hesabın var mı? giriş yap

  • ingiltere'de thatcher, türkiye'de özal ve abd'de de reagan ile 80'lerde başlayan yeni sağ akımının kolluk kuvvetlerine olan etkisini eleştirmek amacıyla çekilmiş film serisi.

    peki nedir bu yeni sağ akımı ? kısacası güçlü kolluk kuvvetlerine sahip devlet ve tamamen özelleştirilmeye meyilli ekonomi. bu akımda devlet, kolluk kuvvetlerini güçlendirmek için liyakate pek fazla dikkat edilmeksizin sürekli asker ve polis alımı yapar, tıpkı günümüzde olduğu gibi ancak bu durum liyakat eksikliğinden dolayı zaman içerisinde kolluk kuvvetlerinde yozlaşma yaşanmasına neden olur hatta filmin başlığı şöyledir: the new police recruits, call them slobs, call them jerks, call them gross just don't call them when you are in trouble. bu film serisinde de hükümetin aldığı karar doğrultusunda eski sabıkalılar da dahil herkes polis olabilmektedir hatta bu film serisinin türk versiyonu ise (bkz: ah polis olsam).
    police academy, serisi her ne kadar komedi filmi olarak kabul edilse de aslında içten içe çürüyen ve liyakatsizleşen polis teşkilatının acınası durumunu anlatmaktadır. (bkz: güldürürken düşündürmek). tıpkı rıfat ılgaz'ın hababam sınıfı'nı komedi için değil de eğitim sistemini eleştirmek amacıyla kaleme alması gibi.

  • eğitim çavuşu iken başımdan geçen bir diyalog:

    ilk ders...

    ben: sizi, bir üstünüz çağrıdığında önce adınızı sonra soyadınızı daha sonra da memleketinizi söyleyeceksiniz. ali veli konya gibi...bu sizin künyenizdir. anlaşıldı mı?

    askerler: anlaşıldı.

    ben: güzel. sen! buraya gel ve bir künye yap.

    asker: ali veli konya

  • üniversite sırasında pek çok kişinin aklına gelmeyen depresyon halidir. öğrencilerde bir özgüven olur genelde. hele ki iyi bir üniveristede okuyorlarsa. sanırlar ki okul biter bitmez herkes kendilerine kucak açacak bir anda bol maaş rahat bir iş sahibi olacaklar. hatta öyle bir özgüven ki devlete burun kıvırıp, bana ne abi kpss den ne uğraşıcam girerim özel sektöre çalışırım derler. ancak mezun olunduktan çok kısa bir süre sonra bu durumun böyle olmadığı anlaşılır. kimsenin kimseye kucak açmadığı ortaya çıkar ilk önce, sonra merak etme seni bir yere yerleştiririz diye atıp tutan eş dosta ulaşamamaya başlarsın hatta merak etmeyin çocuklar çok rahat iş bulurunuz diyen üniversitedeki hocalarınız yanlarına gittiğinizde sizi tanımamazlıktan gelirler daha iki ay önce mezun olmuş olmanıza rağmen. en sonunda kendinizi boktan bir firmada fotokopi çekerken bulursunuz. işte bu son nokta tam olarak depresyona girmenizi ve uzun süre çıkamamanızı sağlar.

  • bu videoda görülen tek şey, seküler ve laik insanların ne kadar medeni olduğudur. şu tiplere sabır göstermek, yarın gelin konuşalım demek falan bunlar ciddi medeniyet göstergesi.

    bunun tam tersi olsa, mesela ben gidip camide ateizm tebliğinde bulunsam acaba böyle medeni bir karşılık görür müyüm? soru bu.

    debe edit: öncelikle; ülkenin şu içler acısı halinde, insanın çok rafine bir alan olan ekşi sözlük'te dahi olsa kendisi ile aynı düşüncelere sahip insanların varlığını görmesi kadar umut veren bir durum yok. o sebeple tüm güzel insanlara teşekkür ederim.

    sonra;
    (bkz: minik eymen'e yardim ediyoruz kampanyasi)

  • birinin bu gerçekleri söylemesi lazım artık.
    bir yılı geçkin süredir kullanmıyorum.

    1- kapatınca öyle aydınlanma, bakış açısını değiştirme gibi bir şey olmuyor.
    2- sosyal medyalara harcadığınız vaktide önem arz eden işlerde kullanmak tamamen sizin inisiyatifinizde. yoksa instagram'a harcadığınız vakti ben gibi youtube'de behzat ç. kesitlerini izlerken de harcayabiliyorsunuz.
    3- öyle kapatınca bir şeyler kaçırıyormuşsunuz hissi de bi süre sonra kayboluyor ve de hiçbir sey kaçırmıyorsunuz.
    4- kapatıp açmanızda kimsenin sikinde değil bunu bilin. en yakın arkadaşım bile daha geçen hafta beraber çekindiğimiz fotoğrafı atarken "seni etiketleyemedim, instagram'ı mı kapattın? " diye soruyordu.

    dipnot: hayatınızı değişmek için instagram'ı kapatmak gerçekten çok ucuz bir numara.
    daha radikal kararlar alın.

  • valla güzel iş. yazarların ürettiği içeriği kullan, verilerini topla, moderasyonun işini de onlara yaptır... çıkarken çöpleri de atalım mı?

  • müge anlı'nın, dişine göre bir suçlu bulmanın heyecanıyla, "atalay filiz hmmm a.f. kullandığı isim furkan altın hımm f.a." şeklinde şifrelerini tahtada çözüp, zekasına övgüler yağdırdığı, uzak bi yerlerden tanıdık gibi gelen seri katil.

    bacım anladık "amcamgille kız kardeşimi telefonla konuşurken görünce küreklen tepikledik" tiplerinden bıktın da bu da katil yani.

  • laik bir ülkede devletin bir kurumunun böyle bir üslupla konuşması ancak ve ancak alay konusu olur. bu ülkede farklı dini inanca sahip veya inançsız insanlar bunu hakaret olarak algılayamaz mı kim çoğunluktaysa onun dinini geçerli sayan bir devlet olmaz olursa yarın ateistler çoğaldığında camileri kapatmayı kendisine hak görür o zaman bana saygı duyun diye ağlayamazsın. devletin dini olmaz, devletin hastanesi dini bir üslupla konuşamaz bu müslümanların kendi haklarına vurduğu bir darbe olur. laiklik inanançsızlardan çok inananların sigortasıdır.

  • çok istiyorsa kendine entegre etsin.

    bizim entegre olmuş daha önemli sıkıntılarımız var.
    yüksek vergiler, ahlak sorunu, yolsuzluk, rüşvet, vb.