ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
18.00'da eve gelince saatin bir anda 22.00 olması
-
bir de bunun pazar sabahı 12de uyanınca saatin bir anda akşam 11 olması var ki.. allah belasını versin.
son 24 saatte 3161 kişinin aşılanması
-
normalde günlük 2 milyon aşı yapma gücümüz var ama lozandaki gizli maddelerden dolayı yapamıyoruz.
derya büyükuncu vs michael phelps
-
biri ryan lochte ile mücadele etti, diğeri nihat doğan'la.
seyfi dursunoğlu
-
kendisine, "sürekli hastalanıyorsunuz yaşlısınız, rtük baskısından da şikayetçisiniz, neden hala program yapıyorsunuz madem?" diye sormuşlar, "ben çalışınca 100 aile ekmek yiyor, o yüzden" demiş. sonra birileri allah'tan kitaptan bahsediyor ahlak dersi veriyor ya deliriyorum.
black mirror bayram videosu
-
çeşitli şeker, çikolata markalarının duygu sömürüsü dolu bayram reklamlarından çok daha gerçekçi olmuş. bayram olgusunun gitgide yitirilmesi, black mirror üslubuyla vurucu biçimde anlatılmış. böyle yaratıcı işlerin hastayız.
düzenleme: girdinin ilk halinde yazdığım kreatif kelimesi, yaratıcı ile değişti. türkçe kullanıma özen göstermek lazım.
tv reytinglerinin hala ilkel yollarla ölçülmesi
-
reyting ölçümününün nedeni, reklam pastasını düzenlemektir. bu nedenle izleyiciler gelir düzeylerine göre a, ab, b, c ve d gibi gelir gruplarına bölünür.
a ve ab grubu, en varlıklı gruptur. nispeten orta direğin bir tık üstü olan b grubunu da buraya ekleyebiliriz. reklamlardan elde edilen en büyük gelir, bu gruba aittir. işte, ev, araba, lüks tüketim ürünleri vs vs reklamları hep bunların satın alması içindir.
c ve d grupları ise en düşük gelir düzeyine sahip gruplardır. öğrenciler de bu grubun içine girer. bunlara bir şey satamazsınız. çünkü zaten paraları yoktur ve dolayısıyla bu gelir grubuna kola, meşrubat, atıştırmalıklar ve ucuz telefon hattı reklamlarından başka reklam verilmez.
şimdi, reyting ölçüm cihazlarının %90'ından fazlası tahmin edeceğiniz üzere a, ab ve b gruplarının evlerine tıpkı bir anket örneklemi seçer gibi belirlenerek konulur. c ve d grubuna dostlar alışverişte görsün diye birkaç cihaz yerleştirilir ama, işte ölçümlerde pek bir payları bulunmaz. bu uygun örneklem sayesinde %10'a yakın hata payıyla ölçümler gerçekleştirilir. bu hata payı, reklam veren için yeterli ve kabul edilebilir bir düzeydir.
o halde anlamaya başladınız. son bir örnekle bitireyim: trt'de yayınlandığı dönemde leyla ile mecnun'un izlenme oranı oldukça yüksekti. ama hiç reklam alamıyordu. sebebi ise, izleyenlerin çoğunun c ve d grubu olmasıydı.
gurme kılıklı yiyicilerden gına gelmesi
-
debe editi : bazı entrylerde görünce aklıma geldi, atladığım bir şey olmuş. bu yemekler için şehir ve hatta ülke dışından dahi geliyorlarmış. (!) bırak ülke, şehir ve ilçeyi, bir öte mahalleden bile gelinmez.
peşin edit : şimdi bazı arkadaşlar "bu insanlar zaten kendilerine gurme demiyor ya da gurme olmak gibi bir iddiaları yok." diyebilir ama videolarının başından sonuna kadar olan her anına bakarsanız "gurme gibi davranmaya çalıştıklarını" görebilirsiniz.
margarin, eritme tost peyniri ve tavuk sucuğundan yapılan tosta şifa(!), salça ve ayçiçeği yağından yapılan karışıma özel sos, tavuk döner, akciğer kavurma ya da şişe takılan her kıymaya* olağan üstü methiyeler dizip her seferinde "böylesi yok!" diyen bu insanlardan size de gına gelmedi mi? (liste uzadıkça uzayabilir, uzatmıyorum.) gurmesi (!) bir dert; yapanı&satıcısı bir dert. şaklabanlık ve soytarılıkların havada uçtuğu, zerre gerçeklik, samimiyet ve farkındalık içermeyen bu insanlar ve videolarından size de bıkkınlık gelmedi mi? adamlar her an ve her platformda karşınıza çıkıyor, her yeri öyle bir sarıp sarmalamışlar ki, hiçbir şekilde kaçışınız yok.
şimdi dikkat ederseniz bu videoların genelinde iki tema işleniyor. salaş mekan ve acımamız ve acındırmamız istenilen insanlar. salaş demek, "kirli, isli&paslı, hurda, leş, derme çatma, el arabası " vs. demek değil, şatafat ve gösterişten uzak demektir. ayrıca emek sömürüsü altında acımamız istenilen bazı insanların vergi vermedikleri ve sağlığımızla oynadıkları gerçeğini hiç dile getirmiyorum. bu insanlar ve mekanlar konusunda gerekli tedbirleri almayan bakanlıklar ve belediyeleri zaten allah'a havale ettik.
şimdi gelelim bu insanların yaptığı en büyük tahribata. ne mi? elbette, çok çok uzun dönemler dünyanın sayılı mutfaklarından olan türk mutfağını getirdikleri nokta ve küresel olarak kaybettiğimiz imaj kaybı. artık dünya insanı türk mutfağı deyince bu insanları ve videolarını görüyor. sonra da "şurada burada böyle araştırmalar yapılmış, türk mutfağı bilmem kaçıncı sırada çıkmış, bu nasıl olur!" vs. gibi cümlelerle kendimizi aldatmaya çalışıyoruz. aslında her şeyin apaçık bir şekilde ne olduğunu hepimiz biliyoruz ama kendimize konduramıyoruz.
velhasıl, durum böyle. son olarak malum şeytan üçgenimizi de buraya koymadan olmaz değil mi?
(bkz: fahiş zam + gramaj düşürme + kalite bozma)
son söz : ulan bir şeyi de beğenmeyin be! birine de çıkıp kötü deyin. derler mi? demezler. *
taksiciler battı mutlu musunuz
-
nükleer bombadan sonra yeryüzünde; hamamböcekleri, emlakçılar, taksiciler ve müteahhitler hayatta kalacaktır. merak etmeyiniz, bir şey olmaz onlara.
lex caecilia didia
-
milattan önce 98 yılında romalı bir hukukçu aşağıdaki kuralı koymuş :
“aynı kanun tasarısında birbiriyle yakın ilişkisi olmayan konuların yer alması yasak edilmiştir. bu şekilde, halkın kabul edeceğine inanılan teklifler, tek başına oylanırsa reddedileceği kesin olan tekliflerle beraber aynı kanun tasarısında yer alamaz."
kıskançlık
-
kıskanç olarak, dört kez acı çekerim:
kıskanç olduğum için,
kıskançlığımdan dolayı kendimi suçladığım için,
kıskançlığımın ötekini incitmesinden korktuğum için,
bir bayağılığın beni tutsak etmesine boyun eğdiğim için: dışarıda bırakıldığım, saldırgan olduğum, deli olduğum ve sıradan olduğum için acı çekerim.
barthes
11 ağustos 2021 kastamonu sel felaketi
-
az önce bir twit okudum, sadece 1 helikopter çalışıyor insanlar çamurlu suyu seyreltip içmeye çalışıyor yazmış bir kişi.sonra yardım kampanyası başlatıldığını okudum.sonra aklıma geçen hafta somaliye verilen 30 milyon dolar geldi.
sonra dedim ki senin öldüğün gün anam babam ölse yine de o günü hayırla yad ederim.başımıza gelmiş en büyük felaket sensin.