ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türklerin övdüğü overrated şeyler
-
tuttuğu takımla alakalı herhangi bir şey.
ingilizcedeki en tahrik edici kelime
yılmaz güney hakim öldürdüyse ne yapalım yani
-
çocukken bu adamların gazete köşelerini okur, bunlar herhalde bizim gibi cahil insanlar değil ki köşe sahibi vs diye düşünürdüm.
bunların bu vasatlığı ülkeyi akp’ye bıraktı.
dolandırıldığım para servetimin 6'da 1'i değil
-
babet çorap gönderecektim, bir nargile kafe kapısına bırakayım o halde. ihtiyacı olan alsın kullansın.
bizim geleneklerimizde dudaktan öpüşmek yok
-
-evet, onun yerine tecavüz ve 13 yaşındaki kızlara hallenmek var.
akıl sözcüğünün ilk iki harfinin ak olması
-
aynı ilginç durum bazı kelimelerin sonunda da mevcuttur yarrak
hygge
-
danimarka kültürüne özgü bir kavramdır. uzun ve soguk iskandinav gecelerinde arkadaşlarınız ve yakınlarınızla beraber bir masaya oturursunuz. işıkları kapatır ve masada mum yakar, mumların sevdiklerinizin gözündeki yansımalarını izlerken bir yandan kahve içer belki biraz bir şeyler atıştırırsınız. işte şimdi sizde hygge yapmıssınızdır.
hygge kültürü soguk iskandinav ikliminden kaynaklanmaktadır. soguk gecelerde mum gibi ısık ve azıcıkta olsa sıcaklık veren bir cismin etrafında hep birlikte oturarak sogugun acımasız gerçekligini unutmak olarak özetlenebilir bildigim kadarıyla.
evde tek başına içmenin olağanüstü avantajları
-
özgür müzik seçimi, cipsli parmakları mahalle baskısı olmadan şuursuzca emebilmek gibi sıradışı ve nadide avantajlar olabilirler.
enflasyonun %50'ye gerilemesi
-
millet anlamadan saydırıyor, başlığı açan da mal topluluğuna laf anlatmaya çalışırsan böyle olur diyor. arkadaşlar 100 liralık mala %200 enflasyonla 300 lira oldu diyelim, daha sonra 300 liraya 200 lira daha enflasyon olursa ne olur %66 oldu eee ne olmuş oldu enflasyon %200 den %66 ya geriledi heyoooo ama sonuç ne, 100 lira olan mal 500 liraya yükseldi.
sevimsiz ve pis bir hayvan olarak kedi
-
(bkz: hazırsanız başlayalım)
boğaziçi mezunuyum benden yaprak sarma istiyor
-
gelin itiraf edelim. okul bitti bir şekilde işe başladık. kimimiz kpss ile atandı aileden uzak şehirlere gittik kimimiz özel sektörün cazibesi ile uzak şehirlere, ülkelere çalışmaya gitti. ilk zamanlar her şey çok güzel. cepte para var, özgürlük var. bir kaç ay sonra yavaş yavaş sorumluluk binmeye başladı üstümüze. yemek yapmak, bulaşık yıkamak, ütü yapmak, ev temizliği vb. işler uzayıp gidiyor. bir sonu yok.
o an işte hanginiz; "amk ben bunları yapmak için mi onca sene okudum!!!!" demedi? ben dedim. ama sonra evlendik barklandık. evin sorumluluğunu iki kişi paylaşmaya başladık. eşimizde çalışıyorsa çift maaş olduk. gelir seviyemiz ve yaşam standardımız yükseldi. ama aramızda bazı hayvanlar evin bütün sorumluluğunu kadına yükleme yolunu seçti. ana evi rahatlığını yaşamaya devam etti. halbuki o kadın onca sene öküzün birine hizmet etmek için mi okumuştu?
bence boşanma davasındaki bazı laflar cımbızlanmış ve haber değeri taşıması için uğraşılmış. yoksa kimse "ben boğaziçi mezunuyum sarma sarmam" "ben odtü mezunuyum ütü yapmam" demez. sanmıyorum. bence "ben bunca sene bu öküze hizmet etmek için mi okudum" demiştir.
düğün pastasını önce annesine ikram eden damat
-
videoda akp'ye üç oy görüyorum.