ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
güzin abla'ya mektup örnekleri
-
ben 38 yasinda, kimya ögretmeni bir genç bayanim. üç ay kadar önce
kismetim açildi ve iyi niyetli bir gençle tanistim. geçen hafta da nisanlandik. mutluluktan uçuyordum ki dün laboratuarda korkunç
bir sey kesfettim.nisanlimin bana aldigi yüzügü denemek için civaya attim ve maalesef yüzdü. halbuki saf altinin özgül agirligi civaninkinden fazla, yüzügün batmasi gerekirdi. demek bana aldigi yüzük saf altin
degil, öyleyse sevgisi de saf olamaz. simdi ben bu civayi nisanlimin yemegine koyup bu isi bitirmeyi düsünüyorum,
ne dersiniz?
güzin abla' nin cevabi :
arsimet'in hayatiniza her yönüyle vakif oldugu anlasiliyor. yalniz
yüzey gerilimini hesaba katmamissiniz, civanin yüzey gerilimi
suyunkinden çokdaha fazladir, böylece kendinden agir cisimleri de, kaldirabilir, çünkü o cisim batarken ortaya çikartacagi yüzey için
harcamasi gereken enerji, kendi potansiyel enerjisinden fazla olabilir. ayrica civanin saf olmama ihtimali de var, o yüzden ani kararlar vermeyin derim.
*
iş görüşmesi diyalogları
-
+ erhan bey**, ingilizce seviyeniz hakkında bir şey söylememişsiniz, başvuru formunda "bütün bölümleri doldurunuz " yazıyor?
- yazacaktım ama seçeneklerde seviyeme uygun bir şey bulamadım işaretleyecek,ondan oldu..
+ uhm.. çok iyi demek ingilizceniz?
- malazlar seviyesinde diyebiliriz..
+ nasıl yani? anlayamadım??
- vasati 40 kelime yani...
+ anlıyorum. biz sizi daha sonra ararız
(bkz: based on a vallahi billahi true story)
pasaport krizi
-
bir venezuelalı'nın st.petersburg'da(rusya) 10 dk içinde çıkarttığı pasaporta gözümle şahit olduktan sonra, hala çıkıp "devletin ne suçu var amuğa goyyum" şeklinde beyanat verenlerin suratına tükürmek istediğim kriz bu.
zaten dünyanın en pahalı pasaportu ulan devletinin sana reva gördüğü 40 sayfalık defter. sen hala nasıl olur da bunu savunursun. nasıl olur da bunu normal bir şeymiş gibi göstermeye çalışırsın be hey dürzü!
senin devletin değil mi bu 40 sayfalık defteri "değerli evrak" statüsünde sana satan, senin devletin değil mi 40 sayfalık defter için neredeyse bir aylık asgari ücret talep eden, senin devletin değil mi bir de çıkıp "pasaport bitti, dağılın lan!" diyen..
senin devletin arkadaşım senin devletin! benim devletim değil bu, senin devletin. eğer sen hala çıkıp bunu normal bir şeymiş gibi göstermeye çalışıyorsan, yok firmanın bilmem neyi filan diyorsan senin devletin, benim değil!
o zaman devlet çıksın yine aynı değerli evrak statüsündeki hazine bonolarına da bitti desin ya? demez di mi, diyemez. çünkü neden, çünkü soyulacak kaz çok. daha durun vatandaşın cebindeki 10 kuruşu almadı bu devlet.
unutma arkadaşım unutma!
seyahat özgürlüğü bir lüks değil, insan hakkıdır. sen eğer buna devlet olarak maddi-manevi engel oluyorsan en büyük suçlusun. eğer vatandaş olarak da sessiz kalıyorsan da onun yandaşısın ve suç ortağısın.
başka hiçbir şey değil..
kocamın metresi
-
umarım böyle bir şeydir.
hiperaktifliği iyi bir şey sanan zihniyet
-
memlekette bir panik atak bir de bu*, dillere pelesenk olmuş, yalan yalnış haklarında atıp tutulmuş, bir "türk halk teşhisi" kıvamında ota boka yakıştırılmış iki vaka.
- ay elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemem ben, öyle tezcanlıyımdır.
- ha panik ataksın sen de benim gibi biraz. anladım.
nereye anladın sibop? neyi anladın?
- ay bu çocuğu tutabilene aşkolsun, hep itiraz hep bir başkaldırma. dersleri de çok zayıf. zehir gibi zekası var da, sürekli hareket halinde olmaktan çalışamıyor ki..
- şekerim benimki de öyle. istediği olmayınca çıldırıyo. kapıları tekmeliyo. hiperaktif.
sen o çocuğu arap veliahtı gibi yetiştirmeseydin tepene tepene gagalanmazdı şekerim. şimdi çocuğa koyacak teşhis bulamıyorsun. gezmediğin psikolog kalmadı.
ben teşhisini koydum onun, gel bak: "arsız".
al sana bir teşhis daha: "şımarık"
başka ister misin: "sorumsuz"
bildin mi?
yaa yaa.
*
barda kıza yanaşıp seni cennetten kovmuşlar demek
-
- seni cennetten kovmuşlar
+ hayır grzkalı ben istifa ettm!!!
sergen yalçın
-
rıdvan dilmen'e anlattığı bir anısında,
sergen istanbulspor günlerinde, bir sabah çok uykusuz olarak* antremana gelir,
ve antreman başlamadan önce masaj yaptırmak ister,
masörün önüne yatar ve masaj başlar...
sergen gözlerini açtığında saat 19.00'dur ve etraf kapkaranlıktır.. kimsecikler yoktur..
sergen, masör'ü arayıp kendisini neden öylece bıraktıklarını sorduğunda "abi çok güzel uyuyodun, uyandırmaya kıyamadık" cevabını alır..
böyle de geniş bir adamdır, helal olsundur..
28 ağustos 2014 pfdk'nın volkan'a verdiği ceza
-
bir fenerbahçeli olarak çok az bulduğum ceza. aziz yıldırım'ı hapse atmıyorsunuz; volkan'a, emre'ye şöyle okkalı cezalar vermiyorsunuz. yeter artık amk kurtarın bizi şu adamlardan.
garip alışkanlıklar
-
kapalı ortamda sigara yakılırken çakmağın önüne el konulması
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
bornova küçükpark'ı mesken tutmuş, doğulu, boyacı çocuklardan biriyle girilen diyalogdan alıntıdır:
...
m.o.k: sesin güzel mi senin, bi şarkı söyle bakayım bize
boyacı: söliyim abi, sorı sorı'yı** sölliyim mi abi?
m.o.k: söyle bakiyim
boyacı: sorrı sorrı, kimin yoorı, en güzeali, beanim sorıı. nasıl abi?
m.o.k: ehehe, aferim. bi de mavi mavi'yi söyle bakalım
boyacı: *biraz düşünür* moovi moovi, kimin yoorı, en güzealii, beanim sorıı, yok moovi..
m.o.k: puhaha, lan ibrahim tatlıses'in mavi mavi'sini bilmiyo musun sen
boyacı: *kendinden emin bir şekilde* abi o moavi moavi diilki mosmavi..
bu tarz benim
-
'o değil de nihat gizem'e ne yürüdü be' dediğim program. yalnız iyi yürüdü.
edit: lütfen daha fazla beğenmeyin arkadaşlar en beğenilen entrym bu olsun istemiyorum gerçekten. ne yazdım ki yürüdü yazdım sadece valla başka bir şey yazmadım çok saçma yani yapmayın.
edit 2: allah belanızı vermesin ne diyim yani.
debe editi : vay anasını.