hesabın var mı? giriş yap

  • son derece kolay ve kedi alıştıktan sonra hızlı tamamlanan bir işlemdir, karmaşık hale getiren bizleriz. basit bir kaç ipucu vereyim.

    1- kedinize sevdiği bir yemekten bolca verin, tıksırana kadar yedikten sonraki şişkinlik ve sindirim sürecinde hımbıllaşıyorlar. fazla direniş görmezsiniz.

    2- kedinin üzerine swat timi gibi atlayıp paketlemeye çalışmayın. güzel sözlerle çağırıp öpe okşaya alın kucağınıza. hayvan bu işlemi zoraki bir eziyet gibi algılayıp strese girmesin.

    3- kucağınıza yatırmayın, oturtun. son derece sakin ve aceleye getirmeden önce ön patilerden başlayın. bu süreçte de arada bir adıyla seslenme başını okşama ritüeline devam.

    4- patilerini üstten hafifçe bastırarak ileriye doğru itelediğinizde tırnakları sustalı gibi çıkıverecektir.

    5- arada direniş gösterir veya huysuzluk ederse sakın ses tonunuzu değiştirme veya patilerini sıkıp sıkıştırma hatasına düşmeyin. o anda kedi masum bir işlem yapılıyor düşüncesinden sıyrılıp defansa geçecektir. sabırlı olun.

    6- tırnak kökünden kesilmez, cellatlaşmayın. tırnağın ölü keratin dokusunun ardından köküne doğru beyazlaştığı bir bölge vardır. işte o beyaz kısma kadar gelmeden ölü doku kısmını keseceksiniz.

    7- tırnak makası ile yanlamasına keserseniz daha az çatlama riski doğar.

    bu işlemi sabırla bir kaç defa kavgasız bitirebilirseniz kediniz artık size ve işlemin zararsızlığına güvenecek, sonraki seanslarınız 1.5-2 dakikada (mubalağasız) tamamlanır hale gelecektir.

  • -alo aşkım napıyosun
    +sağol hayatım iyiyim, evde televizyon seyrediyorum. sen napıosun?
    -sen de karı gibi ne oturuyorsun evde anlamıyorum ki...
    +birazdan çıkacam zaten arkadaşlarla ya
    -kim kim?
    +ercan, kamil, ufuk, behzat...
    -kesin bi bok yiyeceksiniz erkek erkeğe siz. ne yapmaya nereye gidiyorsunuz bu saatte?
    +kızlar da var hayatım
    -ne işin var ben yokken kızların arasında senin ha???
    +yok öyle değil hayatım, yani bizim arkadaşların sevgilileri falan, boşta kız yok yani
    -o daha kötü ya, ne işin var onlar çift sen tek..
    +onlar sorun etmiyor ki...
    -sen niye etmiyorsun?
    +lan ben niye edeyim?
    -hoşuna gidiyor galiba...
    +sende gel...
    -ben gelemem!
    +lan o zaman ne yapayım.. manyak mısın?!
    -ne biçim konuşuyorsun sen yaaa? kavga çıkarmakta üstüne yok! nereye gidersen git, beni ilgilendirmez...
    +tamam o zaman
    -nereye gidiyorsun?
    +allah belamı versin, bi yere gitmiyorum evde oturacam..
    -otur zaten evde karı gibi
    +.....
    -sana diyorum orda mısın?

  • bu başlığı açan münasebetsiz ve onun kuyruğuna takılan hadsizler, hepinize selam.

    tost yapıp iş yerine getiren kız benim, peki varoş olduğuma nasıl karar verdiniz? ben her sabah evde kahvaltımı hazırlıyorum, tost olur, yumurta olur, sandviç olur, simit peynir olur, her gün bi çeşit. çünkü evde yapmaya vaktim yok ama iş yerimde açıyorum bilgisayarımı, koyuyorum çay ya da kahvemi, büyük bir zevkle yiyorum. çünkü evde yesem aceleye gelir, tadını çıkaramam. öğle yemeğim de yanımda bu arada, güzel kaplarım var, aklınıza gelebilecek her yemeği iş yerine getirmişliğim var*****

    her sabah ve her öğlen dışarda yemek yiyecek param yok dostum anladın mı? belli bir gelirim, ona karşı sorumlu olduğum bir eşim, bu hayat pahalılığında karşılamaya çalıştığım ihtiyaçlarım ve önümüzdeki 8 buçuk yıl boyunca ödeyeceğim bir ev kredim var. siz tutmuş yok varoş, yok kaçın uzaklaşın yok bilmem ne!! bütün bunlar benim normal bir insan olduğumu hatta belki de bazılarına göre şanslı olduğumu gösterir çünkü benim bu yaptıklarımı yapamayıp aç yatan insanlar var, bir tostu bulamayacak kadar darda olan, başını sokacak bir evi olmayan insanlar var.

    insaf be insaf! artık ağzınızdan s.çmayın, g.tünüzle düşünmeyin. yettiniz ha!

  • 31 aralık 2005 gecesi, evin oturma odasında 1 kız 2 erkek kalmıştır. erkeklerden atik olanı ile kız televizyonun kumandası için kavga ederken yavaş yavaş işi pişirmeye başlarlar ve içerdeki boş odalardan birine geçerler. yalnız kalan eleman sabah arkadaşı odadan çıkınca:
    - bi kumanda için insan insanı sker mi lan?

  • ya ben zaten 600 tl bağkur haraçı ödüyorum her ay.

    bir de zorunlu emeklilik yapmaya kalkarlarsa vallaha billaha kendimi sahte bi cinayete kurban gittirir öldü diye raporlattırır bir de cenazemi kaldırır nüfus kaydında "öldü" diye işletirim.

    kimliksiz biri olarak yaşarım hayatımı. abdden aldığım ehliyet vardı yolda trafik çevirmesinde falan soran olursa abd vatandaşıyım derim

    valla yeter ya. bir tc pasaportu bu kadar yük getirir mi içine ettiğimin dünyasında ya. türküz diye ebemize yüklene yüklene doymadınız be.

  • bilgisayar veya televizyon ekranının fotoğrafını çekerken bu durumla karşılaşmışsınızdır. ekran dalgalı/hareli/çizgili olur. tam olarak şu şekil

    neden böyle? bunun iki temel sebebi var:

    1. darbe genişlik modülasyonu (pwm): bazı ekranlar, parlaklığı ayarlamak için darbe genişlik modülasyonu (pwm) adı verilen bir yöntem kullanır. bu yöntemde, ekran arka ışığı belirli bir süre açık, belirli bir süre kapalı olacak şekilde açılıp kapatılır. örneğin, ekran parlaklığı %50 ise, arka ışık her saniye bir saniye açık, bir saniye kapalı olacaktır. kamera, pwm kullanan bir ekranın fotoğrafını çekerken, arka ışığın açık ve kapalı olduğu süreleri algılayabilir. bu, fotoğrafta dalgalanma veya çizgiler olarak görünebilir.

    2. deklanşör hızı: deklanşör hızı, kameranın bir fotoğrafı çekmek için deklanşörün açık kaldığı süredir. deklanşör hızı ne kadar düşükse, fotoğraf o kadar uzun pozlanır. ekran parlaklığı düşükse, kameranın daha uzun bir pozlama süresi kullanması gerekebilir. bu, ekranın yenilenme hızı ile deklanşör hızı arasındaki uyumsuzluk nedeniyle dalgalanma veya çizgilere neden olabilir.

    bu iki nedenden herhangi biri, ekranların fotoğraflarda dalgalı görünmesine neden olabilir. bu sorunu önlemek için, ekranın parlaklığını artırabilir veya deklanşör hızını kısaltabilirsiniz. ayrıca, ekranın parlaklığını ayarlamak için pwm kullanmayan bir ekran seçebilirsiniz.