hesabın var mı? giriş yap

  • yer : isvicre alpleri

    zermatt yakinlarindaki "monte rosa" dagina yapilan , buzul üzerinde yürümeyi de kapsayan, bir trekking turundayiz. ilk gün yaklasik 8 saat süren yürüyüsün sonlarina dogru gruptan bir arkadas ayagini burkar. biraz toparladiktan sonra, "tamam sorun yok" diyip tura devam eder. ancak aksam 2800 metredeki dag evine vardigimizda, arkadasin ayagi siser ve üzerine basamaz hale gelir. ertesi gün de tirmandigimiz onca yolu geri dönmemiz gerekmektedir ama sakatlanan arkadas icin bu mümkün olmaz. ve geriye tek alternatif kalir : helikopter (helikopter masrafinin sigorta tarafindan karsilanmasi mevzuuna girmiyorum bile)

    ertesi sabah, grubumuzun lideri olan isvicreli arkadas, zermatt air isimli helikopter merkezini arar ve konusur. sonradan bize aralarinda aynen söyle bir diyalog gectigini anlatir:

    - monte rosa hütte'deyiz. bir arkadasimiz ayagini burktu ve asagi yürümesi mümkün degil. yardiminiza ihtiyacimiz var.
    - agrisi cok mu?
    - hayir. hatta hic agrisi yok, ama ayagi sisti ve üzerine basamiyor.o yüzden size ihtiyacimiz var.
    - yalniz biz sadece hayati tehlike olan durumlarda hemen müdahele ediyoruz. sizin durumunuzun aciliyeti yok, o yüzden daha sonra gelebiliriz.
    - peki, ne kadar sonra?
    - yarim saat sonra

    gercekten de helikopter yarim saat sonra gelir.

  • third person shooter ile yeni tanışmış bir jenerasyonun, tomb raider ilk çıktığı zaman lara croft'un apış arasını görebilmek için sağlı sollu manevralarla monitör başında saatlerini harcadığını bilirim. oyun değil insanlıktan çıkmışlardı...

  • hayır bir de şöyle bir problem var; neden refiye yılmaz?

    bugün cem yılmaz refiye yılmaz'a bir milyon versin, tamam. sonra cem yılmaz afrika'daki çocukları doyursun. cem yılmaz bana 5 lira versin bi ilaç alayım.

    refiye yılmaz'ın ne ayrıcalığı var? cem yılmaz bütün servetini hastalara fakirlere mi dağıtsın? o halde neden rahmi koç değil de, sakıp sabancı değil de cem yılmaz? sedat kapanoğlu da bize üç beş kuruş dağıtsın mesela? onu niye savunmuyorsunuz?

    laf olsun diye gösteri yapıyorsunuz burda. cem yılmaz'ın suçu zengin olmak mı? tek zengin cem yılmaz mı ülkede? tek ihtiyaç sahibi refiye yılmaz mı?

    bir şeyin de boku çıkmasın arkadaş.

  • törensel olandaki şiirselliği verebilen ender şeylerden biri. baştan sona bir ritüeldir pipo ve siz sadece bu ritüelin bir parçasısınızdır.
    size bu ritüeli sıfırdan alıp anlatmak istiyorum. belki yazılanları tekrar edeceğim ama ahengi bozmaması için yapacağım bunu, affeyleyin..

    piponun öyküsü

    iyi bir piponun öyküsü korsika veya küçük asya'da kayalık arazide yetişen bodur ağaçların kökünde bir yumru olarak başlar. iyi bir piponun ağacı sert, gözenekli ve ısıya dayanıklı olmalıdır. ağaç ne kadar yaşlıysa, ondan yapılacak pipo o kadar iyi olacaktır.

    yüz yaşını geçmiş ağaç yumrularından yapılan pipolar en iyileridir. çünkü ağaç kökleri artık yaşlanmış ve olgunlaşmıştır. kayaların içine girmiş olan bu kökler, çıkarıldıktan sonra suda kaynatılarak bitki özünden ve etrafındaki kaya ve toprak parçacıklarından arındırılırlar. bundan sonra kuruması ve yaşlanması için 4-6 yıl saklanır. ustalar, ancak bu işlemlerden sonra pipo yapımına geçerler.

    dikkat, yetenek ve zaman piponun yapımında vazgeçilmeyen öğelerdir. kaliteli pipo için iyi işlenmiş ağaç kullanılması zorunludur. avrupa'daki en iyi pipo yapımcıları ağacı işlerken şu işlemlerden birini kullanırlar:

    1. kalmış olabilecek acı bitki özünü tamamen arıtmak için ağacı kontrollü bir ısı altında fırınlamak.
    2. ağacı bitkisel yağlar içinde kaynatarak tekrar 12 ay kurutmak.
    3. ağacı ısı kontrollü sıcak kum içinde fırınlamak.
    4. ısıtılmış ağaca 2.5 cm kareye 50 kg'lık basınç altında kum püskürterek ağacın yumuşak kısımlarını temizlemek ve piponun dış yüzeyini genişletmek.
    5. ağacı roma yatırarak, özünü ve reçinesini eritmek.

    bu işlemlerden sonra pipoya son şekli elde verilerek cilalanır, parlatılır ve sizin yıllar boyunca keyifle içebileceğiniz pipo hazırlanmış olur. kişinin birkaç iyi pipoya sahip olmasından duyacağı haz kuşkusuz çok büyüktür. pipo içmeye karar verenler işe iyi bir pipoyla başlamalıdırlar.

    yeni bir piponun seçimi

    normal olarak simetrik damar düzeni ve minimal sayıda kum çukurları bulunan, doğanın verebildiğince mükemmel, 1. kalitede bir pipoya ancak yüzde bir oranında rastlanır. arta kalanların tümü 2. kalitedir. bunlarda yüzeysel lekeler ve kum çukurları bulunur. bu çukurcukların bazılarının çok belirsiz olmalarına karşın, bazıları dolgu gerektirecek şekilde büyük olabilirler. ancak bunlar hiçbir şekilde içim kalitesini etkilemezler.

    işlenme yöntemleri aynı mıdır? pek çok firmanın 2. kalitede pipolar için komplike yöntemleri kullanmadıkları doğrudur. zaman içinde 2. kalitede pipolar kırılma açısından daha dayanıklı olmaktadır. ancak avrupa'daki bazı firmalar ağaçların tümünü bir arada işleyip sonra kalite ayırımı yapmaktadırlar. ne kadar fazla para ödersem o denli iyi pipo alabilirim varsayımından hareket etmek son derece sakıncalıdır. önemli olan iyi markaları aramaktır. tütün satan yerler genellikle bu konuda yardımcı olabilirler. bizim görüşümüze göre, doğal veya balmumuyla cilalanmış olanlar vernikli veya boyanmış olanlardan çok daha iyidir. aynı zamanda seçim yaparken piponun hafif olmasına ve filtre sistemi bulunmasına dikkat edilmelidir. ağaç pipoyu elinize alıp tartın, piponun içimini güzelleştiren ağacın yaşlanmış ve iyi işlenmiş olmasıdır. yaşlı ağaç, genç ve yeşil olandan daha hafiftir.

    pipo içimi

    pipo üstatlarının belli başlı tekniklerini öğrenmek pipo içiminden duyulan hazzı arttıracaktır. bu çabalar yinelenen, serin ve kuru içimle ödüllendirilecektir. pipoyu doldurma, yakma ve sıkıştırma inceliklerini kavramak sadece tütünün zevkle içilmesini değil, aynı zamanda piponun da daha iyi yanmasını ve yanık kalmasını sağlayacaktır.

    yeni bir piponun kullanıma hazırlanması

    piponun haznesi su ve bal karışımı ile ıslatılır. bundan sonra yapılan ilk doldurma işlemi kısmi veya tam olabilir. the tinder box, ilk yakışta haznenin çakmak veya kibritten yanma olasılığını ortadan kaldırma açısından, tam doldurmayı önerir. bunun yerine piponuzu içime üç aşamada da hazırlayabilirsiniz. genel olarak ilk beş gün 1/3 oranında, ikinci beş gün 2/3 oranında, daha sonra ise tamamen doldurularak içilebilir. ancak bu beş günlük süreyi ne kadar uzatırsanız, piponuzun uzun ömürlü olmasını sağlarsınız. en önemli nokta tütünün dibine kadar içilmesidir. pipo içimi ağır ağır olmalıdır. gerektiği zamanlarda sıkıştırılıp tekrar yakılmalıdır. pipo çok ısınınca dinlendirilmeli, ancak bundan sonra külü temizleyip, yeniden yakılabilir. piponun ısınıp ısınmadığını yanağınıza değdirerek anlayabilirsiniz. yanağa rahatsızlık veren ısıdaki bir pipo soğuması için kenara bırakılmalıdır. haznenin dibinde oluşan karbon tabakası hedefiniz olmalıdır. bu şöminedeki bacanın daha iyi çekmesini ve tam yanmayı sağlayan ızgaranın işini görür.

    pipo doldurmadaki üç bölüm

    1. tütünü hazneye koyun. tütün seviyesi piponun ağzını geçmemelidir. tütünü hafifçe bastırarak haznenin 2/3 ünü boş bırakacak şekilde sıkıştırın.
    2. hazneyi tekrar doldurun ve biraz kuvvetli bastırarak haznenin 1/3 ünü boş bırakacak şekilde bastırın.
    3. hazneyi tepeleme doldurun ve kuvvetle bastırın. tütünde hafif bir esneklik kalmalıdır. tütünü haznenin seviyesine getirin.

    yakma

    uzun ve ağır ağır çekerek yakın. kibriti ağır ağır tütünün dış kenarlarında gezdirin. bu işleme tüm üst alan yanana dek devam edin, pipoyu ağzınızdan çıkarın ve yanan tütünü hafifçe yanmamış tütünlerin üstüne doğru bastırın.

    tekrar yakış

    ilk yakış, yalancı veya ateşleme yakışı olarak bilinir. bu çeşit bir yanışı güvence altına alır. pipo içiminde nefes alışverişleri ritmik olmalıdır. pipo içiminde küçük bir balonu şişiriyormuş gibi içine üfleyin. bu yöntem piponun dibine tıpkı körüğün demirci ocağına verdiği gibi hava verir. pipoyu ağır ağır için ve yeni piponuzun çok ıslanmamasına özen gösterin.

    önemli not

    ilk yakışta meydana gelen külleri atmayın. bunun yerine gevşek külleri hafifçe alın. bunlara eşlik eden yanmamış tütün, piponuzu yeterince içmediğiniz anlamını taşır. piponun dibinde kalan kül kalıntılarının gri olmasına dikkat edilmeli ve karbon tabakasının önce piponun dibine yerleşmesi sağlanmalıdır. karbonlaşan kısım piponun içini kapladıkça eşitliği kaybolabilir. bu durumda konik bir karıştırıcıyla bu tabaka üst kısımdan inceltilip dip kısmında biraz daha kalınlaştırılır.

    yeni bir piponun temizlenmesi

    yeni bir pipoyu temizlerken, pipo temizleyicisinin kullanımına çok dikkat edilmelidir. bunu haznenin dibine kadar iterseniz, karbon tabakası daha oluşmadan sıyrılır.

    piponuzla rahat olun ve keyiflenin

    pipo içiminden duyulan zevkin bir bölümü de kişiye verdiği keyif ve gevşemedir. ağır ağır için ve iyi tütünün tam tadını çıkarmak için acele etmeyin.

    piponun bakımı

    pipoyu en az bir gün dinlendirip birikmiş zift ve nemin kurumasını sağlayın. pipo temizleyicisini nemi emmesi için sapın gövdesi içine yerleştirip bırakmayı alışkanlık haline getirin. pipoyu bıraktığınızda hazne saptan alçakta olmalı, böylece pisliğin akışı sağlanır. iyi, kuru bir pipo daha serin ve tatlı bir içim verir.
    pipolarınızın bakımına aşırı özen gösteriniz.
    piponun sapı veya ucu okside olup grimsi bir renk alınca ağızda acı bir tat bırakır. o zaman '400' lük ıslak bir zımparayla temizlenip tekrar eski rengini alıp parlayıncaya kadar ovulmalıdır. sertleşen, kokulu ve acılaşan pipoları bazı firmalar, kanala kaynamış alkol döküp, birikmiş ziftleri temizleyerek eski haline dönüştürürler.

    pipo içimindeki yaygın problemler

    dil ısırma duygunu yaratan nedir? aşağıdaki nedenlerden bir veya birkaçı bu sonucu yaratmaktadır.

    1. hazne dibinde yeterli veya hiç karbon tabakası bulunmaması, bu piponun ısınmasına, ısınmada dil ısırmasına neden olur.
    2. işlenmemiş, verniklenmemiş veya boyanmamış pipolar. böyle pipolar nefes alamaz.
    3. hazne dibindeki tütünün çok sıkıştırılması. böylece tütünde yanma süresi için gerekli hava boşluğu kalmaz.
    4. meyan, çikolata ve vanilya ile yapay olarak aromatize edilmiş tütünün kullanılması, bunlar piponun dibinde nemli bir kütle bırakarak donarlar.
    5. eşit ve yeterince sık bastırılıp sıkıştırılması.
    6. çok hızlı içilmesi.

    pipo tütünü hakkında unutulmaması gereken noktalar

    tütün zevki kişiye göre değişir. size en uygun olanı bulana dek değişik tütünleri deneyin. yeni bir tütünü denerken, eski tütünün ziftini yakmak için piponun en az 6 kere doldurulması gerektiğini unutmayın. ancak bu aşamadan sonra yeni tütünün gerçek tadını alabilirsiniz.

    tütününüzü rutubetlendirmek için göstereceğiniz özenin karşılığını mutlaka göreceksiniz. çok kuru tütün hızlı ve sıcak içim verir. çok rutubetli olan ise sulu ve acı. tütün torbanıza bir nemlendirici tablet koymanızı öneririz. bu tablet haftada bir suya sokularak ıslatılıp, tütünün içine konur. bu arada sık sık karıştırmak rutubetin eşit olarak yayılması açısından önemlidir.

    tütününüzü nemlendirmek için elma ve patates kullanmayın. bunlar küflenip tütünün acılaşmasına neden olurlar.

  • dandik bir firmayla görüşmenin bir kısmı tamamlanmıştır. devamında,

    ik: akıcı yazıyor ama ingilizceniz ne seviyede?
    kedish: isterseniz ingilizce devam edelim.
    ik: eheheu yok benim pek iyi değil aslında da!
    kedish: (iç ses) -teallam sabrımı mı sınıyorsun!-

  • selam elçin,

    facebook'ta ya da benzeri sosyal medya araçlarında (twitter, wine, beer, vodka) tanımadığım insanlara mesaj atıp onları taciz ya da tahrik etmek, ailemden aldığım terbiyeye uyan şeyler değil. şu an buna sebep olduğun için utanmana sıkılmana gerek yok, eminim böylesi binlerce mesaj alıyorsundur her gün. pürüzsüz, kılsız sol bacağını sergilediğin o sarı elbiseli fotoğrafının bunda etkili olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.

    elçin seninle çok açık konuşacağım. izninle, elçin olmak istiyorum. hatta büyükelçin olayım. işgüzarlık etmiş olmazsam, maslahatgüzarın bile olabilirim. ilişkimizi katip düzeyine çekmeyelim de, gerisi hallolur.

    yakışıklı ve bilimsel düşüncenin önemini kavramış bir mühendisle tanışmak istersin diye düşünüyorum...

    selamlar
    mustafa (jeoloji müh.)

  • vazopressin:''beyaz atlı prens'' vazopressin çövalyelik ve tekeşlilik hormonudur.bölgesini,eşini ve çocuğunu saldırganca korur.testosteronla beraber beyin devrelerini yönetir ve erkeksiliği artırır.

    vasopressin:gizli,arka planda,içten içe saldırgan erkek enerjiler,testosteronun erkek kardeşi,oksitosinin erkek kardeşi(oksitosinin yaptığı gibi aktif,erkeksi biçimde bağlanmayı istemenizi sağlar.)

  • devletin bana vergi iadesi vermesi. saka gibi la. hala guluyom. mektubu sakladim. cercelevetip duvara asacam. vatandas bile degilim. adamlar bildigin fazla vergi odemissiniz siz. biz kontrol ettik su kadarlik cek yolluyoz size. istediginiz gibi harcayin yazmislar.

    inanmadim is yerindeki arkadaslara sordum acikladilar falan. dedim baba buyuksunuz. hala soktayim be

    (bkz: god save the queen)

    yillar sonra edit: hahaha gene yaptilar, dun posta kutumda bir cek daha buldum !!! gene vergi iadesi !!!