ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
oğlak burcu
-
içinde fırtınalar koparken, siz rüzgardan incinecek diye korkarsınız.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
laptop'un pili biterken "fişe takın ya da başka bir güç kaynağı bulun" diyen windows! başka güç kaynağı ne lan? icat mı yapıcaz !
sabri sarıoğlu
-
tesislere alınmayacağı, yemek bile verilmeyeceği şeklinde haberler yapılan futbolcu. hatta prandelli karşısına geçip hunharca gülerek et yiyip testideki suyu yere dökmüş, sabri'ye bir yudum vermemiş diyorlar.
edit: hayır yemek verilmeyecek ne lan, kedi mi bu
oğlumu çöpe mi atayım
-
allah kimseyi evladı ile sınamasın, kimse de o yetiştirdi, onun da kabahati var filan demesin, dünyanın binbir türlü hali var.
ekşi sözlükçüler delikanlıysa adlarını açıklar
-
açıklasam hiç kimsenin şaşıracağını sanmadığım önerme.
thy kadın pilotlarının dont rush challenge'i
-
yeteri kadar güzel olmayan bi calisma. cünkü firmanin hall of fame calisanini (bkz: elif can yetim) maalesef göremedik.
kredi borcu olmayan 25 yaş üstü insan
-
olmayan parasını harcamayan bir bireydir.
vurmaya başlamadan önce düşünün; krediyi neden çektiniz? çok mu ihtiyacınız vardı? ölecek miydiniz çekmeseniz? kesinlikle o okulu okuyamayacak mıydınız? peki okudunuz da ne oldu, hayatınız kurtuldu mu?
şimdi düşünme işini biraz daha derinleştirelim, aklıma gelen en zaruri kredi olarak öğrenim kredisi geliyor. şu üniversiteye her başlayan bireyin mal bulmuş gibi atladığı ama anlatırken de "o kredi ile makarna aldım yedim ben, kitap aldım, o olmadan okuyamazdım" diye anlattığı kredi var ya, işte o.
sıfır lirası olan bir birey olarak, ailesinden sıfır lira destek alarak bir üniversiteyi kazandın varsayıyorum, bu durumda durumun kötü ise o kadar çok yerden burs alabiliyorsun ki aklın şaşar. haa burs alamıyorsan ya durumun kötü değil ya da okuman gerekli değil. okusan da bir şey olamayacaksın demektir bu.
sonra, yok ben ille de okumak istiyorum, bir şey olamayacaksam da kendim görmek istiyorum, yaşayıp öğrenmek istiyorum dedin; yazıldın o kazandığın üniversiteye. e bir tek sen mi varsın hem okuyup hep çalışan? okurken akşamları garsonluk yapamadın mı? üniversitelerin içinde bile öğrenci çalışma programları var ve o programlardan alınan para kredi ile alınan para ile aşağı yukarı aynı. ha ama yok çalışmadan para istiyorsun değil mi?
çevremde borçsuz adam çok az var benim, olmayan parasıyla araba almış, olmayan parasıyla telefon almış ve hatta çok daha ilginci olmayan parasıyla tatile giden, arabasına ses sistemi yaptıran, sevgilisine mücevher alan bir sürü salak adam var çevremde.
bakın şunları okuyun ve unutmayın; kredi sadece ama sadece yatırım amaçlı kullanılınca mantıklı olan bir şeydir. kredi çekerek bir yatırım yapıyor ve yatırımın o krediyi ödüyorsa doğrudur, veya öderken zorlanmadığın kredi ile yaptığın yatırımın değeri artıyorsa doğrudur. onun dışında çekilen bilumum kredi yazıktır ziyandır, salaklıktır.
kredi çekerek tatile giden adam net gerizekalıdır.
kredi çekerek düğün yapan adam net gerizekalıdır. (2000 liraya salon kiralayandan bahsetmiyorum, çeşitli organizasyonlarla 10-15 bin lira harcayan ve bunu krediyle yapandan bahsediyorum)
kredi çekerek cep telefonu alan net aptaldır. (paran varsa alırsın, yoksa almamalısın)
27 temmuz 2015 tsk'nın ypg mevzilerine ateş açması
-
yıllar sonra okuduğunda ne diyor bu diyecekler için: ypg bu saldırıya uluslararası angajman kuralları içinde karşılık vereceğini açıklamış.
açıklamanın devamında molotof kokteylleri ve fistanlar ile beraber türk tanklarını vurmaya başlayacaklarını ifade etmişler.
dikkatli olmak gerek.
0.
bir ölü diriltme hakkı verseler diriltilecek kişi
-
hazreti muhammed olsun ki gerçek islam o değil bu değil neymiş görelim
hayata dair gülümseten detaylar
-
üç yaşına girmek üzere olan oğluma uyuması için masal anlatıyoruz. birkaç gündür de ihale bende. ışıkları kapattığımız için aç masal kitabını oku durumu olmuyor. haliyle, kaba tabirle uydurup uydurup anlatıyorum bir şeyler. aklıma da köyden başka bir şey gelmiyor. zihin ne dolu köyle. neyse masalı anlatırken bizimki her cümlede araya giriyor. misal "selim ve babası sabah uyandığında inekleri sağmak için ağıla gittiler" diyorum ve hemen "baba peki kuzular yok mu?" diyor. var oğlum olmaz mı diyorum. bu sefer "baba peki tavuklar yok mu?" diyor. var arkadaşım onlar da var az bekle :) işte sonra ineklere yemek olarak saman verdiler diyorum. hemen ardından "baba peki su verdiler mi?" diyor. ya hayır masal mı anlatıyoruz, soru-cevap etkinliği mi belli değil. madem hayal gücün iyi, sen anlat diyorum. bu sefer de "bir varmış bir yokmuş baba" diyor ve kalıyor orada. devamı yok. yaklaşık 20 dakika süren bu mücadelemiz sonrası anne olaya müdahil oluyor ve nasıl oluyorsa uyuyor bizimki hemen. işin özü ben çok kötü masal anlatıyorum, kabul.
japonya'da yaşayan kürtler
-
linkteki yazının özeti
"kürtler tamamen kurallarla yaşayan bir topluma uyum sağlayamıyorlar."