hesabın var mı? giriş yap

  • doktor yazar arkadaşlara sesleniyorum , oltaya gelmeyin lütfen . sistematik olarak konu açılıyor doktorlar yanlış şeyler yazsın , toplumdan kopuk gösterilsin diye ellerinden geleni yapıyor ak-itler.

  • hergün televizyonda halka açıklama yapan ukrayna başkanı bugünkü konuşmasında çarpıcı açıklamalar yaptı.
    satır başları:
    ben dahil herhangi bir politikacı, eski politikacı, iş adamı ya da üst düzey devlet adamı vip işlemi görmeyecek. herhangi bir özel hastanenin vip işlemi yaparak birisini kabul ettiğini öğrenirsek hastaneyi kapatacağız. sizler de sıradan insanlarla aynı hizmeti alacaksınız. aynı hastanelere gideceksiniz. ayrıca tedavi için isviçre'ye, israil'e gidemeyeceksiniz. belki sonunda bu ülkeyi 28 yılda (sovyetlerden ayrıldıkları zamandan bahsediyor) nasıl bu hale getirdiğinizi anlarsınız.
    çin ile çok sıkı işbirliği yapıyoruz. bize test ve korunma malzemesi konusunda çok yardımları oluyor.
    taksi şoförlerine ayrıca teşekkür ediyorum. bu dönemde sağlık personelini hastanelere ve evlerine ücretsiz taşıyorlar.
    sıkıyönetim kurallarını bozanlar hapisle cezalandırılacaktır.
    yemek ve ilaçları yüksek fiyatla satanlar hapisle cezalandırılacak.
    üniversite öğrencilerini dışarı atanlara hapis cezası verilecek.
    vergiler salgın geçene kadar kaldırıldı.
    elektrik ve su fiyatları yarıdan fazla düşüldü.
    yaşlılara yiyecek yardımı. (bu zengin bir işadamının yardımı)
    tüm hastane hizmetleri ücretsiz verilecek.
    instagram linki

  • sene 1994, ilkokul üçüncü sınıftayım, ikinci sınıfı okumadan atlatmışlardı.

    fevzi hocam vardı, ölene kadar unutmayacağım kendisini. çok fakirdik. polatlı'nın kırsalından göçmüş, tek geliri asgari ücretli işçi maaşı olan bir aileydik. hatta iyi hatırlıyorum, babamın aldığı maaş 800 bin lira ise bunun 600 bin lirası kiraya gidiyordu. bugüne kıyasla ayda 200 liraya geçinmeye çalışan bir aileydik. kardeşim 1 yaşında, onun masrafı vardı. benim çok az da olsa okul masrafım ve akşam doyması gereken 4 kişi vardı. cornetto'nun altın değerinde olduğu yıllardı. babam baktı olmuyor, köye geri göçmeyi düşünüyordu ciddi ciddi. öğretmenim beni çok sevdiği için konuşmaya gitti, yanında ben vardım.

    babam: hocam, durumumuz çok zor, kızım yeni doğdu, onun masrafı derken yetiştiremiyorum ay sonunu. benim için köye geri dönmekten başka bir çare kalmadı.

    fevzi hocam, bunu duyduğu anda ceketini çıkarttı. işaret parmağına asıp babama gösterdi, ve dedi ki:

    "bak kardeşim, ben gerekirse bu ceketi satar, bu çocuğu okuturum. hiçbir yere gitmiyorsunuz, sadece emeğine emek katıp oğlunu okut!"

    babam, fevzi hocamın bu sözünden öyle utandı ki, beyaz yüzü kıpkırmızı oldu. hocaya teşekkür edip elini sıktı, yolda hiç konuşmadık, ama ben öyle sevinmiştim ki. geri dönmeyecektik ve ben okumaya devam edecektim bir şekilde.

    benim kaderimi bir öğretmen değiştirdi. fevzi hocam olmasaydı bugün köyde koyun güden, tarla ekip biçen bir çoban olacaktım. kız kardeşim muhtemelen evlendirilmişti bile.

    kaderimizi çizen, bize yön veren bütün öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun. bilin ki, sizi benliğimizde taşıyoruz bir ömür boyu.

  • "yılbaşı sepetlerinin içinde tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin bulunması yasaklanmış. e onları çıkardın mı zaten ramazan kolisi oluyor."

  • mevlana'nın batıni yönünü tamamlayan can dostu. bir anlamda hocası da diyebiliriz. aralarındaki sevgi-aşk ilişkisini anlatmaya sözcükler yetmez. aşağıdaki anekdot fikir verir sanırım:

    şems birgün kaybolmuş ortadan.
    mevlana "şems" deyu deyu ağlar olmuş.
    birgün uzun yoldan bir adam gelmiş.
    "şemsi gördüm, şems'ten haberlerim var" demiş.
    adam mevlana'nın huzuruna çıkmış
    ve anlatmaya başlamış
    ipe sapa gelmez tutarsız şeylermiş ama anlattıkları.
    mevlana çıkartıp hırkasını vermiş adama
    "anlamadın mı adam yalan konuşuyordu" demiş yanındakiler
    niye hırkasını verdiğini merak ederek.
    "ben" demiş
    "yalan haberine hırkamı verdim"
    "doğru olsaydı anlattıkları canımı verirdim"

    bu durumda lafı kesmek düşüyor bana.

  • yani bizim en iyi okullarımız olan fen liselerinin seviyesi bile japonya ve estonya'nın ortalama okullarının gerisinde kalıyor olarak da okunabilecek talihsiz açıklama.

    evet, ben bir kötü niyetli alt metin avcısıyım.

  • türkiye’nin görüp göreceği en iyi komedi dizilerinden biridir. ama asıl üzücü olan farkında olmadan eski türkiye’nin son anlarını yaşadıklarımızdan, türkiye’nin biraz da olsa yaşanılabilir olduğu zamanlardan olması. dizinin karakterleri ve hikayeleri de hep bu yönde gelişmiştir o yüzden.

    mesela tahsin bey son derece ataerkil, taşralı bir zengindir. kızının akşam çıkmalarına, oğlunun/yeğeninin içip eve gelmelerine karşı çıkar. ramazan’da oruç tutar. ama milli bayram kutlamalarında şampanya içer. bu arada doğum günü 29 ekim’dir.

    bülent onaran ortalama bir türk profiline göre oldukça aykırı, elitist, avrupai, zamanın şartlarına göre fazla özgürlükçü bir karakterdir. ama fransa’nın ermeni soykırımını tanıdığı zaman “fransızlara kızıyorum azizim” diyerek tepkisini göstermiştir. çakma solcu değil gerçek bir aydındır.

    burhan dizinin en sahtekar, çıkarcı, paragöz, güvenilmez karakteridir. izzet’in makbule’yi dövdüğü sahneden sonra makbule “dağlısın sen, o beğenmediğin burhan bey saçımın teline bile dokunmaz” der. sonrasında evdekilere morarmış suratıyla yakalanmamak için burhan’ın evine gider. hatta burhan ortalık karışmasın diye makbule’yi dövdüğünü iddia edip sacit’ten dayak yemeyi göze alır.

    sacit demişken, kumarbazın tekidir. sertaç ve tacettin ile arkadaş olduğu sahnede sokaktan geçen iki adam fatoş’a açık giyindiği için laf eder, onlara size ne oluyor deyip kavga ederler.

    kubilay dünyadaki gelişmelerden son derece uzak, aileden varlıklı bir iş adamıdır. apolitiktir. o bile sacit ve osman’ın kara çarşaflı kadın kılığına girip sokak röportajı yaptıkları sahnede fatoş bir kadın olarak buna karşı çıktığını söylerken, kubilay, yuh artık, pes dedirten yakışıklılık, “belki o da kendini öyle rahat hissediyor, niye karışıyoruz ki” der.

    avrupa yakası’nda ramazanda eğlenceler düzenlenir, bayram ziyaretleri son derece önemlidir ama bir yandan yılbaşılarında dansöz çıkartılır, 29 ekim kutlanır. bizim çocukluğumuzdan beri gördüğümüz türk kültürünün televizyondaki son örneklerindendir. kapıcı ailesinden sütçüoğlu rezidansına, taşralı burhan’dan iş adamı kubilay’ına kadar bugün tamamen kutuplaştırılmış laik-müslüman kültürünü bir potada eritmiştir.

    oyuncuların performansı, senaryonun mükemmelliği bir yana, şu an içinde bulunulan toplum şartlarından dolayı bir benzerinin gelmesi imkansızdır. bugün “bizimkiler” den nasıl bahsediliyorsa bir 20 sene sonra da ondan benzer şekilde bahsedilecektir.

  • magirus'un 2000'e kadar olan modellerinde yapılır bu hareket. 2000 sonrası minibüslerde aynı havayı vermez.çünkü 2000 senesinden sonraki minibüsler o vites geçirme esnasında zorlamaz o ''ciiiyyzzvtt'' sesi çıkmaz.e o ses, o kanırtma olmayınca bi şekli kalmaz.

  • turkiye milli takimi icin euro ile yapılan anlaşmaya mi yanarsın? memleketin içinden geçtiği bu durumda bu paraların dökülmesine mi yanarsın?

    n'apiyor kardeşim bu adam? ne bileyim yani bir kere neden futbol ekonomisi türkiye'den kat kat büyük ülkelerin hocalarından daha fazla para alıyor? (bkz: ispanya)

    hayır bir de mesela sen senelik 15 milyon tl verdin de bu arkadaş yok olmaz mı dedi? dediyse defolsun gitsin zaten gelmesin.

    bir de iki mikrofon gördü mu vatan, millet, milli gorev, çiğ bir popülizmle yoğurup konuyu yabancı sınırına getirir. tabi istemezsiniz lan yabancı. yoksa avrupa genç hoca dolu. kim senin çağdışı futboluna ve düz adam fikirlerine 3.2 milyon euro saysın?

    haram zehir zıkkım olsun, lan, terbiyesizler.

    tanim: şenol güneş'i avrupa'nın en çok net maaş kazanan milli takımlar hocası yapan üzücü anlaşma.

    kaynak

    debe editi: bir yandan dünya'da böyle eşi olmayan paraların teknik direktörlere bol keseden dağıtıldığı ülkemizde maalesef sma hastalığı'nın inanılmaz yüksek ilaç masrafları devlet tarafından karşılanmıyor.

    ada da hayatta kalabilmek için ilaca ihtiyaç duyan bebeklerden birisi ve yardımlarınızı bekliyor. detaylı bilgi için sma tip 1 hastası ada'ya umut ol kampanyası başlığına, ya da hem bilgi hem bağış için bu gofundme linkine danışabilirsiniz. bilgilendiren arkadaşlara teşekkürler.