hesabın var mı? giriş yap

  • ortalama 200 yolcu kapasitesi olan uçakta 10 gram et azaltmayla tasarruf edilebilecek ağılık miktarının sadece 2 kilo olduğu hesaba katıldığında, "ağırlığı 2 kilo azaltıp yakıttan tasarruf ettik diye seviniyorsanız yolculardan uçağa binmeden önce sıçmasını talep edin, her yolcu boarding öncesi ortalama 350 gram sıçsa tam 70 kilo tasarruf edersiniz" dedirten havayolu şirketidir.

  • sonuçları google'dan çeken motorumsu. json olarak gelen sonucu sayfaya döküyor. ahanda link. test diye arattım google custom search'ten sonuçları aldı geldi. merak edenler herhangi bir browser'ın geliştirici konsolunda network tabına basarak görebilir. adamlar 10 yılda json parse etmeyi öğrenmiş herhalde.

    edit: benim de bir arama motorum olsun diyenler google'ın ücretsiz hizmetini kullanabilirler. buradan buyrun. facebook kullanabilecek kadar internetten anlıyorsanız siz de yaparsınız :)

    edit2: (bkz: #65674964)

    edit3: bakanlık alakamız yok diye bildiri yayınlamış. acayip güldüm ya. neyse vurmayın artık öldü adamlar.

    edit4: m. serdar kuzuloğlu 2010'da bu adamları fena haşlamış.

  • söz konusu işleri şöyle hak etmiş olabilir. kpss’de türkiye 50ncisi olmuş adam, 1000 kişinin başvurduğu pozisyonda ilk 600’a giremiyor. hani bir kurum olsa anlayacağım, o kadar yere başvurmuş. alevi olduğunu 1-2 yerde ima ediyor zaten. (düzeltme; alevi degilmis)
    türkiye’de devlette iş bulmak istiyorsanız akpli olacaksınız bu kadar basit. hala böyle bir olay yokmuş gibi davranan insanlar ya aktrolldür ya da kafasını toprağa sokmuş devekuşudur.

    bence kanada’ya gitmekle iyi yapmış. hayatında başarılar.

  • netflix'in ya da youtube'un umurunda olmayacak, halkın bir kesiminin ise daha da ümüğünün sıkılmasını sağlayacak ihtimaldir.

    daha öğrenemedi haşmetmeabları halkı sıktıkça daha da büyüyor kendisine tepki. ilk dönemindeki gibi etliye sütlüye karışmadan yandaş doyursa belki sonraki seçimi bile kazanır ama zaten canına okunmuş gençler gümbür gümbür geliyorken halen daha netflix, youtube vs. uğraşıyor ve daha da geriyor insanları.

    kendi seçmeninin çocukları bile isyan ediyorken danışmanlarının gazıyla böyle açıklamalar yapması kendisi açısından hayırlı değil. ha ülke için hayırlı o ayrı konu.

    bitti o paranın bol olduğu dönem, halkın daha doğrusu kendi seçmeninizin cebini dolduramıyorsunuz. en önemli belediyeler gitti oradan da sosyal yardım, yol yabdı propagandası çıkmıyor. ee, güzel kardeşim daha ne uğraşıyorsun seni ilgilendirmeyen konularla?

    neyse kendi kendini bitiren siyasi olarak kitaplardaki yerini alırsın sen de.

    kapat gitsin. netflix, youtube vs. neymiş. vur kilidi. alkışlamazsam adam değilim. böyle zeka dolu kararlar anca alkışlanır.

    edit: (bkz: 2 temmuz 2020 tbmm'nin netflix'i engellmesi/#109656549)

  • aşk büyüsüyle dünyaya gelen, bundandır ki sevgi nedir bilmeyen, nefret bile edemeyip hayatını en güçlü olmaya adayarak karşısına çıkanları engel görüp ortadan kaldıran bir eksik ruh ile, sevgi, nefret, kıskançlık, kibir ve daha fazlası birçok duyguya sahip saf kötü arasındaki karşılaştırmada voldemort her zaman daha tercih edilesidir.

    voldemort doğumu, tarafsız ve insani duygulardan arındırılarak, ele alındığında, eylemlerinin sorumluluğunu taşıyabilecek bir karakter değil aslında. çünkü aksini bilmiyor. duygudan azade bir kabuktan ibaret hayatında tek başına ilerleyip en tepede olma güdüsüyle hareket eden biri sadece. müritlerine dahi sempati göstermemesi bunun bir kanıtı. tüm bunlar dikkate alındığında voldemort gibi birinden insan olarak bahsedip, onu insani değerlerle yargılamak mümkün olmaz elbette.

    umbridge ise duygu nedir biliyor. iliklerine kadar hissediyor ama sevgiyi seçmek yerine nefreti tercih ediyor. ezebildeklerini ezip geçiyor, yetmiyormuş gibi bundan zevk de alıyor.
    bilinçli olarak kötülüğü seçmiş biri doğru olarak nitelendirilen safta yer aldığı için ondan daha iyi olmuyor haliyle.

    yani demem odur ki; voldemort canım, adın çıkmış dokuza inmez sekize. ama senden beterleri de var işte.

  • var böyle garip yaratıklar.

    akşam yatıyorum tavanda, sabah kalkıyorum gene tavanda. milimetre kıpırdamamış hem de.

    lan arkadaş, gezip dolaşsana, bak ben uyumuşum, sağı solu karıştırsana, şu 3 günlük dünyada bir tavanda saatlerce durulur mu lan?

    mal.

  • etçil bir insansanız yapmamanız gerekir.

    mideniz aç karnına içeceğiniz kahve nedeniyle hydrochloric acid (bkz: çamaşır suyu) üretecektir. bir süre sonra mide çeperine zarar vermeye başlayacak olan bu asiti gitgide daha az salgılayacaktır ki mideniz delinmesin.

    fakat mideniz hydrochloric acid salgısını az az kullanmaya alışmaya başladığında midenizde yemeklerde yiyeceğiniz özellikle orta veya az pişmiş dana etini yeterince sindirememe sorunu baş gösterir. her et yediğinizde sindirilemeden atılan etler yüzünden karnınız ağrır.

    böbrek üstü bezlerinizde fonksiyonel bir bozukluk yoksa başka bir sakıncası yoktur. böbrek üstü bezlerinizde sıkıntı varsa kahve yüzünden demir, çinko ve magnezyum mineralleri yeterince kana karışamadan atılır. hatta sıkıntı büyükse koca koca böbrek taşları sizi bekler.

    tüm bunları bilmeme rağmen her sabah 2-3 kupa kahveyi aç karna içerim. genelde kahvaltı yapmam, öğle yemeğine kadar pek bir şey yemem. her et yediğimde karnım ağrır. böbreğimde de sorun var.

  • wos eylül 2014 verilerine göre 410 yayın yaparak en yüksek "h-sayısı"na (97) sahip bilim insanı.

    (bkz: cbt)'de yer alan verilere göre h-sayısı 80 üzerinde olanlar "nobel ödülü alacak ölçüde evrensel başarıyı tanımlayan ölçüye ulaşmış bilimciler" olarak tanımlanmakta. aziz sancar'ın h-sayısı 97 olduğuna göre nobel ödülü alan türk bilim adamlarına dair haberler duymamız yakın gözüküyor.

    [şöyle bir fotoğrafı vardır https://www.physics.ohio-state.edu/…/dpg-sancar.jpg]

  • saygısızca bir şey bulamadığım, ülkemizin durumuna konu üzerinden eleştiri getiren ironik haber.

  • bizim evde recep diye biri kaldiydi bi hafta. hala kim oldugunu bilmiyoruz. reco bak eger okuyorsan cik ortaya. hepimiz digerimizin kuzeni sandiydik seni. amacin neydi. neden bizim evde kaldin. neden bir sey demeden cektin gittin ve bir daha gelmedin? kimsin olm sen? olayin neydi amk. sorunlar var, cevaplaman gereken sorular var

  • kendisi ile ayni ahlak anlayisini paylasmamak, hayatimin en onemli ovunc kaynaklarindan biri.