hesabın var mı? giriş yap

  • ömrünüzün son demlerine kadar okumamanızı şiddetle önerdiğim fantastik seri. ömrünüzün son demlerine kadar bekleyin, çıkan diğer serileri okuyun, o serilere ait yeni çıkacak kitapları heyecanla bekleyin ve okuduklarınızdan zevk alın. bütün bu önerileri yapmamın nedeni bu seriyi sevmemem değil aksine böylesine mükemmel bir seri olduğu için nefret etmemdir. zira bu seriye başladıktan sonra diğer bütün seriler anlamsız, basit ve gereksiz gelecektir. diğer hiçbir seride aradığınızı bulamayacaksınız çünkü bir fantastik seriden beklentileriniz değişecektir. bu serinin azami 700 sayfalık kitaplarını okuduktan sonra 400-500 sayfalık kitaplar dişinizin kovuğuna yetmeyecektir malesef.
    peki bu seriyi bu kadar iyi yapan nedir? ben herşeyden önce derinliği derim. yaratıcılık açısından bir tolkien olmuşmudur olmamıştır malesef fakat, bu söylediğime çok kızılacak belki ama anlatım, hikayenin işleyişi, karakter gelişimi bakımından tolkine'i duvardan duvara vurmuştur. bu seride adı geçen ülkelerin, toplumların geleneklerini, giyim tarzlarını, mizah anlayışlarını yönetim tarzlarını, sosyal yapılarını bilirsiniz. esas karakterlerin gelişimlerini en detaylı biçimde görürsünüz. bazı karakterler o kadar gerçekçidir ki onlardan nefret edersiniz. sokakta görseniz dövmek istersiniz. hatta o karakterlerin bölümlerini okumak istemezsiniz ama nedeni sıkıcılığından değil, tamamen o karakterleri tanımış olmanızdan ve bu tanışıklıktan kaynaklanan nefrettendir. yine de eninde sonunda okursunuz sinir olacağınızı bile bile. hatta bu nefret ettiğiniz karakterler sevdiğiniz karakterler tarafından ayar aldığında zevkten kaç köşe olacağınızı şaşırırsınız.
    seriyi diğer serilerden ayıran bir diğer önemli özellik, ana hikayeyi sadece ana karakterler üzerinden yürütmemesidir. seride o kadar çok karakter var ki, hepsi aslında resmin bütününü oluştururlar. bu yüzden onlara yan karakterler diyemiyorum pek. kendinizi ana karakterleri bırakıp "ulan acaba ituralde ve bashere savaşsalar nasıl olurdu" diye düşünürken bulabilirsiniz.
    bütün bu sebeplerden ve buraya yazmaya üşendiğim birçok sebepten ötürü bu seriye başladıktan sonra seri beğenmez olacaksınız. bu yüzden benim yaptığım hatayı yapmayıp, fantastik edebiyatta birçok seriyi zevk alarak ve beğenerek okumaya devam etmek istiyorsanız bu seriye 30-40 yıl daha başlamayın. ne zaman ki fantastik edebiyattan soğumaya başladınız işte o zaman bu seriye başlama vakti gelmiştir.

  • eğer iki dairede de kendisi oturuyorsa kesinlikle haklıdır

    fakat bir diğer daire kirada ise iki yeri gasp etmeye hakkı yoktur

  • biri hacettepe tibbi bitirdi, yillarini zorunlu hizmet ile gecirirken evlendi dunya tatlisi bir kizi var.

    biri odtu elektronigi bitirdi, cok ucuk bir insan oldugundan standard bir is bulmayip kendi sirketini kurdu. birkac makine icat etti (evet hakikaten icat etti oyle bir adam), ama sonunda ulkeye dayanamayip isvec'e goctu simdi orada bir sirket kurdu avrupa bilim destek fund'larindan yararlaniyor.

    biri bogazici elektronigi bitirdi, mit'ye doktoraya gitti. yillar yili calisti aldi doktorayi, sonra konusma firsatimiz olmadi.

    biri de mal mal eksisozlukte entry girmekte an itibariyle.

    not: fen lisesi

  • a.b.d.'nin 16. başkanı lincoln, amerikan iç savaşı'nda amerika konfedere devletleri'ne karşı büyük bir galibiyet elde etti. ülkenin birliğini korudu ve köleliği bitirdi. 48., 53. ve 55. t.c. hükümetinin başbakanı mesut yılmaz, evli ve iki çocuk babasıdır.

  • valla kimse kusura bakmasın; muhatabının hak ettiği hitap şeklidir.
    sırf biraz eli para gördü, biraz da popüler diye bir yerlere gelebilmek adına ne idüğü belirsiz bir tipin her dediğine ehere öhere diye süs köpeği gibi gülersen mevzu bahis elemana seni urfalı ameleye peşkeş çekme ehliyeti verirsin.
    alan razı- veren razı, bokunuzda boğulun ajans değişikleri.
    (bkz: leş)

  • ulan çıkmadı ki karşıma şöyle bir aile basayım oğullarına nikahı.
    sonra sabahtan akşama kadar müge anlı senin ibs benim takılırdım anasını satiyim.

    aradığım ailedir.
    tanıyan bilen varsa oğullarına talibim.

    zorunlu edit: arkadaşlar amme hizmeti yapıyor ve ibs' nin açılımını yazıyorum; işte benim stilim aq hiç mi gündüz kuşağı izlemediniz?

  • edit: başlık başa kalmış. başlığı açan yazar uzun bir liste yapmıştı, içinde jeoloji de vardı. işbu entry, ona istinaden yazılmıştır.

    içlerinden jeoloji öylesine gereksizdir ki, aylar önce erzurum'da şev duraylılığı bilgisizliğinden aşağı kayıp ülke bütçesine milyon dolar zarar veren tesisle alakası yoktur.
    3. havalimanı ve 3. köprüyle ilgili saha çalışmalarında bizzat doktorlar ve avukatlar çalışır.
    petrol ile ilgili saha araştırmasını da ebem yapar. keza raporu da yine ebem hazırlar.
    mars'tan alınan kayaç numunelerini dişçiler incelemektedir.

    aylar sonra gelen edit: yine amerika'da usgs, gezegenlerin jeolojik yapısını irdeleyen kendisine bağlı bir astrojeoloji departmanına sahip. keza nasa'da çalışan jeologlar mevcut. adamlar şu sıralarda sen göbeğini kaşırken muhtemelen new horizons'tan son gelen görüntüler ışığında plüton'daki jeolojik faaliyetleri, tektonizmanın olup olmama ihtimalini yorumluyor, jupiter'in uydusu europa'nın yüzeyinde gözlenen yapılardan, kabuğunun altında ~100km (challenger deep'in kabaca 10 katı) derinliğinde bir okyanusun varlığından ve yitim zonlarından söz ediyorlar. io'nun volkanik faaliyetleri ve püskürttüğü gaz hakkında incelemeler yapıyorlar. 67p/churyumov-gerasimenko üzerinde yapılan çalışmaları paleontolojik bulgular ile sentezleyerek yeryüzünde hayatın orijinine dair teoriler üretiyorlar. mars'a yapılması tasarlanan insanlı görevlerde görev alacak bilim insanları içinde jeolog var. curiosity ve mars reconnaissance orbiter tarafından sağlanan verileri jeolog yorumluyor. aralık 1972'de, apollo görevlerinin sonuncusu olan apollo 17 göreviyle ay'a giden harrison schmitt bir jeologtu ve 111 kg numune ile dünya'ya döndü. ha "bunlar benim ne işime yarayacak?" diyorsan o senin problemin.

    bunun dışında fosil yakıtlar başlı başına jeoloji ve jeofizik ile ilgilidir. karbonifer döneminde oluşan kömür yataklarından tut, deniz dibine gömülmüş canlıların fosilleri sayesinde hayatımızda yer edinen petrol ve doğalgaz gibi yakıtlar bugün insanoğlunun temel enerji rezervini oluşturur. ha "ben hiç bunlara bulaşmayacağım, nükleer santrallerde kendi enerjimi kendim üreteceğim" diyorsan da uranyum ve türevi radyoaktif elementlere mecbursun. bunların nerelerden nasıl elde edileceği ile bu adamlar ilgileniyor.

  • anayasal hak olan seyahat özgürlüğü olan ülkede yolu kapatmakla tehdit edip sözüm ona "hak arayışına" çıkan tinkerbellerin varlığını görmemi sağlamıştır.

    bilale anlatır gibi anlatayım.

    ya da boşver,
    erindim ya la..
    evriminizde başarılar, tribündeyim.