ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ayşe arman
-
yaşlandıkça cimri olanmış.
"şimdi ucuz kıyafetler giyiyorum, zara, h&m, forever 21, bershka...
bazen massimo dutti bile pahalı geliyor.
“altı üstü askılı bir elbise için o para değmez!” diyorum.
parayı, iyi çantaya ve iyi ayakkabıya harcamayı tercih ediyorum.
geçenlerde istanbul’da network bile pahalı geldi, anlayın halimi!
e yaşlanıyorum ya, biraz da cimri oluyorum."
massimo dutti ve hatta network bile pahalı gelmiş düşünün, gözlerim doldu şu an.
derin futbol
pkk'nın asıl niyetini 2015 yılında anladık
-
akp'nin asıl niyetini 15 senedir hala anlayamamış bir %50 olduğu sürece daha çok duyacağımız zırvalardan biri daha.
ingilizceyle ilgili hatırlanan ilk şey
-
-good morning class!
+gooooood mooooorning teacheeeerrr!
-how are you?
+thaaaank youuuu!
-thank you, sit down please.
debe edit: ya arkadaşlar biz "fine thanks and you" demeyen öküz bi nesilmişiz demek ki gelmeyin üstüme :/
debe edit 2: destek olalım lütfen ---> (bkz: #47426313)
shirakawago
çocuklara 5 yaşında programlama eğitimi verilmesi
-
geleceği görmektir.
ingiltere'de uygulanmaya başlanan yeni müfredatta çocuklara 5 yaşından itibaren programlama ve algoritma eğitimi verilmeye başlanmış. özellikle algoritma tarafındaki mantık eğitiminin bu yaşlarda çok yararlı olacağını düşünüyorum.
acaba bu küçük yazılımcılar kızlı erkekli mi alıyorlar dersleri, yemekhanede haşa beraber mi oturuyorlar?
din haneleri boş bırakılırsa zorunlu din eğitimi almak zorunda olurlar mı?
ahlaksız batı bunlardan hiç bahsetmemiş.
otobüslerde sigaranın içilebildiği yıllar
-
dibine kadar yaşadığım yıllar.
sadece otobüsler değil, hastaneler, resmi daireler, uçaklar, okullar vs aklınıza gelebilecek her yerde içerdik (iyi bok yedik!).
-üniversitede ders aralarında sınıfta içerdik. mız mız edenolursa koridora çıkardık.
-uçaklarda en arkadaki 4-5 sıra sigara içenlere ayrılırdı. check-in sırasında "sigara içilen bölüm lütfen" derdik.
(önce iç hatlarda sonra dış hatlarda kaldırıldı)
-sınıflarda ders sırasında öğretmenlerin sigara yakması normaldi.
-muayene sırasında doktorlar içerdi. ağzında sigara ile muayene eden doktorları hatırlarım.
-üniversitede sınavlar sırasında (vize-final) sigara içmemize izin verilirdi. 2 saatlik sınavda yarım paket sigara bitirirdim!
-şehir içi minübüslerde içerdik.
-devlet dairelerinin her yerinde her odasında içilirdi.
-bankalarda işlem için beklerken sigara içerdik.
-sinemalarda içebiliyorduk.
-otobüslerde kek-meyva suyu ikramı modasından önce tepsi ile sigara ikramları vardı. muavin elde tepsi bütün koltuklara tutardı. hatta yanında ateşi olmayanlar için tepside çakmak da olurdu.
ve daha daha nerelerde içerdik..
her yerde sigara içilmesinin en vahim tarafı ise o yıllarda içilen sigaraların kalitesiydi. her ne kadar kaçak sigaralar olsa da sigara içenler ya maltepe sigarası ya da samsun sigarası içerlerdi. bunların kokuları çok ağır ve kötüydü. hele maltepe'nin kokusu (ki en yaygın içilen sigara maltepe markaydı) adamı bayıltacak kadar ağırdı.
bir de bu sigaralarda kullanılan tütünün yavaş yanmasından dolayı yakılan sigaralar en az 10-15 dakika yanık kalırdı. bunların uzun versiyonlarını ise (uzun samsun gibi) yarım saatten fazla içtiğimiz olurdu lan! iç iç bitmezdi.
***
atatürk'ün yaptığı devrimlerin ardından bu ülkede yapılmış en büyük devrim sigara'nın kapalı alanlarda içilmesinin yasaklanmasıdır.
müge anlı ile tatlı sert
-
müge anlı'nın evden kaçan leyla'ya çok büyük ayıp ettiği program.
kız istemeden 18 yaşında evlendirildim, okutulmadım diyor. müge anlı 'nasıl yani baban okuldan mı aldı seni sen okumak isterken' diyor. sanki türkiye'de hiç karşılaşılmıyor böyle şeylerle. çok absürt bir şey sanki.
kız diyor ki doğum yaparken doktorlar bize bu hastanede doğum yapamaz gerekli ekipman yok, imza atın başka hastaneye yollayalım demesine rağmen kaynanam 'ölse de bu hastanede doğum yapacak' dediği için çocuğum engelli oldu diyor. müge anlı diyor ki 'devlet hastanelerini küçümsemeyelim hepimiz orada doğum yaptık'. ne alaka yahu, ne alaka?
kız diyor ki şiddet gördüm, ailem beni her seferinde kocama geri gönderdi ben de çareyi kaçmakta buldum, imkanım olsa çocuklarımın velayetini almak isterim. müge anlı diyor ki 'öyle kaçıp çocuklarını bırakana vekalet verilmez. hem o adam da bir sürü sorumlulukla yalnız kalmış'. adamın yaşadığı zorluk aklına gelene kadar, eşine şiddet uygulayan adamın çocuklarına da şiddet uygulayıp uygulamadığı aklına gelmiyor bile.
bunların hepsinin üstüne leyla kaçtığında henüz 22 yaşındaymış. çocuk yani çocuk. kaçtığında 2 çocuğu varmış, istemediği bir adamdan. size göre sıksaydı dişini tabii, kurtulmaya çalışmasaydı. ne olacaktı canım her gece istemediği bir adamın altına yatsa, şiddet görse, okuma hakkı elinden alınsa, di mi? kaderidir çeksin.
gezi masumiyetini yitirmiştir
-
http://www.askon.org.tr/pdf/gezi_aciklama.html
"ne yapsam da başbakana yağ çeksem" kafası.
"konu ağaçsa; askon 4 ağaca karşı 400.000 ağaç dikmeye karar vermiştir" demişler.
hayır arkadaşım. konu ağaç değil. konu şeref ve haysiyet. ama siz anlamazsınız.
hoşlanılan kızın akp'li çıkması
-
kızın makarnayla ve kömürle tavlanabileceğine işarettir, hadi yine iyisiniz.
lübnanlı kızların hipnotize edici dansı
-
kaç yıllık ekşiciyim ben bile çok beğendim.
ahmet altan'ın atatürk'ü arar hale gelmesi
-
atatürk'ü tutma noktasına gelmişmiş. kötü bir şey gibi söylüyor bunu.
sen tutma atatürk'ü ahmet altan, sen o kodeste otur başka bi şeyi tut. umarım çürürsün içerde.