ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sen şu an kendini yaktın diyen akepeli anne
-
mesela bu dangalak kadının bilmediği şeyler var, 18 yaşındaki oğlunu bir yerde garson olarak çalıştırmak yerine acaba doğum gününde hangi arabayı alsam da üniversiteye öyle göndersem diye de düşünebilirdi ama düşünemiyor.
öz oğlunu tehdit ediyor, kendini yaktın diyor, bunlara fakirlik falan müstehak ya, gerçekten umrumda değil, şu kadın daha da beter olsun diye oyumu akp'ye bile verebilirim yani.
bir zarın 4 gelme olasılığı
-
%100'dür.
zarın kaç geldiği ne taraftan baktığınızla alakalıdır, elbet 6 yönden birinden bakınca 4 gelmiş olur zar.
en karizmatik ad soyad kombinasyonları
-
(bkz: harry kane)
tottenham hotspur fc oyuncusudur.
hızlı okuduğunuzda hurricane " = kasırga " manasına gelir. ailesini tebrik ediyorum.
esra erol'da hunharca dans eden çılgın damat adayı
-
dayının tekstil sektöründe olması ve alüminyum folyodan takım elbise giymesi tekstil ürünlerinin durumunun ne kadar vahim olduğunun göstergesi aq.
taksim'de taksicilerin zıplatılması
-
otelde müsterim var, onu alacagim diyor. bunu söylemek yirmi saniye elleri titredikten sonra aklina geliyor. polis arabasini baglarken calistigi taksi duragini arayip "beni polis durdurdu. falanca otele yeni taksi gönderin" demek aklina gelmiyor. nereden baksan saygisizlik, nereden baksan düsük zeka.
taksiyi yol kenarindan durdurmaya calisan müsteriyi cani istemedigi icin almadi. adamlar taksicilik degil rakipsiz tekel olarak "vip tasimaciligi" yapmak istiyorlar. aracin her tarafina "lüks taksi" yazmis olmalari bile "normal müsteri almayiz" sinyali veriyor. bir insanin "ben polisleri kandiririm" demeden önce kendi zekasini tartmasi sart.*
az kişi tarafından bilinen şaheser filmler
-
şaheser midir, muhteşem midir bilemem, ama meraklısının keşfetmekten haz duyacağı 10 adet western filmi önermek isterim. büyük westernleri zaten herkes biliyor, özellikle de klasik film sevdalıları. benim önereceklerim kısmen düşük bütçeli, western-noir (kara western) diye tariflendirebileceğimiz, şiddet ögesinin de belirleyici olduğu filmlerden oluşuyor. bu filmleri psikolojik western klasifikasyonu içinde de düşünebiliriz. işte o filmler:
1. along the great divide
filmden bir replik: "kalbi olmayan bir adam, en kötü düşmandır."
2. buffalo bill
filmden bir replik: "kızılderililer iyi insanlardır, şayet rahat bırakırsanız."
3. garden of evil
filmden bir replik: "erkeklerin söylediklerinden sonra, önemli olan yaptıklarıdır."
4. run for cover
filmden bir replik: "birçok insan ne kadar erkek oldugunu asla ögrenemeden ölüp gidiyor."
5. silver lode
filmden bir replik: "en iyi dostunu öldüren biri için yeterli bir ceza yoktur."
6. the proud ones
filmden bir replik: "...gurur bir adamı mermiden daha hızlı öldürebilir."
7. the violent men
filmden bir replik: "insanlar, barış içinde yaşamamak için mutlaka bir neden bulur."
8. three violent people
filmden bir replik: "aşk, anlayış ve saygı ile zaman içinde oluşur."
9. tribute to a bad man
filmden bir replik: "bir akbabanın yaşamasına izin verirsen kemiklerinin üzerindeki eti de yer."
10. will penny
filmden bir replik: "bela, adamı annesine koşan bir dana gibi bulur."
not: izleyin, pişman olmazsınız hakiki sinefiller.
tl için hazırlanmış modern banknot tasarımları
-
monopoly parası gibi. paramız böyle olursa yeniköy'e otel dikebilirim sanki.
3 yaşındaki çocuğun babasını öldürmesi
-
babanın kendisi daha çocuk.
24 yaş baba, 3 yaş çocuk, 1 yıl yapım zamanı 18-19 da evlenmiş yurdum insanı.
anadolu bilgeliğiyle birleşince sonuç bu oluyor.
yazar arkadaşlar uyardı 4 çocuğu varmış. benim calculus ı-ıı, econ math bunları hesaplamaya yetmez. ayrı bir seviye.
oktay ekşi
-
yilmaz ozdil'den biraz bilmeceli bulmacali yazi yazma dersi almaliydi. oyle direkt yazilmaz soyle yazacaksin:
onu sattilar...
bunu sattilar...
sunu da sattilar...
bunlari da sattilar...
onlari da sattilar dogru...
... (sayfa boyu satilanlar tek tek bu sekilde listeleniyor) ....
geriye satmadiklari ne kaldi?
* * *
merak etmeyin onu da satarlar bunlar!
present perfect tense
-
iki gün önce katıldığım ingilizce öğretmenlerine yönelik hizmet içi eğitim seminerinde, semineri veren kişi bir ifadenin farklı şekillerde söylenebildiğini, öğretirken saf dilbilgisine yoğunlaşmamamız gerektiğini vurgularken arada şöyle bir diyalog geçti.
- bildiğiniz gibi bir filmi izlemişseniz bunu "i have seen this film" diye söylersiniz ingilizcede. fakat amerikalılar bunu "i saw this film" olarak söyler. içimizde amerikalı var mı?
farklı birimden bir amerikalı öğretmen anında atılır ve:
- ben present perfect tense'i türkiye'de öğrendim!
diyerek bütün salonu yarar geçer.
kars ve ardahan'ın rusya'ya verilmesini istiyoruz
-
recep reis'e 10-15 milyar dolar fişeklesinler, verir bence.
tanım editi: "ben de moskovayı talep ediyorum. yani?" tadında bir haber
ek: milyonlarca mülteciyi "resmi olarak kabul ettiği bir şekilde" para karşılığı ülkesine yığan adam için söylenen sözü hakaret sayanları da gördük şükür.
behzat ç.
-
akbabuş'la nazlı arasında geçen
-yanıma gel.
-orası tek kişilik.
-o zaman üstüme gel. ağırlığını hissetmek istiyorum.
diyaloğunun neresi komik anlamadım. bence acayip ince ve duygusal bir sahne o. genç yaşta tecavüze uğramış, sonra sevdiğinden koparılıp yıllarca başka tecavüzlere uğraması için başka yerlere sürüklenmiş bir kadının sevdiği adama yıllar sonra kavuştuğunda birbirlerine hala dokunamadıklarını ama kadının onca travmasına rağmen sevdiği adamı fiziksel olarak hissetmek istemesi bence çok iç parçalayıcı bir şey. birinin yanında uzanması; onun kokusunu, tenini, ağırlığı hissetmek; bunun neresi komik bre gafiller?
yaran diyaloglar
-
baba : oğlum kuşun (muhabbet kuşu) suyu bitmiş niye bakmıyorsunuz bağırıp duruyor hayvan ?
anne : "beşiktaş" "beşiktaş" demeyi öğreteceğine "su" "su" demeyi öğretseydin sen de.