hesabın var mı? giriş yap

  • çoluk çocuk, iş güç sahibi bir galatasaraylı olmama rağmen ve galatasaray'ı buradaki çoğu ergen galatasaray taraftarı gibi uefa kupasından sonra değil monaco maçından beri tutmama rağmen hiç bir zaman matematiksel olarak kesinleşmedikçe şampiyon ilan etmeyeceğim takımım. belki ergenler hatırlamaz 2007-2008 sezonundaki şampiyonlukta son maçta kaybetseydik yine fener şampiyon olacaktı ama ben o maçta dahi rahat edememiş biri olarak özellikle tribünde olduğunu iddia eden "abi"lere sesleniyorum buradan. takımı adam gibi destekleyin. maç boyunca arabesk şarkı söylemeyin, gaza getirin ve şampiyonluk garanti havası ile maça gitmeyin. oyuncuları da bu psikolojiye sürüklemeyin. sakın şampiyon olmuş bir takımın maçı gibi maç öncesi şovlara girişmeyin. şu an lig tv'deki çakallar başlarını ellerinin arasına almış, nasıl bu yarışı son haftaya taşıyabiliriz diye düşünüyorlar. siz de şampiyonluk zaten bizim havalarına girerseniz ve takımı da bu havaya sokarsanız nah şampiyon oluruz.

  • başlık: nihayet bugün ben de otobüste ayar verdim

    bugün sabahtan akşama kadar sandalyede oturmuş olmanın verdiği yorgunlukla otobüsle eve giderken, yayıla yayıla oturduğum koltuğa bir teyze geldi. baktı, baktı bir daha baktı. ben de ona baktıktan sonra camdan dışarı çevirdim başımı. teyze:

    -bu yaşa gelmişsin, yaşlılara yer vermeyi öğrenmelisin artık, dedi.

    -bu yaşa gelmişsin, kendi ayakların üzerinde durmayı öğrenmelisin artık, dedim.

    otobüste 2 saniye sessizlikten sonra bir kahkaha koptu. sonra da ilk durakta beni dışarı attılar. bu da böyle bir anımdır.

  • bir arabanın bagajında mutlaka olması gereken şeyler, aracın niteliğine göre değişmekle beraber şu şekilde sıralanabilir:
    *mutlaka ama mutlaka 1 adet lastik tamir köpüğü (gerek şehir içi gerekse şehir dışı yolculuklarda patlayan lastiğin kolay ve pratik şekilde tamirinin sağlanması büyük kolaylıktır.
    *ortalama boyutlarda düz ve yıldız tornavida( bu noktada benim tercihim rico marka veya emsal kalitede bir ürün olur)
    *5lt su(hararet vs gibi durumlar için)
    *tercihen stilson marka l tipi bijon anahtarı
    *bir kaç tane sigorta
    *ilkyardım seti
    *zincir,takoz, çekme halatı (kamu spotu)
    *yangın söndürme tüpü
    *pense, birkaç tane açık ağız anahtar
    *üçgen reflektör
    *1lt motor yağı
    *2 metre boyunda ortalama kalınlıkta elektrik kablosu

    ortalama olarak listemiz bu şekilde. bu saydığım malzemeler yaklaşık 19 veya 21 inçlik bir alet çantasına (5lt şu hariç) rahatlıkla sığdırılabilir. kazasız belasız sürüşler dileğiyle sayın sürücüler. esen kalın.

    edit: @esrar i leyal nickli yazar arkadaşın belirttiği üzere akü takviyesinde kullanılmak üzere elektrik kablosunu da listeye ekledim. normal akü takviye kablosu kalınlık ve ebat itibarı ile yer kaplayabiliyor. arzu ederseniz tabi ki akü takviye kablosu çok daha mantıklı bir tercih olur

  • şehirler arası bir otobüste biri kız* biri erkek* iki velet birbiriyle son derece ciddi bir muhabbet içerisindedir:

    e: kaç yaşındasın sen?
    k: 6. sen?
    e: 5.
    k: inanamıyorum!!! bu ne tesadüf! o benim eski yaşım!

  • eczane dışında vitamin satmak yasak mı? hayır. internetten bile satıyorlar.

    eczaneler ilaç dışı ürünleri iki katı fiyata sattıklarında sorun yok, bunda mı var?

  • bir facebook kalıbı.

    o burcu'yu çıkar aslı'yı koy, aslı'yı çıkar kübra'yı koy kübra'yı çıkar cnm'ı koy.

    eline geçse ilk fırsatta yolucak fotoğraf altında pirenses muamelesi yapıyor. bitmedi samimiyetisliğiniz.

  • türkiye'nin en geri kalmış illerinden birinde yaşanan tarihi bir olay. hurdacıya kitap satmak?
    ayrıca olaya itiraz eden duyarlı vatandaşımız da hurdacının "dilediğiniz kitabı ücretsiz alabilirsiniz" teklifi üzerine bir şey dememiş ve 115 kitabı alarak, köşesine çekilmiştir.

    aynı şehirde playstation ve internet kafesi olan abime, arada bir yardım ediyorum. kafede satılan meyve suyu ve kola kutularını, yeri geldiğinde çöp kutusundan topluyoruz. biriken kutular hurdacıya satılıyor ve ilçe ilk ya da orta okulları kütüphaneleri için kitap alınıyor. çok sayıda kitap alınamıyor belki ama, kafede öyle bir geri dönüşüm bilinci oluşmuş ki, eskiden kutuları bize vermeyip, çöpe atan müşteriler, şimdi çöpten kutu çıkarıp, biriktirdiğimiz kutuların arasına koyuyor. çünkü o okulların kitaplara ihtiyacı var.

    edit: müşteriye masa açıyordum.* devam edeyim. kafede bir ara kağıtları da ayrıştırmaya çalıştık. trabzon'da bir geri dönüşüm şirketiyle görüştük. tonuna 40 lira mı ne vermişlerdi. hatta iyi niyetimizden dolayı da "madem hayır için yapıyorsunuz, hurdacılar daha çok verir, gidin hurdacılara satın" demişlerdi. hurdacılar da bir ton kağıt için 60 tl vermişlerdi. daha sonra kağıt, ayrıştırması zor olduğu için, bıraktık. gel gör ki, okul kütüphanesine bir tane daha kitap girsin diye uğraşırken, il kütüphanesinden hurdacıya kitap satılıyor.

    kitaplar geçerliliğini kaybetmiş, bilmem üstünde sscb yazıyormuş, yok deformasyon olmuş, bilmem basım tarihleri eskiymiş gibi salakça bahaneler üretilemez.

    sürekli böyle boktan meselelerle gündeme gelen şehrimizin, sokakları torbacıyla dolu. 15-16 yaşında çocukların uyuşturucu batağına düşmüş. bunları nasıl kurtarabiliriz diye düşünüp, gençleri sanata, spora, kültür etkinliklerine yönlendirmek ya da kütüphaneleri daha da modernleştirip, gençlerin ilgilisini çekmek yerine, şu kitapları satalım, ne de olsa kimse okumuyor mantığıyla hareket etmek ve buna da "zaten kitaplar eskiydi, ben sosyal bilimciyim" diyerek alkış tutmak, maalesef bu şehrin daha da boktanlaşmasına neden olacaktır.

  • tam anlamıyla bir rezalettir.

    balıkesir-istanbul 2,5 saat
    balıkesir-izmir 1,5 saat
    balıkesir-ankara 5 saat

    ülkenin en büyük üç şehrine şahsi araçla gidiş süreleri. ilk iki sıradakiler otoban, sonuncusu da karayolunu kullanmak vasıtasıyla gidiş süreleridir.

    vaktiyle balıkesir'deki eski havaalanından ankara'ya haftada 2 ya da 3 kez uçuş düzenlenmişti. ne gidiş ne de dönüş uçağı dolmuyordu, yani beyhude masraftı.

    ardından yeni havaalanı yapıldı ve tamamen atıl vaziyette duruyor.

    bir defa her şehre havaalanı yapılması şart değil. dhmi'nin sitesinde istatistiki bilgiler mevcut. insanın içi acıyor. havaalanı adı altında bu kadar çok yatırım yapılacağına, finansal kaynaklarımızı çok daha verimli kullanılabiliriz.