ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dört erkeğin şişe çevirmece oynaması
-
ilk cesaret diyenin şişenin üstüne oturmasıyla son bulur.
bilal erdoğan osman gökçek emir sarıgül
-
babadan oğula nesil bunlar
mahkeme kararları sadece lice'de uygulanır
-
mahkeme; heykel yasal değil kararı almış. onlarca panzer helikopter yüzlerce asker gitmiş uygulamış.
mahkeme; aoç'deki başbakanlık binası yasal değil demiş. adam gel taşşaklarıma üfle demiş
mahkeme; bakırköy'deki gökdelen yasal değil demiş, ağaoğlu ağzına vercem emer misin demiş?
mahkeme; süzer'e yuh bu kadar da olmaz tümden yasadışı demiş, süzer bokumu ye sen demiş.
evet türkiye bölünmez ama güzel sömürülür.
dağılın hipneler.
birçok bilim adamı türkiye'de yaşamak istiyor
-
o bilim adamları hala suriye'de kalanlar olabilir.
sırra kadem basmak
-
ortalıktan yok olmak, ortalıkta görünmemek gibi şimdiki dile ait anlatımı verebilen deyimin kökeni
sır, arb. gizli şey demektir. aynalar sırlanır (aslında bu sır karşısındakini yansıtır, görüntüyü arka tarafa gizler ,arka tarafa geçirmez ) . farsaçada ayine ;ayna , adhinak ise bakanak demektir , farsçada ahen, demir anlamına gelmekteyken arb. ayn (göz) ile de ilgilidir aynanın etimolojisi *.
sırlamak: kapamak, örtmek, ses ve hava akımından uzak bir yere gizlemek anlamlarını taşımaktadır. (örn. kapıyı sırla, sırret, ) diğer bir anlam olarak ise gömülmek, ölünün gömülmesi anlamını üstlenir. ( örn. recaizade'yi sırladık, sırroldu )
burada aynaya geri dönelim , ayna senden geleni sana, benden geleni bana veriyor. bunu yapan ise kaplı olduğu sır. aynı manayı arayalım; sırrolursak ondan geleni ona , senden geleni sana geri yansıtırım, benim artık gerimi göremezsin çünkü ben bilmediğin diyardayım. gerçekten de gelen her türlü sesi,soluğu, ağlamayı, yalvarışı ,yakarışı , dünyanın bütün gamını, sevincini, hüznünü, ışığını olabildiğince yansıtırım, çünkü benim tenim, benim etim şimdi size sırroldu, belki de biraz zırh oldu.düşünsenize cevap vermeye çalıştığımı, benim ardımı görmenizi sağlayacak bir sırrlanma hatasını...
kadem basmak, adım atmak, gitmek, anlamını taşır. arb. kadem ön, öncelik, adım, ayak ,önden gitme, önce olma, önceleme manalarını karşılamakla beraber kıdemden köken almaktadır .kıdem'in bir anlamı da daha eski olmaktır.
böylece sırra adım atmak,sırra bir öncü olma durumu meydana gelir ki sırlanmış bir ayna gibi,bakan göremez bakan göremez , sır perdesi kalkınca ak kıyılardan öte herşey gümüş rengine dönüşür. herşeyi görebilir hale gelirsin.
“ ağlamayın demeyeceğim; çünkü bütün gözyaşları kötü değildir.” * * *
kek yapacaklara tavsiyeler
-
standart prosedür biliniyor zaten. püf noktalarına geçelim.
- kullanılan malzemelerin ısısı aynı olmalı. örneğin yumurta kesinlikle buzdolabından cıkar cıkmaz kullanılmaz. tereyağ da ne çok cıvık ne de cok sert olmalı.
- yumurta sarısı ve beyazı ayrı çırpılır.
- yumurta sarısı ile her zaman şeker çırpılır, yumurta akı kar haline gelince diğer karışım harmanlanarak yedirilir. yumurta akı kesinlikle sönmemelidir. spatula kullanın.
- sade su kullanmayın. soda ya da gazoz kullanın.
- ekleyeceğiniz un u direk dökmeyin, süzgeç yardımıyla eleyerek ekleyin. hava almasını sağlayın. kabartma tozu kullanacaksanız un ile eleyerek ekleyin.
- kakaolu yapacaksanız biraz süt ilave edin, kakaonun hamuru daha iyi emmesini sağlar.
- kek kalıbınızı yağlıyorsanız hamurunu dökmeden içerisine un yada kakao serpiştirin.
- kek kalıbınıza ideal ölçüde hamurunuzu dökün. çapı 25 cm iyidir.
- ideal pişirme sıcaklığı diye birşey yok. kısacaksınız o fırının derecesini. 180 derecede pişmesi gerekiyorsa ilk 10 dk 180, sonra 160 dereceye düşürmek gerekir. sabit derecede kek güzel olmaz efendim.
- fırınınızın kapasitesinin yarsından fazlasını kek yapımında kullanmayın. fırınınız 4 kalıp kek alıyorsa iki kalıp kek atın içine.
- fırınınız konveksiyon (fanlı) ise kabarma işlemi biraz daha fazla olabilir fakat pişme esnasında içindeki nemi aldığı için çabuk bayatlar.
-alimünyum folyoyu pişirme esnasında üzeri yanıyorsa koyuyoruz. elinize her aldıgınız kalıbı şuna sarmayın.
- meyveli yapacaksanız nişastaya bulayın. böylelikle dibine oturmaz ve lütfen en son ekleyin şu malzemeleri.
- kabartma tozu eklediğinizde mikser vurmayın. birde kabartma tozunu direkt ekleyecekseniz içine limon sıkın.
kek fırının alt gözünde pişirmeye başlanmalıdır.
- daha sonra pişmesine göre üste alınabilir.
- farklı kek çeşitlerinin pişme süresi değişir.
- kek kalıbı çok yüksek olmamalıdır.
- fırından çıkarınca kalıbı ters çevirip üzerine ıslak bez konularak bekletilirse kalıptan kolay çıkabilir.
- sıcak kek kalıptan zor çıktığı gibi soğuk kek'te kalıptan zor çıkar.
- kek malzemesini karıştırdınız, fırına atacaksınız. bu esnada bir çay kaşığı sıcak su eklerseniz kabarma işini biraz daha sağlama almış olursunuz.
- kekimiz pişince fırın kapağını açıp bekliyoruz. hemen almayın içinden şunu.
aklımdakiler şimdilik bunlar efendim.
edit: imla.
erkeğin ısıtma fonksiyonu
-
odun bazlı olmamızdan kaynaklanır.
lost
buse terim'in franz kafka eleştirisi
-
(bkz: sonunu iyi bağlayamadın)
gece çişe kalkıp dönünce kendini yatakta görmek
-
işemenin değil sıctıginin resmidir.
yılmaz özdil tarzı yazı yazma rehberi
-
son yazısını referans alarak yılmaz özdil yazılarına bir örnek vermek istiyorum. kendisi de eğer ekşi sözlük okuyorsa bu yazıyı çekinmeden copy paste marifetiyle kopyalayabilir. hiçbir telif hakkı istemiyorum kendisinden. lakin yazı çok uzun. bir yazı dizisi şeklinde yayımlaması gerekebilir.
1895 peder zickler doğdu.
1896
1897
1898
1899
1900
1901
1902
1903
1904
1905
1906
1907 fenerbahçe kuruldu.
1908
1909
1910
1911
1912
1913
1914
1915
1916
1917
1918
1919
1920
1921
1922
1923
1924
1924 ay iki kere yazdım yanlışlıkla.
1925
1926
1297 hiheheh karıştırdım tuşlara basarkene.
1927 doğrusu bu.
1928
1929
1930
1931
1932
1933
1934
1935
1936
1937
1938
1939
1940
1941
1942
1943
1944
1945
1946
1947
1948
1949
1950
1951
1952
1953
19554 oha.
1954
1955
1956
1957
1453 istanbul fethedildi.
1958
1959
1960 obaaaaaa darbeeeeee.
1961
1962
1963
1964
1965
1966
1967
1968
1969
1970
1971 obaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa darbe ikiiiiiiiiiii.
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980 ooooooooooooooooooooooo darbeeeeeeeeeeeeeeeeee. gerçi buna niye sevindim bilmiyorum.
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993 turgut özal öldü.
1994
1995
1996
1997 hobaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa.
1998
1999
2000
2001
2002 hasssssssssss...........
2003
2004
2005
2006 peder zickler ekşi sözlük'ün altını üstüne getirdi.
2007-1 hasssssssssss..................
2007-2 ehehehehehehehehehehehehehehehehehehe merhabaaaaa.
2008 öyleyken böyle.
leyla ile mecnun
-
77 bölüm olmuş. bir sürü entry girilmiş. mecnun'un hırkasıyla ilgili bir detayı ilk defa fark ettim geçen gün. hırkanın düğmeleri solda. yani, kadın reyonundan alınmış. bu da böyle gereksiz bir bilgi, işte.
cem yılmaz
-
cem yılmaz'ı çokça seven, saygı duyan ve kendisinden öğrenilecek şeyler olduğuna inanan bir insanım. ancak her zaman kendisinin dillendirmeyi sevdiği bir söz vardır şu minvaldeki sorulara karşı:
"neden güncel meselelere duyarlı anlamda eserler üretmiyorsun? neden mizahı zayıfın güçlüye karşı olan savaşında hep kullanıldığı gibi kullanmıyorsun? hem de bu silahı en iyi kullanabilecek en başarılı, en yenilikçi zeki sanatçılardan, silahtarlardan biriyken?"
kendisinin cevabı ise şu kaçamak minvaldedir, bilenler bilir - ki ben buna hep saygı duymuşumdur:
"bunu zaten yapan abilerimiz, arkadaşlarımız var. onlar bu işi iyi yapıyorlar. ben bunlara girmiyorum, ben yapabileceğim en iyi şeyi yapıyorum, sanatımı icra edip, insanları güldürüyorum. güldürürken düşündürmeyi başkaları yapıyor zaten."
harika yapıyorsun, saygı duyuyorum, daha fazla para ve başarı kazan ve daha iyilerini yap; bunu tüm kalbimle umarım.
buraya kadar her şey normal ama işte sayın cem yılmaz; sen bu insanların durumunu sallamaz, bu konuda kaçamak yaparsan, yarın gelip de yine bu insanlara karşı sosyal medyadan "korsan almayın, heeyy" diye bağırdığın zaman, 3-5 şak şakçı ya da fanboy haricinde hiç kimse seni ciddiye almaz, güler geçer; benim gibi bilerek ve isteyerek ya da bilmeden... zira bu milletin seninkinden önce açlık, fakirlik, sömürü, cehalet gibi onlarca sorunu var senin vaktiyle sallamadığın... ve şimdi onlardan senin onlar için yapmadığını, senin için yapmalarını, duyarlılık göstermelerini bekliyorsun. ancak biliyorsun ki sen insanlar için ne yaparsan, onlar da zamanı gelince senin için onu yaparlar. "eh ama ben onları o kadar, güldürdüm, hizmet ettim?" . eh onlar da güldüler işte, o kadar. neden şimdi düşünmelerini bekler oldun ki?
hem hani sorunlarımıza girmiyorduk, düşünmüyorduk, gülüp eğleniyorduk seninle? ne oldu yani, senin paralara, emeğe dokunulunca mı sorun çıktı ilişkimizde? eh hani bizimkiler? hani asgari maaşa 14 saat çalışıp, ölen taşeron madencinin emeği? çok bir şey değil, çıkıp 2 kelime söyleyip duruş gösterebileceğin, bir şeyler değiştirebileceğin binlerce işçinin yetimin, çocuğun hakkı? bu böyle uzar gider, senin girmek istemediğin meseleler, biliyorum...
heh işte, o yüzden susman daha iyi bu konularda, sen sanata devam et, gülelim eğlenelim yalnızca. böylece hayatım boyunca senin için yazmayı aklımdan dahi geçirmeyeceğim bu tarz bir ilyas salmansal bir entry yazmayayım bir daha, ta-mam?
8 nisan 2015 tarihli leman kapağı
-
hakkını arayan bir camiaya değil; silah ile 50 kişinin canına kast eden denyolara verilen ayardır.
(bkz: sakin ol şampiyon)