ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
filtre kahveyi bir üst noktaya taşıyan detaylar
-
gerçekten dikkat edildiğinde kahve içerken alınan zevki oldukça arttıran detaylardır. üstelik sanıldığının aksine, çok da pahalı detaylar değildir....
- filtre kahve makinesine tonlarca para vermenize gerek yok... en basit işlevli makineler işinizi görür... hatta makineye bile ihtiyacınız yok, french press yeterli olur...
- kahvenin markası/modeli önemli değil... damak zevkinize uyan kahveyi bulduktan sonra farketmez. yeter ki doğru ve taze öğütülmüş olsun... önceden öğütülmüş ve makine/french press kullanımına uygundur ibareli kahvelerden uzak durun. kullanacağınız aparata göre taze öğütülmüş kahve alın ve max. 30 gün içinde tüketmeye çalışın.
- kahve/su dengesini iyi ayarlayın, gerekirse ölçek kullanın... yumuşak içimli seviyorsanız 10gr/180ml, daha sert seviyorsanız 15gr/150 ml ölçeklerini kullanabilirsiniz
- direkt musluk suyu kullanmayın, ambalajlı ya da arıtılmış su kullanın. en kötü şartlarda önceden kaynatılıp soğutulmuş su kullanın.
- kağıt filtre kullanıyorsanız, önceden yıkayarak kullanın, kahvenizde oluşabilecek kağıt kokusunu engellemiş olursunuz.
- kahvenizin yeteri kadar sıcak olmamasından ya da çabuk soğumasından muzdaripseniz, fincanınızı ve makinenizin demliğini ya da french pressinizi önceden sıcak suyla ısıtın.
- french press kullanıyorsanız demleme tekniğine özen gösterin. suyun kaynama derecesinde olmamasına dikkat edin. önce kahvenin üstünü kapatacak kadar sıcak su ekleyip tahta bir kaşıkla birkaç tur karıştırın ve 30 sn bekleyin. ardından suyun kalanını ilave edip 4 dk. demlenmesini bekleyin. kahveniz sert olduysa demleme süresini 15-20 sn azaltabilir, yumuşak olduysa 15-20 sn arttırabilirsiniz. aynı ayarı kahve/su ölçeğini değiştirerek de yapabilirsiniz...
kate winslet'ın çocuğuna bear ismini koyması
talepkar insanların daha fazla değer görmesi
-
bir gerçek. hayatın farklı farklı alanlarında kendisine sunulandan memnun olmayıp daha fazlasını isteyen insanları tatmin etmek adına çaba içine giren tiplere rastlanır.
elinde olandan, sahip olduklarından mutluluk duyan; bunlar onun için yeterli olan insan ise çantada keklik, kolay lokma olarak görülür ve pek önemsenmez.
bunu en basitinden iş yerinde çay servisi yapan insanın getirdiği çaya bunda toz zerresi var, bunun rengi açık, bu 100 derece suyla demlendiği için çay yanmış * diyerek burun kıvıran tiplere çaycı kusursuz çay yollamaya özen gösterirken, siz önünüze getirilen her şeye gülümseyerek teşekkür ettiğinizde bir süre sonra kirli bardakla karşılaşmanızla, lekeli çay tabakları almanızla örneklendirebiliriz.
aynı şekilde ufak bir arabayla memnun olan çocuğa daha fazla oyuncak alınmazken, iki oynayıp bırakan kırıp döken çocuklara neredeyse oyuncak fabrikası kurulur.
kendinin sıradan biri olduğunu fark etmek
-
bir aydınlanma halidir ve bu hal başta kısa süreli bir yıkım getirse de sonradan yerini ‘’olsun lan, ben böyle iyiyim’’ demeye bırakıyor. en azından benim hayatımda böyle tezahür etti.
bir arkadaşımla konuşuyoruz, diyor ki ‘’hatırlıyor musun hani erdal vardı, o da seninle aynı dönem mezun oldu. işte o sonra mimarlığın üstüne antropoloji okudu şu anda meksikada’da zapatistalarla ilgili araştırma yapıyor’’ mideme bir yumruk iniyor ama hala nefes alıyorum.
başka gün okuldan birine rastlıyorum, ne var ne yok rutininden sonra, nerde çalışıyorsun soruları başlıyor. ben nihayet mesai saatleri insani, maaşı iyi bir işe girmişim, yıllarımı nasıl beş paraya ziyan ettiğimi anlatıyorum, o ‘’evet haklısın, ben de sonunda kendime geldim ve gelecek ay kanada’da sinema okumak için yola çıkıyorum’’diyor. ben buldumcuk olmuşken o bıkmış bile. yolunu çizmiş, hedefe nişan almış. ben hala aybaşına kaç gün kaldığını hesaplıyorum. o an sırtıma bir bıçak saplandı. zar zor çektim, yaşamaya devam ettim.
en son da bir arkadaşın amerika’da bir üniversitede ders vermeye başladığını öğrendim. benden iki yaş küçük bu adam şu an orda ben de burada onun yazdığı makaleyi okuyorum. bir an kendimden geçmişim.
ilk şoku atlattıktan sonra, durdum düşündüm. ne ki bu şimdi? tamam, onlar özel ama ben de harika punch yaparım mesela. içen cennete gider gelir. birkaç kişiyi gülmekten işetmişliğim vardır, hep anlatırlar. ne işe elimi atsam öyle veya böyle tamamlamışımdır. belki çok sıradan şeyler bunlar, belki benim gibi milyonlar var ama huzurluyum olduğum yerde.(sanırım hala prozacların etkisindeyim) canım istese ben de giderim*ama ben burada olmayı seçtim. sıradan insanlar ordusunun yıkılmaz bir neferiyim artık. mutfakta punch yapıyorum.
hiç komik olmayan komedyenler
-
(bkz: atalay demirci)
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
iş gorüşmesi için gazeteden telefonunu aldıgım şirketi arayınca:
- iyi günler, iş ilanı için arıyorum ben
- evet, ben yardımcı olayım.
-.....
-.....
(buralar kısa bir öngörüşme ve adres alımıyla geçti)
- isterseniz şimdi gelebilirsiniz gorüşmeye
- tamam geliyorum, birşey lazım mı gelirken alayım (evet aynen böyle dedim)
dolar kurunun 3.86'ya kadar gerilemesi
-
offf düşüşe bak sen sabah 3.79 olan kur akşam 3.86 ya düşmüş.
yaran tweet'ler
-
'abbas güçlü ile genç bakış'ta soru soracak olsam, abbas güçlü'ye "bebekken de mi adınız abbas'tı?" sorusunu sorardım.
kemal kılıçdaroğlu'nun lgbti'ye verdiği söz
-
insan haklarının gerekliliğidir, helal olsun.
at etine karşı cephe alınması
-
komplesine cephe almış değilim ama sikini, taşağını da yedirdilerse o zaman harbiden çok sinirlenicem.
20 ocak 2022 akrep nalan paylaşımı
-
akrep nalan'ın sezen aksu paylaşımıdır.
kaynak
"ah sezen aksu. 2010 referandumunda yüksek sesle evet diyeceğini ifade ederken,bizim gibi hayır diyenlere" iki cihanda da lekelisiniz "derken, bugün seni o lekelilerin koruyacağını nereden bilecektin!..."
edit: vay arkadaş ben baya genç olmama rağmen tanıyorum bu insanı, hangi ülkede yaşıyorsunuz anlamıyorum ki... kim diye soracağına google yaz.
edit2: bana bilmiş bilmiş akrep nalan öldü mesajları atan tayfaya gülüyorum ve acıyorum. şarkıcı olan akrep nalan bu, 2 dakika araştırmayı öğrenin.
son edit: bilgi çağında yaşatıp araştırmaktan aciz insanlar için (kendilerine acıyorum...) akrep nalan ölmedi. bu paylaşımı yapan şarkıcı akrep nalan. adamlar aynı şeyi ısrarla başlığa yazıp bana mesaj atıyorlar şaka gibi. öldü dediğiniz akrep nalan için (bkz: 28 haziran 2021 nalan duman'ın hayatını kaybetmesi)
hoşlanan erkeğin adım atmama sebebi
-
öğrenilmiş çaresizliktir, utangaçlık ve başa gelenleri hatırlama da olabilir.
film çekmek
-
olur da müğteşem fikirlerinizi film haline getirip milyon milyar dolarlar kazanmak, yeni spielberg, tarkovsky, lynch, emmerich falan olmak istersiniz falan, bu surecte size faydali olabilecek birkac ucretsiz ve acik kaynak kodlu programi vereyim de oscar konusmasinda bana da tesekkur edersiniz heheh.
senaryo
sonucta uluslararasi sektor standartlarina uygun formatta senaryo yazmalisiniz ki al pacino falan senaryonuzu okurken zorlanmasin. bu durumda pahali senaryo programlarina muadil kit scenarist imdadiniza yetisir. benim de super bir fikrim var, fakir olmasina ragmen kuzguncukta oturan basina buyruk asi kiz zengin holding sahibi yagusukluyu kendine asik eder ve olaylar gelisir. nasil fikir?
https://kitscenarist.ru/en/download.html
storyboard
blocking ve framing'i onceden belirlemek hem set surenizi azaltir hem de dunya stari oyuncularinizin isini kolaylastirir, set ekibinin de isine yarar diyecegim de set ekibine izdirap cektirmek memleket gelenegidir o yuzden onlari bosverin. storyboard icin storyboarder kullanip sanatinizi konusturun.
https://github.com/…onderunit/storyboarder/releases
https://wonderunit.com/storyboarder/
kurgu
goruntuleri kurgulamak eskiden cok zordu, film bobinlerini kesip bicip yapistirmak, master'a zarar vermemek falan. neyse ki gunumuzde dijital kurgu imdada yetisti. openshot ve shotcut kullanin, kurum kurum kurgulayin basyapitinizi.
https://www.openshot.org/download/
https://www.shotcut.org/download/
gorsel efekt
filminize onceden hazirladiginiz ejdercan eklemek istersiniz, patlama catlama lazim olur, galaktik imparatorun filosunu kompozite etmeniz gerekir, dunyayi isgal eden dunyalilar yapmaniz gerekir falan, natron imdadiniza yetisir.
https://natrongithub.github.io/
ses efekti
ses efektleri yapmazsaniz filminiz eksik kalir, vapur sesiymis, viraj donen araba sesiymis, hamile oldugunu holding sahibi yagusukluya aciklayan fakir ama basina buyruk kiz sesiymis, bunlari yapip ses kanallarini duzenlemek icin audacity kullanin.
https://www.audacityteam.org/download/
cgi
jenerik yazilari olsun, sahicisini patlatmaya butceniz yetmeyecegi icin 3d'sini yapacaginiz zengin oglan arabasi olsun her turlu cgi isi icin blender kullanin. tabii blender ile birlikte cgi yapma yetenegini indiremiyorsunuz, onu ayrica bulmaniz gerekiyor.
https://www.blender.org/download/
tabii bunlarin hepsi kisa film, animasyon, hikaye tabanli oyun yapmak icin kullanabileceginizi soylememe gerek yok sanirim.
eee isin cogunu cozdunuz, geriye milyonlarca dolarlik butceyi ve dunyaca unlu oyunculari bulmak gibi ufak detaylar kaldi, onlari da siz hallediverin artik ehe ehe.