hesabın var mı? giriş yap

  • hukuk devletinde olunsaydı gündemi epey meşgul edecek bir hadise ama biz diktatörlük simülatöründe olduğumuz için 2 gün sonra unutulacak hadisedir.

  • yillar önce tgrtdeki bir saka programinin kurbani olmuş insan.. ama muhtesem bir sakaydi.. hatirladikca hala kahkaha atarim.. şimdi efendim şu şafak karaman tarzi ünlüleri evine gidelim bakalim ortamlari nasildir programlarinin bir tanesini cekiorlar hesapta.. çakma tabi.. işte harun anlatiyor...

    "bu odayi da kücük bir studyo haline getirdim kayitlarimi burada yapiyorum"

    o sirada kapi caliniyor tin tin gidiyor harun kapiyi acmaya

    "harun abi istediin 1.5 adanayi getirdim abi.. 3 e kadar gider dedin televizyoncular saat 3 abi" diyip konuya direk giriyor.. televizyoncu abla da "aa harun bey az once vejeteryan... siz?" falan derken harun kolcak kip kirmizi oldu arkadas.. hatta ne kirmizisi adam alenen hulk lasmaya yesil olmaya basladi "ben istemedim böyle bişi ya" demesine firsat kalmadan kapidaki sopar "abi bu da 3 milyon dünkü iskender siparisinden bozuk kalmadiydi sonra gonderin dedigin para" diye ekledi..

    ben tv karsisinda yere yuvarlanmisken harun kolcak adana ile servisi getiren adamin kafasina vurmadan evvel bereket soylediler kamera sakasini..

  • şekerpare aldım 1,50 tl'ye.
    sudan ucuz lan. kasadaki eleman mutlaka tavuk göğsü deneyin dedi. hem kampanya var çifti 2 tl dedi.
    hemen kasanın yanında duran tatlıyı uzattı bana.
    ben de bıraktım şekerpareyi, yerine tavuk göğsü aldım.
    evde yerken tadında bi gariplik hissettim.
    tarihine baktım, yarın son günü. ulan dedim bi çakalllık var bu işte.

    daha sonra bir gün (kurnazlık yapacam burda) markete gittim yine.
    elimde tavuk göğsü son kullanma tarihine 2 gün var.
    alıp kasaya gittim(zaten ortalıkta genelde kasiyerden başka kimse görünmüyor bu marketlerde)
    dedim;
    "bunun tarihi çok yaklaşmış ama kararsız kaldım alsam mı?"
    "abi sütlü tatlıları tarihi yaklaşmışsa alma, tavsiye etmem" demesinmi adam.
    ulan zübük sen satmaya uğraşmadın mı geçenlerde 1 gün kalmış tatlıyı.
    ince hilelerle çakallıklarını çözdüğüm markettir.
    haklı fırça atmanın gururuyla, emin adımlarla uzaklaştım mekandan.

    edit: ulan ticari itibar zedelemiş olmayayım sakın şu günlerde çok tehlikeli.

  • whatsapp'ın 10. yılını kutlayabileceğine inanan kerizleri göstermiş mesajdır.

    lan ben 2003 senesinde polifonik'den terfi edip papi_chulo.wav dosyasını zil sesi yaptım diye sevinirken ne whatsapp'ından bahsediyon denişik?

  • samsun'da vuku bulan hadise;

    "samsun vezirköprü’de toprak altında kalan kenan ve hayati ak kardeşlerin yaşamlarını yitirmesi sonrası yapılan soruşturmada afad ekibinin yolda namaz molası verdiği ortaya çıktı.

    ekibi taşıyan şoför, “namaz kılma konusunda tartışmalar çıktı. durmak zorunda kaldım” şeklinde ifade verdi. ekipteki s.d., molanın normal olduğunu savundu."

  • askerde yazıcı olan bilgisayar mühendisi bir asker arkadaşımdan naklen;

    aynı odada komutan 1 ve komutan 1'i ziyarete gelen komutan 2 arasında, yazıcı arkadaşım hakkında geçen diyalogtur.

    komutan 1: bu arada, seni bizim yazıcı arkadaşı görmedin di mi daha önce? bu bizim mustafa.. kariyerini duysan aklın şaşar..
    komutan 2: hadi ya neymiş, temiz çocuğa benziyor zaten, ehe he..

    (mustafa burada kulak kesilir)

    komutan 1: bu adam öss'de ilk 100'e girmiş, boğaziçi'nde bilgisayar mühendisliği okumuş, amerika'da master yapmış, dönmüş doktora yapmış.. programcılık üzerine kitapları var lan bi sürü hem de..

    (mustafa burada sırıtır)

    komutan 2: deme yav, sen de kaptın di mi hemen çocuğu çakaal..
    komutan 1: öyle valla, egzel tablosu filan yaptırıyom işte.. neyse mustafa, bırak sırıtmayı da sen bize ordan iki çay kap bakayım, hadi..

    (mustafa burada dumur ama çaresiz)

    (bkz: askerde yazıcı olmak)

  • ismi kepler-452 olan güneş gibi bir g-type yıldızın çevresinde, bir yıllık dönüşünü 385 günde tamamlayan gezegen. ayrıca habitable zone'da bulunuyormuş.

    düzeltme *: şuan kepler teleskobuna gezegenin 1400 yıl öncesine ait yansımaları geliyor.

    ekleme: birkaç yazar arkadaştan mesaj aldığım için aşağıdaki bilgileri ekleme ihtiyacı duydum;

    bu gezegeni keşfeden araç bir uzay teleskobu. ismi kepler. diğer fırlatılan uydular gibi. şuan güneş sistemimiz içinde kendi yörüngesinde dönüyor o da.

    kepler teleskobu tarafından keşfedilen kepler-452b gezegeni dünyamızdan 1400 ışık yılı uzaklıkta. bu da en kolay haliyle şu demek; bilinen en hızlı şey ışığın uzay boşluğunda ilerlerken gerçekleştirdiği hızdır. ışık sadece 1 saniyede 300 bin km yol alır. bu da 1 yıl için 9.460.800.000.000 km yapar. yani kepler-452b dünyadan 1400 ışık yılı uzaklıkta denirken; 1400 x 9.460.800.000.000 km uzaklıkta olduğu ifade ediliyor.

    uzaydaki tüm cisimler (gezegenler, meteorlar, uydular, vs..) yıldızlardan aldıkları ışıkları uzay boşluğuna iletirler (yansıtırlar). teleskoplardan gördüğümüz görüntüler ise bu yansımaların teleskoplara ulaştıkları anki görüntüleridir. yani 1 ışık yılı uzaklıktaki bir gezegeni izliyorsak eldeki veriler, gözlemimiz sırasında onun 1 yıl önceki yansımasıdır.

    farzedelimki aynı dünyada ki gibi insalar orda da var olsalar ve şuan bize teleskopla baksalar onlar da bizim 1400 yıl önceki (ms. 600'lü yıllar) yansımamızı görürler.

    tabi sırf teleskoplar için geçerli bir durum değil bu. mesela sabah kafayı kaldırıp doğrudan güneşe bakarsak, (direk bakamıyor olsak da) biz onun 8 dk. önceki görüntüsünü görürüz.

    basitçe anlatmaya çalıştım.

    ek: kepler teleskobunun gözlem methodu daha farklı. kepler'in nasıl gözlem ve tarama yaptığını @dopermen #53445557 nolu entrysinde bahsetmiş.

  • eğer zenginseniz itiraz edersiniz. eğer fakirseniz memnuniyetle karşılarsınız.

    aynı üniversite solcuları gibi, yokluk çekerken solcusunuz varlık sahibi olunca liberale dönüşürsünüz.

    bu bir çok ülke de, özellikle sosyal demokrat tandansı olan kuzey ülkelerinde uygulanan bir yöntemdir. ama orada alınan vergi çok yüksek olabildiği için öyle kiraya vererek bu verginin acısını kiracıdan çıkartamazsınız. bu yüzden yatırım olarak ev almak saçma olur. kiraya vermeniz de inanılmaz zordur. onun yerine devlet sosyal konut yapar.

    şimdi bizde problem ne? bizde çok fazla emlak zengini olduğu için piyasa sıkışıyor. 1000 evi 500 evi olan adamlar var. bunun gibi adamları elemek için yapılan adımlar bunlar. eğer yapmazsan zengin daha da çok ev sahibi olacak ve hiç bir zaman senin kiracılık ve kiralık ev derdin bitmeyecek. sürekli yeni inşaatlar yapılacak ama fiyatlar normal seviye de olamayacağı için hep zengin daha fazla emlak sahibi olacak. asıl ihtiyacı olanlar ev sahibi hiç bir zaman olamayacak.

    çevremden örnek vermem gerekirse, bizzat tanıdığım yakın bir arkadaşım tarikat şeyhi kızıyla evlendi. adamın tek başına istanbul arnavutköy'de (ilçe olan) tam 50 apartmanı var. apartman başına kaba hesapla 8 daire dersek bu adam elinde 400 dairelik stok sahibi. sadece 3 avukatı bu evlerin kira işleriyle uğraşsın diye çalıştırıyor.

    şimdi daha iyi anlaşılıyor mu?

    ekonomisi stabil ülkelerde neden bu uygulanıyor?

    1) bina sayısı bizdeki gibi kontrolsüz artmasın, rant birilerine kalmasın

    2) emlağa yatırılan para ekonominin içine dönsün, daha fazla likit dönüşümde olsun

    senin ev aldıktan sonra başka bir eve ihtiyacın var mı? reelde yok. bu ihtiyacını karşılamışsın. buradan sonrası başkasını s.kmeye giriyor. hiç kimse emeklilik, garanti bilmem ne diye kafa ütülemesin. başka ülkelerde nasıl oluyor? çünkü orada adam ileriki dönemini düşünerek bireysel yatırım yapıyor. planlama yapıyor. bizde paşalar yattığımız yerden para gelsin diye sistemi su istimal ediyor.

    rant üzerinden ekonomik gelir elde etmek ancak ilkel toplumlarda olur. adam gibi bir ülke olabilmek için bu çok daha önce yapılması gereken doğru bir adımdır.