hesabın var mı? giriş yap

  • en güzel uyandırılma şekillerinden biridir. bazen masaj yaparak, bazen öperek, bazen de ısırarak uyandırırlar.

  • beşiktaş maçında olanlardan sonra ceza vermeyi geç, bir madalya takmadıkları kaldığı için, iş buralara kadar geldi. hakem yumruklamak ne demek ? zimbabwe 3.ligi mi burası? rezalet ki ne rezalet
    eğer bir de iddia edildiği gibi ankaragücü başkanı tarafından yapıldıysa rezilliği anlatacak kelime kalmıyor

  • başlık: kız arkadaşım bana seni milli

    1. yapmaya hazırım dedi ne demek istedi anlamadım ben zaten paf takımda oynuyorum acaba tanıdıklarımı var beni a takımamı çıkarıcak abdullah avcıyı felanmı tanıyo anlamadımki ne demek istedi ?

    2. kadroda sana da şans verecekmiş.

  • tarafları dinlemeye gerek yok arkadaş, neyini dinleyeceğim. birisi müşteri, diğeri hizmeti veren. müşterisinin kafasında sandalye kıran mekana gidilir mi? hesap 850 gelmiş, kişi başı normalmiş. peki bu içmedikleri şalgam suyunun parasını almayı haklı gösterir mi? hayır.

    55 yıllık aile işletmesiymiş, yok adını arkasındaki koy'dan almış. bunlardan kime ne, bize ne. hesapta olmayan bir şeyi, hesaba eklemiş bu mekan. sonra da, müşteri ne kadar bağırır çağırırsa (ki haklı), alttan almak yerine , sen de efelen, sonra kavga çıksın ve 7 kişinin üstüne (bayanlar da var sanırım), 20 kişi çullan.

    ayıp kardeşim ayıp. 55 yıllık aile işletmesinin düştüğü durum bu işte. bu işletmeyi savunan arkadaş da, biz seviyoruz gelseniz de gelmeseniz de demiş. bence merak etmeyin, sizde bu yaklaşım devam ettiği sürece zaten yavaş yavaş kimse gitmez o sizin adanıza. evet sizin adanız ya orası, memleketin bir adası değil, sizlerin adası. sonradan şöhreti bulmuş, ne oldum delisi restoranların milleti kazıkladığı sizin adanız, sizde kalsın.

    tanım ; adalıların çok sevdiği 55 yıllık aile işletmesi ama müşteri dövüyorlar.

  • tam bir bal kovanı. buna viski demeye dilim varmıyor. adeta bir şurup, likör tadında.

    içilir mi elbette bayıla bayıla içilir ama yine de viski kategorisinde anmak bana biraz haksızlık olarak geliyor.

    bunu özellikle soğuk kış gecelerinde kahvenizin içine koyarak içebileceğiniz bir içki olarak hayal edebilirsiniz. bana en yakın gelen tanımı bu.

    edit: diğer viski yorumlarım için (bkz: #60703155)

    edit2: harf

  • bir buçuk yıldır jr backend developer olarak çalışıyorum. çalıştığım firma temmuzda enflasyon zammı da yapmadı. linkedın üzerinde başvuru yaptığım yurdışından tr ye ofis açan bir şirkette mülakata girdim ve mülakatı başarılı olarak geçtim. bana doğrudan maaşımın 2 katını teklif ettiler. bütün yan haklarımı da koruyacaklar. burada yaptığım işin birebir aynısı hiç bir değişiklik yok. sadece ingilizce şartı var extra olarak. bayramdan önce istifamı verdim. arife günü şuan çalışmakta olduğum şirket bana aynı maaşı teklif etti kalayım diye. sırf bunu yapabilecekken sesim çıkmamış diye zam yapmamışlar resmen. şimdi itimad edip kalmamı bekliyorlar. türkiye de zihniyet budur. kriz sadece kurdan kaynaklı ve yazılımcılara özgü değil, çürümüş bu zihniyetin hakim olmasından kaynaklanıyor. bu zihniyet ile memleketin neresinde çalışırsanız çalışın hep ensenizde bir soluk gibi hissedeceksiniz. çalışan olarak değer görmeyeceksiniz. kendinizi kurtarmaya bakın şirketler insanı bozuk paradan daha kolay harcıyor çünkü...

  • he lan işimiz yok marcao satılsın diye mesai yapıyorduk. adam milyonların gözü önünde gencecik çocuğu dövdü ama bunlara göre rakip takım taraftarları suçlu. bu kadar omurgasız nasıl olabiliyorsunuz hayret doğrusu.

    -en çok favlanan entryim bu olmamalıydı.

  • konuyu bilmeyen, hindistan ve pakistan'ın geçmişini okumayan, son dönemdeki olayları bilmeyen, iki ülkenin ekonomilerini hiç bilmeyen insanlar niye bilirkişi gibi yorum yapıyor anlamadım...

    eski ekşi sözlük'ü arıyor insan bazen... bu konuya yazmak zorunda kalıyorum yanlış bilgi verenler yüzünden:

    öncelikle iki ülke de ingiliz sömürgeliğinden çıktıkları gibi savaşmaya başlamışlardı 1947'de. daha sonra da savaştılar ve o günlerden bugüne hindistan'ın ekonomik gücü ve sanayisi pakistan'a göre korkunç derecede hızlı gelişti. hindistan, boğazına kadar borca batıp ülkeyi çin'e peşkeş çekmiş olan pakistan'ı kısa-orta-uzun her vadede ezer geçer. daha önce de öyle olmuştu gene farklı olmaz. ama savaş olacağını hiç zannetmiyorum.

    özetle bu tatsızlık, iki yobaz milletin (farklı inançlar) savaşma ihtimalini konu alan, ancak pakistan tarafından çin'in, hindistan tarafından abd'nin (veya batı'nın, çünkü abd'nin pakistan ile de derin bağları var, ama hindistan abd'nin baş rakibi çin'in rakibi), rusya'nın da silah satışından dolayı hafif hindistan'a çekerek konuya müdahil olup muhtemelen arayı bulacakları ve çıkmayacak savaştır efendim.

    iş gereği pakistan-hindistan sınırına ziyaretler yapmıştım, toplu bakınca çok cahil ve yobazlar. hintlisi de pakistanlısı da... onların suçu değil, ekonomik durumları bu. yani inanç noktasında şiddetli direnç göstermekse müslümanlar için de, hintliler (ve haliyle sihkler için de) aynı şeyler geçerli. sikh'lerin çok övündükleri iran-pers saldırılarını bertaraf ettikleri tarihleri dahi vardır, çok övünürler hatta... ben gittiğimde, o geçmişteki saldırıyı bertaraf etmeleri şerefine "sünnet" diye bellerinde bıçak falan taşıyorlardı hatta (elbette hepsi değil ama manzarayı oluşturmanız bakımından söylüyorum).

    ek olarak bu savaşta nüfusların bir önemi yok; zira 200 milyon ile 1.3 milyar nüfus silahlandırabilme kapasitesi bakımından pek farklı olmayacaktır. iki ülkede de genç sayısı, silahlandırabilecek asker sayısı onları rahat 10 yıl durmaksızın savaştıracak kadar var, nüfusları karşılaştırmanın manası yok yani... mesele silahlandırma ve teçhizat temini. bu da zaten nüfusları önemsiz kılıyor. ordunuzun kapasitesi silah ve teçhizatınız ne kadarsa o kadardır, nüfus önemsiz.

    özetle iki ülkenin de savaşma gücünü ekonomik güç ve sanayi belirleyecek. bu konuda da pakistan hindistan ile karşılaştırılamayacak kadar zayıf.

    konvansiyonel savaşlarda nüfusu yeterli olup, sanayisi de güçlü olan ipi göğüsler. bu senaryoda da bu ülke hindistan. daha önce olduğu gibi yine hindistan ve artık eskisinden daha güçlü, daha gelişmiş halde. pakistan ise son 20-30 yılda o kadar hızlı gelişemedi.

    ***

    yine de savaş çıkma ihtimali vermiyorum, ufak çatışmalar olur biraz daha, uçaklar falan düşer sonra ara yol bulunur.
    abd ile çin anlaşma aşamasında, ikisi de yararlarına olacak bir statüko yaratmaya çalışıyorlar. bunun hindistan ve pakistan yüzünden bozulmasına izin vermezler çünkü çin pakistan ile çok yakın. çin'in son yediği darbelerden sonra bu kadar büyük çaplı bir kriz işlerine gelmez.

    ayrıca nükleer savaş tehlikesi var, nükleer başlıklar caydırıcı etki yapacaktır. kimse şehirlerinin yok olmasını istemez.

    ***

    ayrıca iki ülkeyi de boş vererek türkiye adına direkt pragmatik düşünüyorum:
    türkiye'nin hiç arkasına bakmadan iki tarafa da bulaşmaması gerek. pakistan'ın geçmişte bize yardımı olmuştur, eyvallah. ama bugünkü pakistan ağırlıklı olarak islamcı terörist yuvası, başka bir şey değil. o iş bitti. pakistan ile kurulacak her yakın ilişki türkiye'nin ocağına incir ağacı diker.

    türkiye'nin muhafazakarlık, yozlaşma ve otokratlık bakımından benzemeye en yakın olduğu ülke pakistan, bu nedenle pakistan ile her açıdan yakın ilişki beni korkutuyor. zira üzüm üzüme baka baka kararır sadece insanlar için söylenmiş bir söz değil, ülkeler için de geçerli.

    türkiye uzlaştırıcı rolünü üstlenmeli. fazlasına gerek yok.

    not: umarım öngörüm doğru çıkar ve savaşmazlar. savaşacak kadar aptal olmadıklarını umuyorum.

  • (bkz: don wick)
    her erkeğin hayalini kurduğu etkisizleştirme operasyonunu boxerıyla gerçekleştirerek çıtayı yüpyükseğe taşımıştır
    evet yüpyükseğe!

  • internette tesadüfen rastladığım gelmiş geçmiş en yaran video. bilen bilir edip cansever hastasıyımdır. bezik oynayan kadınlar şiirini ararken serra yılmaz'ın okuduğu bir video gördüm -kendisini severim- büyük bir zevkle tıkladım. sonra gülme krizim başladı. o müzik nedir abi? tamam ikinci yeni, uçuk kafalar, kim bakardı uzağa köpekleri saymazsam, üvercinka falan da abi bu müzik dünyada herhangi bir insana hitap ediyorsa ben çok yanlış gelmişim.

    buyrun video

    youtube videosu

  • bazı kelimeler vardır; gelişi güzel kullanamazsın. güven, özveri ve tecrübe ister. boğaza takılmış bir fular ister. misal; kümülatif, konjonktürel, angajman.

    geçen mahmutlarla batak oynuyoruz. "bu liste kümülatif mi artıyor?" dedim, kahvenin bana en uzak olan adamı geldi kafama imame ile vura vura dışarı çıkardı beni. tekrar içeri girdim. "bu davranışınız yüzünden sizi esefle kınıyorum. burada okey oynayacağınıza kitap okusanız, yeni uzmanlık alanlarında yoğunlaşsanız konjonktürel işsizliğe belki de çözüm olacaksınız" dedim. üzerime doğru gelen ıstakaları sayamadım.

    çok içerlemiştim, bir şekilde ağızlarının payını vermem gerekiyordu. gittim hemen bir fular aldım. taktım fuları, girdim içeri. "beni çeşitli angajmanlarla sarmalayıp özgürlüğümü barajlayamazsınız" dedim. bir bana baktılar bir fulara baktılar ve cevab veremediler.