vatan hainidir sorumlusu.

  • poşetten para alma durumunu ben de pazarlama hatası olarak görüyorum. ancak pazarlama hatası olarak görenler bir çözüm önerisinde bulunmamış. bazı kişiler de poşetten para alınarak poşet israfının engellenebilir olabileceğini savunmuş.
    benim önerim : her bir ürün için ürüne belli miktarda poşet parasını eklersin. kasada da bunu hesaplarsın. örneğin bir ürünün satılması istenen tutarı 9,75 tl ise 0,25 tl poşet parası eklersin ve 10 liradan satarsın. satınalma kararına etkileyecek bir tutar değil sonuçta. kasada da müşteri örneğin bu üründen 4 adet aldıysa, poşet almazsanız 1 tl iadeniz oluşacaktır dersin. müşteri kendi karar verir o 1 lirayı alıp almamaya. poşet kullanması gerekiyorsa bunu reddeder ve poşeti kullanır. 1 lirayı almak istiyorsa da alır ve poşeti israf etmemiş olur. müşteri taciz edilmemiş olur, ekstra indirim algısı da yaratılabilir.

  • şımaran çocuğunu, "şöyle sert bir bakış atarak" susturmakla övünen bir arkadaşım vardı.

    çocuğu, önündeki yemeği bitiremediğinde tek bir emriyle tabağını yalatan bir başka arkadaşım...

    halam, kendi annesinin yeterince yaşadığını, herkesin iyiliği için artık ölmesi gerektiğini düşünüyordu.

    bir gece çok sevdiğim bir dostumla sarhoş olduk, otobüs durağına yürürken karşımıza çıkıp bize mendil satmak isteyen bir çocuk için, "bunlar hep yalan" dedi, "bizi soymaya çalışıyorlar." (bir çocuk ne kadar sahtekar olabilir ki!)

    annem, bir erkek çocuğum olmadığı için hep üzülmüş, dua etmiştir "gerçek" bir çocuğum olması için. (hala ediyor.)

    patronum bütün içtenliğiyle, "iki ay maaş alamadı diye neden problem çıkarıyor insanlar?" diye sordu, baş başa yaptığımız bir iş toplantısında.

    "köpeklerden nefret ediyorum!" dedi karnı tok bir arkadaşım, üstelik öğle tatilinde.

    birkaç mağaza dolaştıktan ve kızım tüm alış-veriş tekliflerimi reddettikten sonra girdiğimiz son mağazada kendisine, "neden bu kadar mutsuzsun?" diye sorduğumda beni kenara çekti ve "baba, neden böyle sorular soruyorsun bana, neden rezil ediyorsun beni?" diye sordu.

    adem abi yıllarca karısını dövdü, fatma teyze bahçesine dadanan çocukları kovaladı. (üstelik yıllarca)

    karım, çıkarlarını düşünmeyen bir ahmak olduğumu iddia etti.

    "ve biz onlara diyeceğiz ki" dedi kutsal kitabım...

    insan kötüdür.

  • ciddi söylüyorum bu fenerbahçe loserlığı bambaşka bir loserlık adı konulamıyor…

    adamlar sahadan çekilene kadar golü yedi mk, atılan gol resmiyete geçti, o artık silinmez de hükmen 3-0 tescil edilse bile icardi golü çakmış oldu..

  • karacaahmet mezarlığındaki mutad devriyelerimden biri sırasında rastladığım bir şehit mezarı üstünden yaptığım araştırmayla haberdar olduğum kazanın aktörü olan p-325 borda numaralı kartal sınıfı hücumbot..

    24 eylül 1985 salı günü, sisli bir havada karadeniz'den boğaza girip geçişini tamamladıktan sonra kınalıada yakınlarında takip ettiği rotayı terkeden ve ters yöne doğru, doğrudan üzerine ilerleyen sovyet askeri eğitim gemisi "xacah"*ı muhtelif şekillerde uyarmasına rağmen hız kesmeyen geminin çarpmasıyla ortadan ikiye ayrılarak batmıştır..

    kartal sınıfı hücumbotlar hafif gövdeli, hızlı ve düşük profilli olduğu için farkedilmesi zor gemiler.. kocaman bir geminin onu kolaylıkla ikiye bölmesine şaşmamalı..

    gemi ikiye ayrıldıktan sonra basınçlı kapıları kapalı olan kamaralara sığınan denizcilerimiz dalgıçların yardımıyla kurtarılabilmiş, ancak çarpmanın etkisiyle yaralı olarak denize düşen denizcilerden 5ine maalesef sisli hava sebebiyle uzun süre ulaşılamamış..

    tor.asb.bçvş. ibrahim çelikbaş, (defin yeri: ....)
    tls.asb.kd.üçvş. ilhan kayacık, (defin yeri: ....)
    rad.asb.üçvş. cevat doğangüneş, (defin yeri: istanbul - karacaahmet mezarlığı)
    top.asb.üçvş. celil alan (defin yeri çanakkale)
    sey.asb.çvş. erol karakoç (defin yeri: istanbul - karacaahmet mezarlığı) ayrıca (bkz: #36875740)

    fi tarihinde yaptığım o ilk araştırmalarda okuduğum dava dosyalarına şimdi erişemedim.. belki kaldırılmıştır ya da bu sefer bulmayı beceremedim bilemiyorum ama özetle şu minvalde gitmiş tartışmalar:

    sovyet gemisi çarpışmanın ardından ahırkapıya çekilip alıkonuluyor.. mahkeme diplomasinin karmakarışık ağları arasında bir tiyatroya dönüyor ve sonunda bir yabancı devlete ait savaş gemisine yönelik kararı türk mahkemelerinin veremeyeceği kararına varılıp "xacah" salıveriliyor..

    gerçi çarpışmanın gerçekleşmesi bakımından tamamen kabahatli olan bu gemi ve mürettebatı, çarpışmanın akabinde hemen sos verip bizzat kurtarma çalışmalarına başlamış.. bizim kurtarma gemileri ulaşmadan önce ikiye ayrılan geminin şaha kalkıp su üstüne çıkan bir bölümünü askıya almışlar.. sovyet dalgıçlar pek çok askeri kurtarmış.. bir art niyet görünmüyor olanlarda ama yine de hiçbir yaptırım olmaksızın olayın örtbas edilmesi onurlu bir devlete yakışmıyor..

    gerçi ilk değildi, son da olmadı tcg meltem.. daha sonraları meşhur muavenet muhribini göz göre göre roketle vurdu amerikalılar..

    (bkz: tcg muavenet)

    bu güne kadar bizler için şehit olan yiğitlere devlet olarak hiçbir zaman layık olamadık gibi geliyor bana.. bu ve benzeri ayıplarımızı örtmek için algıda ve vicdanda çok köklü değişimler gerek.. hamasetten uzak adam akıllı vatanseverliği yüceltmemiz lazım..

    laf çok.. tumturaklı nutuklar gırla.. hamaset edebiyatı çok satıyor bu topraklarda, iyi iş yapıyor.. ama vatanseverlikte hep sınıfta kalıyoruz..

    neyse uzattım galiba biraz, mazur görün..

    -----
    fotoğraflar
    tcg meltem güzel günlerinde denizde
    tcg meltem kurtarma (fotoğraf kuvvetle muhtemel xacah'daki mürettebat tarafından çekilmiş, yaklaşmakta olan a-589 borda numaralı gemi tcg ışın)
    kurtarma çalışması
    meş'um heyüla, sovyet okul gemisi xacah

    -----
    dibine not: smolnyy sınıfı bir eğitim gemisi olan 244 borda numaralı xacah 1999'da hizmetten çıkarılıp hurdaya ayrılmış..

    -----
    tcg meltem'in hatırası, aynı isimli kız kardeşinin adıyla, 2004 yılında hizmete giren p-334 borda numaralı tcg meltemle yaşamakta..