hesabın var mı? giriş yap

  • olay baştan sona saçmalıklar silsilesi olduğu için efes’e sövmenin bir anlamı olmadığını düşündüğüm olay.
    birinci saçmalık, putin ukrayna’ya girdi diye basket takımının suçu ne amk , hadi milli takım olsa anlarım .
    ikinci saçmalık, hadi rus takımlarını elemeye karar verdin , oynanan maçları iptal mi edelim yoksa alınan puanlar sayılsın mı gibi kritik bir kararı takımlara oylatmak nasıl bir mantık? doğal olarak her takım hesap kitap yapıp hangi karar daha çok işine gelecekse o yönde oy verir .
    üçüncü saçmalık madem rus takımlarını elediniz cska’nın oylamada ne işi var ?
    bu euroleague yönetimi tam bir fiyasko , ciddiyetsizlik akıyor .

  • güneş sisteminin belki de en ilginç cismi titan. evet, üzerinde barındırdığı yaşam ile belki dünya çok daha ilginç ama, dünyayı devre dışı bırakalım şimdilik.

    titan, başka bir gezegenin uydusu olmasına rağmen, merkür'e eşdeğer büyüklüğü ve "şu kadarcık uyduda ne işi var" diye düşündüren; azot ve metandan oluşan atmosferi ile benzersiz. şöyle ki, güneş sisteminde yer alan gezegenlerin yüzlerce uydusu var ve bunlardan bazıları titan kadar büyük olmasına rağmen hiçbirinin içinde mevsimler yaşanan, yağmurlar yağan, rüzgarlar esen bir atmosferi yok. hatta ve hatta, "ne güzel gezegenler" dediğimiz merkür ve mars'ın söz etmeye değecek bir atmosferi bile yok.

    üstelik titan'ın atmosferi o kadar yoğun ki, yüzeydeki basınç dünyada olduğundan bile fazla. peki, kütleçekimi neredeyse ay kadar olan, bir manyetosferi bile bulunmayan ve üzerinde yaşam olmadığını düşündüğümüz bu uydunun nasıl böyle kalın bir atmosferi var. şimdiye kadar merkür ve mars'ta olduğu gibi güneş rüzgarlarının titan'ın atmosferi silip süpürmesi beklenirdi. oysa orada sapasağlam duruyor.

    bu duruma verilebilecek tek bir cevap var; titan'ın atmosferi sürekli yenileniyor. yani kaybettiği azot ve metanın yerine sürekli yenileri geliyor. başka bir deyişle titan, tıpkı dünya gibi volkanik açıdan hala aktif. yahut yüzeyinde, atmosferdeki metanı yenileyecek bazı kimyasal, belki de biyolojik tepkimeler gerçekleşiyor. böyle olunca, -180 derecelik yüzey ısısına sahip bu gezegende metana bağlı bir yaşam olup olmadığı gibi bir soru geliyor akla.

    bu arada belirtmek lazım; metan iyi bir sera gazıdır. normal şartlarda metan olmasaydı titan'ın yüzey sıcaklığının -200 santigrat derece civarında olması gerekirdi. fakat metanın yarattığı sera etkisi sonucu yüzey olması gerekende 20 derece kadar daha sıcak, çünkü atmosfer güneşten gelen ısıyı hapsediyor ve titan olması gerekenden daha sıcak bir hale geliyor. bu hapsedilen ısı da, titan'ın kendi içinde dengeli ve karmaşık meteorojik faliyetler göstermesi için yeterli oluyor.

    yine titan, uydusu olduğu satürn'e kütleçekim kilidi ile bağlı olmasına rağmen, düzenli olarak gece ve gündüzün yaşandığı bir yer. tabi günler ve geceler biraz uzun. aynı yüzü sürekli satürn'e dönük olmak zorunda olan titan'da günler ve geceler 7'şer gün civarında sürüyor. yani 7 gün gündüz, 7 gün gece. bu uzun dönüş de, yıllık mevsim değişiklikleri haricinde daha kısa dönemli fakat düzenli hava değişimlerine neden oluyor.

    bence üzerinde üs falan kurmaya değer bir yer. soğuk ve bildiğin gaz kokuyor ama yaşanır burada. biz görmeyiz ama, önümüzdeki 100 yıl içinde kurarlar zaten buraya bir üs.

  • avamlık, varoşluk, kalitesizlik, bayağılık içeren video.

    kargocunun tarafında olacağım hiç aklıma gelmezdi ama bu kezbanlık karşısında başka çarem yok.

  • - hangisinden kullanayım abi? head&shoulders, clear men, pantene filan var
    + amk hepsinin içine doldurduğun ipek şampuan değil mi?

  • 27 yıl sigara içmiş 40 yaşında bir adamın deneyimleri; ilk önce kalp daha yavaş atmaya başlıyor, el ve ayaklarınız ısınıyor, vücutta daha fazla oksijen olacağından kalp krizi riskiniz azalıyor, koku alma ve ağzınızın tadı yerine geliyor. bunlar ilk etapta olanlar bir hafta 10 gün sonra yürümek ve merdiven çıkmak daha kolaylaşıyor enerji artıyor, öksürük ve nefes darlığı azalıyor. ilk bir hafta içerideki canavar varını yoğunu kullanıyor tekrar içirebilmek için en önemli zaman burası, ben etrafımda ki herşeyi sigaraya benzetiyordum ilk hafta, buna direnen herkes kurtulur bana göre.
    15 ay oldu bırakalı ilk hafta haricinde sadece 3. ay içme isteği oldu o da bir kez. şimdi yaşadıklarım ise, herşeyden önce bence tek negatif yönü 8 kilo aldım bu aralar vermek için yırtınıyorum. bi dönem gördüğüm herşeyi yutasım geliyordu. ancak vericez bu kiloları işşallah, olumlu taraflarından bahsedeyim ama bunu zaten herkes bilir bu nedenle sadece birkaçı şöyle ki; artık daha kolay uyanıyorum, sabahları ağzımda bir pas kokusu olmuyor, ne kadar içersem içeyim sabah kalktığımda baş ağrısı ile karşılaşmadım şimdiye kadar, 25 sene sonra sebze yemeye ve hatta yemekten keyif almaya başladım, meğer bamya, kabak, ıspanak ne lezzetli şeylermiş öyle :), evim 9. katta canım istediği zaman merdivenle çıkabiliyorum artık önceden asansör arıza yaptığında yolda mola vermek zorunda kalıyordum, bu arada en önemli faydalarında biride vücudun orta kısmına oldu, laf aramızda 40 yaşındayım ve hiç takviyesiz geceyi 3 hatta bazen 4 seferle kapatabiliyorum.
    en önemli tespitimde şu ki isteyen herkez bu mereti bırakabilir. bir zaman belirleyin ve deneyin hemen.

  • çünkü nasıl açılacağımı bilmiyorum.

    çünkü ağzım laf yapmıyor, en kötü kusurlara sahip de olsan sözlükte de piç olarak bilinen kesim laf lafı açıp, kızı bağlarken ben noktalama işaretine dikkat etmeye kasıp, kızı gerim gerim geren şeyler yazıyorum.

    çünkü onu eğlendiremeyebilirim, sosyal olarak kısıtlı geçmişim var ve öyle ne zaman nereye gidilir, nerede ne yapılır bilemem.

    çünkü başkası kızın orasına burasına rahat dokunabilirken belim elim titrer, gidemem yanına. korkarım ne olursa olsun.

    çünkü başkası hızlı davranırken ben doğru zamanı beklerim ve o zaman gelmeden o kızı kaybederim.

  • yurtdışında masterchef: kendi yaptığım sosisi tütsüleyip, ızgarada pişirdim. yanında maitake mantarı ve füme acı biberden bir ekleme yaptım. ördek yumurtasını iyice çırpıp sous-vide tekniği ile hazırladım. buradan önce iki michelin yıldızlı bir şefin yanında 3 sene çalıştım. ondan önce de ülkenin en iyi 5 restoranından birisinde yardımcı şef idim.

    bizde masterchef: antrikot pişirdim. dedem öldü. yanında balkabağı püresi var. annem yatalak. üzerine de pırasa külü yaptım. bu arada babam da bizi terk etti. ben de okulu yarım bıraktım. bu arada kocam da beni hamile iken terk etti. çocuklarıma bakmak için ayda 2000 lira ile idare ediyorum.

  • yatağınızda sırt üstü yatın:
    gözlerinizi kapatın
    her iki kolunuzu avuçlarınız gökyüzünde yanınıza uzatın
    ayaklar kalça genişliğinde açık
    tüm ağırlığınızın ıslak bir çarşaf gibi yatağa yayıldığını düşünün
    bacaklar rahat
    kollar rahat
    boyun rahat
    kulaklar omuzlardan uzakta
    dilinizin damağınızdan uzaklaştırın
    alnınızı gevşetin
    vucudunuzun arka tarafının da sizin olduğunu hatırlayın
    ayak parmaklarınızdan başlayarak sıktığınız her noktada bekleyip oraya bir nefes gönderin.

    içinde olduğunuz durumda kalmaya çalışın.
    düşüncelerin akmasına izin verin...
    bırakın gelip gitsinler
    izin verin
    o an bir daha geri gelmeyecek...

    burnunuzun ucunda bir kalem hayal edin
    o kalemle havaya küçük sonsuzluk işaretleri çizin
    her yöne.

    en sonunda o kalemle istediğiniz şeyi havaya yazın.
    gözlerinizi açın.

    size, hem iyi, hem kötü bir haber:
    herşey geçer.

  • sabah üst düzey bi yöneticimizle kahvaltıdayız.

    ben: x bey çiğnemeden yutuyosunuz, toplantıya var daha, niye hızlı yiyorsunuz?

    x: biz 9 kardeştik.

  • ayni olay benim de basima gelmisti 100 bin cikmisti ancak megerse bir tane degil , 3tane cikmasi gerekiyormus. karmasik bir oyun , garip kurallari var.