ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
furkan bölükbaşı'nın iç savaş çağrısı
-
halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden ve açıkça iç savaş söylemi barındıran çağrıdır. ülkeyi yönetemedikçe hırçınlıkları, düşmanlıkları daha da ortaya çıkıyor.
hesabını gizlediği için şu şekilde paylaşıyorum:
"birkaç gündür atmosfer gezi ayaklanması öncesiyle aynı. erdoğan kendi tabanıyla kalıcı bir iletişim ağı kurup tabanını her daim hazırda bekletmeli. ihtiyaç duyması halinde tabanını hızlıca sokağa sevk edebilmeli. her şey bir emrine bakar, biz hazırız."
"bir emrinle ölmeye bile hazırız!
@rterdogan"
ortada herhangi bir şey yokken ülkeyi sokağa dökme tehdidinde bulunan bu adamın yargılanması gerekmektedir. eleştirel bir tweet atınca anında soruşturma başlatan savcılar bunun için neyi bekliyor?
edit:
görsel
görsel
görsel
edit 2: bunun diğer twitter sayfası da şuymuş: furkancerkes. belirten @vayager altin plak nickli yazar arkadaşa teşekkür ederim.
debe editi: bu hesabın kendisine ait olmadığını iddia etmiş. peki şunlar ne olum? hesabı kapatıp bunları silmişsin de nereye kadar bunu yapacaksın?
görsel
görsel
deipnofobi
-
deipnofobi, başkalarıyla yemek yeme korkusudur. bu genellikle akşam yemeği korkusu olarak kendini gösterir ve akşam yemeği sohbetlerinden veya yemek yerken sohbet etme korkusundan kaynaklanabilir. altta yatan bir sosyal fobi ile ilgili de olabilir. çoğu durumda, deipnofobi, yemek yeme şekli veya yemek masasında uygun görgü kurallarına uymama nedeniyle çocukken alay edilmek gibi travmatik durumlarla tetiklenir.
başkalarıyla yemek yeme korkusu, bir kişinin yemek yeme şekli nedeniyle eleştirilme korkusuyla da ilgili olabilir. deipnofobisi olan bir kişi, başkalarının önünde yemek yerken garip hissedebilir ve bu nedenle bundan kaçınabilir. yalnız yemek yemeye eğilimlidirler veya başkalarıyla yemek yerken sessiz kalmayı tercih ederler.
renklerin algılanmasının öznel olabilme ihtimali
-
ben bir kere küçükken bu konuyu dedeme açtım. "işte ona renk körü denir" dedi. konu kapandı.
20 şubat 2018 bayern münih beşiktaş maçı
-
allahsiz heynckes soktukca sokuyor robben, ribery sok aminakoyayim sok cagir maradonayi, cantona'yi sok.
23 şubat 2023 ekşi sözlük erişim engeli açıklaması
-
depremde imajları sarsılmış beylerin, mahkeme kararı olmadan kapatmışlar. böyle açıklama mı olur? devlet aciz kalmadı mı? yalan mıydı burada yazılanlar? faşistsiniz. güçlü imajınızdan başka bir bokunuz yok. o da çizildi depremde. iş bilmez bir grup ruhban olduğunuz anlaşıldı. ağlamanız bundan. tüm muhalefet bir olup sizi sileceğiz.
karizmatik cevaplar
-
liseli genç belediye otobüsüne biner, öğrenci biletini atar. alet öğrenci bileti sesini çıkartır, olaylar gelişir:
ş: pason nerde?
ö: abi kıyafetime baksana öğrenciyim ben. (kravatını göstererek)
ş: lan? polis bana ehliyet sorduğunda direksiyonu mu gösteriyorum?!?
ö: (errör)
milletin çıldırmış gibi parayı coin'e yatırması
-
aynı zamanda kısa yoldan zengin olma hayalleri kuran milletler/ülkeler listesinin karşılığıdır.
iyi ki izlemiyorum denen diziler
-
(bkz: diriliş ertuğrul)
fatih altaylı'nın hande fırat'a verdiği ayar
-
öyle böyle bir ayar değildir...kendisi de beğendiğim bir gazeteci olmasa da fena saydırmış :
"hürriyet'in bir grup yazarı ve yöneticisinin "yerli otomobilin prototipi"ni görmelerini ama yazmamalarını eleştirmiştim ya...
kendini grubun lideri zanneden hanımefendiden yanıt geldi.
hayli uzun bir yanıt.
ve en az yayınladıkları ilk haber kadar komik, eğlenceli bir yanıt.
mesela hanımefendi şöyle başlamış.
“hürriyet türkiye’nin en büyük haber platformu”
bu cümle bizler için komedinin doruğu...
hürriyet için ise trajedinin...
evet bir zamanlar hürriyet, türkiye’nin en büyük haber platformu idi.
ama bunun üzerinden epey bir zaman geçti.
çok uzun bir zaman.
o zamanlar hürriyet’in ankara temsilciliğine mesela, en iyi haber yapanları getirirlerdi, en iyi yalakalık yapanları değil.
bugün artık hürriyet, türkiye’nin haber platformu değil, olsa olsa türkiye’nin mizah platformu.
yapmadığı, yapamadığı haberciliği ile mizah konusu olan bir platform.
tabi ki, bu sizin kabahatiniz değil hanımefendi.
elbette hürriyet siz orada olduğunuz için bu hale düşmedi.
ama hürriyet bu hale düştüğü için siz oradasınız."
edit: yazının tamamı
bir işte çalışırken iş görüşmesine gitmek
-
çok normal ve olması gerekendir. iş sözleşmesi iki taraflıdır ve bunun evlilik sözleşmesi ile karıştırılmaması gerekir.
özel durumlar dışında kişi daha az çaresiz olacağından görüşme daha sağlıklı bir zeminde yapılacaktır. ne iş olsa yaparım moduna giren bir kişi ve bunu fırsat olarak kullanan işverenin birlikteliği ilerleyen zamanda kesin çatırdar zaten.
kendi çapında bir yöneticiyim ve bana bağlı kişilerin iş görüşmesi yapmasından zerre rahatsızlık duymam. hatta isterlerse beni referanslarına yazabileceklerini de söylemişimdir hep.
bir patron veya yönetici dolu olan bir pozisyona yeni eleman almak için önce çalışanını çıkartıp iş görüşmelerine daha sonra başlamaz. bu ne kadar normalse bir çalışanın iş görüşmesi yapması o kadar normaldir. zaten o işverenin görüştüğü kişilerin çoğu bir yerlerde çalışıyor.
bir şekilde çalışanlarının iş görüşmesi yaptığını öğrenip işten çıkarttıklarını anlatmışlar. yapmayın. bu herkesin hakkı.
eğer çalışanınız iş arıyorsa büyük ihtimalle mutsuzdur. mutsuzluğun çeşitli sebepleri olabilir. maaş konusu bunlardan sadece bir tanesi. ve inanın en önemlisi değil. o kişiyle uzun süre çalışmak istiyorsanız mutlu olmasını sağlayın. aksi halde her yeni gelene iş öğretmekle uğraşır durursunuz.