hesabın var mı? giriş yap

  • kanser ilacını bulamayıp, yardım istediğinde dilenci muamelesi gören kızı akla getiren söylem.

  • 31 çekmeyi 51 gibi bir iskambil oyunu sanırdım. birgün can sıkıntısının doruklarında gezerken sevgili babacıgımla, "hadi kızım kart oynayalım" demişti babam, ne oynayalım dedi ben de saf saf 31 çekelim diye cevap verince neye uğradığını şaşırmıştı.bense dersanedeki bi arkadasımdan duydugum bu 31 cekme meselesinin neden bu kadar şaşırtıcı bir iskambil oyunu oldugunu çok sonraları anlayacaktım.

  • bazılarının çok güçlü oldular diye şikayet ettiği, bazılarının ligin keyfi kalmadı dediği golden state warriors nasıl mı kuruldu 2012 yılında playoff bile yapamayan takım nasıl oldu da son 3 sezonda 3 final ve 2 şampiyonluk gördü?

    warriors nba'in draft sistemini kusursuz bir şekilde kullandı. bildiğiniz gibi draft sisteminde en zayıf takım en potansiyelli genç oyuncuları draft havuzundan öncelikli seçme şansına sahip oluyordu.

    2009 draft'ında stephen curry'i tyreke evans, ricky rubio, jonny flynn gibi isimlerin arkasından 7. sırada seçti.

    2011 draft'ında klay thompson'u derrick williams, enes kanter, jan vesely, jimmer fredette gibi isimlerin arkasından 11. sırada seçti. aynı draftta 1 ve 4 numara seçim şanslarını elinde bulunduran cavaliers, 1. sıradan kyrie ve 4. sıradan tristan thompson'u seçti.

    2012 draft'ında draymond green'i adı sanı duyulmamış birçok nba oyuncusunun arkasından 35. sırada seçerken, cavaliers da 4. sıra seçim hakkını dion waiters ile heba ediyordu.

    2013 draft'ında 1. sıra seçim hakkını elinde bulunduran cavaliers anthony bennett'i seçerken, giannis antetokounmpo, c.j. mccollum, rudy gobert gibi isimler çok daha arka sıralardan seçildiler.

    golden state warriors'un kusursuz draft seçim hakları onlara, curry, klay ve draymond gibi isimler henüz çaylak kontratındayken başarılı olma şansı sundu. benchlerini de ıguodala, shaun livingston gibi tecrübeli ve pozisyonlarında fiziksel üstünlüğü bulunan oyunculardan oluşturup mükemmel bir kadro mühendisliği örneği ile altın şehir 'altın jenerasyonu' yakaladı. benzer bir yapıyı westbrook, harden, durant ile thunder da yakalamış ama yanlış kararlar bu kadronun dağılmasına neden olmuştu.

    nba'deki maaş bütçesinin anormal artışı sayesinde de kevin durant gibi bir süperstarı kadrolarına katabildiler. bu işin birazcık da olsa şanslı tarafı. ama golden state warriors, örneğin cavaliers'tan çok daha geriden seçim haklarına sahip olmasına rağmen, nokta atışı seçimler ile bu kusursuz kadro iskeletini oluşturdu. kısacası, şuan gelen başarılar 2009'da stephen curry'nin seçimi ile temeli atılan bir rebuilding (yeniden yapılanma) sürecinin sonucu

  • 77 sene önce oğluna duygun ismini veren ebeveynlerini takdir ettiğim gs başkan adayı. olm duygun nedir len 77 sene önce? zor çocukluk geçirmiştir bu amcamız.

    edit: arkadaşlar hala favoriye alıyorsunuz görüyorum :)) 10 yıl önce yazmışım. 77 seneyi 87 sene olarak okuyalım lütfen. hala aynı yerdeyim duygun ne yaw 87 sene önce? çocuğun etrafına bakın ahmet, mehmet, ayşe, fatma dolu.

    “yavrum senin adın ne?”
    “duygun efendim.”

    soran kişinin anladığını da sanmıyorum, tekrar sorduğunu da…

  • böyle garip bir şey.

    sağda solda görüyorsun birbiri için ölen aşıklar, sevgililer falan var. kız çok seviyor oğlan çok seviyor. beni sevebilme ihtimali olan biri olunca "yok" ama. sanki kimse beni çok fazla sevemez. ben sevebilirim ama biri bana çok aşık olamaz. çirkin değilsindir, iyi bir insansındır belki ama yine de "bende ne bulmuş olabilir ki?" ya da "beni neden çok sevebilir ki?" soruları dolanıyor.

    şimdi biri tarafından sevilme ihtimalim var gibi sanki.. biraz da olsa... ama yok aklıma yatmıyor arkadaş. biri tarafından çok sevilemem, biri bana aşık olamaz... sanki!

    edit: anne babadan sevgi eksikliği görenlerde olur vs. diyen çok var. belirtmek isterim ki ailemden asla sevgi eksikliği görmedim, sevgilerini bana her zaman hissettirdiler. benim burada sevilmekten kastettiğim "aşk". bu şekilde çok sevilemezmişim gibi hissediyorum.

    edit: artık inanıyorum.