hesabın var mı? giriş yap

  • püf noktalar

    yemekleri daima tencerenin içinden yiyin. böylelikle tabak kirletmemiş olursunuz

    asla sade pilav yapmayın. domatesli pilav yaptığınızda altını tuttursanız bile renginden anlaşılmaz

    mutlaka soğanlı bir yemek yapacaksanız asla soğana dokunmayın. özellikle rendelediğinizde elleriniz çok kötü kokuyor. bunun yerine soğana ekmek tahtasıyla beş altı kez vurmayı deneyin. aynı işi görür.

    patates kızartacaksanız soyduğunuz patatesleri asla yıkamayın. kızgın yağa attığınızda çok kötü patlıyorlar.

    yemekler asla kendi başlarına hareket etmezler. şayet geçen ay yaptığınız tavuk kendi kendine kımıldamaya başladıysa kurtlanmış demektir. sakın yemeyin.

    sebzeleri pişirdikçe vitamin değerleri düşer. mümkün olduğunca çiğ tüketin.

    karpuz tabağa koyulmaması gereken bir meyvedir. ikiye ayırıp ortasından kaşıkla yiyebilirsiniz.

  • hırsız alarmı'nın 17. yüzyıldan kalma olan ilk örneklerinden biri edinburgh'da lady stair's close içerisinde bulunur.

    evlerin içerisinde bulunan merdivenlerin bir basamağı olması gerekenden küçük yapılarak eve girme teşebbüsünde bulunan hırsızların bu basamak sayesinde düşeceği ve uyuyan ev halkını uyandıracağı varsayılmıştır.

    ev ahalisi hangi merdivenin küçük olduğunu bildiği için eve giren bir yabancının veya hırsızın haricinde ev ahalisine problem yaratmayacağı düşünülmüştür.

    yöntemin işe yararlılığı konusunda bir bilgim olmamakla beraber ilgili zaman dilimi için fena sayılmayacak bir önlemdir.

    kendi çektiğim fotoğrafı: görsel

    günümüzde kullandığımız hırsız alarmlarının ilk örneği ise 21 haziran 1853 yılında patenti alınarak bostonlu girişimci augustus russell pope tarafından üretilmiştir. görsel

  • oğlum ne boş bir şirket bunlar lan, iyisini becersen alırdı millet neden zorluyorsun. gider huawei'nin 1k'lık telefonunu alırlar yine senden almazlar. insan biraz oturup düşünür niye diye.
    olsa bile vestelin satışlarını etkilemeyecek olan girişimdir.

  • coğrafya kaderdir arkadaşlar. bilgisayar oyunları dünyanın en ucuz hobilerinden biri belki de ama bu lanet olası ülkede bu bile pahalı. bilgisayar alamıyoruz ki ağız tadıyla oyun oynayalım. biz de cama ekmek banıyoruz işte.

  • 5 yaşındaki kızım, anaokulu müsameresinde sahnede babam isimli şiirini o kocaman gözleriyle kaçamak bakışlar atarak okurken, gözyaşlarımı içime akıtarak dinleyip sahneye fırlamamak için kendimi zor tuttuğum, aynı anda hem kızımı hem de kendi babamı düşündüğüm ulvi gün.

  • “benim asıl kimliğim yazarlık değildir. yarın belki bütün elyazmaları, notları, kütüphanemi terkederek ortalama bir kemancı olmaya çalışırım. fakat kemana da bağlı kalamam. yani bir insanın kendini yazar, öğrenci, genel müdür kimliği içine sıkıştırmasını ve bununla kıvanç duymasını anlayamıyorum. dünya o kadar büyük ve seçenekleri o kadar fazla ki keman çalmak bize zevk veriyorsa niye yazar olarak kalalım, bu dünyaya eğlenmeye geldik.”

    (bkz: e dergisi)

  • neyseki bu sefer bir vatandaşı öldürmemiş.

    o değil de ankara’da afrika cumhurbaşkanlarının oğullarına özel bir sosyal kulüp falan mı var?

  • bizim sinifta hemen onumde oturan kizdi. adi nurçindi. kimse yuzune bile bakmazdi bakan da dalga gecmek icin bakardi. guzel olmamasinin yaninda garip degisik de bi kizdi. herkes uzayli filan diye dalga gecerdi kizla. erkeklerden bi tek ben ve yanimdaki arkadasimla arasi iyiydi. onumuzde oturdugu icin konusurduk filan iyi kizdi vesselam. garip huylari vardi o yuzden uzaydan mi geldi bu filan derlerdi. derste sacini keserdi mesela abuk sabuk orasindan burasindan keserdi durduk yere. sonra ne mi oldu? okul bitti ben nurcini bi daha hc gormedim. merak ettigim tiplerdendi aslinda. neyse birkac sene sonra okuldan bununla dalga gecen bi iki pijle karsilastim. o sirada karsidan bi kiz gelmekte ama yani oldukca guzel bakimli. bu picler oglum nurcin gelio filan diye costular. kendimi back to the future 2 de alternatif 1985e giden marty gibi hissettim. hani annesi cok tas bi hatuna donusmus hali. aynen o sekilde bi degisim. tabi ben bunlarla gectim dalgami o zaman hayvan gibi dalga gecmeseydiniz en azindan bi sansiniz olurdu diye. su an o kizla dalga gecen tiplerin buyuk kismi kel gobekli oldu. o yuzden yapilmasin boyle seyler.

  • bim'in depo olarak kullanacağı arazinin antik kent çıkması olayıdır.

    bim deposu mu dünya mirası mı derseniz, bim deposu derim. bim deposu önemli.bir bim deposundan daha önemli bir şey varsa o da iki bim deposudur.

    en nihayetinde bu antik çanak çömlek kent zırvaları yüzünden asrın projesi marmarayın bitiş tarihi de uzamıştı. başbakanım çok yaşa. hülogg!

  • - kac ki$i basvuruyorsunuz?
    - ben ve alti cocugum
    - kocanizin yanina mi?
    - evet, beyim orda i$ci
    - statusu nedir $u anda
    - kebapci
    - hayir, yasal statusu ne - vatandasligi mi var, multeci mi, ne?
    - kacak
    - ne zaman gitti oraya?
    - onalti sene oldu
    - ne zaman gordunuz kendisini en son?
    - gittiginden beri hic gormedim
    - haberlestiniz mi peki hic?
    - hayir
    - orada oldugunu nereden biliyorsunuz o zaman?
    - benim butun kardeslerim de orada, onlar soyledi
    - bu cocuklarin hepsi de 16 yasindan kucuk. babalari kim?
    - ne demek kim - kocam tabii
    - nasil oluyor peki han'fendi; kocanizi gormemissiniz 16 senedir?
    - ee?
    - bu cocuklar nasil oldu?
    - ayip oluyor ama
    - e bi anlatin o zaman da olmasin
    - kocamin cocuklari, ne demek kimin, kocamin elbet
    - 16 yildir gorusmediginiz bir adamdan nasil 6 tane 16 yasin altinda cocugunuz var?
    - orda kocamin avkatindan mektup var
    - alakasi ne bunun simdi?
    - bilmiyorum
    - anladim...