ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
marketlerde poşetin parayla satılması
-
lan biz onları evde çöp poşeti niyetine kullanıyorduk.
kabede filistin bayrağı açan türk hacıya gözaltı
-
hak ettiğini yaşayan hacıdır.
siz alışmışsınız tabi dini her türlü işinize alet etmeye, her yerde türkiye'de davrandığınız gibi davranabileceğinizi sanıyorsunuz.
siyasal islamcıları kabede bile istemiyorlar artık. iğrençler çünkü.
türbanlı kızlar nasıl tavlanır
-
ona küçük muskalar yazın..
can kurtarmaya giderken yolda mola vermek
-
samsun'da vuku bulan hadise;
"samsun vezirköprü’de toprak altında kalan kenan ve hayati ak kardeşlerin yaşamlarını yitirmesi sonrası yapılan soruşturmada afad ekibinin yolda namaz molası verdiği ortaya çıktı.
ekibi taşıyan şoför, “namaz kılma konusunda tartışmalar çıktı. durmak zorunda kaldım” şeklinde ifade verdi. ekipteki s.d., molanın normal olduğunu savundu."
6 dil bilen harvard mezunu oscar ödüllü güzel kız
-
öğretmen olmadığı için türk annelerine yaranması zordur.
- anne bak bu natalie portman, evlenecem onla.
- ismet hanım'ın teyze kızı var zehra, eli yüzü düzgün öğretmen kız, bir de onu gör...
- ama anne...
- itiraz etme soyka!!! z for zehra...
o gün şampanya patlatanla mı rabbine şükredenle mi
-
ikisi de olacak yavrum bebegim benim ikisini de yapacak halk. akp'den kurtulmayi isteyen istedigi gibi kutlayacak.
köpektaparların linç etmeye çalıştığı esnaf
-
ülkenin hayvanseveri bile salak olur mu ya. haklı olan esnaftır iyi bile dayanmıştır.
dayıların biraz arıza tipler olması
-
dayılanmak fiili, tam da bu sebepten vardır. halbuki amcalanmak, eniştelenmek diye deyimler yoktur. dayı acayip bir şey.
hatta; (bkz: dayı dayı gezmek)
shutter island
-
daha ilk sahneden sonunu tahmin edebilmiştim, o kadar da abartmaya gerek yok...
şaka lan şaka, film bittikten sonra bile anlamadım ne olduğunu da oturdum bi' defa daha izledim. evet.
toplu taşımanın ücretsiz olması
-
ikametgahı istanbul olan herkese ''ulaşım vergisi'' eklenerek yapılabilecek bir şeydir. belki de istanbul'un nüfusunu azaltacak olan çözüm bu olabilir. ya da en azından insanlar ''nasılsa parasını veriyorum'' mantığı ile toplu taşıma kullanmaya başlar ve böylece daha kaliteli ve efektif bir toplu taşımamız olur.
düzenleme: sürekli olarak "herkes ikametini başka yerde gösterir" mesajları alıyorum. öncelikle, basit bir hesap yapalım. iett'nin 2015 faaliyet raporunda (google) 2015 toplam gider 1.355.000.000 tl civarında. bunu 15 milyona böldüğümüz zaman, kişi başı senelik 90 tl gibi bir meblağ çıkıyor. mevcut sistemden daha iyisini talep ettiğimiz için yıllık 100 tl'lik bir vergi pek çok sorunu çözer. ayda 10 tl'den ucuza geliyor.
ben ve benim gibi toplu taşıma kullanan insanlar, bu rakamları zaten ödüyor. ama asıl amaç, toplu taşıma kullanmayan insanları sisteme çekmek olduğu için; bu yöntem bence insanları toplu taşıma kullanmaya itebilir. talep arttığı için daha yaygın, daha optimize ve daha kaliteli bir toplu taşıma sahibi olabiliriz. bu durumdan herkes kazanır.
denetim mevzusuna gelince, küçük bir resmi işlem için bile ikametgah gerekmesi olayını geçiyorum; elektrik, su, doğalgaz, kredi kartı faturaları ile denetim kolaylıkla yapılabilir.
çiğköfteci ali usta'nın memleketine geri dönmesi
-
ergen yutubırlığının gittiği iğrenç noktayı gösteriyor. bu adam toplumun bir rengi, bir deseniydi. gidenler, kuyruk olanlar neyle karşılaşacaklarını bilerek gidiyorlardı. ezkaza geçerken görüp duran 3-5 kişi haricinde kimse zorla getirilmedi oraya.
böyle böyle toplumun farklı renklerini solduralım, seslerini susturalım, küstürelim. herkes aynı bokun laciverdi olsun.
ben 2004 yılında gittiğimi hatırlıyorum.
hatta fotoğraflarımız var arkadaşlarla. o zamanlar da böyleydi. üniversite öğrencisiyiz deyince "medreseliler gelin, bu size yetmez" deyip biraz daha çiğköfte koyduğunu hatırlıyorum. daha öncesi de var. youtube 2005 de kurulmuş. şimdi bu adamı youtube ünlüsü olmak için böyle davranmakla suçlayan gerizekalılar var. ne desen boş bu derece salaklığa.