ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
29 kasım 2016 debe listesindeki muhteşem olay
-
adamın biri ohal'in ingilizcesi diye başlık açmış. başka bir adam da başlığa state of emergency yazmış ve 13. sıradan debe'ye girmiş.
harbiden muhteşem bir olay değil mi?
az sonra elma'nın ingilizcesi diye başlık açacam. ilk apple yazan yarın debe'de. haberi olsun.
debe editi: olm işiniz gücünüz yok mu sizin ya! bütün ağır işsizler buraya mı toplandı amk!
40 km'lik otoyola 8.35 tl ödemek
-
devletin yapılan yollardan ve köprülerden kullanım ücreti alması şu mantığa dayanır.
devlet vatandaşın kullanması için yol yapar ve bu yolun yapılmasının ardından bu yolun yapım maliyetini çıkarana kadar kullanım ücreti alır.
ancak bizim ülkemizde bu şekilde olmuyor. 30 sene önce yapılan yoldan köprüden hala para kesilmeye devam ediliyor ki benim şahsi görüşüme göre bu vatandasa atilan arsizca bir kaziktir.
pazar fiyatlarından memnun olan türbanlı bacılar
-
başbakan meydanlarda "asgari ücreti 1500 lira yapacaklarmış" diye bağırdığında "yuhhh" çekenlerle aynı bacılardır.
rus kadar güzel türk kızı
-
müge sürülecek akıl yok kimsede.
sözlük yazarlarının hayattaki mutluluk kaynakları
-
oğlum.
nasıl olmasın ki dedirten kare 1 ve bu da ikinci olanı.
edit: ölümsüz anları artık flickr sayfasında saklıyorum. dileyenler bakabilir.
türkçe siri ile girilen komik diyaloglar
müslüm gürses şarkılarında geçen mükemmel sözler
-
o durmayan yolcu, sen garip hancı
hesabı vermeden gidecek bir gün..
squid game
mesut özil'in gülme krizlerine sokan paylaşımı
-
o zaman in kardeşim yazık hayvana...
yer yarılsa da içine girsem denilen anlar
-
surekli bakistigim cook guzel bir kiz vardi. denize havuza sirf onun icin gidiyor sadece ama sadece derin derin bakisiyorduk. yasim o zamanlar 20 falan. havuzda olmadik hareketler yapiyor bur turlu beceremedigim ters taklalar atiyordum. ters takla sonrasi kafami suyun disina cikartir cikartmaz kafam baska yonde olsa bile hemen ona donuyor ve gozlerinde bana bakip bakmadigini, atlayisimi begenip begenmedigini anlamaya calisiyordum. neyse bir ogle vakti yine havuzda oldugunu gorup kosarak gittim. kendisi iki arkadasiyla birlikte suyu icinde havuzun tam kosesinda kenarlara tutunarak sohbet ediyorlar. birbirimizi gorunce gulumsedik ve ben acilisi yine ters taklayla yaptim(bu arada her atlayisimda sirtim suya sak diye carptigindan biber gibi yaniyor ama her seferinde sirtim biraz daha nasirlastigindan kelli aciya dayaniyordum). kafami bir kere cikartip nefes alip yine suyun icinden ona dogru yuzdum. ilk defa yapiyordum bunu. yani ona dogru ilk defa yuzuyordum. yuzerken bir taraftan bunu yapma diyordum kendime. cunku, nefesim anca yetecek ve onun oldugu kenarda su ustune cikacaktim. henuz onunla bu kadar yakinlasmaya hazir degildim. tam kenara geldigimde ani bir kararla su ustune cikmamaya karar verdim ve kenar duvardan destek alip(ayaklarimla kendimi itip) geldigim yone dogru yuzmeye karar verdim. fakat o da ne? bir duvarin bu kadar yumusak olmasi hic normal degil! er kisi olan 'gerizekali ben' o gucu duvar yerine kizin gobegimden aldigimi farkettim. resmen sevdicegimin gobegine cift tepik attim ve o saskinlik, utanc ve korkuyla hemen oradan uzaklasmak istedim. telasima telas aptalligima aptallik katarak guclu tekmelerimle yanindaki iki kizi ve yine sevdicegimi acilara surukledim. cirpindikca battigim bir bataklikti. nefesim bitmek uzere ben cikmak istemiyorum. caresizlikle cikip nefes alip gozyaslarimi gizlemek icin donup o tarafa bakmadan karsiya yuzdum havlumu aldim tam giderken baktim. evet ben kazanmistim. 3'unude dovmustum. sonradan kuzenimden ogrendigim kadariyla ciglik attirmisim hepsine. filmin sonu mu? bosverin!
2 milyon suriyeli türkiye'de artık kalıcı
-
esad'ın muhteşem başarısını göz önüne seren haber. adam güney'de rahat rahat halkıyla yaşarken ne kadar işe yaramaz adam varsa türkiye'ye kitledi.
tüvtürk'ün devamlı kusur uydurması rezaleti
-
fabrika çıkışı karartılmış arka cama kusur yazıldı.
şase numarasını okuyamamış, açtım bizzat gösterdim, düzeltilmesi için tekrar ücret ödemeniz gerek dedi, müdürünü buldum sıvadım, düzeltildi.
lastikleri orijinal ebadından farklı yazmışlar, kitapçığında buldum gösterdim, kemküm ettiler.
kim ulan bu tüvtürk denen garabet kurum? ve kim musallat etti bu cahil ve hipermetrop sığırları arabalarımıza.
not : ben de hipermetropum ama gözlük kullanıyorum ve hiç bir detayı kaçırmıyorum.
debe editi : yolun da farın da açık olsun