hesabın var mı? giriş yap

  • sabah 7-9 ve akşam 17-20 saatleri arasında katıldığım öneri. tabi ki yaşlılarımıza saygı falan önemli ama sabahın kör karanlığında kalkıp işe gitmeye çalışan, akşama kadar çalışıp iş çıkışı da sürünen adamın halini de anlamak gerek.

  • videoyu izleyerek, ''ama köpek de kuyruk sallamış'' diyecek bir kitleyle beraber yaşıyoruz.

    edit: ''köpek, istemiyor olsaydı kuyruk sallamaz, ısırırdı'' diye mesajlar geliyor. tabii ki, bütün sülalesi eşekle çiftleşerek çoğalmış olan insanlar için normal bir durumdur.

  • efendim bu apartman mersin'dedir, karşı apartmanımdır. nedir, nedendir bilinmez böyle bir hareket yapmışlardır. kendi oturduğum apartmanın çatısına mgla logosu yaptırmak suretiyle misillemeyi düşünüyorum.

    görsel

    görsel

    çok kişi nerede olduğuyla alakalı yeşillendirdi. ziyaret etmek isteyenler için kuzeykent'te, servet tazegül kapalı spor salonunun karşısı.

    lan inşaatın adı da nirvana'ymış, yeni farkettim.

    görsel

  • güzel kadın işi nasıl olsa zamanla öğrenir ama çirkin bir kadın zamanla güzelleşemez diye düşünüyor olabilirler.

  • eğer doğruysa sevinçten çıldıracağım haber.

    o kadar mega bir medeniyetse, 1500 ışık yılı uzaklıkta olmasına rağmen hala var ve hatta daha mega bir şekilde var olma ihtimali ise beni benden alıyor.

    şimdi spekülasyonu bırakıyor ve bilgi veriyorum:

    efendim, kıc 8462852 denilen yıldız aslında nasa'nın kepler mission'ı kapsamında halihazırda 2009 yılında bulunmuş; güneşten daha sıcak ve daha büyük bir yıldız. bizim galaksimize de 1500 ışık yılı kadar uzakta. 2009 yılından beri incelenen bu yıldızda bir gariplik var. şöyle ki;

    yıldızların çevresinde dönen gezegenler olup olmadığı, kabaca bir açıklamayla o yıldızların yaydıkları ışıklardaki düzenli azalmalara bakılarak belirleniyor. neden, çünkü şayet gezegenler varsa kütleçekim vb etkisiyle yıldızın etrafında bir yörünge takip edecek ve işte mesela dünya gibi 365 günde bir aynı noktadan geçecek ve geçtiği noktadaki ışığı almamızı engelleyecek. ama diyelim başka bir cisim de bu şekilde bir ışık azaltması yapabileceği için, sağlama yapmak amacıyla bir de cismin şekline de bakılıyor, küre şeklindeyse bu gezegen olduğunu destekliyor. üçüncü nokta ise büyüklük. yine kütleçekimin etkisiyle, o yıldızın etrafında dönecek gezegenlerin kütlesi az çok belirlenebiliyor ve yıldızın ışığını görece o küçüklükte kapatan cismin gezegen olduğuna daha çok ikna olunuyor.

    yani, yıldızın ufak bir kısmının ışığını (yani neredeyse sadece %1'ini kadar falan), düzenli bir şekilde kapatan/azaltan, küre şeklinde bir cisim varsa bu gezegendir, sonucuna varılıyor.

    işte kıc 8462852 için durum böyle değil. yapılan gözlemlerde yıldızın neredeyse yüzde 20'sini kapatacak kadar büyük ve küre şeklinde olmayan bir cisim/cisimlerin, yıldızın ışığını düzensiz şekilde kestiği keşfedilmiş.

    bunun gezegensel bir çarpışma olabileceği ve yayılan tozun bu şekilde düzensiz ışık kesmelere yol açabileceği ileri sürülmüşse de bu çürütülebilir; zira, bu durumda bazı ısınma ve parlamaların olması gerekir ve bu da yıldızdan gelen infra-red ışının normalden fazla olmasını gerektirir. fakat kıc 8462852'de böyle bir durum yok.

    yine bir kuyrukluyıldız kümesinin gezegenin yörüngesinde olabileceği de iddia edilmiş. fakat bu da aynı sebepten yerinde değil; kuyrukluyıldız kümesi ve toz dolayısıyla yine infra-red ışınının fazla olması gerekirdi. ayrıca böyle bir kümenin, bu koca yıldızın neredeyse %20'sini kapatmasına imkan yok.

    ihtimaller teker teker yok edidikten sonra, akla astrofizikçi freeman dyson'ın birkaç on yıl önce ortaya attığı dyson sphere diye anılan şu fikir gelmiş: "kilometrelerce uzanan binlerce dev güneş paneli inşa etsek ve bunu güneş çevresinde bir yörüngeye yerleştirsek ne olur?". gelişmiş bir medeniyet pekala da böyle güneş panelleri yapmış ve kıc 8462852'nin yörüngesine yerleştirmiş olabilir. ben demiyorum, 14 ekim tarihinde, monthly notices of the royal astronomical society'de bu yıldızın bir tuhaf olduğun yazmış bir sürü astronom bir araya gelip ve sonrası da çorap söküğü gibi gelmiş.

    tabii sadece heyecanlı bir tahmin. bilemediğimiz kozmolojik ve bittabii doğal bir fenomen de olabilir. ama şu linklere bir göz atabilir ve hayallere dalıp mutlu olabilirsiniz: the atlantic interview, science alert, phil plait'in değerlendirmesi

  • "bak beyim... sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. paran var, pulun var, her şeyin var. binlerce kişi çalışıyor emrinde. yakışır mı sana ekmekle oynamak? yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? ama nasıl yakışmaz... ben boşuna konuşuyorum. sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum. hıh... sen... büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi... sen mi büyüksün? hayır biz büyüğüz, biz! sen bizim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümüzde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil; ne oğluma, ne de gelinime hiç bir şey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizleri. çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun?! dokunma artık aileme. dokunma bizlere. dokunma oğluma, gelinime... eğer onların kılına zarar gelirse, bu arada bora ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, bora, hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun? vururum ve dönüp arkama bakmam bile."

  • doğanın adaletinin tecellisi olan olay. bu ve bunun gibi ölümlere hiç üzülmem. darısı matadorlara...