hesabın var mı? giriş yap

  • almanya'daki dayımlarımı aradım tüm dikkatimiz sizin üzerinizde dedi.

    önce inanamadım, amerika'daki teyzemi aradım, şoku hala atlatamadık diyor.

    edit: japonya'daki uzaktan bir akrabam harakiri yapmış.

  • kelimeleri düzgün seçelim arkadaşlar.

    bir gün uçaktayım, yiyecekler ücretli. hostesin birisi 'bir şey arzu eder misiniz ?' diye yüksek sesle mutlu şekilde tek tek her yolcuya sorarak bizim koltuklara doğru geliyor. yanımdaki kelli felli orta yaşlı göbekli görmemiş herifin biri kızcağazı durdurdu, kızda bir şey istedi diye sevindi hafiften. yüksek sesle kıza; 'siz bu yemek satışından prim alıyorsunuz galiba' diye sordu. kız kem küm etti çok az miktar ekleniyor filan dedi sessizce. adam herkesin duyacağı şekilde; 'belli belli millete bu kadar yalvardığına göre...' dedi. adam aklınca hava yolu şirketine sövmenin gururunu yaşadı, ama şirketin satış politikasını uygulamak durumunda olan bir çalışanı incittiğinin farkında bile değildi. kızcağız çok bozuldu, işi gereği toparlamak zorunda olduğu için ses çıkaramadı.

    o nedenle satışta ısrar olayı vardır. ısrar deyin, müşteriyle fazla diyalog halindeler deyin, bir şeyler satmak zorunda hissediyorlar deyin, ürünü tanıtmak zorunda hissettiriyorlar deyin. binlerce olumlu cümle varken;

    'dilenci' ne demektir ya ? nasıl bir gönül kırmaktır bu. bu nasıl düşüncesizliktir !

  • öğrenciler içsin diye gönderilen sütlerden, yıl sonunda artmış olanlar kullanılarak yapılmış yoğurttur. aynı olay çalıştığım okulda da başımıza geldi. son haftalarda devamsızlık yapan öğrencilerin çokluğundan dolayı, gönderilen sütler kalıyor. bu sütleri milli eğitim'e gönderme durumunuz yok; sütleri bitirin, diyorlar. taşımalı öğretim yapılan bir okul olduğumuz için, okul çevresinde dağıtacağımız çocuk ya da ev de fazla yok. zaten son gün okula gelen öğrencilerden, isteyenlere sütler dağıtıldı ama yine de kolilerce süt kaldı. bizim idare de, öğretmenlere "istediğiniz kadar alıp, evde çocuklarınıza verebilir ya da etrafınıza dağıtabilirsiniz." dedi. aksi takdirde, sütler depoda bozulacaktı. adana'daki olay da, büyük ihtimalle bundan ibaret. ama siz yine de bu olay üzerinden öğretmenlere saydırma niyetindeyseniz, canınız sağ olsun.

  • müş. ozan bey bu dll dosyaları çok yer kaplıyodu ben hepsini sildim
    ben. ee
    müş. şimdi makine açılmıyo.
    ben. haklı

  • geçen akşam avea prime'a geçmeye çalıştım. zaten faturalı avea müşterisi olduğum için 69 tl'lik paket seçmem gerekiyormuş. sonra baktım avea'da daha düşük internet kotası ile 59 tl'lik bir paket var. ona geçmeye çalıştım, olmadı.

    sonra internette avea, turkcell, vs. uğraşırken donanımhaber forumuna denk geldim. çok basit bir taktik öneriyordu. ara avea'yı, faturasız hatta geçmek istiyorum, de; gör sonucunu, diyordu.

    aradım ertesi sabah. mevcut paketim pahalı geliyor, yetmiyor, faturasız yap beni dedim. anında %50 indirim teklif ettiler. aylardır meğer boşuna ödüyormuşum o parayı. sonra ben yetmiyor bu internet vs. dedim. tak iki katına çıkarttı interneti. çok para dedim, tak %15 indirim yaptı yıl sonuna kadar.

    durduk yere daha ucuza, daha çok internet kotasıyla ve avea prime avantajıyla paket değişikliği yaptım.

    tüm sebebi de bu ölücü arkadaşlardır. ne diyim, çok yaşasınlar!

  • yer bursa. iki adli vaka. biri adam vuruyor, diğeri satırla doğruyor. iki magdur da yogun bakımda. ve iki fail de adlî kontrolle serbest. hürriyet linki

    halil sezai sadece dövmüş. satırla dograsa yada silahla vursa şu an dışarıdaydı. bu ülkedede yargıya güven oranının yüzde 10 bile olması cok fazla. twitter baskısı ve siyasi talimat ile hareket eden yargı erki artık erk olma işlevini yitirmiştir.