ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkiye'de hiç kimsenin tadının tuzunun kalmaması
-
nasıl olsun ki? iş arayan bulamıyor. mevcut işine devam eden ya mobbing yüzünden mutsuz, ya da kazandığı paradan memnun değil. dolar ve euro olmuş neredeyse 10 lira, herhangi bir hobiye özenmeye kalkmadan vazgeçiyorsun, gitarmış, boyaymış tehhh. aylardır evden çıkmayan var, evden çıkan da virüs korkusundan bir an önce eve varmak istiyor. yaz ne ara geçti anlayamadık, tatil bile yapamadan kış geliyor. gerçekten bu saatten sonra yaşama hevesimizin kalması mucize.
camdaki kız
-
salı günü masumlar apartmanı, çarşamba günü sadakatsiz/masumiyet, perşembe günü camdaki kız, cuma günü kırmızı oda var. her birisi boktan hayatların dizisi. en masum olanında, üç dört kişinin evli olmasına rağmen farklı iki kadından çocuğu var.
diyelim bunlardan kaçtınız, çukur var, maraşlı var. edho var. daha yeni yayından kalkan ramo vardı. arıza vardı.
bunlardan da kaçtınız. kuruluş osman var. selçuklu var. herkesin hain olduğu abdulhamid var.
arkadaş bu ülkede bir tane komedi dizisi olmayacak mı yahu? ekmek teknesi kıvamında bir aile dizisi çekilmeyecek mi? leyla ile mecnun absürtlüğünde bir komedi gelmeyecek mi? beğenmediğimiz yalan dünya ayarında bir komediye bile hasretiz şu an.
herkesin, psikolojik problemlerle dolu boktan hayatlarını bize empoze etmek zorunda mısınız? ben haftanın her günü tv ekranında farklı bir iğrenç hayatı görmek zorunda mıyım? bir ülkenin ekranındaki tek komedi yapımı güldür güldür olabilir mi ya?
emeği geçen herkese yazıklar olsun.
edit: son cümle yumuşatıldı.
mail sonuna saygılarımla yazan insan
-
saygı nın anlamını bilen biridir, endişeye gerek yoktur.
volkan demirel
-
toplu taşıma aracında bacağını 180 derece açan adam bu. dolmuş tıka basa doluyken sağ şeritten 5 km/saat ile giden minübüsçü bu. yollar babasının tarlasıymış gibi fink atan taksici bu. yolda yürürken omuz atıp "önüne baksana lan" diyen adam bu. sıra numarası almadan "yoo bör şöy sorocom yoo" diyen adam bu. her sorunu parasıyla yahut iri cüssesiyle çözeceğini zanneden adamın ta kendisi. parası olmasaydı iri cüssesine güvenirdi. bugün gözüne kestirip tartaklamaya çalıştığı yarı boyundaki sabri sarıoğlu gibi bir vücudu olsaydı cebinde taşıdığı emanete güvenirdi. bu tip egosu boyundan kat be kat büyük adamların boylarının da uzun olması çekilmez bir dert gibi gözüküyor. volkan için yapılacak bir şey yok artık galiba. bu yaştan sonra karakterini törpüleyebileceğini düşünmüyorum. maç boyunca takındığı kışkırtıcı tavrı anlamak mümkün değil. kendisi tam anlamıyla, paranın, hırsın, dev egonun tanımı. her gün bu tip insanlarla karşılaşıyoruz. yan yana yürüyoruz. aynı binalara giriyoruz. volkan ile aynı ortamda bulunma ihtimalimin epeyi düşük olmasına inanın şu an çok seviniyorum.
football manager 2009
-
bir de oyundaki scoutuma hastayim.. adami oyuncu bulsun diye yolluyoz "$ili'nin ba$kenti santiago'dur" diye rapor veriyo.. lan verdigimiz butceyi kariyla kizla yiyip sonra bizle ta$ak mi geciyo nedir..
erdoğan'ın görev süresinin 2033'te dolacak olması
-
o tarihte uçan arabalara binip ev işlerini robotlara yaptıracağız diye hayal ederken başımıza gelenlere bak ammuna koyyim.
köpeğinizi alır mısınız çocuk korkuyor
-
köpekten korkmak da suç oldu amk.
korkar, korkabilir; yaklaştırmayıver köpeğini. çok mu zor?
pardon ya, sokaklar köpeklerindi, fazlalık olan bizdik; unutmuşum.
bıktık lan hayvan faşizminizden; yeminle bak!
sevgi değil, faşizm dedim; ikisi ayrı şeyler.
her meslekte yavşak vardır astronotlar hariç
-
üzerinde pek düşünülmez ama bu gerçektir. çünkü bir yavşağı astronot yapmazlar. astronot olduktan sonra yavşaklaşanlara da anında yol verirler. böyledir bu. şansı yaver giden bir yavşak her şey olabilir. polis olur, hakim olur, hatta bakan, başbakan bile olur. ama bir yavşak asla astronot olamaz. pilot da olur mesela. ama yörüngeye çıkacak adam yavşak olamaz.
2003 yılında, astronot olmaya çok yaklaşmıştım. ama olmadı. seçmeleri geçemeyince, astronotluğun kitabını yazmış olan babam hemen sordu; bi yavşaklığını mı gördüler? hayır, dedim babama, 29 cm ile boydan kaybettim. "neyse, yavşaklık nedeniyle elenmekten iyidir." diyerek teselli etti beni...
murat kurum'un kayak yapmayı bilmiyorum demesi
-
"ben sadece depreme dayanıksız binalar konusunda uzmanım" şeklinde devam eden bir konuşma da olabilirdi tabi eğer yandaş sunucu olmasaydı.. neyse sağlık olsun!
serkan inci
-
7 şubat khk'si ile görevden uzaklaştırılan türkiye'ye klinik nöropsikolojiyi getiren prof. öget öktem'in cv sini inceleyip çöp olduğuna karar veren primat.
kendi ne yaptı derseniz zeykurun fikri olan bir sözlüğe çöküp 1 sene içinde ortaokullu mekanına çevirdi.
ülkenin en büyük sorunu bu, herkes her şeyi biliyor. herkes büyük resmi görüyor.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sevisirken kizi kucagimdan dusurdum beyler
1. bi an kollarımdaki güç gitti. düşürdüm beyler. şimdi yerde sessiz sakin gözleri kapalı yatıyo. napiyim lan?
9. tekrar şişir
tarık akan
-
reklam tekliflerini reddeden, tuncel kurtiz'in ölümüne bir köşede ağlayan sanatçı.
değerini pek bilemediğimiz, en sahicisinden.
meriç erkan'ın son hali
-
kendi huzurunu yakaladığını düşündüğüm değişimdir.
yadırgamadım, aksine tanımasamda mutlu oldum.
bir yazar arkadaş çok güzel özetlemiş, kendisi bunu islamiyet ile bulmuş. bir başkası budizm ile ya da başka bir şeyle bulabilir. şekle, semale takılmadım.
ben videoyu izledikten sonra düşündüm. ben kendi huzurumu nasıl bulabilirim diye…
meriç erkan' ın izlediği yol bana uygun bir yol değil ama izlenimlerim benden huzurlu olduğu yönünde.
finding vivian maier
-
bir tarihçinin, kimin çektiği belirsiz bir yığın negatif fotoğrafı açık arttırmada satın almasından sonra fotoğrafları çeken kişinin peşine düşmesiyle başlayan, "şans" eseri keşfedilmiş yetenekli kişimizin kişiliğini ve hayatını adım adım tanımlayan belgesel. bu tanımlama işlemini de gizem ile harmanlayarak işlediğinden, izlerken sıkmamaktadır.