hesabın var mı? giriş yap

  • hatalı tek bir kelimesi olmayan açıklamadır. bir şu açıklamaya bak bir de sabah kanzuk'un açıklamasına. şimdi bu yazar mı çamur entry giriyor ya da yetersiz?

  • 7 öğrenci bir eve doluşulur. sürekli "gürültü yapıyorsunuz" "eve geç geliyorsunuz" "merdivenlerde ses yapmayın" "bu kadar kişi eve doluşmayın" uyarılarıyla rahatsız eden apartman sakinleri, "gaz kaçağı var siz iyi misiniz" diye sormaz. tüm öğrenciler ölür. ertesi gün "zaten içiyorlarmış" denir.
    öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar bunlardır.

  • isterseniz 1 euro yapın. bütün elektronik ve gıda dışı envai çeşit alışverişimi amazon'dan yapıyorum. yapacağım. daha pahalı bile olsa!

    paramın yolsuzlara, hırsızlara, araplara, ekonomi coh eyicilere, geçmediğim köprülere, adımımı atamadığım saraylara, çocuk tecavüzcülerine gitmesi kadar rahatsız etmiyor inanın. bir de diğer yönden bakalım. satıcılar yönünden: dürüst, ahlaklı, beni önemseyen adamlar dururken şark kurnazı, malının arkasında durmayan adamları neden paramla semirteyim?

    dipnot: abd, gümrük vergisi sınırını geçtiğimiz yıl 200 dolardan 800 dolara yükseltmiştir. tabii orada tayyip gibi "halk adamı" bir yönetici olmadığı için normal.

    edit: çok mesaj aldım. amazon'dan alınca da yine vergi alıyor devlet deniyor. evet yine vergi ödüyorsun ancak doğrudan türkiye'deki bir satıcıdan aldığınızda devletin kasasına daha çok para giriyor. ürünü satın aldığın firma ülkeye ithal ederken gümrük vergisi ödüyor, sana satarken fiyata ötv, kdv, yerine göre trt bandrol payı vs. ekliyor. tüm bunlar devlete giden kalemler oluyor. bitiyor mu? bitmiyor. türkiye'deki firma; sana yaptığı satıştan elde ettiği karın %30 civarını yine gelir vergisi olarak devlete ödüyor.

    buna ek olarak hb ve n11'den yapılan her alışverişle bu kokmuş düzeni destekliyorsunuz. çünkü bu firmaların büyük çoğunluğu hükümet yandaşı. yani paralarınız size yol, su, elektrik olarak değil; daha çok hakaret, daha çok baskı, daha büyük kazık olarak geri dönüyor.

    şayet amazon'dan yaptığım alışveriş; bir kuruş bile olsa bu hükümete daha az para aktaracaksa yurt dışından alışveriş yapmaya devam edeceğim. nasıl ki devlet yemiyor içmiyor ufak hesaplarla milleti daha nasıl soyarım diye düşünüyorsa ben de bu konuda ufak hesap yapıyorum. unutmayın eğer biz doğrudan yurt dışından aldığımızda bunların cebine daha fazla para giriyor olsaydı bırakın limiti düşürmeyi limiti tamamen kaldırırlardı. hatta yurt dışından alışveriş yapmamız için bizi teşvik bile ederlerdi. cari açık filan umurlarında değil.

  • - saçmalama ya iki tabak yemeğe verilir mi bu para
    - ya kızım sen ne yapacaksın ben ödüyorum
    - sen ödeyince bedava mı?
    - tamam ya hadi sipariş ver
    - mümkün değil, gel bak köşede bi esnaf lokantası var orada yiyelim, kalan parayla sinemaya gider üstüne mısır kola bile alırız da akbil paramız cebimizde kalır.

    - oha şuna bak el kadar triko kaç para!
    - marka kızım bunlar o kadar olacak
    - yemişim markasını, ben bu paraya terkos’tan üç tane triko alır üstüne bir de gömlek kapatırım.

    - kaç para dedin??!
    - 5 yıldızlı otel yahu, ultra her şey dahil
    - ne yapacağız? akşama kadar içki içip yemek mi yiyeceğiz?
    - ya ne alaka?
    - olm o paraya çıralı’ya gideriz, mis gibi pansiyonda takılır, denizden tutulan balıkları yer, sabaha kadar şarap içip şarkı söyleriz. hem daha çok eğleniriz hem de tatil yarı fiyatına gelir

    - iphone demek
    - evet doğum gününde alayım sana diyorum ne dersin?
    - benim telefonum var canım, alo diyor ya yetiyor bana. sen o paraya evine bilgisayar al, ben gelince beraber takılırız. üstüne cebine de para kalır onunla da bana bir ayakkabı alırız bitti gitti.

    işte böyle kızlardır bunlar, sevgililerine asla fuzuli masraf ettirmezler, sürekli bir b planları vardır. parayı harcatmadığı gibi nasıl daha verimli harcayacağının da yolunu gösterirler. eğer bu kızı beğeniyor, onunla keyifli vakit geçiriyorsanız, ama kafanızda ufak da olsa şüpheler varsa, olmasın. bu kıza hemen evlenme teklif edin, kaçırmayın.

    bu kızlar tutumludur, parayı efektif kullanmasını bilirler. ihtiyacı olmayan şeyleri almazlar, eksikleri belirler ona göre hareket ederler, bunu yaparken de en ucuzunu nerede bulacaklarını bilirler. sakın yanılmayın, ucuz derken kalitesize kaçmazlar fiyat-kalite indeksleri son derece yüksektir. böyle bir kız bulduysanız, çocuklarınızı çiçek gibi yetiştirir, evinizi çekip çevirir.

  • kanımca sosyal medyadan cok hepimizin cok uzun saatler kopek gibi calismamizdan ve kalan zamanin da onemli bir kismini trafikte kaybetmemizden dolayidir.

    kopek gibi çalışmadığınız lise ve üniversite yillarinizi hatirlayin. birsuru etkinlige gider, arkadaslariniz ve onların arkadaslariyla sıkça sosyallesir ve birileriyle tanışırdınız. benim de boyleydi o yillarim.

    sonra mezun olduk is hayatina girdik. artik uyanik gecirdigimiz zamanin yarisinda ofisteyiz. kalan zamanda da trafik, eve gel dinlen yemek ye dus al. boyle bir ortamda sadece is hayatinda biri ile tanışabilirsin. ben de is hayatinda tanistim. dusunuyorum da muhtemelen baska sekilde kimseyle tanışamazdım.

    zaten evlenenlere bakın ya okulda tanışmış o zamandan beri beraberdir ya da işte tanismislardir. bunlar değilse de aileler veya ortak arkadaslar çiftimizi tanistirmistir. baska tanışma hikayesi ne gördüm ne isittim simdiye kadar bu ulkede.

    avrupadaki amerikadaki gibi yok bilmem ne kursunda tanıştık yok seyahatte tanıştık olamiyor bu ulkede. cunku bu ulkede cok uzun saatler çalışılıyor. sosyal hayat denen sey bir yerlere gidip yemek yemekten ibaret kalıyor eger vaktiniz yoksa iste. nitelikli sosyallesilemiyor. haliyle kimseyle de tanisilmiyor. cunku kimseyle ortak bir zevk, hobi, konu etrafinda biraraya gelemiyorsunuz beraber yaptiginiz bir ugras olmayınca.

    okul yillarinizi hatirlayin. derslerden hocalardan bahsederek muhabbeti kurardik karsimizdaki ile. ortak noktalarimiz üzerinden yani. bu devirde ise o kadar cok calisiyoruz ki kimseyle ortak nokta biriktirecek vaktimiz yok ( iş hariç). haliyle muhabbet kurulamiyor.

    paraniz varsa dahi çalışıyorsanız maalesef sosyallesecek zamanınız yok bu ulkede. pahaliliga zaten hiç girmiyorum..

    kisaca ya okulda ya işte birini bulun yoksa yalnizlik allahin emri.

    edit: ozetle çalışma saatleri kisaltilmadan bu is çözülmez.

  • kadıkoy minibusundeim :
    1.kız : ayyy pelin biliomusun omeri gordum cok yakısıklı olmus.
    2. kız : hadı yaa!!hanı su eskı mahelledekı karga burunlu omer mi?
    1. kız : eveeettt!oha fln oldum yanii !!! oha oha bin kere ohaaaaa!!!
    ustunde tommy gomlek boleee, altında tommy panti, dızel ayakkabı offff! bana merhaba dedi biliomusun!!
    2. kız : hadi yaa! oha yaa o cok cirkindi
    1.kız : halen cirkin ama cok yakısıklı olmus!!!

    (bkz: marka takinitisi olan insanlar)