hesabın var mı? giriş yap

  • konuşmadığım görüşmediğim ama öylesine facebookta duran arkadaşımın adıyla, fotoğraflarıyla aynı bir hesap daha açmışlar. tabi bu hesap beni ekleyince kabul ettim. heralde ailesi işi için yeni hesap açtı, başka bir iş için açtı vs. gibi olaylar geçti aklımdan. sahte hesap olabileceği hiç aklıma gelmemişti.

    gel zaman git zaman bu sahte kişilik yeni fotoğraflar paylaşıyor durumlar yazıyordu. (tabiki çalıntı fotoğraflar). fake olabilceğini kimse düşünmez.
    bir gün benden kredi kartı numaramı istedi acil olarak. ben de her ne kadar konuşmasam da ilkokul arkadaşım diye verdim gitti.(hala sahte hesap olduğunu bilmiyorum)

    öteki hesabı da online görünce kıllandım. ve arkadaşa sordum: sonuç dolandırılmışız amk bu kadar basit bir yöntemle.

    yapılan ödemelerin iptal edilebilenlerini iptal ettim
    neyseki gariban bir insan olduğum için ve verdiğim kredi kartının limiti düşük olduğu için toplamda sadece 11 tl dolandırıldık.
    fakirliğin gözü kör olsun lan. ağız tadıyla 1 kg altın bile kaybedemiyoruz.

    bu da böyle bir mallık anım.

    11 tl ye gülenler olmus işin acinasi tarafi 11 tlyi geri almak içinde uğraştım. ama kart numaramı kendim verdigim için ben sorumluymusum. geri alamadim

  • öncelikle biontech yan etkileri başlığında nasıl ki bir veri tabanı oluşturulmak isteniyorsa bu başlıkta tam olarak etki veri tabanıdır. ve ateşim yükseldi, kolumda ağrı oldu bilgileri arasında kaynayıp gidemeyecek kadar hassas ve takip edilmesi gereken bir süreçtir.

    evet aşı sonrasında ciddi bir kesim bu durumu yaşıyor ama henüz net olarak aşı ile ilişkilendirileme yok. ancak yakın bir süre içerisinde kesin olarak aşı kaynaklı olduğu belirtilecektir.

    eğer aşı döneminde kan sulandırıcı benzeri ilaç kullandıysanız kanama şiddetiniz fazlalaşabilir. regl döngüsündeki etkisi ise her kişide çok farklılık gösterdiği ortada. eğer bu gecikmeler 20 gün ve üzeri oluyor ve diğer regl döngülerinde de yaşanmaya devam ediyorsa mutlaka bir jinekolog ile görüşmelisiniz. bu etkilerin sadece bir, iki periyot yaşanması şimdilik tolere edilebilir bir yan etkindir.

    kaynak 1

    kaynak 2

  • rusyada kaldığım evde piyano vardı. sanki çalıyormuş gibi yapar mal mal oynardım. bi gün apartman sakinlerinden bi rus, sanırım üst kat olması lazım, "uygun fiyatlı kurslar var istersen git"demişti. bi daha çalmadım :-/

  • hatırladığım en son gökçekli kapışma kılıçdaroğlu'na karşıydı. kılıçdar adam gibi belgeli destekli konuşurken, gökçek car car konuşup, sürekli lafa dalıp karşı tarafı konuşturmadan ortalığı sulandırmaya çalışmıştı. en son başkanlık tartışmalarında trump buna benzer şekilde olayı abartınca bir sonraki tartışmada mikrofonu kesilmişti. gökçekli her tartışmada bunun yapılması lazım. söz onda değilken, mikrofonu kesilecek. yoksa cidden zeytinyağlının dibine vuruyor.

  • çalıştığım şirkette mesai bittikten sonra
    özellikle kadınlardan oluşan 20-25 kişilik bir part-time temizlik ekibi vardı.
    personel gittikten sonra akşam 19.00 gibi gelir 21.30'a kadar temizlik yaparlardı.

    bir iki gün yoğunluk dolayısıyla geç çıkmak zorunda kaldım.
    ben bilgisayarda mail yazarken ellerinde bezlerle yanımdan geçip gittiklerini gördüm.
    işe gömülmüştüm önemli bir iş vardı yetişmesi gereken.
    büfeye gidip bir kahve alayım dedim.
    o esnada o muhteşem kahkahayı duydum.
    içten gülen, kahkaha atan insanları hep sevmişimdir.
    bir anda mutluluk aşılarlar insana.
    sahibini tanısanız da tanımasanız da...

    baktım temizlikçi kadınlardan biri.
    beni görünce sıvıştı.
    çekindi herhalde.
    ülkemizde, kahkaha atan kadın imajı sonuçta pek iyi gözle bakılan bir şey değil.

    ertesi akşam bu durumun bir benzeri yaşandı.
    yine aynı kahkahayı duydum ve yine gülümsedim.
    başka bir departmandan benim gibi mesaiye kalmış bir arkadaşım vardı.
    adı esin.
    o onlarla haşır neşir oluyordu.
    kız muhabbeti yapıyorlardı.

    kahkahanın sahibini sordum ona.
    esin anlattı;
    kadın mide kanseriymiş.
    kocası bir inşaatta çalışırken düşmüş felç olmuş.
    evde yatalak durumdaymış.
    o sene üniversiteye hazırlanan bir kızı varmış.
    kadın gündüz evlere temizliğe gidiyor akşam da bizim şirkette çalışıyormuş.

    bu kadar zor durumda olan, zor günler geçiren bir kadının bu şekilde kahkaha atması
    bana çok ilginç geldi.
    aradan günler geçti.
    esin bir gün beni ve birkaç arkadaşımızı toplantıya çağırdı.
    mevzu bizim kahkaha atan temizlikçi kadınımızdı.

    kadının kızı dershaneye gidiyormuş.
    dershane parasını da kadının evine temizliğe gittiği bir avukat kadın ödüyormuş.
    ilk 2 taksiti vermiş ama sonra avukata icra gelmiş ve ortadan kaybolmuş.
    dershane de, parayı ödemezsen gelemezsin diye kıza söylemiş.

    2000 tl civarı bir şey.
    esin ve ben şirkette çalışan herkese mail atıp durumu anlattık.
    1 hafta içinde 3500 tl gibi bir para toplandı.
    dershane parası ödendi üzeri de kadına verildi.

    aradan 2-3 ay geçti.
    kahkaha atan kadına bir yerden az buçuk maaş bağlanmış ama
    sigortalı bir yerde çalışırsa alamayacak.
    şirkete demiş ki ''ben yine çalışayım ama sigortasız olur mu?''
    haliyle şirkette hayır demiş olamaz.
    sigortasız çalıştıramayız.

    o günden sonra kahkaha atan kadınla yollarımız ayrıldı.
    aradan bir süre geçti.
    şirketin balkonunda sigara molasındayım.
    telefonum çaldı.
    açtım.
    - quente bey
    - buyrun benim
    - ben gülcan
    - gülcan?
    - kahkaha atan kadın ( ama bu sefer atmadı )
    çok şaşırmıştım.
    - buyrun gülcan hanım
    kahkaha atan kadın ağlamaya başladı.
    bir süre dinledim, anlaşılmıyor.
    arada sesi gidip geliyor ağlamaktan, hıçkıra hıçkıra ağlıyor.
    - hayrola dedim dur bir nefes al.
    - quente bey, benim kızım hacettepe üniversitesini kazandı, allah sizden, esin hanımdan
    diğer arkadaşlarınızdan razı olsun ...

    boğazım düğümlendi.
    ellerim titremeye başladı.
    hayatımda hiç görmediğim bir kız üniversite kazandı diye bunlar olur mu?
    ağlamıyorum, gözüme bir şey kaçtı...

  • günlük hayatta farkında olmadan kurduğumuz sebep-sonuç ilişkilerini keşfeden teknoloji.

    insan beyninin şöyle bir özelliği var; günlük hayatta onbinlerce uyarana maruz kalıyoruz ve her birinin bilinçli olarak düşünsek beynimiz başka bir iş yapamaz hale gelirdi. bu sebeple enerji tasarrufu için beyin evrimsel olarak bilinçaltı denilen bir mekanizma geliştirdi; arka planda çalışan bu işlemci, günlük hayatta karşılaştığımız pek çok detayı değerlendirerek sadece sonuçları üst beyne iletiyor.

    örneğin yeni biri ile tanıştınız ve bu kişiyi gözünüz pek tutmadı. neden? bunun sebebi ne? kimse bu soruya somut bir yanıt veremez, bu sonucun sebebini kesin şekilde söyleyemez. belki kıyafetlerindeki ufak bir detay, belki yüzündeki belli belirsiz bir yara izi, belki konuşma şeklindeki ufak bir vurgu. ve hatta bunların çeşitli bir kombinasyonu. hiç kimse günlük hayatta bu binlerce detayı puanlayıp bir kağıda alt alta yazıp birbirine not vermez, bunu bilinçaltı yapar ve sadece sonucu üst beyne iletir; "bu kişiyi gözüm pek tutmadı". biz bu rapor sonuçlarına "hissetmek, öyle gelmek" vb. isimler taktık.

    işte bilgisayarları kullanarak binlerce detayı işleyerek bunlar arasında sebep sonuç ilişkisi bulmaya makine öğrenmesi deniyor. makineler bilinçaltımızın yerini alıyor ve bizim ilk bakışta söyleyemediğimiz ama bilinçaltında algıladığımız detayları işleyerek bize sonuçlar üretiyorlar. makine öğrenmesi budur.

  • "bu yaşta bilgisayar oyunu mu oynuyorsun cık cık" diyen adama "sana ne lan sik kırığı" demekten imtina etmiş kibar insandır.

    halbuki bu tarz adamlara asıl bu muamele müstahaktır.

  • kur tahmini değil bir tespit yapacağım hede.
    18 tl'den dolar alanları suçlayan, onları paradan para kazanmakla itham edip size iyi oldu diyen tiplere biraz soğukkanlı bir düşünceye sevk ediyorum. şimdi oturup düşünün bakalım;
    1 kasım 2021'de dolar ortalama ne kadardı? 9,5 tl civarında. sen bunu uyguladığın yeni üretim modeli ile 20 aralık 2021 tarihinde kaça çıkardın? 18,40 tl. ne yapar? yaklaşık 50 günde tam 2 katına çıkmış dolar. yakın tarihte böyle bir örneğini görmeyen vatandaş ne yaptı? her gün %3-5 arasında değer kaybeden parasını korumak adına gitti 18 tl'den dolar aldı büyük riske girdi. burada sadece son gün satılan 6 milyar doların 4,5 milyar dolarının küçük yatırımcı denen sıradan vatandaşlar tarafından satın alındığı gerçeğini de kenara koyalım. sonra sen ne yaptın? 20 aralık gecesi doları bir anda 10,5 tl'ye düşürdün? bir gecede!! peki gerçekte bu durumdan kimler yararlandı? kenarda duran iki üç kuruş parasını her %3-5 değer kaybına kurban veren vatandaş mı?. sen şimdi diyorsun ki gel kardeşim. senin 18 tl'den aldığın doları 11 tl'ye ben senden alayım karşılığında %14 faiz vereyim. dolar yüksek olursa farkı vereyim. ya bunun ekonomik faydasını zararını geçiyorum. sen bir defa bu insanlara duygusal olarak bir şok yaşattın. sonra diyorsun ki gel yeni bir sistem buldum su çok sıcak boyu geçmiyor. neyse. daha yazacaklarım var da bende kalsın.