hesabın var mı? giriş yap

  • abimin bana yaptığı eziyettir. annemle babam evde yokken bööööö diye yavaş yavaş üstüme gelip psikolojik gerilim yaratıyordu, altıma sıçıyordum. ulan ne korkutuyorsun de mi. korkuyoruz işte. sonra gelip seviyordu manyak mısın lan ne korkuyorsun diye, iki dakika sonra yine böölüyordu. hayır yani amacın ne kardeşim? korkuyoruz da korkmuyoruz mu dedik? ha gerçi aynısı ben de minik kuzenime yapıyorum o da altına sıçıyor. babadan oğla nesiliz herhalde.

  • platonik aşık olmayı hayat felsefesi edinmeye o yaşta başlamıştır.
    üniversiteyi de öyle bitirmiştir.

    muhtemelen hayatını da aynı gazla bitirecektir.

  • --- spoiler ---

    neymiş? gençler yaşlılara yer vermiyormuş... öyle dediler mi hemen el frenini çekip yaşlıları tutup atıyorum arabadan. sen de öğrenciye ev vermiyorsun, tecrübesiz diye iş vermiyorsun, parası yok diye kız vermiyorsun
    --- spoiler ---

    sen nasıl bir kralsın şahin dedirtmiştir. *

  • bu adamı oynatmak yerine bir masör koyun takıma. melo ve sneijder'e oyun durdukça masaj yapsın . takımın performansı 2 katına cıkar .

  • kendisi lise öğrencisiyken otobüste denk gelirdik. acaba filmde benim gençliğimi kim oynayacak? merakla bekliyorum.

  • 31 mart 1922 gecesi, almanya'nın münih kentinin 70 mil kuzeyindeki küçük gröbern kasabasının hemen dışındaki gözlerden uzak bir çiftliğin sakinleri korkunç şekilde katledildi. basına hinterkaifeck cinayetleri olarak yansıyan bu dava bugüne kadar çözülemedi.

    hinterkaifeck adındaki çiftliğin sahibi andreas gruber, karısı cäzilia, 35 yaşındaki dul kızları viktoria gabriel ve küçük çocukları cäzilia ve joseph ile birlikte yaşıyordu. yakındaki kasabada iyi şekilde tanınan ailede andreas'ın şiddet ve istismarcı doğasının olduğu da bilinen bir gerçekti.

    saldırıdan yaklaşık altı ay öncesine kadar ailenin çiftlikteki yaşamı normal bir şekilde devam ediyordu. derken ailenin ve evin etrafında garip şeyler yaşanmaya başladı. ilk olarak çiftlikte hizmetçilik yapan maria, çiftliği derhal terk etmesi gerektiğini açıklayarak işini bıraktı. maria garip bir şekilde evin etrafında tuhaf sesler duyduğunu ve geceleri çatı katından ayak sesleri geldiğini söylüyordu. aileye, bir çeşit kötülüğün evi ele geçirdiğini ve daha fazla duramayacağını söyledi.

    ailenin babası andreas bir gün çiftliğin etrafında gezerken karın üzerinde orman tarafından çiftlikteki makine odasına giden izler buldu. üstelik makine dairesinin kapısının kilidi de kırılmıştı. ama andreas’ı asıl şaşırtan, makine dairesinden dışarı doğru çıkar pozisyonda hiçbir ayak izinin olmamasıydı. ilerleyen günlerde çiftlik evinin anahtarları ortadan kayboldu ve çiftlikte (hatta civarda da) kimsenin abone olmadığı bir münih gazetesi bulundu. cinayetlerden bir gün önce ise aile çatı katından gelen bazı ayak sesleri duydu. ancak andreas çatıya çıktığında çatı katının boş olduğunu gördü.

    31 mart sabahı gruber'ların kapısı çalındı ve yeni aile hizmetçileri maria gaumbartner ile tanıştılar. maria çiftliğe kız kardeşi ile birlikte gelmişti. kız kardeşi evine döndüğü için aileyi canlı olarak gören son kişi oldu. yaşanan her ne idiyse o gece yaşanacaktı.

    ertesi sabah kahve satışı yapan hans ve eduard schirovsky sipariş almak için çiftliğe gittiler. kapıyı çaldılar ve kimse cevap vermeyince evin çevresini dolaştılar ama kimseyi bulamadılar. gelgelelim makine dairesinin kapısının açık olduğunu fark ettiler. üç gün daha geçti ve takvimler nisan 3’ü gösterirken postacı josef mayer, hinterkaifeck'e posta teslim ettiği sırada cumartesi gününden o yana teslim ettiği postaların hiçbirinin posta kutusundan alınmadığını fark etti. buna şaşırsa da bir müdahalede bulunmadı. bu esnada kasabada hayat normal seyrinde devam ediyordu. genç cäzilia'nın okula gelmeyi kesmesi dışında ailede hiçbir sorun yok gibiydi.

    hatta bir ara, cinayetlerin ardından sorguya çekilen albert hofner, bir makine motorunu tamir etmek için hinterkaifeck çiftliğinin içine kadar girdiğini açıkladı. bu esnada hiçbir aile üyesini görmediğini ve ahırdaki çiftlik hayvanlarının sesleriyle köpeğin havlamalarından başka bir şey duymadığını belirtti. bir saat kadar bekledikten sonra makineyi tamir etmeye başladı ve yaklaşık beş saat sonra tamiri bitirerek oradan ayrıldı. öğleden sonra gröbern'de köy rehberi lorenz schlittenbauer'in kızlarıyla karşılaştı ve onlara hinterkaifeck'teki onarımları hallettiğini söyledi. hofner ayrıca wangen belediye başkanı georg greger'e hinterkaifeck'in boş olduğunu, hayvanlardan başka hiçbir canlı görmediğini anlattı.

    o günün ilerleyen saatlerinde rehber lorenz schlittenbauer iki oğlundan çiftliğe gitmelerini ve çiftlik sakinlerinden birini bulmalarını istedi. oğlanlar geri döndüklerinde hiç kimseyi göremediklerini söyleyince schlittenbauer, yanına aldığı iki adamla çiftliğe doğru yola koyuldu.

    çiftliğe zor kullanarak girdiklerinde andreas, viktoria ve cäzilias'ın cesetlerini buldular. yaşlı cäzilia'nın vücudunda boğulma belirtileri ve kafasına aldığı darbelerin neden olduğu çatlaklar vardı. andreas o kadar kötü biçimde dövülmüştü ki elmacık kemikleri yüzünden dışarı fırlamıştı. viktoria'nın kafatası ise tamamen parçalanmıştı ve yüzünde birçok yara vardı. genç cäzilia'nın çenesi kırık, saçları ise ellerinde öbekler halinde bulundu. dehşete kapılan genç kız, panik hali yüzünden saçlarını yolmuş olmalıydı. yeni hizmetçi maria yatak odasında, joseph ise karyolasında bulundu. ikisi de kafalarına ve yüzlerine aldığı darbelerle feci şekilde öldürülmüştü. ailenin her üyesi kazma kullanılarak katledilmişti.

    işin daha garip yanı aileyi öldüren kişi her kimse muhtemelen dört gün daha evde kalmıştı. zira birkaç gün daha çiftlik evinin bacasından yükselen dumanlar görülmüştü. bu esnada çiftlik hayvanları beslenmiş ve inekler sağılmıştı. katil ayrıca çiftlikteki yiyecekleri de tüketmişti.

    polis başlangıçta aileyi para için veya çiftlik evini kullanmak için öldürmüş olabilecek civardaki serserilerden şüphelenmişti, ancak bu teori çiftlik evinde dokunulmamış hâlde duran büyük miktarda para bulununca hızla çürütüldü. bugüne kadar polis 100'den fazla şüpheliyle görüştü ve son sorgulama 1986'da yapıldı. ne yazık ki sorgulamaların hiçbiri kesin bir sonuç vermedi ve aileyi kimin ve neden katlettiği asla bulunamadı.

    ek bilgi: prime video’da yer alan lore adlı yapımın ikinci sezonunun üçüncü bölümü de bu olayı işliyor.

  • üst edit : alın nebahat çehre'nin ağzından dinleyin inanmayan barzo severlere gelsin.

    https://youtu.be/ny3du2hkhji?t=1430

    daha önceden nebahat çehre'yi sürekli dövdüğü, kafasına bardak koyup ateş ettiği bilinen kadın düşmanı yılmaz güney'in nebahat çehre'yi ayrıldıklarında araba ile ezmesi olayıdır.

    olayı bizzat yakın arkadaşı abdurrahman keskiner şöyle anlatıyor.

    "çok az kişi bilir bunu. rahmetli yılmaz, nebahat ve ben... bir gün yine gece kulübünde kavga ettiler. nebahat kulübü sinirle terk etti. yılmaz'ın 'dur' demesine hiç aldırmadı. nebahat, elmadağ'da kaldıkları otele doğru koşarken yılmaz otomobiline bindi. sinirle direksiyona geçti. sonra gözümün önünde sevdiği kadını arabayla ezdi. nebahat havada uçtu, arabaya çarptı sonra da kaldırıma... 4 gün hastanede yattı."

    kadın düşmanı keko.

    edit : yukarıdaki olayın doğruluğunu sorgulayanlar olmuş . olayı anlatan abdurrahman keskiner . kendisi yılmaz güney'in o dönemki yapımcısı ve yediği içtiği bir olan arkadaşıdır.

    yılmaz için barzo demiş miydim. dur diyeyim barzo.

  • henüz 23 yaşımda aşık olmuştum. onun doğru insan olduğuna emindim. gördüğümde avuç içlerim terliyor, kalbim ağzımdan çıkacak gibi atıyordu.

    ilk buluşmamızda evli ve 2 yaşında bir kızı olduğunu, boşanma davası açtığını söyledi. yani ben onu tanıdığımda boşanma davası açılmıştı. ona şunu söyledim.

    "boşanma davan bitene kadar görüşmeyelim. belki evliliğine bir şans daha tanımak istersin. çocuğun için bir arada olma kararı verirsin. bu süreçte ben yanında olmak istemiyorum. söyleyeceğim en ufak bir söz, yapacağım bir davranış belki kararını etkiyleyebilir. boşanman ya da boşanmamana hiçbir şekilde dahil olmak istemiyorum. ne karar verirsen ver asla seni yargılamam. davan tamamen bittip yolunu çizdikten sonra tekrar konuşuruz"

    üst düzey ve sanat eğitimi almadan söyleyebilmiştim bunu üstelik. davası bitene kadar asla görmedim, konuşmadım. aradan 18 sene geçti. ve ben 18 yıldır kafamı yastığa koyar koymaz uyuyabiliyorum. huzurlu bir uykuyu, galaksinin en muhteşem aşkına değişmem.

    aşk denen şey bir gün biter. ancak vicdan toprağa gireceğimiz güne kadar bir azap kolyesi gibi sallanır durur boğazımızda.