hesabın var mı? giriş yap

  • teknolojide bir ku$ak geride kalmalari geregi, oyuna yakla$imlari farkli olan oyuncular, baba dedim ya amca dayi da olur. teknolojiden kastim bilgisayar teknolojisi degil efendim, silah teknolojisi. mesela babalar. bizim pedere red alert 2 ogrettik vaktiyle, kiz karde$imle, ogretmez olaydik. onun zamaninda roket, nuclear missile, chronosphere, iron curtain yok ya takmi$ tanka, piyadeye...
    daldim bir gece odaya, pederle karde$im red alert oynuyorlar, peder soyluyor karde$im yapiyor.

    - baba tamam bissuru tank yapmi$in. azicik da teknoloji yapsak, bak eleman nukleeri dikmi$, $imdi az sonra cakacak, ne war factory kalacak, ne power kalacak, ne barracks kalacak...
    - barracks hangisiydi?
    - bu i$te. asker yapilan.
    - haaa cadir. onemli deil ucuz o gene yapariz. ben bir kac tank daha yapayim dumduz edecem.
    - olmaz boyle hava desteksiz falan.
    - nukleer ne?
    - hani boyle bir roket iniyo, her taraf patliyo.
    - hani her taraf yemye$il oluyo. o mu? adamlar da eriyip gubre oluyo. [daha once yemi$.]
    - baba, gel tech lab yapalim. oradan da chronosphere yapariz, indirip dalariz tanklarla.
    - birak $imdi tank yapalim tank. bak bir yandan da piyade yaptiriyom bol, onlari da agacin altina sakladim. [her agacin altina 3-5 piyade dikmi$ saklaniyolar saniyor.]
    - baba yapmi$in, 20 tane tank yapmi$in.
    - 2 tumen tank yapip rommel gibi dalacam ibnenin haritasina. sen hic yanyana giden 48 tank gordun mu. toprak titrer be toprakkkk! [peder askerligi tankci yapmi$]
    - baba, bak adam az sonra cakacak nukleeri bir milyon olucaz. bak buraya cakacak. her $eyi yan yana dikmi$in. uzak dik dedik ya sana...
    - uzak dikilmez salak oglum. uzak dikersen ikmal etmek zor olur. [cagiralim eski boluk komutanini sana $ilt versin o zaman, iyi ogrenmi$sin.]
    - nuclear missile launched!
    - hah bak cektin rifkiyi. iyi geceler.
    - dur gitme. ne labratuvariydi o?

  • çılgıncasına yapılaşan, dağı taşı tipsiz çirkin evlerle dolan belde.
    fakat susuz belde.
    su yok datça’da.
    yok abi su.
    yeraltısuları var, onlar da kuruyor.
    yol kenarında, bayırda çayırdaki çeşmeler birer birer kuruyor.
    buna rağmen evlerin otellerin bahçelerinde havuzlar dolup taşıyor, bahçelere yerleştirilmiş sulama sistemleri tüm gün fırıl fırıl çalışıyor, sular yollara taşıyor. evin sahibini uyardığında “faturasını ben ödüyorum sanane” diyor.
    3-5 seneye datça çöle dönecek, içecek su kalmayacak,kimse farkında değil.

    hadi, doğal yaşamı, ağaçları, estetiği falan geçtik, unuttuk, vazgeçtik bunlardan. ama su olmadan nasıl yaşanacak? şu an datça’da son 1-2 senede yapılmış evlerin tamamı dolsa, mevcut yeraltı suları birkaç senede tükenir. her sene daha da kuraklaşıyor, daha az yağmur alıyor. bu kadar insan, bu kadar ev susuz ne yapacak, çok merak ediyorum.

    2017 de 1 ay kadar süren bir susuzluk yaşadık, mahvolduk. denizden bidonlarla su taşıdık tuvalete dökmek için. ve geçen 3 senede binlerce yeni ev yapıldı. ve bu evler 1+1 400.000 liraya satılıyor, bahçeli falan da değil. 2.000 liradan aşağı kiralık ev bulmak zor.

    bu işin bir ilmi yok mu?
    buranın su kaynağı bu kadardır, bu kadar eve yeter, bu yüzden böyle böyle tedbirler alınmalıdır..
    tabii burası türkiye, bugünü kurtaralım, yarına allah kerim.

    belediye de bütün yıl datça’ya gelin diye deli gibi reklam yapıyor. tamam turizm geliri önemli datça için. ama su yok abi, çok yakında susuz kalacak datça.
    kaçak yapılar, site inşaatları türkiye’nin en önemli tarihi kazı bölgelerinden biri olan knidos’un dibine kadar girmiş, denize sıfır (gerçekten sıfır, adam kapıdan çıkıp denize giriyor, bağlarözü isimli, knidos’a 3-4 km mesafede bir kıyı) evler yapılmış, hepsi dimdik ayakta duruyor, hızla çoğalıyor, belediyenin umrunda değil. belediye sağda solda prefabrikleri, derme çatma barakaları yıkıp fotoğraflarını facebook’tan paylaşıyor.

    huzur adası falan değil; biraz etrafında olup bitenlere duyarlı insanlar için huzursuzluğun, yokoluşun, çirkinleşmenin, yıkımın, çölleşmenin adresi datça.

    edit: ekşişeyler’e düştükten sonra çok sayıda mesaj geldi, hepsini cevaplayacak vaktim yok, özür dilerim. herkese teşekkürler.
    datça belediyesi de “kısmen doğru” demiş, yanlış olan ne varsa memnuniyetle düzeltirim.

  • prof.dr. philip g. zimbardo ve ekibi tarafından her detayı ince ince düşünülmüş bir sosyal psikoloji deneyi. örnek vermek gerekirse bu deneyde gardiyan rolünü üstlenen öğrencilerin gözündeki kocaman çerçeveli güneş gözlükleri, bu gardiyanların duygularının mahkumlar tarafından anlaşılamaması için bilinçli olarak kullanılmıştır.

    bu gibi sosyal psikoloji deneylerinin tartışılmasının nedeni, deneyin asıl amacının saklı tutulması değil, deneklere başta söylenmeyen koşullar ve bu koşulların denekler üzerindeki olası olumsuz etkileridir. zimbardo deneyi'nde de mahkum olan deneklere kötü muamele görecekleri söylenmiş, ancak bu muamelenin gerçek hapishanelerde uygulananlardan biraz farklı olacağı deneyden elde edilecek sonuçların güvenilirliği açısından söylenmemiştir. deneyin en önemli koşullarından biri hapishanedeki baskı ortamının bir an bile bozulmaması ve mahkum öğrencilere neredeyse yirmi dört saat psikolojik olarak işkence edilmesidir. öyle ki bir ayağına zincir bağlanmış bir halde uyumak zorunda olan mahkumlar, yatakta dönmek isterken diğer ayaklarına çarpan zincirin verdiği acıyla uyanıp hapishanede olduklarını hatırlamaktadırlar. prof. zimbardo'nun bu detayla ilgili defterine düştüğü şu not can alıcıdır: "rüyalarında bile bu hapishaneden kaçmalarına imkan yoktu." '416 no.lu mahkum' ise yapay stanford hapishanesi'yle ilgili aşağı yukarı şunları söylemektedir: "devlet yerine psikologlar tarafından idare edilen bir hapishane, nihayetinde bir hapishane."

    prof. zimbardo'nun altı günlük kısa deney süresi içinde istemdışı olarak bir araştırmacıdan ziyade hapishane müdürü gibi düşündüğünü ve davrandığını fark etmesi; gardiyanlık konusunda hiçbir eğitim almamış öğrencilerin mahkumlar arasındaki birlik ve dayanışmayı kırmak için kendi aralarında yaptıkları görüşmeler sonucunda uygulamaya karar verdikleri yöntemlerin gerçekte de uygulanan yöntemler olduğunun öğrenilmesi; başlangıçta birkaç hafta süreceği bildirilen deney, işler iyice çığrından çıkmak üzere olduğundan (açlık grevleri, histeri krizine tutulan mahkumlar, isyan eden aileler, kaçış planları) bir haftayı doldurmadan sona erdirilince mahkum rolündeki denekler alacakları ekstra maaştan oldukları halde mutluyken gardiyanların çoğunun deneyin erken bitmesinden dolayı rahatsız olmaları bendenizi dehşete düşüren notlar arasındadır.

    özet olarak, etik olup olmadığı tartışıladursun, zimbardo deneyi bize insan davranışlarını anlama konusunda inanılmaz değerli bilgiler veren sıradışı bir deneydir.

  • bir meyve.

    lan bütün başlıkları niye böyle açmıyoruz. mis gibi. insan daha bi gaza geliyor yazmak için. böyle sadece elma başlığı olsa içimde gelmez. böyle biri direktif verince daha bi motive oluyorum anladın mı sen beni? öbürüne kafam basmıyor, gerizekalıyım.

  • geçen sene sıfatında hikmet bulunmayan kürek elli kawhi leonard emaneti çekip, ortalığı dağıtınca kartlar yeniden dağıtıldı. öyle ki ben nba izlediğim 20+ yıldır böyle bir off-season hatırlamıyorum.
    golden state warriors'ın sakatlıkları sağolsun 2019-2020 şampiyonluğu kawhi, raptors, kanada, marc gasol 'un kollektif hikayesinin güzel yazılmasını ve bunun yanısıra lige denge gelmesini sağladı.

    bu dengenin gelmesini sağlayan hareketleri kısaca (yalnızca allstar'ları ve hala nasıl allstar olmadığını anlayamadığım mike conley'i yazıyorum) hatırlarsak;

    anthony davis > los angeles lakers
    kevin durant > brooklyn nets
    kyrie ırving > brooklyn nets
    d'angelo russell > golden state warriors
    kemba walker > boston celtics
    al horford > philadelphia 76ers
    jimmy butler > miami heat
    mike conley > utah jazz
    russell westbrook > houston rockets
    chris paul > oklahoma city thunder
    paul george > los angeles clippers
    kawhi leonard > los angeles clippers

    yep.
    orta doğu'da aman pardon kuzey amerika'da kartlar yeniden dağıtılıyor.
    ve evet bu sefer "amerika'nın oyunu bunlar" diyebiliriz rahatlıkla...

    --- --- ---

    "o sene bu sene"

    4 tane ağır abi var. 2 doğu 2 batı. final serilerinde neyin ne olacağı belli olmadığı için ve batı konferansı şampiyonu finale çıkarana kadar bir güzel haşat ettiği için finale gelindiğinde şans faktörü öne çıkıyor. bu 4 takımdan birinin şampiyonluğu beni şaşırtmaz.

    los angeles lakers
    melekler şehrinin esas takımı kobe bryant'ın son 4 senesi sonrası dağıttığı karizmayı toparlamaya başladı. daha hiç bir başarısı yok ancak sakatlık veya game of thrones vari bir drama yaşanmazsa konferans finalinden aşağı her sonuç fiyasko sayılabilir.
    lebron james hala oyunun gördüğü en etkili isim olabilir. yanına "artık yap bişeyler sende" seviyesinde anthony davis var. iyi anlaşıyor gözüküyorlar, güzel bir halef selef ilişikisi yaşarlarsa önümüzdei 5-6 sene lakers kendinden bahsettirmeye devam edecektir.
    bu iki adamı bir arada buluşturmak adına son 5 yılda draft ettikleri oyunculardan kyle kuzma hariç hepsini bir tarafa saçtılar.
    yani kadronun kalanı genelde veteranlardan ve 3&d adamlardan oluşuyor.
    pota altı tam freak show bu arada. dünyanın en talihsiz oyuncusu demarcus cousins geldi ve sakatlandı. shaqtin' a fool mvp'si ve 2x nba şampiyonu javale mcgee ve eskinin en iyi uzunu son 5 yılda "meeeh" seviyesini geçmeyen sorunlu karakter dwight howard.
    yıl içinde çok rotasyon olacaktır.
    lakers özelinde daha detaylı yazı burada var.

    los angeles clippers
    yazın en ışıltılı takımı.
    tartışmasız ligin en iyi iki çift yönlü kanatlarını tek seferde takımlarına katarak bambaşka bir seviyeye geldiler. clippers takım sahibi, yöneticisi, koçu ve takım kültürü ile son bir kaç yıldır yaptıkları doğruların da üzerine çıkıp şampiyonluğun en kuvvetli adayı haline geldiler.
    paul george ve kawhi leonard'ın bugüne kadar içine girdikleri adapte olamadıkları vs takım yok. hücumda silahları belli ve topu ellerinde tutarak takımı baltalamıyorlar. artısı sayı atmak için takım sistemine de ihtiyaç duymuyorlar. doğru sistem çevrelerinde adapte edilirse daha güzel ama gerek yok zaten lou williams ve montrezl harrell gene benchten gelip kümülatif 30+ sayı katkılarını vereceklerdir.
    önleri çok açık.

    milwaukee bucks
    geçen senenin normal sezon birincisi. doğu finalinde 2-0 öndeyken kawhi ve raptors'a üstüste 4 maç kaybedip sezonu hüsranla bitirdiler. malcolm brogdon'ın gidişini arayabilirler ancak yerine birden fazla veteran eklediler kadrolarına. kadro derinlikleri canavar gibi, büyük olasılık normal sezonu lider bitirmeleri muhtemel. doğu konferansı bariz daha dandik olduğu için ve birbirleriyle daha fazla maç yaptıkları için los angeles takımları kadar iyi olmasalar da normal sezonu daha çok galibiyet ile bitirebileceklerini düşünüyorum. giannis antetokounmpo yazın fiba basketbolu oynamaktan iyi mi etkilendi kötü mü etkilendi bilmiyorum. oyununa 3 sayı katarsa üst sınırı sonsuz ama bu kadar yüksek baskıyı düzenli olarak kaldırabilecek mi? her türlü doğu'da iş yapma ihtimali olan 2 takımdan biri.

    philadelphia 76ers
    pota altına iki uzun koyana ikiz kuleler benzetmesi yapılırdı eskiden.
    eee aga bu takıma ne diyeceğiz? pota altı o kadar uzun değil de takımın tamamı hayvan gibi uzun ve kalın.

    joel embiid 2.13
    al horford 2.08
    tobias harris 2.06
    josh richardson 1.98
    ben simmons 2.08

    ilk 5 boy ortalaması 2.07 yahu!! muazzam bir savunma takımı görebiliriz. görmeyebiliriz de. modern basketbola ters bir kadro yapısı kurdular ancak ilk 5in fiziksel ve yeteneksel özelliklerini gözardı edemiyoruz.

    3 tane sorum var. bunları bilmeden konuşmak mümkün değil.
    * ben simmons şut atacak mı?
    * embiid ve horford 4-5 mi oynayacaklar, yoksa dinlene dinlene pivot pozisyonunu mu paylaşacaklar? (ikisinin de sezon içinde 20+ maç kaçırma ihtimali oldukça yüksek)
    * tobias harris takımın esas skoreri pozisyonuna geçecek mi, yoksa adamı mundar mı edecekler?

    --- --- ---

    "biz de varız lan!"

    4 tane daha batı konferansı takımı var ciddiye alınması gereken.
    hepsi için bir tane sorum var. cevabına göre alt-üst sınırları daha rahat anlaşılabilir.

    golden state warriors - curry "mvp curry" gibi oynar mı?
    utah jazz - conley nihayet all-star olur mu?
    houston rockets - westbrook'un verimliliği artar mı?
    denver nuggets - jokic dışında bir star çıkarabilirler mi?

    denver nuggets ve utah jazz kağıt üzerinde birbirini tamamlayan çok doğru inşa edilmiş kadrolara sahipler.
    denver aşırı genç ve her sene gelişiyor.
    utah ise her oyuncunun rolünün birbirine destek olduğu müthiş isviçre çakılarından olşan bir takım. savunmacı, delici, şutör, skorer, pota koruyucusu her görevden var bir tane ve genel olarak takımın saha içi iq'su muthiş yüksek.
    houston rockets ve golden state warriors ise yıldız gücüne dayalı bir şey deneyecekler bu sezon. james harden ve stephen curry ne yapabilirse artık.
    eğer klay thompson all-star sonrası döner ve playoff'a tam sağlıklı yetişirse genel olarak umutların fazlasıyla kesildiği warriors benim gizli favorim.

    --- --- ---

    "playoff'a gireriz de.... gerisi zor"

    bu arkadaşlar 82 maç sonunda da oynamaya devam ederler. konferans finali görmek çok ciddi başarı olur. devamı için nefesleri yetmez zaten.

    portland trail blazers - olmayınca olmuyor. damian lillard gene fakir adamın stephen curry'si gibi oynar. etrafa swag dağıtır, oklahoma city thunder'ın köküne kibrit suyu döker, shaq'e diss atar falan. beklentim sıfır takımdan.

    boston celtics - attan inip eşşeğe bindiler. kemba walker kyrie'den daha sorunsuz orası kesin ama bütün takım aynı tip adamlardan oluşuyor ve takımı bir arada tutan kişi al horford gitti. ben olsam elimdeki gençleri bir sene daha oynatıp yıldız oyuncu takasına girerim. jaylen brown ve jayson tatum'un şampiyonluk getirecek potansiyeli olduğunu düşünen azıcık şizofrendir bence. gordon hayward umarım azıcık top oynar da parasını hakeder.

    miami heat - florida'dan adam çıkmaz. jimmy butler muhteşem ekleme ama takımın yapabileceği potansiyel belli. gene de takım kültürüne çok katkısı olacaktır.

    brooklyn nets - kevin durant yok zaten. diyecek bir şey yok. umarım kyrie kenny atkinson'ın hayatını bok etmez.

    toronto raptors - hala zaferden dolayı sarhoşlar. kawhi leonard ve danny green gelip bunları şampiyon yaptı ve los angeles'a farklı takılmlara gittiler. toronto artık tekrar önemsiz olmaya devam edebilir.

    --- --- ---

    "playoffa girelim yeter. daha ne istiyorsunuz?"

    yukarıda 13 takım saydım.
    7 batı'dan 6 doğu'dan. yani toplam 3 play-off yeri daha var.
    burası için aşağıdaki 8 takım kapışacak.

    özellikle batı'da kalan tek yer için yarışacak takımların hepsi izlenesi.
    mavericks ve pelicans maçları bu sene elimden geldiğince izlemeye çalışacağım takımlar olacak.

    orlando magic
    ındiana pacers
    detroit pistons
    chicago bulls
    dallas mavericks
    san antonio spurs
    new orleans pelicans
    sacramento kings

    --- --- ---

    "oynasak mı oynamasak mı?"

    minnesota timberwolves
    oklahoma city thunder
    new york knicks
    atlanta hawks
    cleveland cavaliers
    washington wizards
    phoenix suns
    memphis grizzlies
    charlotte hornets

    bunlar için bir şey yazıp enerjimi boşuna harcamayacağım.

    --- --- ---

    final için çok çok çok erken sezon sonu ödül tahminlerimi bırakıyorum:

    mvp: stephen curry
    defensive player of the year: anthony davis
    sixth man of the year: lou williams
    most improved: john collins
    rookie of the year: zion williamson
    coach of the year: doc rivers

  • kendisi ile duygusal ilişkiye girerseniz, en sonunda"eeeeeeeehhh eytere lannn, sen beni sev, sen benle ilgilen, sen benden özür dile, sen sırtımı sev, sen beni anla, sen bana yaltaklan, sen benden talep et, sen benden rica et, sen beni uyut, sen benim için yaz çiz, sen kendi hatalarının farkına var, sen pişman ol, sen bana güzel laflar et" diye yırtınarak cinnet geçirirsiniz. ama hayır, cinnet geçirme hakkı da sadece ondadır.

    kendine o kadar hayrandır ve gururu için yaşar ki, sizi hayran olunacak insan kıvamından çıkartır, gurursuz kılar.

    özetleyeyim; ailesi/çevresi/geçmişi/eğitimi tarafından törpülenmemiş ise, siz de onu törpüleyebilecek ayakoyunlarına fersahlarca mesafedeyseniz egonuzu ezer, üstünüze basar geçer.

    bir tanesiyle evliyim ben bunların " benim gözlerim güzel mi? diye sormuştum geçmişte gaflete düşüp, "benimkiler daha güzel" demişti. gözlerinizin güzel olduğunu unutursunuz. aman ha.

  • trollerin kendi yazdıkları yazıyı delil gösterip zafer partisini kapatmak istemesi.....standart trol zekası işte.

    zorunlu ek:entrynin fazlaca fav almasından dolayı ak troller mesaj kutuma üşüşütü.ben 44 yaşında iki çocuğu da boyunu aşmış bir kadınım. ayrıca muhafazakar bir kadınım. zamanında ak partiye oy verdim.son yerel seçimler de dahil,son iki seçimde oy vermedim vermem de. en büyük sebebi de dini saltanat sahibi olmak için kullanmaları. nitekim oldular da.şimdi bana carcar eden fetönün zavallı talebeleri (ya da talebelerinin çömezleri)çok şey bildiklerini zannediyorlar.muhtemelen kardeşim ve hatta çocuğum yaşındalar bunlar.size şu kadarını söyleyeyim,çok şey bildiğinizi sanıyorsunuz ama bir halt bilmiyorsunuz. iftira ve kumpasla amaca ulaşılsaydı bunu fetöcüler başarırdı.bakın ne hale geldiler. troller olarak siz başka yol bulun bence. becerebilirseniz biraz mert olmaya çalışın mesela.

  • "canım kızım seni çok seviyorum ve çok özledim"

    gözlerim dolu dolu aradım. ben de onu sevdiğimi ve özlediğimi söyleyecektim
    - alo demek beni özledin annecim
    - yok ya mesaj atabiliyom mu diye denemiştim. geldi mi