hesabın var mı? giriş yap

  • ''teoride desen zehir gibi pratik dersen sallanmakta'' mısralarıyla konuyu açıklığa kavuşturmuştur mfö

  • rol modellerini seçmek üzerine dedikleri çok güzel.

    http://supermentors.com/…son-and-zicree-on-mentors/
    http://www.rawstory.com/…e-models-theyre-overrated/

    konuşmasını özet geçiyorum:

    - rol modellerinizi sadece sizinkine benzer hayatlar yaşamış insanlardan seçerseniz birçok meslekten habersiz kalırsınız.

    - eğer kendime rol modeli olarak bronxlu bir astrofizikçi bulmam gerekseydi asla astrofizikçi olmazdım.

    - kendime bir rol modeli seçmek yerine farklı insanların özendiğim özelliklerini bir araya getirerek hibrit bir rol modeli yarattım. (birisinin bilimciliği, diğerinin ahlakı, öbürünün mizah anlayışı gibi)

    - bu sayede imrendiğiniz özellikleri için rol modeli olarak seçtiğiniz birisinin kötü özelliklerini de sahiplenmek, savunmak zorunda kalmazsınız.

    (ventolin'in notu: kulağa çok basit gibi geliyor, kötü özellikleri neden savunulsun ki diyor insan ama tam olarak da böyle oluyor, ergenler ve gençler bir özelliğine hayran kaldıkları birisini kahraman seçtiklerinde çoğunlukla o kişinin bütün kalitesiz yönlerini de savunmaya, taklit etmeye başlıyorlar, aşk körlüğünden çok farklı değil)

    - eğer rol modelinizi farklı insanların olumlu özelliklerini seçerek yaratırsanız, hayatta yapmak istediğiniz şeyi yapma şansınız çok daha yüksek olur. eğer sizden önce gelenlerin yaptıklarını yaparsanız dünyada hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. unutulmayanlar, kendilerinden önce gelenlerin yaptıklarını yapmayanlardır.

  • bugün dolmuşa binmeden önce 3 tl param vardı. (3 adet 1 tl) atmler bulunduğum yere çok uzaktı. gidip mahallemden çekerim dedim. ankara'da dolmuş 2.25 tl. bir çocuk geldi, dilendi. normalde dilencilere para vermem ama içimden geldi bu sefer. 1 tl veririm ama 25 kuruş alırım dedim. çocuk bir afalladı ama 25 kuruşu çıkardı. para üstümü aldım, dolmuşuma bindim.

  • şaşırtıcı değildir. çünkü solcu olmamak:
    ihaledir
    ayakkabı kutusudur.
    içinde işçilerin öldüğü madenin kapısında selfiedir.
    madenci yakınına tekmedir.
    ağaç kesmektir, derelere hestir.
    bunu yapma diyenlere coptur, gazdır.
    sokak arasındaki son tekmedir.
    cihatçıyı hastanede ağırlamak sonra da işidi lanetliyor gibi yapmaktır.
    para alınca mavi marmara konusunu kapatmaktır.
    rusya' ya ses çıkartamayacağını anlayınca halep dememiş gibi yapmaktır.
    pişkinliktir.

  • karmasik bir sistem bilesenlerine ayrildiginda (reductionism) yitirdigi ozelliklerine emergent property denir. yani bir butun, parcalarinin toplami olarak dusunuldugunde kaybedilen birsey varsa bu emergent propertylerdir.

    fakat biraz dikkat etmek lazim. bu ancak, complexity theory baglaminda gecerli olacak bir tanimdir. yani ornegin kelimeleri dusunelim tek tek. bunlarin tek yapitaslari harflerdir. ama harf harf bakarsak kelimelerin/cumelelerin semantics denilen tasidiklari anlamlarini goremeyiz. faat biliyorum bir b, bir o, bir de k harfini alip yanyan yazarsam, birseyler anlatabilirim. burada emergent bir olay yok cunku dizaynir (ben), harflerin iliskisini ve bunlarin sonucunu ongorebiliyorum. dolayisiyla bu daha genel anlamda holistik (butunsel) - reductionist karsitligina bir ornek teskil eder sadece.

    fakat simdi su beylik ornegi dusunelim. bir noron threshold bazli elektrokimyasal amplifierdan ibarettir. input belli bir voltajin ustundeyse, bunu outputlarina iletir. ama her noronun ortalama 10 bin ucu var ve hepsi birbirine bagli milyonlarca noron dusunuldugunde, bir yerden gelen bir input, bir kac saniye icinde muazzam patternlara sebebiyet verecektir. bu sinyal patterninin icerigi, noronlarin birbirine baglanis sekline bagli (feedback derecesi mesela) ve bu baglanis belli sartlara uygunsa ve yeteri kadar noron varsa, bilincsel aktiviteler meydana gelir.

    bu aktiviteler her adimda daha buyuk patternlara sebebiyet verecek, daha ust seviyedeki farkindaliklara yolacacaklar. mesela aclik hissini tasiyan sinirler, hafizadaki cesitli bolgelere sikica baglilar ve onlar da bizim gorme sinirlerimizde bir tavuk budunu canlandirmamiza neden oluyorlar, o da agzimizi sulandiriyor, tavuk aramaya basliyoruz, onu bulmak icin strateji gelistiriyoruz yine onceki tecrubelerimizden yararlanarak vs.

    simdi dandik noronlarin bu sekilde karmasik feedback mekanizmalariyla birbirine baglanip giderek daha ust seviye sistemler olustrumak araciligiyla bu cesit bilinc aktivitelerine yolacmalari, bilincin bir emergent property olduguna isaret eder. zira noronlar tek tek incelendiginde o "bilinc" bulunmaz, hicbir noronun veya baglantinin icinde sakli degildir bilinc. bilinc bu sistemin biraraya gelisinden, yani daha da karmasiklasmasindan "emerge" eder.

    hep bahsettigim bir ornek de karincalar. tipki noronlar gibi onlar da aptallar, belli kimyasal maddeler belli siklikta ve siddette oldular mi onceden tahmin edilen basit tepkiler veriyorlar. ama 20 bin tanesini bir araya koyup, 10 dakika sistemin stabilize olmasini bekledigimizde, tikir tikir isleyen bir koloniyle karsilasiriz. koloniyi kim yonetiyor? hic kimse. hepsi birbirinden aptal ve tepeden inme bir yonetim icin gerekli mesajlasma sistemleri de yok. ama koloni cok zekice yapilaniyor ve akilli tepkiler veriyor. oyleyse bu zeka nerede? bilinc ornegindeki gibi burada zeka koloninin "kendisinde". karincalara tek tek bakarsak, yani sistemi temel taslarina indirgersek bir halt bulamayiz, reductionism cikmaz sokaga goturur bizi.

    zaten karinca kolonilerinin zeka belirtileri gosterebilmeleri icin de tipki noronlardaki gibi belli buyuklukte olmalari ve haberlesme yollarinin acik olmasi lazim (feedback derecesini arttirmak icin, yine tiopki noronlardaki gibi, yani norotransmitterlar bazi uyusturucularla bloke edilirse bilinc azalir) ve isin ilginc yani ortada bir kritik esik var. yani 9 bin karincalik bir koloni, 10 bin karincalik bir koloniden biraz daha az "zeki" iken, 8800 karincalik bir koloni, epey daginik oluyor, 8400'de ise koloni degil, basibos dolasan karinca surusu halini aliyor. (rakamlari ozenle atilmistir)

    bilinc de neredeyse tum emergent propertyler gibi ya olan ya da olmayan bir sey degil, degisik derecelerde olabilen ama bir esikten sonra tamamen kaybolan bir kavramdir.

    fizik, kimya, biyoloji, psikoloji ve sosyal bilimler, sirasiyla daha ust duzey bilimlerdir ve beynin anlasilmasi icin hepsinin kullanilmasi sarttir. ornegin teorik fizigin tum sirlarini cozsek bile mutasyonlarin mekanizmasini salt bu sekilde anlamak zor olur cunku orada sisteme bir ust seviyeden bakip, emergent propertyleri (kimyasal tepkimeler ve onlarin da karmasiklasmasiyla olusan biyolojik sistemler, vs) yakalamamiz lazim.

    manzaranin guzelliginin gorulebilmesi icin, ayni resme degisik uzakliklardan bakilmasi sart.

  • evli gamer çiftimizin erkeğinden, ilk çocuklarının doğumundan sonra paylaşılan çekirdek aile fotoğrafıyla birlikte geliyor:

    - player 3 has entered the game. hoşgeldin oğlum.

  • "akşam gelir gelmez vurucam kafayı yatacam" cümlesidir.
    akşama kadar köprünün altından çok sular geçer, uyku açılır.
    o tatlı uyku özlemi haftasonuna sarkıtılır.