hesabın var mı? giriş yap

  • 10. yüzyılda (921) bağdad'dan, itil bulgar kaganı yıltavar'a, yıltavar'ın halifeden istediği din adamı ve bir miktar paranın ulaştırılması için hareket eden heyette katip olarak çalışan ahmed ibni fadlan'ın (ibni fadlan) er-rıhle adıyla kaleme aldığı seyahat notlarıdır. türk tarihi hakkında çok kıymetli bilgiler verir ve bugün, ortaçağ türk tarihi hakkında daha fazla şey bilmemizin müsebbibidir ibn fadlan seyahatnamesi.

    bu seyahatname, iran'ın meşhed kentinden zeki velidi togan tarafından bulunmuş ve almanca neşredilmiş, türkiye'de ise hocam ramazan şeşen tarafından bedir yayınları arasında çıkmıştır. sadece tarihle ilgilenenler değil, kültür ile ilgili (karşılaştırmalı türk-arap kültürü) olanlar için de zevkle okunacak kitap. bugün, ortaçağ türk tarihi hakkında söz söyleyeceklerin başvuru kaynaklarında ilk sıradaki eserdir. bu ukde de böylece bir nebze sona ermiştir.

  • neye kime göre yalakalık...

    daha 1 sene öncesinde (bkz: istanbul united) diyorduk, kardeşiz diyorduk ? aziz yıldırım şike yapmışsa bu tüm fenerbahçe'nin şikeci olduğunu mu gösterir ? yıldırım demirören türk futbolu'nun içine etmişse bu beşiktaş'ın suçu mudur ?

    bırakın artık bu muhabbetleri.. sallayacaksan git abdülrahim albayrak'a salla biz de basalım şukuyu !

  • - at kaç para biliyon mu yiğenim...

    yıl 2008 eskişehir

    vakti zamanında öğrenciyiz, şimdi adını vermeyim ama bilen bilir ucuz yemek için gidilen yerlerden birindeyiz. arkadaşlar ve ben toplamda dört kişi oturmuş önce çorbalarımızı içmişiz. sonra ben ve bi arkadaşım ciğer tava ve pilav, birimiz ıspanak, birimiz ise az tas kebabı ve pilav siparişi verdik.

    tas kebabı yiyecek olan arkadaş çömez. hem şehre hem okula hem mekana yeni yeni alışan bir genç. neyse siparişler geldi yemeğimizi yedik. kasaya gittik sıra sıra herkes yediğini öderken en son çömez arkadaş tas kebabının fiyatını öğrenince (3.5 tl) şaşırdı.
    çömezliğini belli edecek ya illa "eheuhuee amca ya tas kebabını at etinden mi yapıyonuz ehuhee" dedi.

    kasada duran yaşlı bey amca gözünü çömeze dikip "at kaç para biliyon mu yiğenim" diyince çömez arkadaş liyakatını alıp çömezlikten eskişehirliliğe yükseldi.

    gel zaman git zaman o masada yemek yiyenlerden birisi belediyede işe girdi.
    o lokantanın aracının eskişehir girişinde paketlenmiş halde bir ton köpek eti ile yakalandığını haber aldı.

    ve o gün biz de anladık ki at eti köpek etinden pahalı.

  • sevgilisiz geçen süreyi geçici bir süre olarak kabul edip bir gün mutlu olabileceği kişinin karşısına çıkacağı umuduyla hayatına devam edebilen insandır.

  • gün geçmiyor ki ekşi sözlük fakirliğimizi yüzümüze yüzümüze vurmasın.

    lan ben markayı şimdi duydum, millet ev düzerken bu olsun diyormuş.

    merak edip websitesini inceledim, “technology with style” sloganları var. italyan tasarımı olunca pahalı sanırım, fiyat listesi bile yok.

    edit:
    merak edenler için amme hizmeti
    dg narenciye sıkacağı 6.750 tl
    dg su ısıtıcı kettle 6.750 tl
    dg ekmek kızartma makinesi 8.750 tl
    hamur karıştırma makinesi 9.250 tl
    düşünün daha küçük ev aletleri bunlar.

    x dg retro mavi buzdolabı 89.950 tl

    fakir kardeşlerim için ek bilgi:
    dg = dolce&gabbana

  • kara mizah yapıyorsam, yalanım varsa 1 dk yaşamak nasip olmasın ki bildiğin aksaray şehrinin faturası sandım la.

  • asuman : eee? artık beni sevmiyorsun öyle mi ?

    mükremin : ya seni seviyorum da seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum hani eskiden seni sevmenin birbirimizi sevmenin değişik gevrek bir tadı vardı seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir orada mutlu mesut yaşardı. yani bir şey olduğu vakit ilk bunu koşayım gideyim asumana gideyim tarzı haberci telaşı olurdu.

    asuman : şimdi ne oldu peki ?

    mükremin : bilmiyorum asuman , bilmiyorum. kalbim bir kuyunun dibindeki bir suyun içinde nefes almaya çalışan bir gariban. yukarı tırmanmaya çalışıyor ama ne yapsın kuyunun duvarları düz. kuyunun duvarları ıslak.