hesabın var mı? giriş yap

  • her gün parçacık çarpıştıranlar tarafından eleştirilendir. nedir başarı abi onu söyle bana? on yıldır çalışıyorum, patron zırıltısı çekiyorum. müdür olsam mı başarı, bu bok gibi iş hayatında? marie curie olsam mı başarı? erkeklerin hepsi birer pierre curie veya einstein mı? yoksa van gogh veya beethoven mı? siz başarılı beyler, gece 10'lara kadar mesai yapmak mı başarı? yoksa beyninizi elin kalantorunun cebini biraz daha doldurmak için tüketmek mi?

    başarı ne biliyor musunuz ?

    mutlu olabilmek. kimisi bunu ev kadını olup çocuk yapmakta bulur, kimisi çılgın gibi çalışmakta. ama tek bildiğim mutlu insan diğer insanların kıçı, başı, hayat tercihleriyle uğraşmaz, kendi işine bakar.

    edit: 25 yıldır ben canımın istediği saatte kalkamıyorum, gündüz istediğim saatte istediğim yere gidemiyorum. bir insan evladı şu veya bu şekilde bu özgürlüğü elde edebilmişse başarılıdır bence mesela.

  • dülülülü dülülülü

    -alo?
    -- hoca ben nereye gelicem?
    - orgiye gelceksin.
    -- hö? nası ya?
    - bak orgiye gelince sizi karşılayacak kalabalık grup olacak, ben aralarından senin adın yazılı bi karton kaldırırım.
    -- abi naaptın ya? yanımıza almamız gereken bişi var mı peki? ne biliyim madem orgiye gidiyoz, hazırlıklı olalım.
    - yav sadece taksiciye verecek kadar olsa yeter.
    -- bi de taksiciye mi vercez?
    - vermezsen binemiyosun.
    -- kapat telefonu abi, ben fena oldum bir an...
    - alo?
    ......

  • toplama bilgisayar yapılırken önce kişi ihtiyacını belirleyecek ben bilgisayarda ne yapacam oyun mu oynayacağım o oyunun gereksinimleri nelerdir?

    çizim programlarımı çalıştıracağın hangi program ne istiyor bunları bilecem veya başka ne yapacaksam kullanım amacımı bilmem gerekiyor.

    parça üzerine konuşacak olursam intel mi amd mi? her ikiside yapacağınız işi yapar önemli olan doğru seçim yapmak mercedes mi bmw mi bunun gibi bir şey bu.

    ekran kartı markalarında tavsiyem msi ve asus olacaktır çünkü üretici markalardır aynı zamanda anakart içinde böyle diğer markalar bu markalardan alır notebooklarda da bu böyledir.

    ram markaları crucial,gskill,corsair seçilebilir

    ssd de ilk tercihiniz samsung olsun 2.crucial diğer markalar kötü mü değil sadece bunlar biraz daha önplanda

    güç kaynakları asus,coolermaster,cougar,evga,thermaltake,zalman,msi

    kasa önemsiz denir aslında en önemli şeylerden biridir,kasa içi soğutmayı yapan ana ürünlerden biridir çok fanlı olması faydanıza en az 4 fanlı bir kasa (3 önde 1 arka) tercih edilebilir.yukarıda yazdığım markalardan kullanılabilir.

    bu çok geniş bir iş uzayıp gider , sorularınız veya yardımcı olmamı istediğiniz konularda mesaj atabilirsiniz

    gelelim markaların(hp,asus,msi bla bla)internette veya mağazalarda satılan hazır sistem bilgisayarlara

    bunlardan gerçek toplamadaki parçaların performansı gibi bir şey beklemeyin notebooktakilerle aynıdır,bunlarda güncelleme olayı pek yoktur sadece bazı modellerde ram veya ssd/hdd ye olanak tanır diğer parçalara pek izin vermez bu kötü bir şey aldığınız ilk günkü gibi kalır.

  • pekmezli simide alışmak demektir. hatta 2 simide bir ayranı yetiştirmek. hele baharsa mevsimlerden, kızılday'dan bulvara vurup kendini soluğu meclis parkında almak. hiçbir şeyin olmadığı o parkta gelip geçeni izlemek.

    hayat boyu kullanmadığın sokak isimlerine alışmak demek ankara'da öğrenci olmak.

    + sevgilim burası neresiydi?
    - karanfil
    + peki burası?
    - burası da yüksel
    + şurayı biliyorum konurdu değil mi?
    - evet orası konur. peki dostun olduğu sokak neydi?
    + hangi dost? şaşırtmalı soru bu : )

    ezberlemeye çalışırsınız sokakların adlarını. buluşma yerleriniz kısıtlanır ankara'da. ya karanfil sokakta dost'un önünde buluşursunuz arkadaşlarınızla ya da ziya gökalp'te gima'nın önünde. her seferinde gima'nın hangi tarafı çelişkisini yaşarsınız. hoş gima falan da kalmadı ya artık.

    paranın geldiği gün sokaklara atarsınız kendinizi. kızılay'dan tunalı'ya kadar yürür, kıtır'da oturup bir kumpir yer, üstüne 2 de bira içersiniz. bazen kuğulu parkta kuğulara simit atarsınız. banklarda kuşlar üzerime pisleyecek diye korkup oturamaz, sonra oradan esat'a, oradan da kurtuluş'a eve kadar yürürsünüz.

    limon'a gidip manga, gölge'ye gidip raindog* dinlersiniz. ssk'da dolanıp çıkışta midye dolma yemek şarttır. sonra belki bir taksiyle esat. soluğu aspava'da alıp 1 dürüm döner, soslu olsun! dersiniz. yemeği yerken ayılıp, sonraki gün girilecek vizeyi hatırlar, boşver deyip kahkahalarla gülmeye devam edersiniz.

    odtü'lü değilseniz odtü şenliklerine özenirsiniz. giriş yasak diye yolun ortasında inip dolmuştan, tanımadığınız arabalara otostop çekersiniz. beytepe'de rektör kar küreme makinası almış geyiği yapar, gülersiniz. olgunlardan kitap alır, güven park'ta otobüs ararsınız. dolmuşların tek fiyat uyguladığını öğrenir ve alışmaya çalışırsınız.

    kış geldiğinde atkı kullanmaya alışırsınız ankara'da. soğuktan ciğerleriniz yanar, hatta sürekli tekrarlayacak bir hastalık kaparsınız. ellerdeki çatlaklara alışırsınız bir süre sonra. birbirini ısıtmayı öğrenir insanlar ankara'da. tek çift eldiveni paylaşır ve saçları kısa olan bereyi takar.

    ankara'da öğrenci olmak hayatta hiç unutamayacağın bir deneyim yaşamak demek. ve ne kadar geçerse geçsin, bahsi her geçtiğinde gözlerinin dolması demek...

  • neredeyse tüm batı avrupa'nın çalışma şartlarında, hatta daha fazla, çalışıp 2500 lira para kazanmaktır. bir de buna asalaklık, rahatlık, tembellik, ücretli işsizlik diyen çıkabilir bu memlekette. çünkü bizim ülkemizde patron arkadaşlar bir insana üç kuruş maaş veriyorsa gece gündüz, haftasonu çalıştırmalı, asgariden sigorta yapmalı - ya da hiç yapmasa daha iyi, 2500 lira verdiği için ruhunu bile satın alabilmeli. yoksa ne olur? hop başka ülkeye taşınır, sizi işsiz bırakır, ekmek vermez. ekmek parası kazanacaksanız evinize makul saatte dönmeyi, ailenizle de vakit geçirmeyi düşünmeniz asalaklıktır, tembelliktir, işe yaramazlıktır.

  • bazen yarmaktan çok hüzünlendirir.

    başlık: yalnızlık nedir lan ciddi ciddi cevap verin

    entry: akşam kapıcı çöpü almaya geldiğinde iyi akşamlar derken ses çatallaşır, tüm gün kimseyle konuşmadığınızı anlarsınız o an.

  • ssk, kâr amacı gütmeyen bir devlet dairesi. yani bir çaykur değil. ticaretle de uğraşmıyor. varlık fonuna alsan alamazsın...

    ssk'nin kâr etmesi sosyal devlete aykırı bir durum. ssk batmaz kardeşim. devlet başka yerlerden işler yürüsün diye para aktarır. bir sürü pahalı ilacı karşılar ssk, önceki yıllarda süper emekli ettiklerinin parasını öder ölene kadar.

    ssk batmaz, batarsa devlet batar.