ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hayatına son veren polis memurunun son videosu
-
muhtemelen tehdit suçundan hakkında soruşturma açılmış yargılama sonunda ceza alması durumunda mesleğini kaybetme durumu olan bir arkadaşa benziyor. maalesef sivil hayatta eğitim ve bilgi durumundan dolayı polisken kazandığı maaşa ve statüye ulaşması da mümkün olamayacağı için yaşanan durum. bir kızdan ziyade hayat standardı geri dönülemez şekilde değişeceği için yapmış olduğu bir eylem. allah taksiratını affetsin.
özür dilemek
-
içtenlikle yapıldığında çok daha etkili olur.
içten bir özür, travmatik bir hadiseden sonra dile getirildiğinde, iyileştirici (therapeutic) etkiye de sahip olur.
içten bir özürün zıttı, hatayı kabullenmeme tavrıdır. içten bir özrün yaraları sarıcı bir etkiye sahip olması gibi, hatayı kabullenmemek, mazeretlere başvurmak ya da yaşananları inkar etmek gibi tavırlar, trajedinin neden olduğu travmayı derinleştirir.
siyasi alanda bugüne dek dilenen "resmi" özürlerin bazı örnekleri şunlardır:
- britanya başbakanı tony blair, ülkesinin irlanda'da yaşanan büyük kıtlık (1845-1852) dönemindeki politikaları nedeniyle özür dilemiştir.
- japonya başbakanı tomiichi murayama, ülkesinin ikinci dünya savaşı yıllarında neden olduğu acılar nedeniyle özür dilemiştir.
- papa ii. jean paul, counter-reformation döneminde yapılanlardan ötürü özür dilemiştir.
- kanada hükümeti, kuzey amerika yerlilerinin dil, kültür ve inançlarına baskı uyguladıkları için özür dilemiştir.
- amerikan hükümeti, nazi savaş suçlusu klaus barbie'nin ikinci dünya savaşı'nın sona ermesinin ardından bolivya'ya kaçmasına yardımcı oldukları için fransa'dan özür dilemiştir.
kaynak: minow, martha. 1998. between vengeance and forgiveness: facing history after genocide and mass violence. boston: beacon. 113-114, 116.
(bkz: adalet/@derinsular)
(bkz: albert speer/@derinsular)
(bkz: duyarsızlık/@derinsular)
(bkz: empati/@derinsular)
(bkz: gacaca/@derinsular)
(bkz: national sorry day/@derinsular)
yaran fıkralar
-
85 yaşından da bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir.
doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir b...a...kındıktan sonra yaşlı adama sorar:
doktor- "içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
adam- "evet,eşim.”
doktor- "ama bayan 25 yaşlarında..."
adam- "tamam işte, eşim o. niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"
doktor- "yoo, aklıma benim dedem geldi de."
adam- "nesi varmış dedenizin?"
doktor- "kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. kendisi israr etti ve hazırlandı. e, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. ben de kendisiyle gittim. ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. dedim ya, dedem yaşlı. bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. geyik o anda vurulup yere düştü..."
adam- "olur mu, başkası vurmuştur onu."
doktor- "ben de onu demeye çalışıyorum işte .. başkası vurmuştur
garson kızı yiyecekmiş gibi bakan pakistanlılar
-
hayatlarında ilk defa anneleri dışında kadın görmüş yabanileri ülkeye aldılar, ya alacağınız olsun .
bu arada, fon alıp bunların burada kalmasını savunan gazetecilerin de mk.
karda kışta inatla işe gitmeye çalışanlar
-
"özgürlük, istediğiniz şeyi yapmak değil, istemediğiniz şeyi yapmamaktır." diye bir söz okumuştum.
aşk
-
benim bir arkadaşım var, tanıdığım en kişilikli ve düzgün adamlardan biri. kadıköy'de tekel bayisiyken biri aklına girdi bar açtırdı bu adama. adam tuncelili, öyle bar ortamını gece hayatını bilmiyor, sevmiyor da... neyse, saflığı (salaklık anlamında değil, oldukça cindir kendisi) ve samimiyeti sayesinde açtığı yerin müdavimleri oluştu dört yılda...
bir şeyler oldu, 3-4 ay uğrayamadım, neyse sonunda gittim yanına. dedim, nasılsın? dedi, sorma çok fenayım. dedim, hayırdır? dedi, çok fena bir şey olmuştur bana... dedim, delletme insanı, ne oldu yahu, anlatsana? başını öne eğdi, "aşık oldum" dedi utanarak...
memlekete gittiğinde bir kadına vurulmuş. barı kapatıp kapatıp memlekete kaçıyormuş.
"geçen eve gidiyordum. minibüsten inemedim, bir baktım sabiha gökçendeyim. ilk uçağa atladım elazığ'a gittim, oradan dersim'e geçtim. sevdiğim kadını iki saat görüp geldim..."
adam her hafta tunceli'ye gidiyor. hiçbir şey beklemiyor, sadece bir ihtimal sevdiği kadın da onu sever diye umuyor.
biz de dinlerken yutkunuyoruz arkadaşımla... "maltepe-beylikdüzü arası mesafe çok şekerim" diye lokasyon sorunu yüzünden başlamadan biten ilişkiler geçiyor gözümüzün önünden...
adam gözümüzde adeta "parka gidecekmiş iki gözümün çiçeği" diyen bir yarı tanrı, adeta bir vecihi, o paraya öküz alırız diyen anasını sallamayan bir feyzo, sevda'ya sevdalı bir muhsin bey...
her kazıktan sonra, "aşk ne ki, hofff!" desek de var böyle bir şey, böyle yaşayanlar...
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
6 yaşındaki gürbüz crysis 2 oynarken yanıma geldi . bir süre izledi izledi izledi sonra omzuma yattı.
+oyyy, napıyorsun sen ?
-salağa yatıyorum (!)
+ne , nasıl , ne diyo lan bu ! (anlamam 15 dakika süre aldı )
edit : yazınca şimdi durumun ciddiyetine vardım
beyler :(
şortla çöp attı diye komşu kıza saldıran manyak
-
iç işleri bakanı süleyman soylu olan ülkede şaşırtmayan haberdir.
anında istanbul'u kilitleriz
-
kamuyu tehdit etmek fetö yöntemidir, acilen gereken gözaltı işlemi ve devamında adaletin karşısına çıkartılmalılar.
slaven bilic
-
''ibrahimovic erkan'ı aradı iyi ki trabzon'u seçtin dedi'' diyebilen bir mafya kılıklı adamın lafıyla ''defolsun gitsin'' diyecek dengesizleri ortaya çıkaran reis.
tuva cumhuriyeti
-
başkenti kızıl (ya da kyzyl) kenti olan güney sibirya'da özerk cumhuriyet. altay ve hakas cumhuriyetleriyle de komşudur. halkı tuvalılar bir sava göre moğollaşmış türk, başka bir sava göre ise türkleşmiş moğollardır. 1900'lerin ilk çeyreğinde bir yıl ile 1944 arasında "tannu-tuva" adında bağımsız bir ülke olmuştu, o zamandan beri rusya'ya bağlıdır.
ötüken'in bulunduğu yer, büyük olasılıkla bu ülkededir.