hesabın var mı? giriş yap

  • anacığım üzülmesin, beni de üzmesin, mübarek gün ailenin huzuru bozulmasın, ağzımızın tadı kaçmasın diye biraz sonra gerçekleştireceğim spektaküler eylem.

    hiç boşuna, "eşek kadar adam oldunuz, hala ananızdan mı korkuyonuz" şeklinde çemkirmeyin. ana bu lan, 40 yaşına da gelseniz camiye gidip gitmediğinizi sorar, sabah evden çıkmadığınızı, fosur fosur uyuduğunuzu gördüğünde 1 hafta yüzünü asar, hem sizin hem de diğer aile üyelerinin tatilini zehir eder.

    en iyisi uykudan bi süreliğine feragat edip, kuşluk vaktinin o tertemiz havasını ciğerlerinize doldurmalı ve münafıklığa bir adım daha yaklaşmalısınız.

  • gun itibari ile, sozlukte yasanan kisa sureli kaotik anlarin kisa aciklamasi. normalde yapmam bu tur seyler ama, olayi anlamayanlara kiyagim olsun.

    - sabahin ilk isiklari ile birlikte, sozlukte onay bekleyen tum caylaklar bir anda yazar oldu.
    - henuz hadise tam kavranamamisken, sozluge oluk oluk entry akmaya basladi.
    - yazar olan caylaklar o kadar seri entry giriyordu ki, girilen entry'ler henuz sol frame'in tepesine gelmeden 3. sayfaya dusuyordu.
    - gunun cok erken saatleri olmasina karsin tum basliklarda akil almaz bir patlama yasanmaya baslandi. ortam, zombi istilasina ugramis kent merkezinden halliceydi.
    - olaydan cok kisa bir sure sonra, sozlukte eskiler-yeniler tartismasi basladi.
    - yeni yazarlar "eskiler ucurulsun" gibi basliklar acarak goz yasartti.
    - yeni yazarlarin buyuk cogunlugu cumle dahi kurmaktan acizken, "sozluk radikal bir karar aldi. siz zaten bir bok yapmiyordunuz. biz kaliteyi yukseltecegiz" cikislari yaparak aklimizi basimizdan aldi.
    - tam sozluk manisa mesir macunu senliklerine donmusken, sozluk yonetiminden "pardon kuzenim yapmis" aciklamasi geldi.
    - bu aciklamadan sonra, yeni yazarlarda gergin bir bekleyis basladi. tekrar caylak olmamak adina, onlara destek veren bazi eski yazarlar ile direnis baslattilar. arada, mantikli entryler girerek tekrar caylak olmaktan yirtmaya calisanlar gozden kacmadi.
    - aciklamadan yaklasik bir saat sonra, ssg "yeniden caylak yap" butonuna basti ve 2 saatligine yazar olan caylaklar, yeniden caylak oldu.

    onay bekleyen caylaklarin buyuk kisminin yazar olmaya hazir olmadigini gozlemlemek mumkundu. arada, sozluge bir seyler katabilecek olanlar da goze carpiyordu elbette ancak buyuk cogunluk epey bir sure daha caylak kalacak gorunuyordu.

  • bisiklete binmeyen birisi olarak hiç görmediğim elitistlik. olm siz ne yiyip içiyorsunuz ya nereden kaynaklanıyor bu kadar eziklik? yeminle merakımdan soruyorum laf sokmak için değil.

    adam bisiklete biniyor amk. bi sik let. hatta mal sürücüler yüzünden ölüm tehlikesi falan da atlatıyor. adam gelmiş elitistlik diyor ya.

  • annem beni bir bayram sabahı sms aracılığıyla halaya davet etmişti:

    "halaya gel"

    ama kendisi benim hala'ma gitmemi istiyormuş, elimde mendilimle salona doğru koştuktan sonra farkettim.

  • ukrayna*'da yaşarken kız kaldırmaya türkiye'ye gelmiş bir gerizekalının feryadı. evladım mal mısın sen?

  • tarihteki muhtemelen en dramatik yaşam öyküsüne sahip insan. galois, 1811'de doğan inatçı kişiliği nedeniyle daha çocuk yaşta ölen buna rağmen arkasında cebirsel denklemler alanında olağanüstü bir matematik hazinesi bırakan fransız matematikçidir. zamanındaki siyasal konulara fazla bulaşması ve sözünü asla sakınmaması 21 yaşındayken bir düelloda ölümüne neden olmuştur.

    daha 13 yaşındayken dönemin neredeyse en önemli matematikçilerinden çok daha önemli buluşlar yapmıştır. ancak maalesef bu onun zamanının dehalarının eğitim gördüğü école polytechnique'e kabulüne imkan vermemiştir. giriş sınavında nasıl başarısız olduğu bir türlü anlaşılamamış ve dehasının aptal bir kontrolcü tarafından anlaşılamamasına bağlanmıştır.

    15 yaşındayken söz konusu okula sınavsız alınması için girişimlerde bulunulmuş ancak hakem olarak o zamanın en büyük matematik dehası olan augustine cauchy'nin söz verdiği şekilde çalışmalarını incelemeyi unutması ve galois'ın sayfalarını kaybetmesi nedeniyle akademiye sunmaması onun okula kabulünü yine engellemiştir.

    18 yaşındayken bir kez daha école polytechnique sınavına girmek istemiş ancak sözlü sınav sırasında tüm işlemleri kafasından yapması, sınav sonrası sonunda bir konuda kendisiyle hocalardan birinin tartışmasına neden olmuştur. hem hatalı hem de dik kafalı olan bu kişi aptallığıyla galois'ı delirtince, galois kafasına tebeşir fırlatmış ve bunun sonucunda da okula kabul edilmemiştir.

    1830'da 19 yaşındayken ayakta kabul edildiği bir üniversitede cebirsel denklemler konusundaki büyük buluşunun ilk temellerini attı. hazırladığı nüshayı büyük matematik ödülü yarışmasına yolladı ancak yazdıkları sekreterin ölümü nedeniyle yerine ulaşmadı. bunun sonucu galois'ın nefreti arttı ve cumhuriyetçiler yanında politikaya atıldı. 1830 sonlarında dönemin çalkantılı anlarından birinde görüşleri nedeniyle üniversiteden kovuldu.

    bir süre matematiği bırakıp orduya gittiyse de, sonrasında tanınmak için son bir çaba olarak denklemlerin genel çözümü konusunda bilimler akademisine günümüzde "galois kuramı"
    denen bir bildiri gönderdi. olasılık, elektrik ve mıknatıs alanlarında ünlü olan simenon poisson hakem oldu, ancak baştan savma ve galois'ın yazdıklarını anlaşılmaz bulduğunu belirten, ancak bir gerekçesi olmayan bir rapor yazdı. bu galois iyiden iyiye delirtti ve kendisini tamamen devrime atadı.

    1831 başlarında ardı ardına iki kez tutuklandı ve ikincisinde 6 ay hapse mahkum oldu. çıktıktan sonra ilk ve tek aşk deneyimini yaşadı. başka her şeyde olduğu gibi bu konuda da talihsizdi.

    29 mayıs 1832'de ne olduğu tam olarak bilinmiyor. galois'nın başı, bırakıldıktan hemen sonra politik düşmanlarıyla derde girmişti bu kavgacı insanlarla yolu bir düelloda kesişti. düellodan önceki geceyi ölüm kapısını çalmadan önce düşüncelerinin yakalayabildiği kadarını, son arzularını, vasiyetini ve matematik alanındaki tezlerini kağıtlara delicesine yazarak geçirdi. sayfalarda defalarca kenarda "vaktim yok" yazdığı görülmüştür ve arkasından başka bir konuya geçip başka karalamalara geçmiştir. gün doğmadan önce bu son saatlerde yazdıkları kuşaklar boyu matematikçileri meşgul edecekti. bir denklemin hangi koşullarda çözülebileceği konusunu da içeren bu yapıtında galois, öbekler kuramını başarıyla kullandı.

    ölümünden 15 yıl sonra bazı diğer el yazmaları da joseph liouville tarafından yayınlandı. önsözünde liouville "evariste galois'nın en önemli yapıtının, denklemlerin köklerle çözülebilirliğinin koşulları gibi bir konusu var. yazar, derecesi asal sayı olan denklemlere ayrıntılı bir biçimde uyguladığı yeni bir kuramın temellerini atıyor" yazar. galois'ın teoremi, derecesi asıl sayı olan indirgenemez bir denklemin köklerle çözülebilmesi için denklemin bütün köklerinin onlardan herhangi ikisinin rasyonel fonksiyonu olmasının gerekli ve yeterli olduğuna dayanmaktadır.

    30 mayıs 1832'de henüz 21 yaşındayken, 25 adımdan tabanca ile yapılan bir düelloda galois düştü. bağırsaklarından vurulmuştu, ortamda doktor yoktu ve düştüğü yerde öylece bırakıldı. oradan geçen bir köylü tarafından hastaneye taşındı. ertesi sabah ise erken saatlerde öldü. ortak bir çukura gömüldü, bu sebeple onun mezarına ilişkin bugün hiçbir iz yok. ondan kalan ebedi anıt ise bir araya getirilen yapıtlarıdır, ki o da 60 sayfa kadar tutmaktadır.

  • bir zamanlar en iyi tribüne sahip olan takım.

    dünya futbolunun en tutkulu taraftarlarından biri olarak bilinen psg'nin ultraları, evlerinde ve deplasmanda her maçta takımlarını ellerinden geldiğince yüksek sesle desteklemiştir. ancak paris saint-germain'in ultraslarının tarihi, marşlardan ve meşalelerden ibaret değildir. taraftar kulübün sahipleri, oyuncuların kendileri ve en önemlisi birbirleriyle sürekli olarak anlaşmazlık içindedirler.

    psg'nin ultras'larının oluşumu, kulübün 1974'te parc des princes'e taşınmasıyla başlar. ne yazık ki, parc des princes, kulübün emekleme yıllarında bugün bilinen korkutucu atmosferden çok uzaktı. maçı izlemeye gelenlerin çoğu, dışarıda eğlenceli bir gün geçirmek ya da diğer takımlardan uzaklaşan sıradan taraftar olan parislilerdi.

    kulüp stadyuma daha çok taraftar toplamak için 1976'da bilet fiyatlarını epey ucuzlattı. amaç, liverpool'un anfield'daki kop'u gibi taraftar toplamaktı. taraftarlar bilet fiyatlarının düşmesinden memnundu ve altı ay içinde binlerce taraftar daha psg'yi desteklemek için stata geldi. kulüp daha sonra ultras taraftarlarını boulogne bölümüne taşıdı ve ultraslar boulogne'un kop'u olarak tanınmaya başlandı.

    1985'te kulübün ilk resmi ultra grubu kuruldu. meşaleleri, bayrakları ve pankartlarıyla tanınan boulogne boys, fransa'nın en eski ultras'larından biri olarak kabul edilir. psg'nin arkasında olumlu bir itici güç olarak başlayan grup, kısa sürede farklı siyasi görüşlere sahip şiddet içeren bir grup haline geldi.

    boulogne boys'un davranışları nedeniyle, parc des princes'teki seyirci sayısı 1990'lı yıllarda düşmeye başladı. kulüp devreye girdi ve sadece takımlarına destek olmak isteyen ultras taraftarlarını, tribünlerdeki virage auteuil'e geçmesine izin verdi. genellikle sıradan taraftarları ve konuk takımlardan taraftarları ağırlayan stadyumun karşı tarafına. bu ayrım yeni sorunların başlangıcıydı.

    psg stadyumda barış sağlamaya çalışırken işler planlandığı gibi gitmedi. boulogne tribünündeki taraftarlar ırkçı eğilimi olan beyazlardan oluşuyordu ve tribündeki ayrım, her ayrım gibi, her yerde her zaman olacağı gibi işlerin karmaşıklaşmasına doğru evrildi. kulüp, iki taraftar grubu arasındaki tansiyonu düşüremedi ve sorun çıkaran taraftarları görmemezlikten gelmeyi tercih etti.

    2003 yılının mayıs ayında, auteuil bölümünde yer alan tigris mystic adlı bir taraftar grubu, onuncu yıldönümünü 'gelecek bize ait' yazan bir pankartla kutlamayı seçti. bu pankart, boulogne tribünündeki taraftarlarca iyi karşılanmadı. bundan sonra iki grup arasındaki maçtan önce ve sonra parc des princes dışındaki şiddetli kavgalar çıkmaya başladı.

    tabii ki, sürtüşme kısmen her iki tarafın da kendilerini 'daha iyi' taraftar olarak görmesinden kaynaklanıyor olsa da, gerçekçi olmak gerekirse, bu sorun çok farklıydı. durumun gerçekliği, kulüp tarafından bir kenara itilen ırksal gerilimlerin başlamasıydı. bu çatışmalar yıllarca sürdü ve kulüp birkaç kez buna son vermeye çalıştıysa da hiçbir zaman tam olarak başarılı olamadılar. kan aktı ve fransız hükümeti psg kulübüyle işbirliği yaparak her iki taraftar grubunu da dağıttı. bir devrin sonu geliyordu.

    2010 yılında, sadece bir yıldan az bir süredir paris saint-germain'in kulüp başkanı olan robin leproux, parc des princes'teki tüm grupları yasaklama kararı aldı. tous psg ( all psg ) veya daha sonra le plan leproux olarak anılacak olan bu plan, sezonun son maçında yüzlerce meşale ile protesto edildi. 'bu son' yazan büyük bir pankart açıldı statta. görselşiddet ve holiganlıkla tanınan 1.200'den fazla taraftarın stada girişi yasaklandı.

    bir yıl sonra kulüp, qatar sports ınvestments (qsı) tarafından satın alınarak psg'yi dünyanın en zengin kulüplerinden biri haline getirdi ve ilk başta bu yeni sahipler muhtemelen işleri farklı şekilde ele almaya çalışan ultralar için iyi bir işaret gibi görünüyordu. ancak psg'nin yeni başkanı nasser al-khelaifi için durum böyle değildi. bunun yerine, sert bir şekilde stada girmesi yasaklanan taraftar sayısını 13.000'e çıkardı. bilet fiyatlarının %70'in üzerinde artmasıyla, tribünler paraları yettiği için stadyumda olan sıradan futbol taraftarları olan sosyetik parislilerle doldu. stadyum hala doluyken bile bir zamanlar fransa'daki ve avrupa'nın geri kalanındaki rakiplerin korktuğu atmosfer ciddi şekilde yok olmuştu.

    erkek futbol takımlarını desteklemesi yasaklanan ultralar, paris saint-germain féminine futbol takımını (kadın futbol takımını) ve psg genç takımlarını desteklemeye başladılar. kadın takımına desteğin artması ilk başta basit gibi görünebilir. ancak kadın futbolunun taraftarlar için daha erişilebilir olması, kadın oyuncuların taraftarların parc des princes'e dönüşünü alenen desteklemesi ve takımın avrupa futbolunda rekabetçi bir güç olması ile taraftarlar ile kadın takımı arasında bağ kuruldu. ultras onları dünyanın en çok desteklenen kadın takımlarından biri haline getirdi.

    kadın takımına ve genç takıma devam eden taraftar desteği, takım sahiplerinin her iki takım için de büyük bir yatırım yapmasını sağladı ve bu elbette kadın takımı ve akademi için harikaydı. aynı zamanda kulüp ve ultralar arasındaki ilişkiyi onarmanın başlangıcıydı.

    2016 yılına gelindiğinde taraftarlar kulüple pazarlık etmeye başlar ve güçlerini birleştirir. collectif ultras paris'i ( cup ) kurulur ve psg ile yapılan görüşmelerin ardından, altı yıl sonra ilk kez 150 ultranın stadyuma geri dönmesine izin verilir.

    kulüp avrupa’da başarılı olmanın yumuşak yüzlü taraftarlarla beraber olmayacağını biliyor artık. geçmişten gelen holigan gibi taraftarların takımlar arkasında itici güç olduğu gerçeğinin farkında ve bu yüzden yasak olmasına rağmen avrupa'nın göbeğinde şampiyonlar ligi maçında meşaleler yandı bu sezonun ilk maçında.

    görsel

    paris saint-germain, umutsuzca arzuladıkları zorlu şampiyonlar ligi şampiyonluğunu kazanamasa da, daha önce hiç olmadığı kadar yaklaşmışlardı 2 sene önce. ultralar denklemden çıkarılırsa, paris saint-germain'in o şampiyonluğu kazanmak için ihtiyaç duydukları itici güce sahip olamayacağı da bir gerçektir.

    yıllar önce rakip barcelona otobüsünü karşılayan real madrid ultraları artık yerini turistlere bıraktı. bakalım psg ultraları ne kadar dayanacak.