ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
crash bandicoot
-
naughty dog 'un 1996 yılında tasarladığı muhteşem playstation platform oyunudur. daha sonra oyun playstation oyunları arasında en çok satılanlar arasına yerleşti. sırayla piyasaya sürülen crash bandicoot 1, crash bandicoot 2 : cortex strikes back , crash bandicoot 3 : warped, crash team racing'den sonra oyunun yaratıcısı şirket jak&dexter adlı projelerine odaklanmak için oyunun tüm haklarını farklı platformlarda da hizmet veren konami firmasına devretti.
avrupa altyapı yaparken kendine yat alan ata
-
öncelikle, bu adama bu yat helal olsun..
devam etmeden önce helal olmayan yatlara örnek verecek olursak: (bkz: dostum yat dedim ama bu gemicik)
eşek hoşaftan anlamaz ama şansımızı deneyelim.. yine de kendimi fazla yormayacağım..
atatürk altyapıyı yapacak insanların eğitimine önem vermiştir..
kendisi mühendis değildir..
yatıyla gezip "şuradan geçit olsun", "şuraya bir köprü yapsak ne para kırarız" dediği görülmemiştir..
edit: başlığın yazarın başına kalması
kızı pitbull saldırısından kurtaran aşçı
-
izlerken sinirden dişlerimi sıktığım video. aşçı doğru olanı yaptı ama yarıda bıraktı. öldürene kadar boğmalıydı. köpek ayıldıktan sonra kaçarak uzaklaşıyor. biraz ileride küçük bir çocuğa saldırmayacağı ne malum. o yüzden fırsat bulmuşken öldürülmelerinde fayda var.
xiaomi ceo'sunun iphone kullanması
-
siz lcw ceo’sunun da lcw giydiğini sanıyorsunuz sanırım.
pkk'lılar da bizim canımızdır
-
bunu söyleyen adam bu ülkede cumhurbaşkanı adayı oldu. bu utanç bu millete bin yıl yeter artık.
acun ılıcalı'nın terliklerle yayına dalması
-
dün yayınlanan masterchef türkiye isimli yarışmada acun ılıcalı'nın gerçekleştirdiği eylemdir.
yarışmacı yemeği bitirmiş ve jüriler tadım yapıyorken kapı açıldı ve patron acun ılıcalı şort, tişört ve plaj terlikleriyle yayına girdi. lakayıt tavırlarla konuşmaya başladı ve kendisine "siz" diye hitap eden diğer kişilere "sen" ile başlayan cümlelerle hitap ederek geyiğine devam etti.
tam bir "anadolu şehirlerinde bulunan 20 kişilik kobi patronu" ukalalığı ve şımarıklığı!
bir anda evde panik yaratan çok basit şey
-
iki çocuğun bir anda sessizleşmesi.
-
edit: içeriden gelen çocuk seslerinin ansızın kesilmesi = gizli gizli yaramazlık yapmak :)
-
dünyanın hakimi olması gereken canlı
-
ağaçlar olmalı.insanlar bi kötülük yaptığında,doğaya zarar verdiğinde oksijeni tak diye kesmeli.bak bakalım bi daha yapabiliyo mu?
evet güzel fikir,ağaçlar olsun dünyanın hakimi.
dişçiye bir umutla hangi diş macunu diye sormak
-
ergenlik yıllarımdan (ki hala çıkamadığım iddia edilir) bir eylem. ne zaman diş hekimine gitsem izlediğim reklamların etkisiyle muayenenin sonunda sorardım: "peki hangi diş macununu önerirsiniz? hangisini kullanmalıyım?"
yanıt ne olurdu dersiniz dostlarım? aha söylüyorum: "farketmez". şu ana kadar bana en çok alaka gösteren diş hekiminden aldığım yorum da şuydu: "hepsi üç aşağı beş yukarı aynı, farketmez aslında... bir açıdan fırça macundan daha önemli". fırça macundan önemliyse ver misvakla sazımı düşeyim anadolu yollarına aşık gülabi gibi.
şu duygusuzluğa bak, hepsi aynıymış, domatesleri elleye elleye seçen kadını azarlıyor sanki pazarda. lan peki ben reklamlardaki sevgiyi göremeyeceksem ne anladım dolgudan, ne anladım yirmilik çekiminden, diş taşı temizliğinden. bunu kullanmanızı öneriyorum desene, kolgeyt desene, yumurta çıkarsana ipana testi yapsana. duygusuz.
çin'in korkunç bir şekilde silahlanması
-
silahlanmasınlar demiyorum, hobi olarak yine silahlansınlar ama...
bu adamların süper güç olduğu dünyada çok kan akar. kapalı, içe dönük ve "uzak" bir toplum oldukları için mevzu anlaşılamıyor ancak, hitler, stalin falan bunların kafa yapısı yanında amatör eğlendirir. batı her ne kadar bi sürü insani suç işlemiş olsa da, çin'in yanında gerçekten insan hakları aktivisti bir melek gibi kalır. çin yeterince güçlenirse, hepimizin boynuna zincir vurup madenlerde çalıştırır ben söyleyeyim. uncle sam'i falan çok aratır yani. insanlık için en büyük tehdit bu olabilir şu anda.
kendi vatandaşlarına ne vaat ediyorlar ki, dünyaya ne sunabilirler? 2019 yılında bildiğin toplama kamplarında aileleri parçalayan, insanlara zulmeden, her türlü bireysel özgürlük alanını sonuna kadar daraltan, vatandaşın bakkala giriş çıkışını bile takip eden, 1984 tarzı yönetilen bir ülke. yok ulusalcılıkmış, avrasyacılıkmış, otmuş bokmuş gibi uyduruk fikirlerin arkasına saklanıp, bütün mesaisini dünyayı bu yamyamlara teslim etmeye harcayan dingiller var. ülkemizde de var bunlardan. inanılmaz bi şey gerçekten.
ilayda alişan'a havalimanı'nda yapılan haksızlık
-
check in genellikle 1 saat önce kapanır çünkü:
yolcu sayısı ve bagaj sayısı sabit hale getirilip, bagajların uçağın kargo bölümlerine nasıl yükleneceği hesaplanır. bu hesaplamalar, uçağın ağırlık merkezinin uygun limitlerde çıkması için gereklidir ve her uçuştan önce yapılması gereken legal işlemdir. uçak tam dolu değil ise yolcuların check in yaptıkları koltukları dahi değiştirmek durumunda kalabilirler ki ağırlık merkezini korumak adına dağılım düzgün yapılsın.
bu hesaplamalar en son kaptan tarafından kontrol edilir ve gerekirse müdahale edilerek düzeltilir.
bunların tamamı için zamana ihtiyaç vardır. çünkü bagajların yüklenmesi, gerekirse farklı kargo bölümüne alınması zaman alan bir işlemdir.
geniş gövdeli yani çift koridorlu büyük uçaklarda yolcu sayısı daha fazla olduğu için ve boarding daha fazla vakit alacağı için boarding'in bir saat önceden başladığı bile olur. böyle durumlarda check in daha önceden kapatılabilir.
dolayısıyla "uçak orada duruyor, daha kalkmadı ama beni almadılar." tamamen cahilce bir önermedir.
sözlük yazarlarına saygılarımla...
havalimanı taksicilerinin aç geziyoruz beyanı
-
taksicinin aç gezmesi belediye değil hükümetin sorunu gibi sanki. zira havalimanından taksiye binecek parası olmayan insanları belediye yaratmıyor.